YÛSUF U ZELÎHÂ / YÛSUF U ZÜLEYHÂ (AHMEDÎ)
âşıkane mesnevi
Ahmedî, Ahmedî-i Tebrîzî, Tebrîzli Ahmedî (d. ? - ö. ?)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ahmedî-i Tebrîzî tarafından yazılan mesnevi. Eserin bilinen tek nüshası Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kütüphanesinde 51 numaraya kayıtlıyken şu an aynı üniversitenin Nadir Eserler Kütüphanesinde (İlahiyat Fakültesi) 12931/Y051 demirbaş numarasıyla kayıtlıdır. İstinsah tarihi ve müstensih ismi yoktur. Nüshanın kağıt ve mürekkep özellikleri dikkate alındığında 15. yüzyılın sonlarında istinsah edildiği söylenebilir. Başlığı “Hazâ Ahseni’l-Kasas Kıssa-i Yûsuf ve Zelîhâ Aleyhi’s-selâm” olarak kaydedilmiş olan eserin içerisindeki başlıklar Farsçadır (Azamat 1988: 348). Reddadelerin delaletiyle kimi varakların eksik olduğu anlaşılmaktadır.

Ahmedî, eserini Akkoyunlu hükümdarı Ya'kûb Han’ın hükümdarlığı döneminde (883-896/1478-1490) yazdığını belirtmiştir. Şair eserin 4035 beyit olduğu kaydetmişse de (Kayık 2007: 14, B. 147) 2986 beyti elimize ulaşmıştır. Bu sayı bazı çalışmalarda farklılık arz etmektedir. Aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün kalıbıyla yazılan mesnevide veznin bazı beyitlerde aksadığı görülür. Yûsuf ve Züleyhâ, dil hususiyetleri bakımından eski Oğuz Türkçesinin özelliklerini göstermektedir. Metinde Arapça, Farsça ve Pehlevice kökenli kelimeler yer almakla birlikte, Türkçe kelimelerin diğer dillerden alınan kelimelere göre bir hayli fazla olduğu dikkati çekmektedir. Salih Kayık, yaptığı çalışmada eserde 8319 Türkçe, 1402 Arapça, 429 Farsça ve 4 Pehlevice kökenli kelime kullanıldığını tespit etmiştir (Kayık, 2007: XXXVII)

Mesnevinin ilk 46 beytinde Allah’ın kainatı yaratışına ve birliğine, Hz. Muhammed’in ve dört halifenin övgüsüne yer verilir. Bahar tasviriyle açılan “Sebeb-i Nazm-ı Kitâb” bölümünde Ya'kûb Han’ın devri olduğu söylendikten sonra bu hükümdarın Bağdat, Irakeyn, Kum, Ermenistan, Gürcistan, Fars, Azerbaycan, Abgaz ve Şirvan tahtına hükmettiğinden, hutbelerde adının okunduğundan, başka memleketleri de yönettiğinden ve buralara inşa ettirdiği yapılardan bahsedilir. 100. beyitte ise Ya'kûb Han’ın yakın adamlarından, Akkoyunluların Musullu boyu beylerinden Halîl Beg’in adı geçer ve bölüm, bu zata edilen duayla sonlandırılır. Sonrasında “Âgâz-ı Kıssa-i Yûsuf Aleyhi’s-selâm” başlıklı bölüme geçilir. Ahmedî, bu bölümde Halîl Beg’in kurduğu meclislerde Yûsuf kıssası gibi çeşitli peygamber kıssalarını ve hikâyeleri, muhtelif tefsir, kelâm, tasavvuf ve tarih kitaplarını okuttuğundan bahseder ve eserini yazma nedenini açıklar. Buna göre; Halîl Beg, Anadolu tarafına sefere çıktığı sırada Nahcivan gibi çeşitli bölgeleri geçer; bu sırada orduda yer alan Ahmedî’yi bir gece yanına çağırarak ona lütuf gösterir, Yûsuf kıssasından bahseder ve bu kıssanın nazmedilmesi gerektiğini söyler. Ahmedî, bunun üzerine geri dönerek Tebrîz’in her köşesini dolaşır, ne kadar rivayet varsa hepsini derler, kıssalara, menkıbelere ve tefsirlere başvurarak bunları bir araya getirir ve gece gündüz bu işle meşgul olup eserini elli yedi günde tamamlar. Bu bölümün ardından “Şürû’-ı Kıssa-i Yûsuf Aleyhi’s-selâm” başlıklı 17 beyitlik bölüm gelir. Ahmedî, bu bölümde toplumun en yüksek tabakasından en alt kesimine kadar herkesin “haz” alması için eserini Türkçe olarak yazdığını belirtir. Yûsuf ile Zelîhâ’nın hikâyesine ise “Meclis-i Evvel” başlıklı bölümden itibaren başlar (Kayık, 2007: 1-18, B. 1-195).

Elimize ulaşan toplam 38 başlık altında Kur'ân-ı Kerîm’in Yûsuf Suresi’nde anlatılan olaylara mümkün mertebe bağlı kalınan mesnevide hikâye, çeşitli kısasü’l-enbiyalarda aktarılan rivayetlere ve Yahudi anlatılarında geçen muhtelif olaylara ve mitolojik ayrıntılara yer verilerek çeşitlendirilmiştir. Ancak edebî tasvirlere uzun uzadıya yer verilmemiş, anlatımda daha çok olaylar üzerinde durulmuştur. Ahmedî kimi zaman aynı olaya dair birden fazla rivayeti peş peşe aktararak tahkiyeyi ve beyit sayısını artırmıştır. Olaylar kronolojik sırayla aktarılmakla birlikte zamanda geri dönüşlere yer verilmiş; yahut ilgili anda yaşanan farklı olaylar kimi bölümlerin içerisinde mekan değişikliğiyle anlatılmıştır. Kimi zaman kıssaların anlatılma gerekçesine bağlı olarak ilgili şahıs üzerinden muhataba çeşitli nasihatlerde bulunulmuştur. Eser, Yakûb’un Yûsuf tarafından Mısır tahtına çıkarılmasıyla sona erer. Ancak bundan sonrasında, aynı konuda yazılmış diğer mesnevilerde görüldüğü üzere, Yûsuf’un ölümüne kadar uzanan zaman dilimine dair herhangi bir anlatımın bulunup bulunmadığı -eserin eksik olması nedeniyle- bilinmemektedir.

Ahmedî-i Tebrîzî’nin Yûsuf u Zelîhâ’sı Agâh Sırrı Levend tarafından Ahmedî-i Germiyanî’ye atfedilmiş; İsmail Ünver, İskender-nâme müellifinin böyle bir eseri olmadığını belirtmiş; Nihat Azamat ise incelediği nüsha üzerinden eserin Ahmedî-i Tebrîzî’ye ait olduğunu tespit etmiş ve eseri geniş bir incelemeyle tanıtmıştır (Ayan 2007: 101; Azamat 1988: 347). Melike Gökcan Türkdoğan, Ahmedî-i Tebrîzî’nin eseri üzerine Ali İhsan Yapıcı tarafından beş nüshanın karşılaştırılmasıyla bir yüksek lisans tezi hazırlandığını söylemişse de (2011: 50) bu eser Ahmedî-i Tebrîzî’nin değil Ahmedî-i Âmidî (Ahmed Mürşidî)’nindir. Ahmedî-i Tebrîzî’nin Yûsuf u Zelîhâ’sı üzerine birbirini tamamlayan üç yüksek lisans tezi hazırlanmıştır: Salih Kayık, 1b-35b (2007); Ahmet Çeri, 35b-70b (2010) ve Zeynep Korkmaz da 71a-102b (2014) sayfalarını transkribe etmiş ve dil incelemesi yapmışlardır.

Şairin biyografisi için bk. "Ahmedî, Ahmedî-i Tebrîzî, Tebrîzli Ahmedî". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmedi-tebrizli-ahmedi 

Eserden Örnekler


Yûsuf u Zelîhâ'dan

Davet itdi ol Zelîhâ der-zemân

Ol zenân-ı Mısr’ı anda bî-emân

Her birine bir buçag virdi revân

Kesmege meşgûl olurlar ol zemân


Yûsuf’ı kıldı müzeyyen ol harîf

Geydi zîbâ tonlarını ol zarîf


Başına geydi murassa’ tâcını

Kıldı yagmâ hüsni_ilinün bâcını


Taşt-ı sîmîn-ile ibrîk ol zemân

Aldı geldi tâ kim el yuya zenân


Çıhdı evden nâgehân ol turfe şâh

Sanasın togdı felekden anda mâh


Anlara karşu yüridi serv-i nâz

Gördi anlar kim gelür ol şeh-bâz


Yakışuban deng [ü] hayrân oldılar

Bî-haber şöyle ugunup kaldılar


Düşdi nârinc ellerinden bir birin

Togradı bıçak olarun ellerin


Âh iderler gendülerden bî-beşer

Olmaya bu yâ melekdür yâ kamer


Ol Zelîhâ didi ki n’oldı size

Bir zemân nazar kılun hâlünize


Bakdılar kim pâre pâre elleri

Şerm-sâr olup kesildi_ol elleri


Ol Zelîhâ didi kim siz bir nazar

Görüben üş oldunuz zîr ü zeber


Pes ne kılam yidi yıl ben bî-karâr

Hem-nişînem buna üş leyl ü nehâr


Ne dil-ile siz bana ta’n idesiz

Yâ elümden şimdi kanda gidesiz


Rû-siyâh oldı Zelîhâ’dan zenân

Özre meşgûl oldılar anlar hemân (Akkoyunlu Ahmedî, vr. 39b-40a; Çeri 2010: 144-145)

Kaynakça


Akkoyunlu Ahmedî. Yûsuf u Zelîhâ [Kıssa-i Yûsuf ve Zelîhâ]. Marmara Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi (İlahiyat Fakültesi). Nu. 12931/Y051.

Ayan, Gönül (2007). “Tebrizli Ahmedi ve Esrar-name İsimli Mesnevisi”. Turkish Studies, 2 (3): 100-105.

Azamat, Nihat (1988). “Yeni Bir Ahmedi ve İki Eseri: Yûsuf u Zeliha, Esrarnâme Tercümesi”. Osmanlı Araştırmaları, (7-8): 347-364.

Çeri, Ahmet (2010). Tebrizli Ahmedî’nin Yûsuf u Zelîhâ İsimli Eseri (vr. 35b-70b) (İnceleme - Metin - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Gökcan Türkdoğan, Melike (2011). Klasik Türk Edebiyatında Yusuf u Züleyha Mesnevileri Üzerine Mukayeseli Bir Çalışma. Ankara: KTB Yay.

Kayık, Salih (2007). Tebrizli Ahmedî Yûsuf u Zelihâ (1b-35b İnceleme - Metin - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Korkmaz, Zeynep (2014). Tebrizli Ahmedî, Yûsuf u Zelîhâ (vr. 71a-102b) (İnceleme - Metin - Dizin - Tıpkıbasım). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


Kolbaş, Ozan. "YÛSUF U ZELÎHÂ / YÛSUF U ZÜLEYHÂ (AHMEDÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/yusuf-u-zeliha-yusuf-u-zuleyha-ahmedi. [Erişim Tarihi: 24 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 ESRÂR-NÂME (AHMEDÎ) Ahmedî, Tebrizli Ahmedî Doç. Dr. Hiclal Demir
Görüntüle
2 KÜLLİYÂT (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
3 KİTÂBU'L-HİDÂYE (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
4 KÜNÛZU’L-UŞŞÂK (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
5 KİTÂBU’Ş-ŞARKİYYÂT (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
6 KİTÂBU’L-BEDÎ’İYYÂT (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
7 KİTÂBU'L-MUKADDİME (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
8 KİTÂBU’L-GARBİYYÂT (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
9 KİTÂBU LEVÂMİ’İ’L-ENVÂR (AHMED) Ahmed İbn Veys, Gıyâseddîn Sultân Ahmed Bahâdır, Mugîseddîn Sultân Ahmed Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
10 DÎVÂN (HAKÎKÎ) Hakîkî, Cihânşâh Prof. Dr. Muhsin Macit
Görüntüle
11 DÎVÂN (HASANOĞLU) Hasanoğlu, Pur-i Hasan, İzzeddîn Dr. Bilal Güzel
Görüntüle