- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ahmet İhsan Tokgöz - Madde Yazarı: Öğretmen DENİZ POLATER
- Eser Yazılış Tarihi:1309/1891
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Roman
- Yayın Tarihi:12/08/2021
ÜLFET (AHMET İHSAN TOKGÖZ)
romanAhmet İhsan Tokgöz (d. 1868 - ö. 27 Aralık 1942)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Odalık anlayışıyla kurulan evliliklerin temelsizliği ve Batılılaşma anlayışının yarattığı Bovarizmin etkisini ele alan, Ahmet İhsan Tokgöz romanı. Orijinal ve telif baskısı, Latin harfli baskısına nazaran daha kapsamlı olan roman, 192 sayfa ve on bölümden oluşmaktadır. Latin harfleriyle neşrinde ve Servet-i Fünun gazetesindeki tefrikasında, eserin oldukça kapsamlı olan 8. bölümüne yer verilmez. Dolayısıyla eserin 9 bölümden oluştuğu kabul edilir. Servet-i Fünun'daki yazılarında canlı ve edebî bir üslûp tercih eden Ahmet İhsan, çağdaşlarının aksine Ülfet romanında açık ve gösterişsiz bir dil tercih eder. Karakterlerin dış görünüşü ve zihinsel yapısı hakkında tasvirlere de sık sık yer veren yazar; yanlış Batılılaşma ve kölelik anlayışının bir yansıması olarak “odalık” kavramı üzerinde durur. Türk milletinin maddî ve manevî değerleri ile geleneksel ve kültürel değerlerini ön plana çıkarmayı amaçlayan “millî roman” anlayışı çerçevesinde yazılan eser; Tanzimat romanının genel anlayışına dayalı olarak iyilerin ödüllendirilmesi ve kötülerin cezalandırılması esasına dayanır.
Romanın kısa özeti şu şekildedir: Ülfet, babasıyla birlikte yoksul bir mahallede yaşayan on altı yaşında bir genç kızdır. Emine Hanım adlı bir kocakarı tarafından zengin bir adamla evlendirilmek vaadiyle kandırılır ve evden kaçar. Fakat Emine Hanım; genç kızı, Râmiz Efendi adlı altmışlı yaşlarda, zengin bir ihtiyara odalık olarak satar. İlk başlarda büyük hayâl kırıklığına uğrayan Ülfet, bu durumu fırsata dönüştürmeye karar verir. Râmiz Efendi’yi kendine bağlayıp onunla evlenecek, onun ölümünden sonra kalan servetle refah içinde yaşayacak ve gönlüne göre genç bir adamla dünya evine girecektir. Nitekim bir süre sonra Ülfet ve Râmiz Efendi evlenirler. Râmiz Efendi yalısında, aile bireyleri olarak bu karı koca dışında, Râmiz Efendi’nin dul kız kardeşi Habîbe Hanım ve ikiz çocukları Nâil ile Âkil vardır. Nâil ve Âkil, dayıları tarafından eğitim almaları için Paris’e gönderilmişlerdir. Daha sakin ve mantıklı bir yapıya sahip olan Nâil, iyi bir mühendislik eğitimi almış; uçarı ve züppe bir tip olan Âkil ise hovardalıkla vaktini geçirmiş, hiçbir şey öğrenememiştir. İki kardeş o yıl eğitimlerini tamamlayıp İstanbul’a, dayılarının Boğaziçi’ndeki yalısına dönerler.
Ülfet, karakterinden de etkilendiği Nâil’e kısa sürede âşık olur ve ona ilanıaşk eder. Bir gece yarısı Nâil'in odasına giren Ülfet, onu baştan çıkarır ve iki genç, birbirlerine sahip olurlar. Yaptıklarının yanlış olduğunu bilen ve vicdan azabı çeken Nâil, genç kadından uzak durmaya çalışır. Bir gece herkes uykudayken iki genç, yalıdaki odalardan birinde buluşurlar. Bu buluşmada Nâil, yaptıklarının yanlış olduğunu ve onunla bir daha görüşemeyeceğini söyleyerek odadan ayrılır. Uzun süredir Ülfet’i takip eden ve ona sahip olmayı düşleyen Âkil, bu konuşmayı dışarıdan, gizlice dinlemiştir. İkisinin ilişkisine dair somut bir kanıt arar, kardeşinin ceplerini karıştırır ve ceketinin cebinde Ülfet’in yazmış olduğu bir mektup bulur. Bunu bir koz olarak kullanan Âkil, Ülfet’e kendisiyle birlikte olmazsa bu durumu dayısına anlatacağını, mektubu da kanıt olarak göstereceğini söyler. Her fırsatta Ülfet’i sıkıştıran Âkil, evdeki odalardan birinde bir gün genç kızı öpmeye çalışırken kapı açılır ve Râmiz Efendi içeri girer. Karısı ve yeğenini dudak dudağa gören Râmiz Efendi, fenalaşır, bir süre sonra da ölür. Nâil’in kendisine yâr olmayacağını anlayan Ülfet, Âkil’le evlenir. Nâil, oradan ayrılarak İzmir’e gider, evlenip yeni bir hayat kurar. Ülfet ise birkaç yıl sonra Âkil’den boşanır, ertesi gün bir başkasıyla evlenir. İçki ve kumar batağında olan Âkil, bu durumu kaldırmaz ve intihar eder.
Telif olarak basılmadan önce Servet-i Fünun dergisinin 45-51. sayılarında 9 Ocak-20 Şubat 1307 (1892) tarihleri arasında 7 bölüm halinde yayımlanan eser; 1309/1891-92 yılında Âlem Matbaası Ahmed İhsan ve Şürekası basımevinde neşredilir. Ülfet adlı romanın doğrudan konu edildiği ilk eser, Derya Kılıçkaya’nın “Ahmet İhsan ve Romanları” adlı yüksek lisans çalışmasıdır (2008). Bilge Ercilasun’un 1996 yılında Kültür Bakanlığı Yayınları arasında neşrettiği "Ahmet İhsan Tokgöz” adlı biyografik çalışma, romana dair ayrıntıların yer aldığı bir başka önemli eserdir.
Ahmet İhsan Tokgöz’ün biyografisi için bk. "Ahmet İhsan Tokgöz". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/tokgoz-ahmet-ihsan
Eserden Örnekler
Râmiz Efendi Boğaziçi’nde yalısında yazları oturur; evinde zevcesinin vefatından sonra kadın olarak, kendinden büyük hemşiresiyle bir kâhya kadın ve birkaç hizmetçiden başka kimse kalmamışdı. Aile erkânından iki delikanlı vardır, delikanlıların ikisi de Râmiz Efendi’nin hemşirezâdesidir. On beş sene evvel hemşiresi dul kalınca Râmiz Efendi kadını iki yetimiyle beraber alıp nimetiyle perverde etmeyi muvafık-ı şîme-i insâniyyet görmüş idi. O vakit çocukları hakkıyla tahsil ettirerek nihayet ikmâl-i tahsil maksadıyla Paris’e göndermiş idi (Ahmed İhsan 1309: 28).
Râmiz Efendi’nin vefatından sonra bîçârenin nakd-i serveti olup Osmanlı Bankası’na mevduʽ beş bin lira ihtiyarın ciroları mucibince delikanlının olmuş, Boğaziçi’ndeki yalı ile konağın yarısı da teyzesi üzerinde olduğundan onlar ile birkaç parça akar hemşiresine intikâl etmiş mütebâkîsi tevsi-i intikâl edilmemiş olduğundan dolayı mahlûle kalmış idi.
İşte Râmiz Efendi’nin vefâtını ta’kîb eden vukûat-ı mâliye bundan ibaret oldu, âzâ-yı ailenin her biri felâket-i uzmâdan başka başka duçar olmuş idi (Ahmed İhsan 1309: 175).
Nâil Karataş’taki evin kapısından girdiği zaman vâlidesinin âgûşuna düşdü. Habîbe Hanım az vakitte çok değişmişdi. Nâil’i kemâl-i muhabbetle der-âgûş eyledikten sonra bir de dikkatle yüzüne bakdı, bu esnâda yanlarına sokulmuş olan bir küçük çocuk ile, çocuğun şirin çehreli validesine bakarak ihtiyar kadın eşk-rîz gözlerini semâya dikdi ellerini semt-i tazarrûa kaldırıp:
- Yâ Rabbî sana şükür! dedi. Tekrar Nâil’i âgûşuna alıp:
- Oğlum bir tane imiş.
Sözlerini ilâve eyledi (Ahmed İhsan 1309: 192).
Kaynakça
Ahmed İhsan (1309). Ülfet. Konstantiniyye: Âlem Matbaası-Ahmed İhsan ve Şürekası Basımevi.
Ercilasun, Bilge (1996). Ahmet İhsan Tokgöz. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Kılıçkaya, Derya (2008). Ahmet İhsan ve Romanları. Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi.
Tarakçı, Gülsüm (2002). “İki Roman Örneğinde Millî Roman”, Hece-Türk Romanı Özel Sayısı, 6 (65/66/67): 481-492.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | AVRUPA'DA NE GÖRDÜM (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Diğer Mehmet Ufuk Demir |
Görüntüle | ||
2 | HÂVER (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Araş. Gör. M. Cem Öz |
Görüntüle | ||
3 | BAHSE NE DERSİNİZ (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Dr. Öğr. Üyesi Dinçer Atay |
Görüntüle | ||
4 | İKİ SENE MEKTEB TATİLİ (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
5 | ARABA İLE DEVR-İ ÂLEM YÂHUD SEZAR KASKABEL (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
6 | ALTI HAFTA NİL'DE SEYAHAT (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Dr. Öğr. Üyesi Dinçer Atay |
Görüntüle | ||
7 | ASYA-YI ŞARKÎ’YE SEYAHAT (AHMET İHSAN TOKGÖZ) | Ahmet İhsan Tokgöz | Diğer Mehmet Ufuk Demir |
Görüntüle | ||
8 | BİR KADININ RUZNÂMESİ (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan Tokgöz | Araş. Gör. Dr. SEDA AKSÜT |
Görüntüle | ||
9 | KONTES SARAH (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
10 | DEMİRHANE MÜDÜRÜ (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
11 | DENİZ ALTINDA 20.000 FERSAH SEYAHAT (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
12 | SEKSEN GÜNDE DEVR-İ ÂLEM (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
13 | CROİX-MORT KADINLARI (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
14 | EKMEKÇİ KADIN (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan [Tokgöz] | Prof. Dr. Nuran Özlük |
Görüntüle | ||
15 | TUHAF BİR HANE (AHMET İHSAN) | Ahmet İhsan Tokgöz | Araş. Gör. Dr. SEDA AKSÜT |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |