- Yazar Biyografisi (TEİS)
Atâ, Üsküplü Atâ - Madde Yazarı: Ismail Aksoyak
- Eser Yazılış Tarihi:911-912 / 1505-1506
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Divan-Tekke Edebiyatı
- Dönemi:16. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Tercüme
- Türü/Formu:Mesnevi
- Yayın Tarihi:18/01/2022
TUHFETÜ'L-UŞŞÂK (ATÂ)
öğüt içerikli manzum hikâyelerAtâ, Üsküplü Atâ (d. ?/? - ö. ?/1524, 1533 veya 1552'den sonra)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Üsküplü Atâ’nın Kâtibî (ö. 1435 ?)'nin Deh Bâb yahut Tecnîsât adıyla bilinen Farsça eserini tercüme edip eklemelerle geliştirdiği mesnevisi. Atâ, eserini 1505-1506 yılında tamamlamış ve eserin sonuna da “mirât-siyer” şeklinde tarih düşmüştür. Aruzun fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün vezni ile kaleme alınan bu mesnevi 1413 beyittir.
Tuhfetü’l-Uşşâk, her bâbda 5 hikâye olmak üzerine 10 bâbdan oluşur. Bölümlerde aşk, bezm ve sohbet, kendini beğenmişliği terk etmek, izzet, herkese iyilik yapmak, kötülükten vazgeçmek, kanaat, yaşayış tarzı ve Hakk'a yakın olmak işlenen konular arasındadır. Şair, böyle bir tercümeyi hem Türk dili ile böyle bir eser vermek hem de Kâtibî’den daha sanatkârane bir eser ortaya koymak amacıyla gerçekleştirmiştir. Şairin Türkçe’nin Farsçadan güzel bir dil olduğunu söylemesi Türkçeye olan sevgisini ortaya koyar. Anadolu Türkçesi ile söylenirse, görenlerin Farsçadan bıkacağını; Farsça söylemenin kolay, Türkçe tecnisin zor olduğunu ifade etmesi de yaptığı işin zorluğunu ve eserinin önemini vurgulamak içindir. Şairin tercüme için Deh Bâb’ı seçmesini ikinci sebebi Deh Bâb’ın muhteva bakımından Ahmed Yesevî’nin hikmetleriyle olan yakınlığıdır. Deh Bâb’ın hikâyelerde işlenen temel ahlâkî ilkeler, Yesevî’nin hikmetlerinin de belli başlı konusudur. Dolayısıyla Atâ’nın böyle bir eseri tercüme etmesinin sebepleri arasında Ahmed Yesevî’ye olan sevgisi ve bağlılığı sayılabilir.
Deh Bâb ile Tuhfetü’l-Uşşâk’ı karşılaştırıldığında Tuhfetü’l-Uşşâk’ta Giriş bölümünün daha teferruatlı hale getirilmiş; diğer bölümlerde yer yer eklemeler ve çıkarmalar yapılmış olduğu görülür. Kâtibî’nin eseri ya beyit beyit ya da iki beyitten birer mısra alınıp yeni bir beyit oluşturularak tercüme edilmiştir. Bu tercüme yöntemine özellikle hikâye kahramanların tanıtıldığı ilk beyitlerde çok sıkı uyulmuş; sonraki beyitlerde daha serbest davranılmıştır. Deh Bâb mesnevisi, Dr. Mehmet Vanlıoğlu’na göre 1324; Dr. Abdüsselam Bilgen’e göre 1170 beyittir. Tuhfetü’l-Uşşâk’ın İ. Hakkı Aksoyak tarafından hazırlanan metni 1413 beyittir. Bilgen’in verdiği rakam dikkate alınırsa Atâ, Kâtibî’nin mesnevisini Türkçeye aktarırken 243 beyit yani en az %20 oranında genişletmiştir. Bu fazlalık Atâ’nın bazı bölümleri ayrıntılı yazmasından kaynaklanmış olmalıdır. Eser plân bakımından Kâtibî’nin Deh Bâb’ını örnek almıştır. Deh Bâb da İran edebiyatındaki “Deh Nâme” ve “Deh Fasl” geleneğine bağlıdır. Dolayısıyla Tuhfetü’l-Uşşâk, plân bakımından İran Edebiyatı’ndaki Deh Bâb geleneğinin Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bir örneğidir. Zebihullah Safa ve ondan naklen Dr. Mehmet Atalay'ın, Tuhfetü’l-Uşşâk’ı Sadî’nin Bostan’ının taklidi saymaları eserin içeriğiyle ilgilidir. Tuhfetü’l-Uşşâk, edebiyatımızda cinas sanatı ile yazılmış en güzel ve önemli örneklerden biridir. XIV. ve XV. yüzyıl şairlerinde çok fazla görülen cinas sanatına XVI. ve XVII. yüzyıl divan ve mesnevilerinde daha az rastlanır; XVIII. asırdan itibaren ise bu sanat yeniden yaygınlık kazanır (Horata 1998: 65-76). Cinas sanatı, Atâ’dan önce ve sonra da pek çok şair tarafından kullanmıştır. Ancak hiçbir şair, Atâ gibi bu sanatla müstakil kitap olabilecek bir eser meydana getirmemiştir. Bunda şairin bu sanata olan merakı ve şairlik kabiliyetinin yanı sıra XVI. yüzyılda Türkçe’nin ifade kabiliyetinin de önemi büyüktür. Hem cinas sanatı hem de şairin Türkçe kelimeleri kullanmaya olan merakı Tuhfetü’l-Uşşâk’ı Türkçe dil malzemesi barındırması açısından zengin bir eser haline getirmiştir.
Tuhfetü’l-Uşşâk’ın iki nüshası vardır. Eser, İsmail Hakkı Aksoyak tarafından yayınlanmıştır (2006, 2017).
Şairin biyografisi için bk. "Atâ, Üsküplü Atâ". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ata-uskuplu-ata
Eserden Örnekler
Der-Vasf-ı Hazret-i Emîr Buhârî Sellemehullah
Kim alup çengâline bir dem seni
Gezdüre âfâkı ey merd-i seni
Sırrıdur Hâce Bahâ’ü’d-dînün ol
Dürridür bahr-ı bahâ vü dînün ol
Nakdidür Hâce İlâhî gencinün
Nakdini artur İlâhî gencinün
Yiridür ol serverün İslâmbol
Marifet çoğ anda vü İslâm bol
Kutb-ı Hak Mîr Buhârî andadur
Sanki dünyânun bihârı anda dur
Devlet anun kim bunun gibi ere
Ölmedin pâyına yüz süre ere
Ana irürsen iresin özüne
Koyasın kışrı iresin özüne
Yoksa ne eb fâ’ide eyler ne üm
Bir bahâne oldı mürşid Hak’dan um (Aksoyak 2017: 192 )
Kaynakça
Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Ahmed-i Yesevî’nin Rumelili Bir Takipçisi: Üsküplü Atâ ve Tuhfetü’l-Uşşâk Mesnevisi”. Türk Kültürü İncelemeleri (5): 71-98.
Aksoyak, İ. Hakkı (2006). Ahmed-i Yesevî’nin Rumelili Bir Takipçisi: Üsküplü Atâ. Tuhfetü’l-uşşâk. Ankara: Bizim Büro Yay.
Aksoyak, İ. Hakkı (2017). Ahmed Yesevî’nin Rumelili Bir Takipçisi Üsküplü Atâ. Tuhfetü’l-uşşâk. Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi Yay.
Atâ. Tuhfetü’l-uşşâk. Üsküplü Atâ. Ankara Millî Kütüphane. Yz. A. 2188.
Atâ. Tuhfetü’l-uşşâk. Gazi Hüsrev Begova Kütüphanesi (Saraybosna) R. 2421.
Atalay, Mehmet (2000). Kâtibî-yi Nîşâbûrî, Sînâme ve Dilrubây Mesnevileri. Erzurum.
Bilgen, Abdüsselam (1993) Kâtibi-i Nişaburî’nin “Dah Bab” Adlı Mesnevisinin Tenkitli Metni ve Şairin Hayatı, Eserleri Hakkında Bir İnceleme. Yayınlanmamış Doçentlik Çalışması. Ankara.
Dergâh (1977). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. “Atâ”. İstanbul . C. 1.
Erarslan, Kemal (1989). "Ahmed Yesevî". İslâm Ansiklopedisi. C.1. İstanbul: TDV Yay.
Horata, Osman (1998). “Ses, Anlam Bütünlüğü ve Gazel-i Tecnisler”. Doğu Akdeniz Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dergisi (1): 65-76.
İsen, Mustafa (1997). “Kültür Tarihimizde Üsküp ve Üsküplü Divan Şairleri”. Ötelerden Bir Ses. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa, Cemal Kurnaz ve Mustafa Tatçı(1998). Yesevîlik Bilgisi. Ankara: Ahmet Yesevi Vakfı Yay.
Koka, Şecaettin (1995) Yesevî şeyhlerine Türklerce Atâ Denirdi”. Bay. 6-7. Prizren (Şubat-Mart).
Kurnaz, Cemâl-Mustafa Tatcı (2000) “Ahmed-i Yesevî’nin Takipçileri”. Yesevîlik Bilgisi. Ankara.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (1999). "İstanbul’da Buharalı Bir Mutasavvıf: Emir Buharî. Ankara.
Mehdi Senayî (1999). "Ahmed Yesevî ve Yesevîlik". çev. Mürsel Öztürk. Gazi Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi (12): 143-148.
Türkmen, Seyfullah (hzl.)(2000). Tuhfetü’l-Uşşâk. Kırıkkale Üniversitesi. Yüksek Lisans Tezi. Kırıkkale.
Vanlıoğlu, Mehmet (1994). “Dehnâme”. İslâm Ansiklopedisi. C.9. İstanbul: TDV Yay.
Vanlıoğlu, Mehmet (1987). İran Edebiyatı’nda Dahnâmeler ve Kâtibî’nin Dehbâb’ı. Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (ATÂ) | Atâ, Üsküplü Atâ | Dr. Öğr. Üyesi Murat Keklik |
Görüntüle | ||
2 | NEVÂ-YI HORÛS (ABDÎ/VEHHÂBÎ) | Abdî, Abdülvehhâb es-Sâbûnî, Abdülvehhâb Hemedânî | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
3 | DÎVÂN (İLMÎ) | İlmî, İlmî Dede | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
4 | GÜL-İ SAD-BERG (HALVETÎ MUHYÎ) | Halvetî Muhyî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (NEBÂTÎ) | Nebâtî, Nebâtî Çelebi | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
6 | SERGÜZEŞT-NÂME (NEBÂTÎ) | Nebâtî, Nebâtî Çelebi | Dr. Ahmet UĞUR |
Görüntüle | ||
7 | GENC-İ ESRÂR-I MA'NÎ (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Prof. Dr. Nuran ÖZTÜRK |
Görüntüle | ||
8 | ÇİHL HADİS TERCÜMESİ (RIHLETÎ) | Rıhletî (d ?/?- ö. ?/?) | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
9 | KIRK HADİS (RIHLETÎ) | Rıhletî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
10 | ESRÂRÜ'L-'ÂRİFÎN (SEYYİD SEYFÎ) | Seyyid Seyfî/Seyyid Nizamoğlu, Şeyh Seyyid Seyfullah Kasım b. Şeyh Seyyid Nizameddin Efendi | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle | ||
11 | MİR'ÂTÜ'L-AHLÂK (ŞEMSÎ) | Şemsî, Şemseddîn Sivasî | Prof. Dr. Ahat Üstüner |
Görüntüle |