TEFSİR-İ BA’Z-I SÜVER-İ KUR’ANİYYE
kur'an tefsiri
Abdülhay Celvetî (d. ?/? - ö. 1117/1705)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Abdülhay Efendi tarafından yazılan bir Kur’an tefsiri. Esasında eserin özel bir ismi bulunmamaktadır. Kur’an-ı Kerim’in bazı sureleri üzerine yazılmış bir tefsir eseri olduğu için kütüphane kataloğuna Tefsîr-i Ba‘z-ı Süver-i Kur’âniyye adıyla kaydedildiği anlaşılmaktadır. Her bir surenin tefsirinin ne zaman kaleme alındığına dair yazmada Fetih suresi hariç bir bilgi yer almamaktadır. Fetih suresi tefsirinin yazımına 1114 senesi Ramazan (1703-Ocak) ayında başlandığı ifade edilmiştir. Surelerin tefsirlerinin farklı tarihlerde kaleme alınarak sonradan bir araya getirilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Eserde herhangi bir sultan, devlet büyüğü ya da otoriteye ithaf yer almamaktadır. Kaynakları itibariyle eserin geniş bir tefsir literatürü mütalaa edilerek kaleme aldığı anlaşılmaktadır. Bilhassa Ebu’s-Su‘ûd Efendi’nin İrşâdü’l-Akli’s-Selîm isimli tefsirine pek çok kez atıf yapılmıştır. Eserde Kur’an-ı Kerim’in Yâsîn, Fetih, Rahmân, Nebe’, Nâziât, Abese, Tekvîr, İnfitâr, Mutaffifîn, Kevser ve Meryem sureleri tefsir edilmiştir. Surelerin tefsirleri Meryem suresi hariç Mushaf sırasına göre sıralanmıştır. Yazmanın en sonunda yer verilen Meryem suresi tefsiri eksik olup 36. ayette bitmiştir.

Türkçe olan eser, Arap alfabesi ile yazılmıştır. Müellifin “Tefsîr Arabî yazılsa herkes zevklenemez.” ifadesinden beklediği faydanın daha yaygın olmasını istediği için eserini Türk dilinde yazmayı tercih ettiği anlaşılmaktadır. Abdülhay Efendi, genellikle surelerin tefsirine surenin içeriğiyle uyumlu dua cümleleri ile başlamakta, ardından surenin ismi, iniş sebebi, mekkî-medenî oluşu ve ayet sayısı gibi sureyle ilgili temel bilgiler vermektedir. Devamında ayetler sıra ile tefsir edilmiştir. Yasin ve Fetih surelerinin tefsirlerinde diğer surelerden farklı olarak Habîb-i Neccâr kıssası, Hudeybiye anlaşması ve Mekke’nin fethi gibi olaylar tarihî bilgiler çerçevesinde hikâye edilmiştir. Metinde sıklıkla tefsirlerden Arapça iktibaslar yapılmaktadır. Müellif bunları nadiren tercüme etmiştir. Bu durum eseri kısmen Türkçe-Arapça memzûc bir tefsir hâline getirmiştir. Bununla birlikte Abdülhay Efendi’nin üslubunun dönemine nispetle oldukça sade olduğu söylenebilir. Tefsir için çoğunlukla Hicret öncesinde inen Mekkî surelerin seçildiği görülmektedir. Bu sebeple hukukî izahlara rastlanmamaktadır. Eserde dilbilimsel ve itikadî açıklama ve yorumlar daha fazla yer almıştır. Eserin dikkat çeken yönlerinden biri âyetlerin tek bir perspektiften tefsir edilmemesi, farklı ihtimal ve görüşlerin de okura sunulmasıdır. Abdülhay Efendi’nin yer yer soru-cevap üslubunu da kullanarak zihne takılması muhtemel soruları cevaplandırdığı görülmektedir.

Tefsir, geneli itibariyle dirayet yöntemi ile yazılmıştır. Bununla birlikte gaybî ve tarihî konularda rivayetlere de müracaat edilmiştir. Müellif bir Celvetî şeyhi olmasına rağmen nadiren işârî yorumlar yapmıştır. Bu husus onun tekke ehlinden daha geniş bir kitleyi hedeflemesi ve diğer ilimlerdeki seviyesini de göstermeye çalışmasıyla ilgili olabilir. Genel itibariyle eserin ilmî, kapsamlı ve bazı noktalarda derinlikli bir tefsir olduğu söylenebilir.

Tefsirin bilinen tek nüshası İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi NEKTY02201 numarada kayıtlı olup 123 varaktan oluşmaktadır. Eserin transkripsiyon metni Şükrü Maden (2018) ve Mehmet Akif Alpaydın (2018) tarafından ayrı çalışmalar hâlinde neşredilmiştir. Ayrıca Maden eseri tefsir ilmi çerçevesinde incelediği bir makale çalışması yapmıştır (2018).

Müfessirin biyografisi için bk. “Abdülhay”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/abdi-abdulhay

Eserden Örnekler


Muhammed şâirdir, okuduğu Kur’ân şi‘rdir dedikleri kavillerinde Hak Teâlâ red idüb buyururlar ki; “Ve mâ allemnâhü’ş-şi‘ra” (Yâsîn 36/37): Yani biz Muhammed’e şi‘r ta‘lîm etmedik Kur’ân ta‘lîm etmekle. Zira Kur’ân şi‘re benzemez lafızda. Niçün? Zira Kur’ân-ı Azîmü’ş-Şân mukaffâ ve mevzûn değildir. Ve ma‘nâda da benzemez. Zira ma‘nâ-yı şi‘r onun yani Muhammed’in tehayyülât-ı murağğibesi ve tehayyülât-ı müneffiresinden değildir. “Ve mâ yenbegî leh”: Dahi Muhammed’e şi‘r sahîh ve lâyık olmaz. Zira eğer ol Hazret şi‘r söylese idi Kur’ân şi‘rdir, kuvvet-i şi‘riyye ile nazm etti deyu kâfirlerin kalbine şübhe ârız olurdu (Maden 2018: 113-114).

Ve’n-necmü ve’ş-şeceru yescüdân” (Rahmân 55/6): Yeryüzünde yukarı kalkmayan otlar, nebâtât; karpuz ve kavun ve hıyar ve kabak ve dahi bunun emsâli yer üstünde olan havaya kalkmayan otlar. Şecerden murâd budaklı ağaçlar; her ne kadar meyve ağacı var ise cümlesi, buğday sâkı buna dâhildir. “Yescüdân”: Allâh’a secde ederler. Yani gölgesi yere yayılması secdedir. Evvel-i nehârda, âhir-i nehârda yüzlerin yere sürerler. Yahud otlar ve ağaçlar gece ve gündüz Allâh’ı tesbîh ederler demek ola. Yahud göklerde olan yıldızların cümlesi ve yerde olan otların cümlesi akşamda ve sabâhta Allâh’ı tesbîh ederler demek ola. Gûyâ Rabbimiz Allâh bize hitâb eyleyub buyurdu ki; Ey gâfiller, siz gaflette yatursuz ammâ göğün zîneti olan yıldızlar ve yerin zîneti olan otlar ve ağaçlar hâlıkları olan Allâh’a mutî‘ ve munkâdlardır ve cümlesi vahdâniyyet-i Mevlâya şâhidlerdir (Maden 2018: 173).

Kaynakça


Abdülhay Celvetî. Tefsîr-i Ba‘z-ı Süver-i Kur’âniyye. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi. No. NEKTY02201. vr. 1b-123b.

Alpaydın, Mehmet Akif (2018). Azîz Mahmûd Hüdâyî Dergâhı Şeyhi Abdülhayy Celvetî'nin Sûre Tefsîrleri. İstanbul: Yasin Kitapevi.

Maden, Şükrü (2018). “Sûre Tefsirleri Çerçevesinde Abdülhay Üsküdârî’nin (ö. 1117/1705) Tefsir Anlayışı -Meryem, Yâsîn, Fetih, Rahmân, Nebe’, Nâziât, Abese, Tekvîr, İnfitâr, Mutaffifîn ve Kevser Sûreleri-”. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, (7)3: 1726-1758.

Maden, Şükrü (2018). Üsküdarlı Âlim Abdülhay Celvetî ve Sûre Tefsirleri. Ankara: İlahiyat Yay.

Atıf Bilgileri


Maden, Şükrü. "TEFSİR-İ BA’Z-I SÜVER-İ KUR’ANİYYE". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/tefsir-i-ba-z-i-suver-i-kur-aniyye. [Erişim Tarihi: 21 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDÜLHAY CELVETÎ) Abdülhay Celvetî Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Doç. Dr. Hamza KOÇ
Görüntüle
2 ŞERH-İ GAZEL-İ HACI BAYRÂM-I VELÎ (ABDÜLHAY) Abdülhay Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle
3 KURRETÜ'L-UYÛN Ra'ûfî, Şeyh Seyyid Ra'ûfî Ahmed Efendi Öğretmen mehmet cemal öztürk
Görüntüle
4 VÂRİDÂT (AZÎZ) Azîz, Azîz Ali Efendi Araş. Gör. Dr. nesrin aydın satar
Görüntüle
5 DÎVÂN-I İLÂHİYYÂT (İBRÂHİM HÂS) İbrâhim Hâs Doç. Dr. Hasan Gültekin
Görüntüle
6 ŞERH-İ EBYÂT-I YÛNUS EMRE (İBRÂHİM HÂS) İbrâhim Hâs Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
7 DÎVÂN (KAYGULU HALİL EFENDİ) Kaygulu Halil Efendi Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
8 HÂDİ’L-UŞŞÂK (KAYGULU HALÎL EFENDİ) Kaygulu Halil Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
9 DÎVÂN (İLÂHİ-NÂME) Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Doç. Dr. abdulkadir erkal
Görüntüle
10 MA‘RİFETNÂME Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu
Görüntüle
11 ‘İRFÂNİYE Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Diğer Emine Güleç
Görüntüle
12 İNSÂNİYE Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Diğer Emine Güleç
Görüntüle