TA'BÎRNÂME (KARABAŞ VELÎ EFENDİ)
tasavvufî rüya tabiri
Veli, Karabaş Veli Efendi (d. ?/? - ö. ?/1686)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Karabaş Velî'nin tasavvufî rüya tabirlerini içeren risalesi. Eser beş varaklık küçük bir risaledir. Ser-levhasında "Haza't-Ta'bîrnameti'ş-Şerife" kaydı bulunmaktadır. Bu eser, kendi türü içinde önemli bir yere sahiptir. Esasen pek çok mutasavvıf, yazmış oldukları eserler içinde rüya konusunu işlemişlerdir. Bunun yanında müstakil olarak ta'birname yazan mutasavvıflar da vardır. Karabaş-ı Veli'nin risalesi de bunlardan birisidir (Tatçı 1996: 334).

Karabaş Velî'ye göre insan, iki nurdan ibarettir. Bunlar, nur-ı ayn ve nur-ı zulmanîdir. İnsan bu iki nurdan zahir olmuştur. Nur-ı ayna, nur-ı safâ da derler. Nur-ı safâ; ruh, kalp akıl ve nefsten müteşekkildir. Dünyada olan bitkiler, ağaç ve hayvanların hepsi nefs-i sıfâtîdir. Avcılık için yetiştirilen her hayvan sıfat-ı rûhtur. Köpek, yılan ve yırtıcı canavar, gazaptan gelip hâsıl olur. Rüyalara göre kalbin sadr, kalb ve fuâd olmak üzere üç hâli vardır. Bağ, bahçe, ahır, değişik belde ve hisarlar sadr; mescit, cami ve gökler kalp; medrese, Ka'be, Beytü'l-ma'mûr ve Arş-ı Rahmân gibi yerler de fuâd makamıdır. Rüya âlem-i misâldir. Ruh ve nefisten hangisinin galip veya mağlup olduklarını bildirir. Müridin gördüğü rüyanın rahmanî mi ya da şeytanî mi olduğu bilinmelidir. Peygamber, Kâ'be, Kur'ân ve besmele ile alakalı olanlar rahmanî rüyalardır. Müridin kendi şeyhinin suretine şeytan girmez. Bu unsurların da celâle ve cemâle bakan yönleri vardır. Rüyayı gören nur-ı safâdır. Eğer insanda nur galip olursa görülen rüya rûhî, mağlup olursa nefsîdir. Tasavvuf yolcuları gördükleri rüyayı kâmil olan mürşidlerine söyleyip tabir ettirirler. Yapılan yoruma göre sâlik tedbir alır. Rüyada görülen akarsular sâfî olursa safâ-i rûhtur, bulanık olursa da nefsin hevasıdır. Yağmur ve bârân rahmettir, ibadetten hâsıl olur. Kar, dolu ve buz, tarîkat soğukluğuna delâlet eder (Kara 2002: 245-247).

Ta'bîr-nâme üzerine iki çalışma yapılmıştır. Bunlardan ilki Mustafa Tatçı tarafından hazırlanmış bir makaledir. Makalede Karabaş Velî ve eser hakkında kısaca bilgi verildikten sonra "Ankara Milli Kütüphane, A/2368" numaralı nüsha esas alınarak metin Latin harflerine aktarılmıştır (1996: 333-340). İkinci çalışma ise Kerim Kara tarafından yapılan doktora tezi içerisinde yer alır. Kara, eser hakkında bilgi verdikten sonra Süleymaniye Yazma Bağışlar 233/1, Fâtih Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Şer'iyye 1181/2, Fâtih Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Arabî 4327/4, İstanbul Belediyesi Atatürk Kütüphanesi Osman Ergin 1343, İstanbul Belediyesi Atatürk Kütüphanesi Osman Ergin 1055, İstanbul Belediyesi Atatürk Kütüphanesi Osman Ergin 858/2, Ankara Milli Kütüphane A/2368 numarada kayıtlı 7 nüsha hakkında bilgi verir (2002: 102-103). "Süleymaniye Yazma Bağışlar 233/1" numarada kayıtlı nüshayı muhtasar bir şekilde Latin harflerine aktarır ve çeşitli başlıklar altında incelemesini yapar (2002: 242-248).

Karabaş Velî'nin biyografisi için bk. "Veli, Karabaş Veli Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ali-karabas-ali-efendi

Eserden Örnekler


HÂZÂ'T-TA'BîRNÂMETİ'Ş-ŞERİFE Fİ'T-TARTÎKİ'L-ALiYYETİ'L-HALVETIYYETÜ'Ş-ŞA'BANİYYE Lİ'L-ŞEYHÜ'L-MEŞAYIH VE MÜCEDDİDİ'L-ERKANÜ'Ş-ŞERİ'AT VE'T TARİKAT Bİ-MEŞHUR KARABAŞ-I VELİ EL-HAC ALİ EFENDI (K.S)

Bismİllahirrahmânirrahîm 

Elhamdülillâhirabbilalemîn ve's-salâtü· ve's-selâmu alâ nebiyyihi Muhammedin ve 'alâ 'alihi ve ashabihi ecmaîn.

Amma ba'de: İnsan iki nûrdan mürekkebdir. Biri nûr-ı 'ayndır ve biri nûr-ı zulmânîdir. Essemavâtü ve'l-ard, bu iki nûrdan zâhir oldular. Nûr-ı safâ derler; rûhdur ve kalbdir ve akıldır ve nefisdir. Bil-ibâre meselâ; nûr-ı safânın bir tarafı nûr-ı ayndır ve bir tarafı nûr-ı zulmânîdir. Taraf-ı nurâniyye rûhdur derler, taraf-ı zulmâniyye nefsdir derler. Nûr-ı safâ ittisâlleri hasebiyle akl derler ve ihatası hasebiyle kalb derler.

Rüyâyı gören, nûr-ı safâdır. İnsânın fi'ili iki türlüdür. Evvelki iki nûrdur. Nûr gâlib olur, mağlûb olur. Rüyâya bakıp ilâcı lâzımdır. Meselâ insân, âlem-i ekberdir ve nüsha-i âlemdir. Şehâdetdir. Bundan her ne var ise gıdâsı ziyâde olmazsa bari berâber gerekdir. Gıdâ-yı nefs ile! Nitekim Hz. Resûl-i Ekrem  (S.A.V.) buyurur: "men istevâ yevmâhu fehüve magbûnun" (İki günü eşit olan zarardadır.)

İmdi nefsin gıdâsı ziyâde verilip rûhun gıdâsı noksan verilirse, nefs rûha gâlib olur. Envâi türlü fesadlar edip la'nete müstehak olur. Lâzım oldu ki, bunların gıdâsı beyân oluna ...

Evela, rûhun gıdâsı ibâdetdir ve zikrullâhdır ve tatlı şeylerdir ve zemzemdir. Ammâ, nefsin gıdâsı acı şeylerdir ve fâhiş-i kelâm. Elhâsıl nefse kuvvet verip rûha za'fiyet veren şeylerin cümlesi nefsdir. Rûha cilâ ve kuvvet veren şeyler cümlesi gıdâ-yı rûhdur. Meselâ helâliyle cimâ gibi. Nâr-ı şehveti söndürür. Sülehâ ile sohbet ve oturmak ve esrâr-ı ilâhî söyleşmek gibi. Bunlar gıdâ-yı rûhdur. Fusekâ ile oturup kelâm-ı fâhiş söyleşmek ise gıdâ-yı nefsdir. Bunlar ile eger nefsin, eger rûhun (hangisi) terbiye olursa bunlar kavî olur. Rüyâ, âlem-i misâldir. Bunların gâlib ve mağlûbunu bildirir.

...

Şehirler, köyler ve çarşılar, pazarlar, sokaklar, bil-cümle sadr tabir olunur. Bir âdem ibtidâda kâfir görse, kötü 'ameldir. Buna istiğfâr gerekdir. Eğer intihâda görse fenâfillaha delâlet eder.

Mahremi ile cimâ': Eğer mahremi ile cimâ ederse, makâmât katetmiş olur. Avret yerini tavîl: Eğer ibtidâda avret yerin tavîl görse, şehvetdir. Eğer intihâda görse velâyete delâlet eder. 

Eğer kendini meyyit görse, fenâfillah olmasına delâlet eder. Ammâ ölen kendi, yuyan kendi ve götüren kendi olursa ve namâzın kılan dahi kendi olursa vahdete delâlet eder. Mürşid-i kâmil onu beyân eder (Tatçı 1996:-335-336, 339).


Kaynakça


Kara, Kerim (2002 ). Karabaş Velî Hayatı Eserleri ve Fikirleri. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Mehmed Süreyya (1996). Sicill-i Osmanî. C. 1. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Tatçı, Mustafa (1996). "Şeyh Karabaş-ı Velî’nin Tasavvufî Bir Rüya Ta'bîrnâmesi". Türk Kültürü Araştırmaları. XXXII/1-2: 333-342.

Atıf Bilgileri


KOÇ, Munise. "TA'BÎRNÂME (KARABAŞ VELÎ EFENDİ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/ta-birname-karabas-veli-efendi. [Erişim Tarihi: 22 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 KİTÂB-I ŞERH-İ FUSÛSU'L-HİKEM EL-MÜSEMMÂ Bİ-KÂŞİFİ’L-ESRÂR (KARABAŞ VELİ EFENDİ) Veli, Karabaş Veli Efendi Diğer Meryem Özdemir
Görüntüle
2 TARÎKATNAME (KARABAŞ VELİ EFENDİ) Veli, Karabaş Veli Efendi Diğer Meryem Özdemir
Görüntüle
3 TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ (SÂLİH AYNÎ MEHMED EFENDİ)  Aynî, Sâlih Aynî Mehmed Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
4 DÎVÂN (EŞREF-İ SÂNÎ) Eşref-i Sânî, Şeyh Seyyid Öğretmen Kevser Kıroğlu
Görüntüle
5 TECELLİYÂT (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN
Görüntüle
6 ÂDÂB-I HURDE-İ TARîKÂT (HİMMET/ABDÎ, BOLULU ŞEYH HİMMET EFENDİ) Himmet/Abdî, Bolulu Şeyh Himmet Efendi Araş. Gör. Emrah Baş
Görüntüle
7 VAHDETNÂME (LÂMEKÂNÎ) Lâmekânî, Hüseyin Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle
8 MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
9 RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
10 RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
11 RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
12 ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle