- Yazar Biyografisi (TEİS)
Bilinmiyor - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Çelik
- Eser Yazılış Tarihi:Bilinmiyor
- Yazıldığı Saha:Çağatay
- Edebiyat Alanı:Divan-Tekke Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:29/03/2024
KISSA-İ HAZRET-İ SULTÂN İBRÂHÎM BİN EDHEM
menâkıp-nâme/velâyet-nâmeBilinmiyor
ISBN: 978-9944-237-87-1
Çağatay Türkçesiyle yazılan ve ne zaman kim tarafından yazıldığı belli olmayan nazım-nesir karışık bir İbrâhîm bin Edhem velâyet-nâmesi.
Eser, Hacı Sıddık Hacı Hocendi tarafından 1352/1934 yılında, Pakistan’ın Lahor şehrinde taş baskılı Arap harfleri ile basılmıştır. Metnin sonunda [1]137 temmetü’l-kitâb-ı İbrâhîm Edhem bi-‘avni kerîmü’l-‘azîm fî şehr 10 Zi’l-ka’de. (m. 21 Temmuz 1725) şeklinde bir kayıt vardır. Bu kayıttan hareketle eserin 18. yüzyılın ilk çeyreğinde istinsah edildiği söylenebilir.
Çağatay Türkçesinin dil özellikleriyle yazılan eserde halk hikâyelerine mahsus manzum ve mensur kısımlar vardır. Râviyân-ı ahbâr u nâkilân-ı âsâr u muhaddisân-ı dâstân u bûstân andâğ rivâyet kılıpdurlar kim... şeklinde, halk hikâyesi geleneğindeki gibi, kalıp bir cümle ile başlar. 81 sayfalık eserin tamamında, VIII. yüzyılda yaşadığına inanılan Mutasavvıf İbrâhîm bin Edhem’in menkabevi hayatı anlatılır. İbrâhîm bin Edhem’in ailesi, dünyaya gelişi, çocukluğu, mektebe gidişi, padişahlığı, gördüğü rüyalar ve yaşadığı garip olaylar neticesinde tahtını terk etmesi, çöldeki seyahati, çobanlarla yaşadığı maceralar, şeytanla mücadelesi, Mekke’ye gidişi, âlimlerle görüşmesi, kerametleri ve kadın sûfîlerden Rabiâtü’l-Adeviyye ile tanışması, Medine’ye gidişi, eşinin ve oğlu Muhammed’in onu aramak için yollara düşmesi ve ölümü ayrıntılı bir şekilde dile getirilir. Müellifi belli değildir. Türk edebiyatında bilinen İbrâhîm Edhem kıssaları içinde en teferruatlı ve uzun olanıdır.
Hikâye, mensur bölümlerde anlatılır, kahramanların konuşmaları ise manzum olarak ifade edilir. Manzum bölümlerde hem halk şiirinin hem de divan şiirinin özellikleri görülür. Beyit, dörtlük ve bent nazım birimleri kullanılmıştır. Bazı şiirler aruz, bazıları ise hece ile yazılmıştır. Şiirlerin dili akıcı ve sanatlıdır. Olaylar, “el kıssa” şeklinde başlayan 116 parçada düz yazı şeklinde anlatılır. Konuşmaları ihtiva eden şiirlerin 52’si koşma, 25’i gazel, 14’ü muhammes, 1’i de mesnevidir. Eserde toplam 92 şiir bulunmaktadır.
Eserin iki nüshası tespit edilmiştir. Bunlardan ilki Hacı Sıddık Hacı Hocendi’nin 1934 yılında yayımladığı metindir. Erzurum Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Katalogu, nr. 10738-0115197’de kayıtlıdır. Bu nüshanın tam metni Ramazan Çelik tarafından Latin alfabesine aktarılmış ve çevri yazılı metni yayımlanmıştır (2022: 499-590). İran’da 1981’de basılan farklı bir nüshası ise mensur kısımları günümüz Türkçesine çevrilerek yayımlanmıştır (Biray ve Sarı 1995).
Eserden Örnekler
El-kıssa
Sultân İbrâhîm bir kademde iki rek’at namâz okup Hudâ-yı Te’âlâ’nı zikrini könglide yâd kılıp şol hâlde barur irdiler ve bu arada tört yıl otı. İrse künlerde bir kün Hazret-i Sultân İbrâhîm’ni arkalarıdın bir niçe kârvânlar yitüştiler. Hazret-i Sultân’nı kördiler kim ‘aceb dîvâne şûrîde hâl ve ‘aşk muhabbet-i Hudâ’ga ber-kemâl başdın ayağı âteş-i ‘aşkğa ğark bolğan yolğanda körüp. Hazret-i Sultân’dın suâl kıldılar ve aydılar: Ey dîvâne kaydın kilip kayda barursız didiler. Hazret-i Sultân İbrâhîm bir söz didiler:
Ey yârânla[r] işitingiz dâğ-ı pinhân mende bar
Ka’be-sârı ‘azm itip yollarda efğân mende bar
Maksadımğa yetmesem yüz dâğ-ı ârmân mende bar
Közlerimni yaşıdın deryâ-yı ‘ummân mende bar
Hakk kabûl itgey yârânlar ‘ıyd-ı kurbân mende bar
Çıkmışam Belh şehridin ne aş alıp men ne nân
Tâc u taht u memleketdin ayrılıp men bî-hânumân
Maksadım şoldur Hudâvendim manga birgey iman
Mülk-i dünyâdın kiçip men dostlar men bî-gümân
Hakk yolıda ‘azm itip sevdâ-yı hicrân mende bar
Öz diyârımda meni cây u mekânım bar idi
Akrabâ kavm u karındaş mihrübânım bar idi
Köşk ü eyvân tâc u taht u zer-nigârım bar idi
Mülk ü esvâbım meni hem hânumânım bar idi
Uşbu hâletde gedâ men sûz u efğân mende bar
Niçe gafletler bile hem ötgerüp ‘ömrimni men
Cürm ü ‘isyânlar bile hem kiçe kündüzümni men
Bir Hudâ’nı yolıda sarf eyledim cânımnı men
Közlerimdin kan töküp her lahzâ kanımnı men
Ta ki yetkünçe neyteyin dâğ-ı ârmân mende bar
Atım İbrâhîm irür Belh şehride bir şâh idim
Saltanatlık şâh idim mahbûblara hem-râh idim
Hil’atim zer-beft-i meşrûh sâhib-i bârgâh idim
Leşkerimni sânı yok irdi ‘aceb dil-hâh idim
Atlas u kemhâda algan köhne-çekmen mende bar (Çelik 2022: 539-540)
El-kıssa
Sultân İbrâhîm alardın hâric bolup hâne-i Ka’be’ning tavâf kılıp ba’d-ez-ân irâde-i Medîne-i Münevvere kıldılar. Niçe kün ü menzil merâhil tayy kılıp on kün digende Medîne-i Münevvere’ge dâhil boldılar. Andın Resûl ‘Aleyhiés-selâm’nı Ravza-i şerîflerni ziyâret kılıp iki yüzlerni sürtüp yığlap bu muhammesni okudılar:
İki ‘âlemde irürsin ‘âsîlerge reh-nümâ
Rahmetenliél-’âlemînsin şâfi’-i rûz-ı cezâ
Kabring üzre mevc uradur rahmet-i nûr-ı Hudâ
Her kişi kılsa ziyâret derdige tapgay devâ
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ
Pâdişâh irdim yolunğa bir gedâ kıldıng meni
Hâr u zâr u intizâr u mübtelâ kıldıng meni
Belh dik mülk ü diyârımdın cüdâ kıldıng meni
Dünyâ eşğâlidin âhir cüdâ kıldıng meni
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ
Bir nazar kılğıl manga Âdem sayfîni hürmeti
Hem Halîl-i bâ-safâ Nûh Nebîni hürmeti
Yüz yigirmi tört ming ötgen nebîni hürmeti
Hem Ebûbekr ü ‘Ömer ‘Osmân ‘Alî’ni hürmeti
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ
Künde cismim dâ'imâ şayeste kılğıl tevbege
Şol ümîd birle kilip başımnı urdım ravzaga
Hazret-i Âdem du’âsı boldı makbûl Ka’be’ge
Pâk bolğaylar günehdin kim kilür bu buk’aga
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ
Sanga tigdi sun’-ı Hakk’dın ol risâlet manzarı
Tâbi’ oldı barça sanga cin ile dîv ü perî
Hakk’dın özge tâbi’ olmış cümle ‘âlemni beri
‘Arz-ı dâdımnı işit âhir zamân peygamberi
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ
Hakk’dın özge sen irürsin güher-i kıymet-bahâ
Hem tafilingdin yarattı iki ‘âlemni Hudâ
Rahm kıl üftâdege ey şâh-ı cümle enbiyâ
İbrâhîm’ni kılmağıl şermende rûz-ı cezâ
Ravzâ-i pâkingğe kildim yâ Resûl-i Mustafâ (Çelik 2022: 555-556)
Kaynakça
Biray, Himmet – Sarı, Mehmet (1995). İbrâhim Bin Edhem Kıssası. Afyon: Medrese Kitabevi.
Çelik, Ramazan (2022). Türk Edebiyatında İbrâhîm Bin Edhem Velâyet-nâmeleri ve Adanalı Seyyid Nevrûz’un Velâyet-nâme-i İbrâhîm Edhem’i (İnceleme-Metin-İndeks). Yayımlanmamış Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem |
---|