- Yazar Biyografisi (TEİS)
Evliyâ Çelebi - Madde Yazarı: Prof. Dr. Nuran Tezcan
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Seyahatname
- Yayın Tarihi:30/09/2022
SEYAHAT-NÂME/TÂRÎH-İ SEYYÂH EVLİYÂ EFENDİ (EVLİYÂ ÇELEBİ)
seyahat-nâmeEvliyâ Çelebi (d. 10 Muharrem 1020/25 Mart 1611 - ö. ?/?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
17. yüzyılda dünya çapında bir seyyah olan Evliya Çelebi’nin (1611-1685?) yaklaşık 40 yıllık seyahatlerini anlatan eseri. Her biri 2 kitaptan oluşan 5 ciltlik bir eserdir. Toplam 1000 varaktır. Eserin asıl adı Târîh-i Seyyâh Evliyâ Efendi’dir. Evliya Çelebi’nin 1630’lu yıllarda İstanbul’dan başlayarak 1681’e kadar Osmanlı Devleti topraklarında ve komşu ülkelerde yaptığı seyahatlerini anlatır. İstanbul merkezli seyahatleri başta Anadolu olmak üzere Balkanlar üzerinden Dalmaçya kıyılarına, Lehistan’a, Viyana’ya, Kırım, Dagistan bölgesinden İran’a Arap yarımadasından kuzey Afrika bölgesine ve nihayet Nil nehri boyunca Sudan Habeşistan ve Kızıldeniz üzerinden Zeyla Boğazı'na kadar, bugün Türkiye dışında 34 devleti içeren bir coğrafyayı kapsar. Seyahat-nâme, Osmanlı dünyasının geniş bir coğrafya panoraması ile yerleşim yapısını tarihî perspektiften verir.
Seyahat-nâme, Evliya Çelebi’nin birbirini izleyen seyahatlerine göre kronolojik sırayla düzenlenmiş ciltlerden oluşur. 1. cilt İstanbul, coğrafya ağırlığına göre; II. cilt Karadeniz, Gürcistan ve Doğu Anadolu; III. cilt Orta Anadolu, Suriye, Filistin, Balkanlar; IV. cilt Doğu ve Güneydoğu Anadolu, İran; V. cilt İran, Balkanlar ve Trakya; VI. cilt Sırbistan, Macaristan, Romanya; VII. cilt Viyana heyetiyle gittiği önce Almanya (/Avusturya), daha sonra Macaristan, Kırım, Dağıstan, Kafkasya; VIII. cilt Kırım, Yunanistan ve Arnavutluk; hac yolculuğunu gerçekleştirdiği IX. cilt Mekke, Medine, ve X. cilt ise Kahire ve Nil’in kaynağını görmek amacıyla yaptığı, Nil’in kaynağından Zeyla boğazına kadar indiği Kızıldeniz yolculuğudur. Batı Avrupa yolculuğunu ise kurmaca yolculuk olarak anlatır: 1. 1074/1663’te Uyvar’ın fethinden sonra köleleriyle birlikte yola çıkıp Amsterdam’a kadar gider, ancak şehre giremeyip bir günlük yol mesafesinden bakıp döner (6. cilt, vr. 125b-126a). 2. 1075/1665’te Viyana’da bulunduğu sırada Alman kralından izin belgesi (papinta) aldığını ve Almanya, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Fransa’ya gittiğini söyler (7. cilt, vr. 73a-b). 6. ve 7. ciltlerde bu yolculuğunu anlatmak üzere paragraf açmıştır. Hatta 7. cildin (vr. 181b) sonunda bu seyahatinin 3 yıl sürdüğünü söyler. Fakat bu seyahatlerini bir iki yerleşim yeri hakkında klişe bilgiler, halk ve kralları hakkında da genel bilgiler vererek çok kısa olarak anlatır. Söz konusu seyahatleri planlamakla birlikte gerçekleştirememiş olduğu anlaşılmaktadır.
Evliya’nın seyyah ve anlatıcı sıfatıyla eserin odağında yer alması dolayısıyla ciltler arasında doğal bir bağ vardır. Ayrıca olayların değişik ciltlerde birbirine bağlı olarak sürmesi, verdiği bilgilere, başından geçen olaylara, gördüklerine önceki ve sonraki ciltlerde göndermeler yapması eserin bütüncül bir yapı içinde yazıldığını gösterir. I. cilt İstanbul, X. cilt Kahire olmak üzere iki cildi Osmanlı Devleti’nin iki büyük şehrine ayrılmıştır. Bunlardan birincisi yazarın doğduğu ve gençlik yıllarını geçirdiği yer, ikincisi yaşlılık döneminde yaşadığı şehirdir. Eserin bütününe çerçeve oluşturan bu iki ciltte her iki şehrin simetrik bir anlatımla yer alması, İstanbul’u izleyen ciltte Bursa ve Kahire’den önce de Mekke’nin anlatılması ciltlerin genel düzeninin bir bütünlük oluşturan yapısını gösterir. Nil‘in kaynağını görmek amacıyla çıktığı Nil yolculuğu ise 17. yüzyıl Afrika Bedevilerini ve coğrafyasını anlatan özgün gözlem ve tasvirlerle yazılmıştır. Bu yolculuğunun sonunda gezip gördüğü yerler hakkında kısa bilgiler içeren, Nil’in kaynağından Akdeniz’e uzanan 6,5 metre uzunluğunda haritasını çizmiştir. Harita Vatikan Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Seyahat-nâme, Osmanlı Devleti’nin âdeta fizikî yapısının yazıya dökülmüş bir maketini ortaya koymak için kaleme alınmış bir eserdir. Bu sebeple seyyah yüzlerce şehir ve kasaba, binlerce köy gezmiştir. Türbe ziyaretleri de onun seyahat amaçlarından biridir. Nitekim eserinin 9. cildinde Mekke ziyaretine yer vermiştir. Gittiği şehirler anlatımının ana mekânlarıdır; bu şehirlere ulaşmak için geçtiği ya da yol üstünde konakladığı köy ve kasabalar ise ikinci derecede kalır. Şehir monografileri “evsâf” adı altında sistematik bir şema içinde verilir. Bu şema genellikle şehrin ya da yerleşim merkezinin idarî durumu ile başlar, kalesi ve İslâm öncesi kısa tarihçesi, Osmanlılar tarafından alınışı, konumu ve genel görünümü, şehrin mahalleleri, adının kaynağı (genellikle halk etimolojisi), önem sırasına göre camileri, mescidleri, çeşmeleri, medreseleri ve diğer eğitim kurumları, halkın eğitim düzeyi (âlimler, şairler, hekimler, tüccarlar), hanları, tekkeleri, mesireleri ve hamamları, çarşı pazar hayatı (bedesten, dükkânlar ve zanaat türleri), kahvehaneler ve sosyal yaşam, kadın ve erkek adları, giyim tarzları, yiyecek ve içecekler, halkın geçim kaynakları, üretim malları, iklimi ve türbeleri şeklinde bir sıra izler. Kale ile başlayıp türbelerin ziyaretiyle sona eren bu genel çizgide her şehrin kendine özgü özelliklerinin yer aldığı başka bölümler bulunabildiği gibi bu sıralamada değişiklikler de olabilmektedir. Seyyah nüfus yanında kale, mahalle, bina, hamam, çeşme gibi yapıların sayısal bilgilerine mutlaka yer vermeye çalışır. Genellikle resmi ve yerel kaynaklara ya da kendi saptamaları ve halktan edindiği bilgilere dayanır. Sayısal bilgiler zaman zaman abartılı olmakla birlikte adım ölçülerinde genellikle tutarlıdır; kimi sayısal bilgileri ise sonradan doldurmak üzere boş bırakmıştır. Evliya Çelebi Seyahat-nâme’de görüp yaşadıklarından ve işittiklerinden edindiği bilgilerin yanı sıra kimi eserleri de yazılı kaynak olarak kullanmış, ancak bunların adını kimi zaman vermemiş, hatta kaynaktaki cümleleri bazı kelimeleri değiştirerek aynen nakletmiştir. Kaynağın adını ise bazen kendi bilgisini doğrulamak, bazen de o kaynaktaki bilginin doğru olmadığını göstermek için zikretmiştir. Onun adını verdiği kaynakların başında Yanvan Tarihi gelir. Bu onun genelde İslâm öncesi ya da Yunan tarihi için verdiği bilgilerde kullandığı tarihtir. Eser, başlangıçtan 941-942 yılına kadar bir dünya tarihi olan Testimonium Flavianum’un çevirisi Kitâbü’l-Unvân’dır. Fakat bunu daha çok ad olarak kullanmıştır. Bundan başka Mığdisî’nin Ermeni tarihini, Erşek’in (Kardinal Verancsics) Macaristan tarihini (Macar bir esir tarafından ona aktarılmıştır), Ayanta’nın dünya tarihini, Makrîzî’nin Arap tarihini, Latin, Yunan, Sırp, Venedik vekayinâmelerini kullandığını bildirir. Lugat-i Şâhidî, Ahmedî’nin İskender-nâme’si, Târîh-i Taberî, Seyyid Muhammed b. Seyyid Alâeddin’in Fütüvvet-nâme-i Kebîr’i ve Tevârîh-i Tuhfe gibi eserlerin adını verir. Atâyî’nin Hadâ’iku’l-Hakâik fî Tekmileti’ş-Şekâik’i, Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Künhü’l-Ahbâr’ı ile şair tezkireleri onun yararlandığı kaynaklar arasındadır. Bunların yanı sıra Neşrî, Peçevî, Solakzâde, Hoca Sâdeddin Efendi tarihlerini okuduğu anlaşılmaktadır. Şehir ve kasabaların yönetimle ilgili sayısal bilgilerinde saray kayıtları, kadı sicilleri, vakıf kayıtları gibi resmî kaynaklardan faydalandığını ileri sürer. Verdiği sayısal bilgilerde, Kanûnî Sultan Süleyman döneminin teşkilât ve timar yapısını anlatan Ayn Ali Efendi’nin Kavânîn-i Âl-i Osmân der Hulâsa-i Mezâmîn-i Defter-i Dîvân adlı risâlesine dayandığı bilinmektedir. Adı verilmemiş olmakla birlikte Seyahat-nâme, 16. yüzyılda yazılan Âşık Mehmed b. Ömer’in Menâzırü’l-Avâlim’i ile yer yer paralellikler içermektedir. Çeşitli binaların üzerindeki kitâbeler de onun kaynakları arasındadır. Bundan başka Papamunta dediği dünya haritası Mappa Mundi’yi (Ptolemaios) ve Atlas Minor’u (Mercator) kullandığını bildirmektedir. Haritaya olan merakı ve haritanın bir seyyah için önemini özellikle vurgulayan Evliya Çelebi kendisi de Nil yolcuğunun sonunda Nil nehri üzerindeki yerleşim yerlerini gösteren Nil haritası yapmıştır. Seyahat-nâme’de mübalağalı bilgiler dışında yanlış aktarmalar ve çelişkiler de sıkça görülür. Bazen de bilgilerin tekrar edildiği ya da karıştırıldığı dikkati çeker.
"Evsâf" adı altında anlatılan şehir monografilerinin genel şeması şöyledir: coğrafî konum ve kısa tarihçe kale ve halihazırdaki durumu; evlerin görünümü, camileri, mahalleleri, mescidleri, çarşısı, hamamları, çeşmeleri, halkı (yaşama tarzı, karakteri ve eğitim düzeyi, dili, âdet ve görenekleri, giyimi, oyunları, üretimleri); mesireler ve ziyaretgâhlar olarak gruplandırılabilir. Ana hatlarıyla tarih, mekân ve halk olmak üzere üç katmandan oluşan şehir tasvirlerini yaptığı yolculuklar dolayısıyla anlatması esere Seyahat-nâme adını verdiren temel yapıyı oluşturur. Bu da kitaba hem kaynaklara dayanan bilgiler içermesi hem de görgü tanığı olarak bilgiler katması açısından tarih, coğrafya, toplumsal hayat, ekonomik durum, halkbilimi için kaynak eser olma özelliğini kazandırır. Seyahat-nâme’nin bu sistematik durumuyla iç içe olan ikinci bir yapısı daha vardır. Bu da yazarın seyahatle geçen hayatıdır; yani eser hem bir seyahat-nâmedir hem de yazarın otobiyografisidir. Evliya Çelebi yolculukları sırasında yaşadığı tarihî olayları, başından geçen maceraları, her düzeyden tanıştığı insanları, onlarla konuşmalarını, gördükleri karşısındaki hayranlığını, takdirlerini, eleştirilerini, sevinçlerini, korku ve kaygılarını da yansıtır. Bu açıdan Seyahat-nâme, Osmanlı Devleti’nin fizikî yapısı ile yazarının kişisel serüvenlerinin ve kurgulamalarının iç içe anlatıldığı, başka bir deyişle somut bilgi ile kurmaca anlatımın kesiştiği bir eserdir.
Evliya Çelebi’nin “acâib ve garâib” hikâyelere olan ilgisi Seyahat-nâme’ye bir başka özellik daha katmıştır. Bunlar ya gördüğü binalara ilişkin olağanüstü özellikler, tılsımlardır ya velî, evliya mûcizeleridir ya da sihirbaz, hokkabaz gibi oyuncuların gösterileri ve doğaüstü olaylardır. Yerel kültürü yansıtan bu tür bilgilerin ulaşım ve iletişimin çok sınırlı kaldığı bir çağda kendi çevresinin dışına çıkmış olan bir seyyahın “sıradışı” gözlem bilgilerinin boyutunu gösterir. Bazen bu olağanüstülüklerin sırrını çözerek kendi akıllılığını ispat etmeyi, bazen doğruluğunu denetlemeyi, akılcı açıklamalar getirmeyi, bazen de şaşkınlığını göstermeyi amaçlar. Bu tutkusu onu, duyduğu bir hikâyeyi yahut tarihî bir olayı kendisi yaşamış veya gözlemlemiş gibi kurgulayarak anlatmaya kadar götürür.
Evliya Çelebi gayri müslimlerin yaşayışına ve kültürüne büyük bir ilgi duymuştur. Özellikle Balkanlar, Orta Avrupa ve Hac yolculuğu güzergahındaki kiliseleri büyük bir merakla gezen yazar müslümanlarla hıristiyanları karşılaştırır. Mimari yapıları hakkında ayrıntılı bilgiler verir, binalarının bakımlı olmasını özellikle vurgular. Her iki dünyayı karşılaştırarak yaptığı gözlem ve değerlendirmeler Osmanlı dünyasında “öteki”ne bakışı yansıtır. Osmanlı’nın gururu olan özelliklerini ve eserlerini dile getirmiş, buna karşılık yönetimle ilgili eleştirilerini de yazmaktan çekinmemiştir.
Seyyahın başka dil ve kültürlere olan merakını yansıtan bilgiler ise eserin belgesel değerini öne çıkaran önemli özelliklerinden biridir. Bir İstanbullu olarak Anadolu ağızları ilgisini çekmiş, Batı Anadolu (Bolu, Gördes) ve Doğu Anadolu (Diyarbekir, Bitlis ve Maraş) ağızlarından, hatta Azerbaycan lehçelerinden örnek kelime listeleri vermiştir. Kırım ve Dağıstan’daki Çağatayca mezar kitabelerinden alıntılar aktarmıştır. Türkçe dışında yaklaşık otuz dilden (Abaza, Ubıkça, Gürcüce, Mingrelce, Arapça, Kürtçe, Rusça, Hırvatça, Rumence, İtalyanca, Macarca, Almanca, Yunanca, İbrânîce vb.) kelimeler, günlük dile ait kısa cümleler, deyimler, sövgüler, şarkı ve dualardan parçalar yazmıştır. Ayrıca çeşitli azınlıkların Türkçe konuşmalarını kendilerine has telaffuzlarıyla kaydetmiştir.
Seyahat-nâme sadece fizikî bilgiler, şehir anlatımları ve mahallî kültürlerin yanısıra tarihî olayların yer alması bakımından da ayrı bir önem taşır. Seyyah katıldığı savaşları, karıştığı olayları kendi gözlemlerine dayanarak ve kurmacalaştırarak kimi zaman da eleştirel bir bakışla anlatır.
Seyahat-nâme dil ve anlatımı açısından aynı zamanda kendi çağının bir edebiyat eseri olarak özgün bir yere sahiptir. Gerek yazım gerekse dil ve anlatım yönünden kendi döneminin kurallarını aşan özellikler içerir. Standart yazımın dışına çıkarak bazan Arapça ve Farsça kelimelerin imlâsını değiştirmiş, Türkçe söyleyişi esas alarak yazmıştır. Bu özelliğiyle Osmanlı Türkçesi’nin 17. yüzyıldaki fonetiğinin saptanmasında ve dildeki tarihî değişimin izlenmesinde kaynak bir eser niteliği taşır. Seyahat-nâme ayrıca çok zengin bir söz varlığına sahiptir. Devlet adamları düzeyindeki söz varlığından halkın diline, yazılı dilden yerel ağızlara, azınlıkların diline, her türlü meslek ve yaşam alanına ilişkin kelimelere kadar çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Bunun yanı sıra Evliya Çelebi, Osmanlı Türkçesini oluşturan Arapça, Farsça ve Türkçenin bazı eklerini her üç dilin kelimeleri arasında ayrım yapmaksızın kullanarak yeni kelimeler türetmiş, çoğul ve tamlama eklerini de aynı şekilde kullanıp inşa dilinde zengin bir anlatım olanağı yaratmıştır. Âdetâ her üç dili tek dil olarak düşünüp erken “bir yazarlık bilinci” sergilemiştir.
Çok çeşitli, özgün, önemli ve çağının belgesi olan bilgiler içeren Seyahat-nâme’nin bunları kendi sistemi içinde aktaran yönü yanında, gözlem ve yaşananların betimlenip kurgulanmasında, değerlendirmelerin yansıtılmasında zengin anlatım unsurları içerdiği söylenebilir. Osmanlı yazılı ve sözlü kültürüne hâkim olan seyyah, eserini yazarken kendi döneminin yazı dili olan inşâ üslûbuyla konuşma dilinin anlatım şekillerini ustaca birleştirmiştir. Şehir tasvirlerinde klişe tamlama ve ifadelerle bunların seçeneklerinden oluşan standart bir anlatım görülürse de bu klişe ifadeler zincirleme tamlamalarla, kafiyeli ses ve söz tekrarlarıyla, iştikak, cinas, teşbih, îhâm gibi söz ve anlam sanatlarıyla zenginleştirilmiş secili cümlelerle genişletilir. Eş anlamlı, yakın anlamlı, karşıt anlamlı ya da tekil kelimenin çoğuluyla birlikte kullanılmasıyla oluşan ikilemeler; kumaş, eşya, meslek, bitki, hayvan vb. adlarıyla kurulan bağlaçlı sıralama cümleleri onun akıcı üslûbunun dikkat çeken özelliklerinden sadece birkaçıdır. Şehir tasvirlerinde inşâ üslûbu görülürken olayların betimlenip kurgulanmasında, karşılıklı konuşmalarda konuşma dilinin akıcılığı ve sadeliği dikkati çeker. XVII. yüzyılın konuşma dilini dışlayan, düşünceyi ikinci plana atan inşâ üslûbu estetiğini kendine özgü yöntemlerle kırarak aşmış ve estetiği, anlatmak istediği amaç doğrultusunda kullanıp bilgi ve gözlemlerin canlı ve akıcı bir şekilde anlatılmasında işlevsel hale getirmiştir. Eserinin pek çok yerinde manzum parçalar (mısra, beyit, kıta) kullanan yazar bazen bunların şairini belirtmiş, bazen bunları değiştirerek alıntılamış, bazen de kendisi söylemiştir. Musahiplik yeteneğinden gelen kurgulama gücünü de başarıyla kullanmış, duyduğu birçok hikâyeyi ustaca anlatmış, başından geçen olayları hikâye kurgusunda işlemiştir. Yer yer mizahîleşen, ince bir gözlemle hayatın içindeki ve insan ilişkilerindeki tezatları yakalayan, duygu ve düşüncelerini açıkça yansıtan, özgün betimlemelerle gerçekleri renkli ve sürükleyici bir anlatımla dile getiren bir eser ortaya koymuştur. Bütün bu özellikleriyle Seyahat-nâme çağını aşan çok önemli bir eserdir.
Seyahat-nâme’nin Mısır’dan gelen otograf yani hatt-ı dest olarak kabul edilen ve S takımı olarak bilinen nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Bağdat Köşkü 304 I-II. cilt, 305 [III-IV. cilt]; 307 [V. cilt]; Revan Köşkü 1457 [VI. cilt]; Bağdat Köşkü 308 [VII-VIII. Cilt]; orijinali elde olmayıp kopyası bulunan IX. ve X. Ciltler için Bağdat Köşkü (Y) 306 [IX. cilt]) ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndeki TY 5973 [X. cilt]) tamamlanır. Seyahat-nâme’nin son güvenilir tam metin yayını bu yazmalara dayanır (İstanbul YKY 1996-2007). Diğer bazı nüshalar Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (Bağdat Köşkü 300 [III-IV. cilt]; 301 [V-VI. cilt]; 302 [VII-VIII. cilt]; 303 [IX-X. cilt]), Süleymaniye Kütüphanesi (Beşir Ağa 448-452 [I-X. cilt]); Pertev Paşa 458-462 [I-X. cilt]) ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde (2371 [I, III-IV. ciltler]; 5939 [I-II. cilt]; 5973 [IX-X. cilt]) yer alır.
Yurt dışındaki nüshalar Kiel (Universitaetsbibliothek cod. MS ORO 386-387 [I-III. ciltler]), Londra (Royal Asiatic Society, MS 23 [I-IV. ciltler]), Manchester (John Rylands Library 142 [IV-V. cilt]), Viyana’da (Österreichische Nationalbibliothek, Cod. Mixt 1382 [I. cilt]) bulunmaktadır.
Seyahat-nâme’yi ilk defa J. F. von Hammer-Purgstall tanıtmıştır: “Merkwürdiger Fund einer Türkischen Reisebeschreibung”, Intelligenzblatt zur Wiener Allgemeinen Literaturzeitung, nr. 2. 1814. Hammer, 1804 yılında İstanbul’da eserin 4. cildini, daha sonra da I. II, III. ciltlerini elde etmiş ve 1814’te “bütün Doğu yazmaları arasında en ilginç olan ve en çok mutlu kılan buluş” nitelemesiyle ilk defa tanıtmasını yapmıştır. (Çev. N. Tezcan “Türkçe Bir Seyahatnamenin İlginç Bulunuşu”. Osmanlı Araştırmaları Nr. 34. 203 – 230. 2009. Evliya Çelebi Konuşmaları (Yazılar) 2011: 268-274.
Hammer ilk kez I. cilt ile II. cildin bir kısmını İngilizceye çevirmiştir: Narrative of Travels in Europa, Asia and Africa in the Seventeenth Century, I-II, London 1834, 1846, 1850.
Seyahat-nâme’nin İstanbul’daki ilk basımları: Müntehabât-ı Evliya Çelebi, İstanbul 1259/ 1843, 1262/1846, 1279/1862; Bulak 1264/1848. Daha çok “tılsım ve olağanüstü” hikayelerden seçilen parçalardan oluşan bir yayındır. Eserin yapısının yanlış algılanmasına yol açmıştır.
Necip Asım. "Makale-i Mahsûs: Bibliyografya: Evliyâ Çelebi Seyatnâmesi". İkdam 701. 1314 (1898-1899); "Evliya Çelebi Seyahanâmesi" İkdam 703. 1314 (1898-1899).
Evliya Çelebi Seyahat-nâmesi’nin tam metin yayınına 19. yüzyılın sonunda başlanmıştır. Ahmed Cevdet’in İkdam Matbaasında 1898-1902 (1314-1318) yıllarında gerçekleşen bu yayın, eserin 6 cildi yayınlandıktan sonra yasaklanarak baskısı durdurulmuştur; daha sonra VII-VIII. ciltler Kilisli Rifat (1928) ve IX-X. ciltler, Maarif Vekaletince (1935; 1938) yayınlanarak tamamlanmıştır. Ancak bazı bölümlerin çıkarıldığı, bazı cümle ve kelime değişikliklerinin yapıldığı bu yayın bilimsel bir yayın değildir. Eserin “tam güvenilir metin” yayını Yapı Kredi Yayınlarınca gerçekleştirilmiştir (I, haz. O. Şaik Gökyay, İstanbul 1996; I, düzeltilmiş 2. baskı, haz. R. Dankoff – Y. Dağlı – S. A. Kahraman, İstanbul 2006; II, haz. Z. Kurşun -S. A. Kahraman- Y. Dağlı, İstanbul 1999; 2. bs. 2006; III, haz. -S. A. Kahraman- Y. Dağlı, İstanbul 1999; IV, haz. Y. Dağlı -S. A. Kahraman- İ. Sezgin, İstanbul 2001; V, haz. Y. Dağlı -S. A. Kahraman- İ. Sezgin, İstanbul 2001; VI, haz. Y. Dağlı -S. A. Kahraman- İstanbul 2002; VII, X, Y. Dağlı – S. A. Kahraman – R. Dankoff, İstanbul 2003, 2004, 2005, 2007).
Yazarın biyografisi için bk. "Evliyâ Çelebi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/evliya-celeb
Eserden Örnekler
Deryâya Müte’allık Olan Tılsımât-ı Acâyibâtları Beyân İder
Evvelâ Çatladıkapu’da gün görmez pâdişâhın kendü sarâyı cenbinde yine kendü te’lîfi bir mutalsam çârgûşe bir amûd üzre bir dîv sûreti var idi. Kaçan kim İslâmbol’a Akdeniz tarafından düşmân gemileri zâhir olsa mezkûr tuç dîv sûretinden bir âteş zuhûr idüp cümle keştîler ihrâk-ı bi’n-nâr olurdı.
İkinci mutalsam: Kadırga limânında bakırdan bir gemi var idi. Kaçan kim yılda bir kerre zemherîr giceleri olup İslâmbol’un cemî’-i sâhire avratları ol bakır gemi ile sabâha dek rûy-ı deryâda şinâverlik idüp Akdeniz’i hıfz u hırâset iderlerdi. Hattâ Ebü’l-feth fethinde mezkûr bakır gemi ganîmet olundı dirler.
Üçünci tılsım: Temâşâ bu bakır geminin emsâli Tophâne tarafında âmâde imiş. Yine leyle-i zemherîde cümle sahhâr ve kâhinler bu bakır gemiye süvâr olup Karadeniz cânibinde sihrile gezüp muhâfaza idermiş. Yezîd b. Mu’âviye Galata’yı feth idüp bu keştîyi pâre pâre itdi dirler.
Dördünci tılsımât: Sarâyburnı’nda tuçdan üç başlı bir ejdehâ var idi. Akdeniz’den ve Karadeniz’den ve Üsküdâr’dan gelen düşmân gemilerine mezkûr ejder âteş-feşânlık idüp cümle zevrakları askeriyle ihrâk idermiş.
Beşinci tılsımât: Yine Sarâyburnı’nda üç yüz amûd-ı müntehâlar üzre üç yüz altmış nev’a deryâ mahlûkının eşkâl-i timsâlleri var idi. Meselâ mâh-ı hamsînde hamsin balıgı sûreti sadâ ursa Karadeniz’de aslâ hamsi balıgı kalmayup cümle İslâmbol’a gelüp der-kenâr olup cümle ahâlî-i Makedon hamsin balıgı ile hamsin yevm kefâflanırlardı.
Altıncı tılsımât: Erba’înde kırk gün mâhî-i gûn-âgûn temevvüç-i deryâ olmadan te’sîrât-ı mutalsamât ile cümle mâ’ideler ber-kenâr olup halk-ı Rûm ganîmet olurdı. Ba’dehü bu tılsımâtlar Hazret-i Risâlet’in tevellüdi gicesi zelzele-i kübrâdan münhedim olup ile’l-ân amûdları Sarâyburnı’nda Selimiye köşkinden tâ Sinân Paşa kasrına gelince sâhil-i bahirde mezkûr amûdları kaldırım gibi döşemişlerdir. Deryâdan kayıklar ile güzer idenlere âşikâr amûdlardır. Gerçi amûdlar münhedim olup pâymâl-i bahr yatar ammâ mutalsam olan sûretleri deryâya müte’allik olup yine deryâya düşmek ile hâlâ amelde olup her sene niçe bin elvân mâhîler kenara çıkup sayd iderler. Ve İslâmbol kal’asın yigirmi dörd mîl ihâta itmiş deryâdır. Her mîl başında dahı birer şey’e te’sîr içün tılsımâtlar var idi. Ve bu yigirmi dörd mîl deryâyı bir âdem bir günde devr ider, ammâ ol gün rûz-ı dirâz olup on beş sâ’at ola. Ve hâlâ İslâmbol’un tulû’dan gurûba tûl-ı nehârı on beş buçuk sâ’atdır ve arz-ı beledi … ve iklîm-i hâmisin vasatında vâkı’ olmışdır. Anın içün âb u hevâsı latîfdir.
(Evliya Çelebi Seyahat-nâmesi. C. 1: 26).
Kaynakça
Baysun, Cavid (1955). “Evliya Çelebi’ye Dair Notlar”. Türkiyat Mecmuası, (12): 257-264.
Baysun, M. Cavid (1947). “Evliya Çelebî”. İslam Ansiklopedisi. C. IV. Ankara: MEB Yay. 400-412.
Eren, Meşkure (1960). Evliya Çelebi Seyahatnâmesinin Birinci Cildinin Kaynakları Üzerinde Bir Araştırma. İstanbul: Nurgök Matbaası.
Ettore Rossi (1949). "A Turkish Map of the Nile River, about 1685". Imago Mundi (6): 73–75.
İz, Fahir (1979). “Evliya Çelebi ve Seyahatnamesi”. Boğaziçi Üniversitesi Dergisi, (VII): 61-79.
Kardam, Rifat 1337 (1921). "Evliya Çelebi Seyahatnâmesine Dâir." Dergâh Mecmuası (15): 37–38.
Kreutel , Richard F. (1972). “Neues zur Evliya Çelebi Forschung”. Der Islam (48): 269-279.
Kreutel, Richard F. (1948-1952). “Evliya Çelebis Bericht über die türkische Grossbotschaft des Jahres 1665 in Wien”. WZKM (51): 188-242.
Kreutel, Richard F. (1957). Im Reiche des Goldenen Appfels – Des türkischen Weltenbummlers Evliyâ Çelebi denkwürdige Reise in das Giaurenland und die Stadt und Festung Wien anno 1665. Übersetzt, eingeleitet und erklärt von Richard F. Kreutel.
MacKay, Pierre A. (1975). “The Manuscripts of the Seyahatname of Evliya Çelebi. Part I: The Archetype”. Der Islam (52): 278-298.
Prokosch, Erich (1988-89). Die Gedenkinschriften des Evliyâ Çelebi. Jahrbuch des Österreichischen St. Georgskollegs. İstanbul: 320–336.
Taeschner, Franz (1929). “Die Neue Stambuler Ausgabe von Evlija Tschelebis Reisewerk”. Der Islam (XVIII): 299-310.
Teply, Karl (1975). “Evliya Çelebi in Wien”. Der Islam (52): 125-131.
Çeşitli ülkelere ilişkin bölümler parçalar halinde ilgili birçok dile çevirilmiştir:
Bombaci, A. (1943). “Il viaggio in Abissinia di Evliya Celebı (1673)”. Annali del R. Istıtuto orientale di Napoli, Nuova Serie: II. Roma: 259-275.
Karácson, Imre (1904-1908). Evliya Cselebi török világutazó magyarországi utazásai. Budapest: A Magyar Tudományos Akadémia.
Prokosch, E. (1994). Ins Land der Geheimnisvollen Func: Des Türkischen Weltenbummlers Evliyå Çelebi Reise durch Oberägypten und den Sudan nebst der Osmanischen Provinz Habeş in den Jahren 1672/73. Graz.
Prokosch, E. (2000). Kairo in der Zweiten Hälfte des 17. Jahrhunderts Beschrieben von Evliya Çelebi. İstanbul.
Seyahatnâme’nin Anadolu’daki yol haritası yapılmıştır:
Jens Peter, Laut (1989). Materialien zu Evliya Çelebi I. Erläuterungen und Indices zur Karte B IX 6 Kleinasien im 17. Jahrhundert nach Evliya Çelebi. Wiesbaden.
Belli bölge ve şehirlere ait bölümlerin transkripsiyonlu metinleri, ve verdiği bilgilerin kaynak araştırmalarıyla yayınlandığı yayın dizisi kurulmuştur:
Buğday, Korkut(1996). Evliyâ Çelebis Anatolienreise.
Dankoff, Robert (1990). Evliya Çelebi in Bitlis.
Dankoff, Robert ve R. Elsie (2000). Evliya Çelebi in Albania. Evliya Çelebi, Book of Travels. Land and People of the Ottoman Empire in the Seventeenth Century A Corpus of Partial Editions. K. Kreiser tarafından gerçekleştirilen bu dizide şu kitaplar yayınlanmıştır: Gemici, Nurettin (1999). Evliyâ Çelebi in Medina.
Karateke, Hakan (2013). Evliyâ Çelebi’s Journey From Bursa to The Dardanelles and Edirne.
Tezcan, Nuran (1999). Manisa nach Evliya Çelebi.
von Bruinessen, M. ve H. Boeschoten (1988). Evliya Çelebi in Diyarbekir.
Seyahatnâme’nin yapısını ve içeriğini değişik açılardan inceleyen-irdeleyen pek çok araştırma ve inceleme yapılmıştır. Aşağıda bunlardan bazıları verilmiştir:
Aynur, Hatice ve Hakan Karateke (2012). Evliya Çelebi Seyahatnamesinin Yazılı Kaynakları. Ankara: TTK Yay.
Bulut, Christiane (1997). Evliya Çelebis Reise von Bitlis nach Van. Wiesbaden: Harrassowitz-Verlag.
Dankoff, Robert (1991). The Intimate Life of an Ottoman Statesman: Melek Ahmed Pasha (1588-1662): As Portrayed in Evliya Çelebi’s Book of Travels (Seyahatname).
Dankoff, Robert (1991). An Evliya Çelebi Glossary. Unusual, Dialectal and Foreign Words in the Seyahat name. Harvard University.
Dankoff, Robert (2002). “Evliya Çelebi ve Seyahatnamesi Işığında Osmanlı Toplum Hayatı”. Türkler Ansiklopedisi. C.10. İstanbul: Yeni Türkiye Yay. 268-291.
Dankoff, Robert (2002). “Şu Rasadı Yıkalım mı? Evliya Çelebi ve Seyahatname". Gazimağosa. 99-118. (2011). Evliya Çelebi Konuşmaları / Yazılar. 128-147.
Dankoff, Robert (2004). An Ottoman Mentality: The World of Evliya Çelebi 2004; Dankoff, Robert (2010). Seyyâh-ı Âlem Evliya Çelebi’nin Dünyaya Bakışı (çev. Müfid Günay). İstanbul: YKY.
Dankoff, Robert (2017). “Evliya Çelebi’nin Eli Seyahatname’nin Otograf Nüshasının Neresinde?” Doğumunun 400. Yılı Dolayısıyla Uluslararası Evliya Çelebi ve Seyahatname’si Toplantısı Bildirileri. İstanbul, 26-30 Eylül 2011. Ankara: TDK. 83-94.
Dankoff, Robert ve Nuran Tezcan (2011). Evliyâ Çelebi’nin Nil Haritası: “Dürr-i bî-misîl în Ahbâr-ı Nîl”. İstanbul: YKY.
Dankoff, Robert ve Nuran Tezcan. M. D. Sheridan (2018). Ottoman Expolations of the Nile - Evliya Çelebi’s ‘Matchless Pearl These Reports of the Nile’ map and his accounts of the Nile and the Horn of Africa in The Book of Travels. London: Gingko Library.
Dankoff, Robert ve Semih Tezcan (2004, 2008). Evliya Çelebi Okuma Sözlüğü. İstanbul: YKY.
Dankoff, Robert ve Sooyong Kim (2010). An Ottoman Traveller: Selection from the Book of Travels of Evliya Çelebi. London.
Demir, Uğur (2015). “Yasaklanan ve Sansürlenen Bir Kitabın Macerası: Evliya Çelebi Seyâhatnâmesi’nin İlk Baskıları”. Osmanlı Araştırmaları (XLVI): 193-212.
Develi, Hayati (1995). Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyıl Osmanlı Türkçesinde Ses Benzeşmeleri ve Uyumlar. Ankara: TDK Yay.
Duman, Musa (1995). Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyılda Ses Değişmeleri. Ankara: TDK Yay.
Eliaçık, Muhittin (2012). “Evliya Çelebi Seyahatnamesi Muzır mıdır?” Doğumunun 400. Yılında Uluslararası Evliya Çelebi Sempozyumu Bildirileri.149-164.
Erünsal, İsmail E. (2013). “Osmanlı Müverrihinin Evliya Çelebi’ye Bakışı”. Evliya Çelebi’nin Dünyası (yay. Coşkun Yılmaz). İstanbul: Mahya Yay. 91-103.
Finkel, Caroline (2015). “Joseph von Hammer-Purgstall’s English Translation of the First Book of Evliya Çelebi’s Seyahatnâme (Book of Travels). Journal of the Royal Asiatic Society, 25(1): 41-55.
Gippert, Jost (1991). “The Caucasian Language Material in Evliya Çelebi’s “Travel book”: A Revision by Jost Gippert.
Komisyon (2017). Doğumunun 400. Yılı Dolayısıyla Uluslararası Evliya Çelebi ve Seyahatname’si Toplantısı Bildirileri. İstanbul, 26-30 Eylül 2011. Ankara: TDK Yay.
Koz, Sabri (2011). Evliya Çelebi Konuşmaları / Yazılar. İstanbul: YKY.
Oğuz, Öcal ve Yeliz Özay (2012). Evliya Çelebi’nin Sözlü Kaynakları. Ankara: Unesco Türkiye Milli Komisyonu Yay.
Özay-Diniz, Yeliz (2017). Evliyâ Çelebi’nin Acayip ve Garip Dünyası. İstanbul: YKY.
Stathi, Pinelopi (2005-2006). “A Greek Patriarchal Letter For Evliya Çelebi”. Archivum Ottomanicum, (23): 263-26.
Teply, Karl (1980). Türkische Sagen und Legenden um die Kaiserstadt Wien.
Tezcan, Nuran (2007). “Evliya Çelebi’nin Belgesel İzi Olan Bir Papinta Kagız”. Toplumsal Tarih, (161): 31-35.
Tezcan, Nuran (2009). Çağının Sıradışı Yazarı Evliyâ Çelebi. İstanbul: YKY.
Tezcan, Nuran (2011). “1814’ten 2017’ye Seyahatname Araştırmalarının Tarihçesi.” Doğumunun 400. Yılında Evliyâ Çelebi. Ankara: KTB Yay. 56-80.
Tezcan, Nuran (2018). “Evliyâ Çelebi’nin “Altın Post” (Golden Vlies) Figürü Üzerine Ekfrastik Yorumu.” Toplumsal Tarih, (Ekim): 76-80.
Tezcan, Nuran (2019). Seyyahın Kitabı – Evliya Çelebi Üzerine Makaleler- İnceleme. İstanbul: YKY.
Tezcan, Nuran ve Kadir Atlansoy (2002). Evliya Çelebi ve Seyahatname. Gazimağosa.
Tezcan, Nuran ve Semih Tezcan (2011). Doğumunun 400. Yılında Evliyâ Çelebi. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. İngilizce çev. Evliyâ Çelebi-Studies and Essays Commemorting te 400th Anniversary of his Birth. Republic of Turkey Ministry of Culture and Tourism Publications 2013. (Robert Dankoff-Nuran Tezcan-Semih Tezcan).
Tezcan, Semih (2002). “Geleceğin Büyük Türkçe Sözlüğünde Seyahatnâme’nin Alacağı Yer”. Evliya Çelebi ve Seyahatname. Gazimağosa . 245-253. 2. basım (2011). “Türk Dilinin Büyük Ustası Evliyâ Çelebi”. Evliyâ Çelebi Konuşmaları/Yazılar. 275-282.
Tezcan, Semih (2012). “Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Tümdizini (Concordance) Örnekler”. Doğumunun 400. Yılında Uluslararası Evliya Çelebi Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: Gelişim Üniversitesi Yay. 377-405.
Tezcan, Semih (R. Aslıhan Sheridan - Michael Sheridan’la birlikte) (2010). “Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Tümdizini”. (Concordance) Türkiye’de ve Dünyada Sözlük Yazımı ve Araştırmaları Uluslararası Sempozyumu Bildirileri. 314-320.
Üstün, Koray (2020). “Seyahatnâme’nin Basımı Üzerine Ahmet Midhat ve Necip Asım’ın Açık Mektupları.” Semih Tezcan Kitabı. (edt. Emine Yılmaz, Nuran Tezcan, Nurettin Demir). İstanbul: Nobel Akademik Yayıncılık. 357–380.
Seyahatnâme’nin on cildin içeriğinin indeksiyle eser üzerine yapılmış yayın ve yazıların değerlendirmeli bibliyografyası yapılmıştır:
Dankoff, Robert ve K. Kreiser (1992). Materialien zu Evliya Çelebi II. A Guide to the Seyahatname of Evliya Çelebi. Bibliographie Raisonneé. (Yenilenmiş versiyonu için bkz. Nuran Tezcan ve Semih Tezcan (2011).Doğumunun 400. Yılında Evliyâ Çelebi. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) | Mahmud Cemaleddin el-Hulvî | Diğer Özlem Şamlı |
Görüntüle | ||
2 | AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) | Za'îfî, Muhammed | Dr. Necmiye Özbek Arslan |
Görüntüle | ||
3 | KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) | Feyzî-i Kefevî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
4 | ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) | Iyânî, Cafer Iyânî Bey | Prof. Dr. Osman Ünlü |
Görüntüle | ||
5 | RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) | Kefevî, Hüseyin | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
6 | ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafa b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
7 | HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) | Mustafâ b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
8 | HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafâ bin Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
9 | TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) | Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
10 | KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) | Şikârî | Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür |
Görüntüle |