ŞERH-İ YÛSUF U ZELÎHÂ (HÂCİBÎ)
ikili aşk mesnevisi şerhi
Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl (d. ?/? - ö. 1240/1824)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî’nin Molla Câmî’nin Yûsuf u Zelîhâ mesnevisine yaptığı şerh. İkili aşk mesnevisine yapılmış bir şerh olan Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ, bu özelliği itibarıyla genel olarak dinî-tasavvufi, öğretici metinlere yahut sözlüklere yapılan şerhlerin yoğunlukta olduğu klasik şerh geleneği içerisinde önemli bir yere sahiptir. Esere ait nüshalarda eserin ismi Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ olarak belirtilmiştir. Şerhte geçen “Zelîhâ adlu bir yaraşuklu kız tutar idi. Zelîhâ zânın fethi ve lâmın kesriyle güzel dimekdir.” (Özder, 2021/C.I: 398) ifadesinden eserin isimlendirmesinde Züleyhâ değil Zelîhâ isminin kullanılması gerektiğini söylemek mümkündür. Eserin telif tarihine dair elde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır ancak eserin 18. yüzyıl sonu 19. yüzyıl başlarında yazılmış olduğu tahmin edilmektedir. Esere ait nüshalardan birinde eserin Erzurum valisi Abdurrahman Paşa’ya takdim edildiği bilgisi yer almaktadır.

Hâcibî, Molla Câmî’nin Yûsuf u Zelîhâ mesnevisini şerh ederken hiçbir beyti atlamadan metnin tamamını şerh metnine dâhil etmiş ve beyitleri mısra mısra ele almıştır. Eserde pek çok beytin olduğu gibi çevirisi yapılmakla birlikte eserin geneli değerlendirildiğinde beyitlerin çevirisi yapıldıktan sonra beyte dair açıklama ve yorumun da yapılmış olduğu, çeşitli kaynaklardan yararlanılarak kelimelerin değişik manalarının verildiği, atasözü, deyim ve çeşitli iktibaslarla eserin zenginleştirildiği görülmektedir. Metinle ilgili gerekli bilgileri okuyucuya veren şarih, anlaşılmayacağını düşündüğü yerlerde açıklamalarını daha anlaşılır hâle getirmek ve manayı kuvvetlendirmek için gerekli malumatı ve şahsi yorumlarını da şerh metnine ilave etmiştir. Hâcibî, metin içerisinde uygun gördüğü durumlarda şahsi yorumlarını sağlam temellerle desteklendirmek maksadıyla çeşitli eserlerden kısmi iktibaslar yapmıştır. Şerhini meydana getirirken Lâmi‘î Çelebi’nin Lügat-i Manzum’undan, Kemalpaşa-zâde’nin Dekâyıku’l-Hakâyık’ından, Câhız’dan, Sûdî’nin Şerh-i Dîvân-ı Hâfız’ından, Tercüme-i Sıhâh-i Cevherî’den, Lügat-i Sünbül-zâde’den alıntılar yapan şarih hem şerhi zenginleştirmiş hem de şerhe bilimsellik kazandırmıştır.

Hâcibî, Farsça bir mısraı tercüme ettikten sonra yer yer dönemin şerh anlayışına uygun bir şekilde kelime ve cümlelerin gramer özellikleri ve türleri hakkında bilgi vermiş, kelime ve ekleri gramer açısından tahlil etmiş, kelimelerin hareke kayıtlarını bildirmiştir. Metni şerh ederken kelimelerin cümle içindeki kullanımlarına ve görevlerine dikkat eden Hâcibî, kelimelerin lügat anlamlarının dışında yan ve mecaz anlamları hakkında da bilgi vermiş ve daha sonra metnin anlam bütünlüğüne uygun olan mananın hangisi olduğunu belirtmiştir. Hâcibî, şerh sırasında uygun gördüğü kısımlarda, bazı edebî kavramlar hakkında izahta bulunmuş, vezin ve kafiye hususunda bilgiler vermiş ve edebî sanatlara dair açıklamalar yapmıştır. Metni şerh ederken başka nüshaları da kontrol etmiştir. Nüshalar arasında sözcük, mısra ve beyit farklılıklarına değinirken hangi anlamın daha uygun olduğunu söylemeyi de ihmal etmemiştir 

Hâcibî eser içerisinde Osmanlı toplum hayatına, Arap, Fars ve Hint coğrafyasının kültürel özelliklerine dair bilgiler vermiş felekler, seyyareler ve burçlarla ilgili çeşitli açıklamalarda bulunmuştur. Şarihin metin içerisinde çeşitli vesilelerle Hoca Ubeydullah, Ali Şir Nevâyî, Hz. Ali, Calinus gibi bazı tarihi şahsiyetler hakkında bilgi verdiği de görülmektedir.

Hâcibî, Câmî’nin Yûsuf u Zelîhâ mesnevisini herkesin anlayabileceği bir şekilde şerh etmiştir. Sanatlı ve zor anlaşılır bir dilden uzak durup kavram karmaşasına mahal vermeyen ve herkese hitap eden bir anlatım yolunu benimsemiştir. Açıklamalarında genellikle kısa cümleleri tercih etmiş ve çoğu zaman seciye yer vermemiştir.

Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ’nın bilinen 2 nüshası bulunmaktadır. Bunlardan ilki Tek-Esin Vakfı Dr. Emel Esin Kütüphanesi 597 numarada kayıtlıdır. Bu nüsha noksan bir nüshadır. Bu noksanlık yırtılma, kopma gibi sayfa eksikliğinden değil müstensihin herhangi bir sebepten ötürü eseri tamamlayamamasından kaynaklanmaktadır. Bu nüshada eserin Erzurum valisi Abdurrahman Paşa’ya takdim edildiği bilgisi yer almaktadır. Diğer nüsha ise Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi 2829 numarada kayıtlıdır. Nüshada herhangi bir eksiklik söz konusu değildir. Deva Özder tarafından 2018 yılında doktora tezi olarak çalışılan Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ yine araştırmacı tarafından 2021 yılında yayımlanmıştır.

Hâcibî’nin biyografisi için bk. “Hâcibî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hacibi-haci-salihzade-halil-hacibi 

Eserden Örnekler


Besâ envâregân mestûr mândî: Çok nûrlu latîf mahbûblar örtülü kalaydı, vücûda gelmeye idi. Envâregân aslı envâre ândır. Envâr cem‘-i nûrdur. Âhirindeki hâ edât-ı nakldir. Ya‘nî Arabîden Acemîye nakle nişândır. Elif nûn edât-ı cem‘dir. Âhirinde hâ-yı resmî olan kelimeye elif ü nûn-ı cem‘ dâhil olmalı olsa hâ-yı resmîyi kâf-ı Acemîyle ibdâl iderler hâcegân ve bendegân gibi (Özder 2021/C.I : 383).

Be-her târeş girih sad cân u sad dil: Ol ridânın her teline yüz cân ve yüz gönül düğüm idi. Sûdî-i merhûm Şerh-i Dîvân-ı Hâfızda buyurur kim: Bir cins kaftân vardır ki adına nergisîn kabâ dirler. Kendüye mahsûs kuşağı olur ki yine kendinin içinden geçer, tuman uçkurı gibi. Kiminin uçları kilâbedûnla ve kiminin ipekle ve kiminin hâs oda oğlanlarının dest-mâlleri gibi sâfî altunla işlenür ve öninde göbeği üzerinde yabyassı sarkup turur. Âdet bu kuşakda böyledir, bu kuşağa kasab dirler. Ol kabânın zîneti anınladır. Ve bu kabâya nergisîn didikleri anınçündür ki yakası girih girih olur nergis yaprakları gibi. Ve bu kabâ âdeten beyâz cinsinden olur. Hâsılı Yûsuf aleyhi’s-selâm bu cins kaftânı giyinüp ol kuşağı kuşandı ve gören âşık-ı bî-çârelerin cân u gönli ana ma‘kûd oldı (Özder 2021/C.II: 383).

Ne-kerdem mahmil-i ûrâ derâyî: Anın mahmiline derâylık itmedim. Mahmîl sefer devesi ma‘nâsına. Derây büyük çan ma‘nâsına. Ya‘nî sefer-i kabr gittiği vakit tâbûtı indinde bulunmadım ki çan gibi sadâlanam ve ziller gibi seslenem (Özder 2021/C.II: 383).

Çi hâsıl z’ân ki dânî kîmyârâ: Ne hâsıl andan ki kîmyâ bilürsün. Kîmyâ bakırı ve demiri ve gayrı ma‘deniyyâtı ba‘zı hîleler ile altuna döndürmeğe dirler. Andandır ki bu fenne hîle dirler ve buna müdâvemet idenlere ashâb-ı hîle dirler. Meşhûru’l-ism ma‘dûmu’l-cismdir Ankâ gibi. (Özder 2021/C.II: 383).

Kaynakça


Özder, Deva (2018). Hâcibî’nin (Hacı Sâlih-zâde) Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ’sı (İnceleme-Tenkitli Metin). Doktora Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.

Özder, Deva (2021). Hâcibî, Şerh-i Yûsuf u Zelîhâ Cilt I-II. İstanbul: Kesit Yayınları.


Atıf Bilgileri


Özder, deva. "ŞERH-İ YÛSUF U ZELÎHÂ (HÂCİBÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/serh-i-yusuf-u-zeliha-hacibi. [Erişim Tarihi: 14 Aralık 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
2 ŞERH-İ CİLÂ’Ü’R-RÛH (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
3 ŞERH-İ LÜGAT-I LÂMİ’Î (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
4 TERCÜME-İ TARİH-İ NADİR ŞAH (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Araş. Gör. Kübra KACAR ALTIN
Görüntüle
5 ŞERH-İ KASÎDE-İ LÜCCETÜ’L-ESRAR (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Doç. Dr. Özgür KIYÇAK
Görüntüle
6 TUHFE-İ HÂCİBÎ (HÂCİBÎ) Halîl Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Hâcibî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
7 TERCÜME-İ DÜRRE-İ NÂDİRE (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
8 ŞERH-İ MÜTÛN-I SELÂSE (HÂCİBÎ) Hâcibî, Hacı Sâlih-zâde Halîl Doç. Dr. Özgür KIYÇAK
Görüntüle
9 DİVANÇE (VÂZIH) Mustafâ Vâzıh Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN
Görüntüle
10 MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) İbrâhîm Zikrî Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
11 ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi Doç. Dr. Ramazan Ekinci
Görüntüle
12 TARÎKÜ'L-İHTİSÂR Nûrî, Osman Hanyevî Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu
Görüntüle
13 TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ Mehmed Sabrî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
14 RAVZ-I VERD Şâkir, Ahmed Paşa Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek
Görüntüle
15 KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
16 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
17 MEVLİD (ABDÎ) Abdî Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
18 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Şarkîkarahisarlı Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle