ŞERH-İ MESNEVÎ-Yİ ŞERÎF (ŞEYHÎ)
şerh
Şeyhî, Abdülmecîd Sivasî (d. 971/1563 - ö. 1049/1639)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin (ö. 672/1273) Mesnevî adlı eserinin şerhi. MEB Ankara Genel Kitâblık nr. 683 nüshasının kapağında “Sîvâsî hazretlerinin kendi hat-ı şerîfidir, gaflet olunmaya” ibâresi yer almaktadır. Bu nüshanın te’lif tarihi kayıtlı değildir. İzmir Milli Kütüphanesi, nr. 627 nüshasının istinsah için 1047/1637 tarihi dikkate alındığında müellif nüshasının bu tarihten önce yazıldığı söylenebilir.

Muhammed Nazmî (ö. 1112/1701), Abdülmecîd Sivâsî’nin Mevlânâ’nın muradı üzere hazırladığı bu şerhi Sultan I. Ahmet Han’ın ısrarı üzerine kaleme aldığını ancak bir cildi tamam olup diğerleri müsvedde kaldığını ve bu müsveddelerin varislerinden kendisine intikal ettiğini söylemiştir (Nazmî 1982: 390). Tespit ettiğimiz nüshalarda şerhin, Mesnevî’nin 1. cildindeki “Aslanın kuyuya bakması ve kendisiyle tavşanın akislerini görmesi” (Mevlânâ 1387: I, 61) başlıklı hikâyenin ortalarında (1323. beyit) kaldığı anlaşılmaktadır.

Abdülmecîd Sivâsî eserin mukaddimesinde amcası Şemseddîn Sivâsî, Mevlânâ ve Sultan I. Ahmed’e medhiye ve duâdan sonra rüyâda Mevlânâ’nın kendisinden eserine şerh yazmasını istemesi ve I. Ahmed’in ricası üzerine kaleme aldığını söyler (vr. 3b). Sivâsî, yaptığı şerhi kendisinden önceki tercüme ve şerhlerde eksik hususları tamamlama amacıyla hazırladığını belirtir (vr. 3b). Sivâsî’nin bu şerhi hazırlamaktaki esas amacı, mana itibariyle “Mağz-ı Kur’ân/Kur’ân'ın Özü” konumundaki Mesnevî’nin beyitlerindeki rumuz ve incelikleri tetkik ederek her bir beytin hangi âyet ve hadîsin mazmunu olduğunu, seyr ü sülûkta hangi makāma tekabül ettiğini göstererek sâliklerin sülûküne katkısını ortaya koymaktır.

Sîvâsî, şerhinde yöntem olarak beyitlerin tahkikinde yanlış anlamaya sebebiyet verebilecek hususların giderilmesi amacıyla öncelikle kelimeleri sarf ve gramer kaideleri açısından incelemiş, sonra beytin manasını vererek şerhe geçmiştir. Hem dil hem de muhtevaya yönelik açıklamalar yaparken âyet ve hadislerden iktibaslar yapmış, tefsir, hadis, kelam, fıkıh, tasavvuf gibi İslâmî ilimlere dair muteber kaynaklara atıflarda bulunmuştur. Bu arada şerh ettiği hususlarla ilgili farklı görüşleri kaynaklarını göstererek mukayese etmiştir. Sarf ve gramer tahlilleri yaparken lügatlere atıf yapmış ayrıca birçok sûfi şairin beyitlerinden iktibasta bulunmuş, yer yer kendine ait şiirlerle şerhin muhtevasını zenginleştirmeye çalışmıştır.

Sîvâsî, Mesnevî beyitlerinden bazılarını detaylı, bazılarını da kısa bir şekilde şerh etmiştir. Yine bazı beyitlerin sadece manalarını verirken az da olsa manalarını vermeyip sadece beyitleri verdiği de olmuştur.

Eser, Mesnevî’nin ilk şerhlerinden biri olması, şerh usûlü açısından geniş dil tahlillerinin yapılması, çokça kaynağa atıfta bulunulması yanında İslâmî ilimlerle tasavvufî düşünce ve tecrübelerin birlikte ilmî üslupla işlenmesi bakımından önem arz etmektedir. Döneminde sûfîlere yapılan tenkitlere karşı, onları müdafaada ön planda olan Sîvâsî’nin eserini ilmî üslupla kaleme almasının arka planında tasavvufun ehl-i sünnetle mutabık bir yol olduğunu ilmî çerçevede ortaya koymak olduğu söylenebilir.

Şerhte dikkat çeken hususlardan biri de Eş‘arî ve Mâturîdî görüşler, ayrıca Gazzâlî (ö. 505/1111), İbnü’l-Arabî (ö. 638/1240) ile İbn Sînâ (ö. 428/1037) gibi isimlerin görüşlerine yer verilmesidir ki bu da onun telifçi yönünü göstermektedir. İbnü’l-Arabî’den muhakkik bir sufi diye bahseden Sivâsî de vahdet-i vücûd düşüncesini savunur. Bu sebeple şerhinde vahdet-i vücud neş'esi görülür (Çoban 2014: 106).

Eserin biri müellif hattı olmak üzere beş nüshası tespit edilmiştir (Süleymâniye Kütüphânesi, Antalya/Tekelioğlu, nr. 391; Bâyezid Devlet Kütüphânesi, Velîyüddîn Efendi, nr. 1651; İzmir (Tire) Necip Paşa Kütüphânesi, nr. 312; İzmir Milli Kütüphanesi, nr. 627). Nüshaların yaprak sayısı muhtelif olup müellif hattı olan MEB Ankara Genel Kitâblık nr. 683 nüshası 166 yapraktan müteşekkildir.

Yazarın biyografisi için bk. “Abdülmecîd Sivâsî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/seyhi-abdulmecid-sivasi 

Eserden Örnekler


Tabîb-i derd-i dil olan Hz. Mevlânâ nüfûs-i emmârekâne mahbûb olan hırsla, gurûr ve zîb-i dünyayla sürûr ki sakîm olub “Onlar, kendilerine yapılan uyarıları unutunca her şeyin kapılarını onlara açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık! Böylece onlar birden bire bütün ümitlerini yitirdiler.” (En‘am, 6/44) hükmünce nihâyet-i hirmân ve ‘azâb-ı elîm olub bilâ-ğam ve kilden ve sevdâ-ı beyzâ ve safrâdan perhiz etmeyib hasta olan cânın maraz-ı hırs ve heves ve kibr ve gururuna şifâ için el-ilâcü bi’z-zıd (İlaç zıddı iledir) mısdakınca evvel bimârhâne-i tab‘ ve kerîminden küllü mürrün devâ (Her acı ilaçtır) tıbkınca; Beyt Sâlike vermek dilersen meclise gir intizâm Ol ğam-ı dildârın an evvel ta‘âm andan kelâm fehvâsınca “ney” derd-âmiz ve gam-engîz ihzâr edib buyurur:

Kale kuddise sırruh:

Biş nev ez ney çün şikâyet mî küned

Ez cüdâyihâ hikâyet mî küned

Yani “...size işitme (sem‘) duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur...”” (Mülk, 67/23) da “sem‘i” takdîm ettiğinde müfessirîn mebde’-i hidâyet sem‘dir yâni hâsse-i sem‘den maksûd olan istimâ‘ ve kabûldür buyurmuşlardır. Zîra “Söylenenleri dinleyip de en güzeline uyan kullarımı müjdele! İşte Allah’ın doğru yolu buldurduğu kimseler onlardır, asıl akıl iz‘an sahipleri de onlardır.” (Zümer, 39/17-18) semtince; “sâmi‘a sa‘âdetle beşâret istimâ‘ına göredir” dedikleri üzere hazret-i Mevlânâ dahi "marzâ-yı mezkûreye beşâret-i şifâ ve sıhhata istimâ‘ şarttır" demeye îmâen “biş-nev” buyurdu. Ve “Ben acımı ve kederimi ancak Allah’a arz ediyorum...” (Yûsuf, 12/86) dersini ta‘lîm ve hubbu’l-vatân min’l-îmân (Vatan segisi imandandır) mazmûnunu tefhîmen buyurur ki; “Dinle kamıştan ne gûne hikâyet eder ayrılıklardan şikâyet eder.” Yâni talebe-i ma‘rifetin der-hâne-i dilleri münfetih ve hiceb-i sudûr ve matla‘ı budûrları münşerih olmağa miftâh-ı fâtih-i muğlakāt ve misbâh-ı râfi‘-i gayâhib-i müşkilât, “...dinleyin ve sessiz durun...”(A‘râf, 7/204) âyeti ve “es-Samtu hikemün, kalîlun kâ'iluhû (sükût hikmettir, hâlbuki kâ'ili azdır)” (revâhu el-Kuzâ‘î fî Şihâb) üzere hüsn-i istimâ‘ ve semt-i insâttır ve bu vâcibü’l-imtisâlda ancak nâtıkdan istimâ‘a mahsûs değildir. Zîra “...O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur...” (İsrâ, 17/44) delâletince her şeyin makāl-ı hâlisi vardır. Belki “es-Sa'îdu men vu'ize bi-ğayrihi.” (Saîd/bahtiyar o kimsedir ki başkasından ibret alır.) (Müslim, Kader 1) hadîsinin umûmu üzere sa‘îd olanlar kamış ve taş ve ağaç gibi bir miktar hava duhûlune kābil-i kesâfet-i sivâdan hâlî, mümli ve yek menfezi olan eşyâdan dahi dinlesin ki “Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri oynayıp eğlenmek için yaratmadık. Bunları hakikat ve hikmet çerçevesinde yarattık, fakat çoğu bunu bilmez” (Duhân, 44/39) tahkîkince arz ve semâ ve mâ fîhada sıfât-ı Hak’dan mâyelenmeden vücûda gelmiş yoktur (Ankara Genel Kitaplık nr. 683, vr. 5b-6a).

Kaynakça


Çoban, Ali (2014). Cezire-i Mesnevi ve Şerhlerine Göre Mevlevî Sülûkü .Doktora Tezi. Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi.

Gündoğdu, Cengiz (2000). Bir Türk Mutasavvıfı Abdülmecîd Sivâsî Hayatı Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Mevlânâ Celâleddîn Muhammed-i Belhî-i Mevlevî (1387 hş.). Mesnevî-yi Ma ‘nevî. (Müştemil ber-25712 beyt der-şeş Defter / bâ- mukaddime-i Cevâd-i Selmâsîzâde; be-ihtimâm-i Cevâd-i İkbâl). Tahran: İkbâl.

Muhammed Nazmî Efendi (2005). Hediyyetü’l-İhvân. Hzl. Osman Türer. İstanbul: İnsan Yay.

Atıf Bilgileri


Gündoğdu, Cengiz. "ŞERH-İ MESNEVÎ-Yİ ŞERÎF (ŞEYHÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/serh-i-mesnevi-yi-serif-seyhi. [Erişim Tarihi: 19 Eylül 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 ŞERH-İ HİLYE-İ RESÛL (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Prof. Dr. Mehtap Erdoğan Taş
Görüntüle
2 NASÎHAT-NÂME (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
3 MEYÂDÎNÜ'L-FÜRSÂN/LÜGAT-I MESNEVÎ (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
4 UDDETÜ'L-MÜSTA'İDDîN (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
5 TEFSÎR-İ SÛRE-İ FÂTİHA (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
6 KASÎDE FÎ MEDHİ'N-NEBÎ ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
7 BİDÂ’ATÜ’L-VÂ'İZÎN (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
8 LETÂ'İFÜ'L-EZHÂR VE LEZÂ'İZÜ'L-ESMÂR (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
9 MİSKÂLU'L-KULÛB (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
10 DÜRER-İ AKÂ'İD VE GURER-İ KÜLLÎ SÂ'İKÎN VE KÂ'İD (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
11 Mİ'YÂRU'T-TARÎK (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
12 KAZA VE KADER RİSÂLESİ (ŞEYHÎ, ABDÜLMECÎD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
13 FİRAVUN'UN ÎMÂNINA DÂ'İR RİSÂLE (ŞEYHÎ, ABDÜLMECİD SİVÂSÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu
Görüntüle
14 DÎVÂN-I İLÂHİYYÂT/DÎVÂNÇE (ŞEYHÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivâsî Dr. Öğr. Üyesi Murat VANLI
Görüntüle
15 ŞERH-İ CEZÎRE-İ MESNEVÎ (ŞEYHÎ) Şeyhî, Abdülmecîd Sivasî Doç. Dr. Ali Çoban
Görüntüle
16 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
17 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
18 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
19 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
20 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
21 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
22 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
23 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
24 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
25 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle