- Yazar Biyografisi (TEİS)
Mustafa Azbî - Madde Yazarı: Prof. Dr. Abdülmecit İSLAMOĞLU
- Eser Yazılış Tarihi:18. yüzyıl
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Tekke Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Şerh
- Yayın Tarihi:12/05/2022
ŞERH-İ GAZEL-İ MISRÎ (MUSTAFA AZBÎ)
gazel şerhiMustafa Azbî (d. ? - ö. 1160/1747-48 ?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Niyâzî-i Mısrî’nin “Ezelden nâr-ı ‘aşkla ben yana geldüm cihân içre” mısraıyla başlayan yedi beyitlik gazeline yazılan şerh. Mustafa Azbî eserini Dezvîr ? (دزویر) şeklinde isimlendirmiştir. 43 varaktan oluşan eserin telif tarihi belirtilmemiştir. Şârih, beyitlerin anlam dünyası içerisinde; insanın yaratılışını, manevi yolculuğu ifade eden seyr ü sülûku, nefis ile mücadeleyi, sâlikin iç dünyasını, kendini bilmeyi ve nihayetinde insanın Rabbini tanımasını metaforik bir anlatım kullanarak derinlemesine ele almaktadır. Bu çerçevede eser; “vahdet-i vücûd/varlığın birliği” ilkesi çerçevesinde Allah, âlem ve insan ilişkilerini konu almaktadır.
Şerh; klasik tertîbe uygun olarak besmele, hamdele ve salvele ile başlar. Azbî bundan sonra şerhedeceği yedi beyitlik gazeli tam metin hâlinde sunmuş ve sebeb-i telîfe/teşrîhe geçmiştir. Bu bölümden sonra gazelin ilk beytinin şerhine geçilir. “Anâsır-ı erba‘a” ya da “mevâdd-i erba‘a” olarak isimlendirilen ve varlıkların yapıtaşı olarak görülen “hava, su, toprak ve ateş” eserde yoğunluklu olarak işlenen konuların başında gelir. Şârih, insanın/kâinatın yaratılışıyla ilgili olan bu dört unsur etrafında bazı sembolik sayılara da sıklıkla yer verir. Şerhte geçen mihver kavramlardan bir diğeri ise aşktır. Azbî, varlığın temelinde/başlangıcında aşkı görmektedir. Beyitleri açıklarken “zâhir ve bâtın âlemleri, Celâl ve Cemâl, fenâ ve bekâ, hakikat-i Muhammediye, marifetullâh, irâde-i ezeliyye, küfür, iman, seyr, nefs vb.” kavramlar üzerinde duran Azbî, “ârzû-yı vahdet-i ezel” şeklinde ifade ettiği özlemini şerhin genel dokusu içerisine hissedilir bir şekilde yerleştirmiştir.
Eser; telmih, temsîl ve tahkiye unsurlarını barındıran, remizler kullanılarak alegorik bir üslupta yazılmış, tasavvufî derinliği olan bir şerhtir. Azbî, kullandığı bazı anlatım teknikleri, yaptığı iktibaslar ve verdiği ek bilgilerle şerhe konu olan gazelin kapalı kısımlarını daha anlaşılır kılmayı; böylece Mısrî’nin ne demek istediğini ortaya koymayı hedeflemiştir. Azbî, gazelde geçen kelimelerin/tabirlerin zâhirî mânâları üzerinde durmak; vezin, nazım şekli ve söz sanatlarını göstermek ya da bazı dilbilgisi kuralları çerçevesinde açıklamalarda bulunmak yerine, şiirdeki “mânâ dili”ni önemsemiş; kullanılan kelimelerin/kavramların ne anlama geldiklerini tasavvufî derinlik içerisinde ele almayı öncelemiştir. Şârih, ifadeyi kuvvetlendirmek/delillendirmek, anlamı zenginleştirmek adına yer yer manzum alıntılar da yapmıştır. Azbî’nin şerhte alıntı yaptığı şairler: Yûnus Emre (v.1320-21), Nesîmî (v.1417?), Yazıcıoğlu Mehmed (v.1451), Şâh İsmail-i Safevî (v.1524), Edirneli Hüseyin Âlî Çelebi (v.1648), Nakşî Ali Akkirmânî (v.1655) ve Niyâzî-i Mısrî (v.1694)’dir. Şerhte dikkat çeken bir diğer husus ise âyet ve hadis iktibaslarının çokluğudur. Azbî’nin şerhinde, dinî-tasavvufî eserlerde görülen çeşitli anlatım tekniklerini kullandığı görülür. Şârih yer yer okuyucu sanki karşısındaymış gibi bir anlatımı tercih etmiştir. Bu şekilde Azbî, hitap yoluyla anlatım tarzını esas alarak muhatabını etkilemeyi ve anlattıklarına dikkat çekmeyi hedeflemiştir. Şârihin sıklıkla kullandığı bir diğer anlatım tekniği ise tahkiyedir. Şerhte, muhatabın dikkatini çekmek ve merak duygusunu uyandırmak için “soru-cevap” yöntemine de başvurulduğu görülür.
Azbî’nin Niyâzî-i Mısrî’nin “içre” redifli gazeline yazdığı bu şerh, Abdülmecit İslamoğlu tarafından incelenerek yayınlanmıştır (İslamoğlu, 2016).
Şârihin biyografisi için bk. "Azbî Baba, Mustafa, Kütahyalı". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/azbi-baba-mustafa-kutahyali
Eserden Örnekler
Ezelden nâr-ı ‘aşkla ben yana geldüm cihân içre
Akıtdum nice dem yaşlar gözümden tolu kan içre
Hazret-i pîr[ün bu mısra‘ı] Allâhu a‘lem böyle dimek ola. Ya‘nî sözi virenden alan uslu gerek, kanı bir uslu deli sözümden anlaya.
İmdi; ‘âdetüm üzere sâkin dururken, bana benden gelen ‘aşk beni bilmem neyledi. Âteş-i müfârakat ile biryân iken yana yana eridüm. Gûyâ âb oldum. Bir yirde mekân bulmadan cümle yir ile gök dem-beste idi. Nitekim buyurmışlardur:
Beyt :
Kâdî mest ü müftî mest ü sûfî mest ü sâfî mest
Cür‘a-i câm-ı elestden mü’min ü küffâr mest
Hâsıl-ı kelâm kaynadum, düşdüm, otuz iki başuma on iki sıfatla bir bî-sıfat nûr oldum. Gör ne sıfatile on iki felek misâli ve on iki burç ile dört kapulı ve altı dîvârla bir bî-cebhe kân idüm. Ne kân idüm; belki öz özümden bî-haber idüm. Ya‘nî mest idüm; belki ‘ayn-ı mest idüm. Hemân benden zuhûra gelen ben, çünki otuz iki yaşına girdi. Yetmiş iki cihânı küfr ü kahr ile vücûd-ı zulm ile toldurmış. Şekvâ geldi gûşuma. Henüz bir pâdişâh idüm. Lafz-ı “kün”den gayrı bir söz bilmezdüm. Bir kere “kâf” u “nûn”ı gezegince lisâna getürdüm. Hemân-dem otuz iki kândan ve yetmiş iki cihândan vücûdum ile vücûd buldugum içün Allâh Te‘âlâ buyurur: “Atî‘u’llâhe ve atî‘u’r-resûle.” Bir kere çalkandum. Bir vücûd idüm, vücûdum yaşların dökdüm. Küfr ile zulmı sökdüm. Ben ben diyenler, Hak Hak didiler ve bir vücûd-ı mutlak ikrâra geldiler. “Lâ ilâhe illa’llâh” didiler. Öz dilimden ikrâr eylediler.
(İslamoğlu 2016: 48-49)
Kaynakça
İslamoğlu, Abdülmecit (2016). “Mustafa Azbî’nin Niyâzî-i Mısrî’nin “İçre” Redifli Gazeline Şerhi”. Turkish Studies-Karşılaştırmalı Dini Araştırmalar (Prof. Dr. Mehmet Akkuş Armağanı), 11(17): 35-68.
Mustafa Azbî. Şerh-i Gazel-i Mısrî. Süleymaniye Kütüphanesi. Hacı Mahmut Efendi. No. 3056. vr. 43.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (AZBÎ BABA) | Azbî Baba, Mustafa, Kütahyalı | Prof. Dr. Mehmet Erol |
Görüntüle | ||
2 | DÎVÂN-I TAHMİS-İ NİYÂZ-I MISRÎ | Azbî Baba, Mustafa, Kütahyalı | Prof. Dr. Mehmet Erol |
Görüntüle | ||
3 | KURRETÜ'L-UYÛN | Ra'ûfî, Şeyh Seyyid Ra'ûfî Ahmed Efendi | Öğretmen mehmet cemal öztürk |
Görüntüle | ||
4 | VÂRİDÂT (AZÎZ) | Azîz, Azîz Ali Efendi | Araş. Gör. Dr. nesrin aydın satar |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN-I İLÂHİYYÂT (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Hasan Gültekin |
Görüntüle | ||
6 | ŞERH-İ EBYÂT-I YÛNUS EMRE (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN (KAYGULU HALİL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
8 | HÂDİ’L-UŞŞÂK (KAYGULU HALÎL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
9 | TEFSİR-İ BA’Z-I SÜVER-İ KUR’ANİYYE | Abdülhay Celvetî | Doç. Dr. Şükrü Maden |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂN (İLÂHİ-NÂME) | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
11 | MA‘RİFETNÂME | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu |
Görüntüle | ||
12 | ‘İRFÂNİYE | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Diğer Emine Güleç |
Görüntüle |