- Yazar Biyografisi (TEİS)
Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî - Madde Yazarı: Dr. Haluk Enönlü
- Eser Yazılış Tarihi:1740
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Tekke Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:16/12/2021
SERGÜZEŞT
menâkıbnâmeYetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî (d. 1090/1679 - ö. 1159/1746)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Laʽlîzâde Abdülbâkî Efendi’nin, Bayramî-Melâmiliği’nin silsilesi ve prensipleri hakkında bilgi verdiği eserinin adıdır. Bu eser, Sarı Abdullah Efendi’nin (ö. 1071/1661) Semerâtü’l-fuad adlı eserindeki bazı kısımlar hariç Bayramî-Melâmileri’nin tarih ve gelenekleri hakkında bilgi veren ilk müstakil eserdir (Azamat 2003: 91). Eser mensur olup ta’lik hattıyla ve Türkçe yazılmıştır. Nüshalara göre farklılık arz etmekle ve yapılan ilavelerle birlikte 40 varaktan müteşekkildir. Laʽlîzâde Abdülbâkî bu eserini hayatının son dönemlerinde 1156/1743 de 66 yaşında iken yazdığını belirtir (Laʽlîzâde vr. 161a). O dönemde İstanbul’da yaşadığından dolayı bu eserini, bütün devlet vazifelerini bıraktıktan sonra Eyüp’teki evinde ve 1153/1740 de yaptırdığı Kalenderhâne Tekkesi’nde yazdığı söylenebilir (Enönlü 2019: 62).
Laʽlîzâde Abdülbâkî, kaleme aldığı bu eserinin Bayramî-Melâmîleri’nin gelenekleri, sohbet keyfiyetleri ve ilâhi aşka olan iştiyakları hakkında olduğunu bizzat kendisi, “Tarikat-ı Aliye-i Bayramiyeden Taife-i Melâmiyenin an’ane-i iradetleri ve keyfiyet-i sohbetleri ve aşk-ı muhabbetullaha cümleden ziyade rağbetleri beyanına şürû’ olundu” cümlesi ile kendi eserinde ifade eder (Laʽlîzâde vr. 125b). Laʽlîzâde Abdülbâkî, bu risaleyi te’liften maksadının ise Melâmiyye Tarikatını tanıtmak ve halk arasında Melâmiyye Tarikatı hakkında mevcut olan yalan ve iftiraları izah etmek olduğunu belirtir (Laʽlîzâde vr. 129a). Bununla birlikte eserde Arapça ve Farsça ibarelere çokça yer verilerek anlaşılması zor bir üslup kullanılmıştır. Bu üsluba bakıldığında ise müellifin bu eserini halktan ziyade ilmiye sınıfına yönelik yazdığı da düşünülebilir (Enönlü 2019: 63).
Esere, Hz. Enes’ten (ra) rivayet edilen, “Sizden biri, beni, babasından, evladından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz.” Hz. Ömer “Ey Allah’ın Resûlü! Nefsim hariç seni her şeyden çok seviyorum” dedi. Resûllulâh (sav) hemen şu cevabı verdi: “Hayır! Sizden biri beni nefsinden daha fazla sevmedikçe iman etmiş olamaz.” Hz. Ömer, “Şimdi seni nefsimden de çok seviyorum” dedi. Resûllullâh (sav): “Şimdi tamam oldu Ey Ömer!” buyurdular, hadis-i şerifi ile başlayan müellif, bu hadis-i şerif ile Bayramî-Melâmîliğindeki kutub ve mürşidin önemine vurgu yapar. Bayramî-Melâmîleri‘nin şeriatın edeplerine riayet ettiklerini ve sadece Allah Resûlü’ne tâbi olan mürşidlere tâbi olduklarını belirtir (Laʽlîzâde vr. 125b-126a).
Yapılan bu girişten sonra eserde Somuncu Baba’dan başlayarak tarikatın kuruluş süreci anlatılır, Bayramî-Melâmiliği’nde kutbiyyetin sırasıyla Ömer Sikkinî, Bünyamin Ayâşî, Pir Ali Sultan el Aksarayî, İsmail Maşuk, Ahmed Sarban, Hüsameddin Ankaravî, Şehid Hamza, Hace Ali el Rûmî, Hacı Kabayî, Şehid Sultan Beşir, Seyyid Mehmed Hâşim, Paşmakçızâde Ali Efendi ve Sadrâzam Şehid Ali Paşa’ya intikal ettiği belirtilerek, bu silsilenin biyografileri hakkında kısa bilgiler verilir (Laʽlîzâde vr. 129a-139b).
Bayramî-Melâmî kutuplarının biyografilerinden sonra ise, çeşitli başlıklar altında Melâmiliğin âdâbı ve erkânı anlatılır. Melâmiliğin âdâbı ve erkânını detaylı bir şekilde izah eden müellif aynı zamanda yeri geldikçe kutbiyet, velâyet, melâike, ruh, akıl, mürşid-i kâmil ve vecd gibi konularda da detaylı bilgiler verir (Laʽlîzâde vr. 141b-157b).
Laʽlîzâde Abdülbâkî, eserin sonunda Sergüzeşt adlı eserini neden kaleme aldığını, Sebeb-i Te’lif-i in Nemika-i Latife başlığı altında ayrıca izâh eder. Bu bölümde ilk önce manevî eğitimi hakkında bilgi verir. Daha sonra Bayrâmî-Melâmîsi olduğunu, Hacı Bayram Veli’nin varisi olan Ömer Sikkinî’nin yolunda olan meczub ve Kalenderilerin meşreblerine intisâb ettiğini ve onların renkleri ile boyandığını ifade eder (Laʽlîzâde vr. 160b-161a).
Laʽlîzâde Abdülbâkî, bu bölümde hayatının sonuna yaklaştığını, bundan dolayı âlemde gördüğü İlâhi kemâlatı ve Cemalullah’ın nurlarını, Tarikat-ı Melâmiyye ve Bayramiyye ve Hâcegân-ı Nakşibendiyye ezvâkını Sergüzeşt adıyla kaleme alarak kendinden sonra gelecek olanlara bir rehber olarak bırakmak arzusu ile yazdığını belirtir. Hamzavîlerin ehl-i İslâm’dan olup Şeriat-ı Muhammedi ile âmil, zühd ve takvada kâmil olduklarını ifade ederek, onlar hakkında su-i zan edilmemesi gerektiğini, dedikodulara itibar etmenin dahi çok büyük bir vebal olduğu ifade eder. Gelecek olan nesillerin bu dedikodulara inanarak ve gıybet ederek, Ruz-u Mahşer’de çok zor duruma düşebileceklerini, buna engel olabilmek için de, Sergüzeşt’i kaleme aldığını belirtir (La’lizâde vr. 161a).
Eserde, Melâmî kutublarından Şehid Sultan Beşir’in müritlerine yazdığı, şeriatın dışına çıkmamaları ve şeriata sıkı sıkıya bağlı kalmaları konusundaki tavsiyelerini ihtiva eden mektubuna da Sûret-i Mektûb-u Şerif (Laʽlîzâde vr. 137a) adı altında yer veren müellif, Melâmî kutublarının, dolayısıyla da Melâmîlerin şeriata bağlı olduklarını, şeriata ittibâ etmenin onlar için bir vecibe olduğunu, Melâmîlerin şeriata bağlı olmadığı iddialarının ise asılsız olduğunu bir kez daha ifade eder.
Eserin kütüphanelerde farklı nüshaları mevcuttur ve kütüphanelerde Menâkıb-ı Melâmiye-i Bayrâmiye, Silsile-i Bayrâmiye-i Melâmiye, Risale-i Silsile-i Melâmiye, Tarikat-ı Aliye-i Bayrâmiyeden Taife-i Melâmiyenin An’ane-i İradetleri ve Keyfiyet-i Sohbetleri ve Aşk-ı Muhabbetullaha Cümleden Ziyade Rağbetleri Beyanındadır, Bazı Meşâyıhın Tercüme-i Hâlleri ve Risâle-i Hakkı’l-Bayrâmiyye olmak üzere farklı isimlerle kayıt altına alınmıştır. Eserin orijinal bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde diğer bazı risâlelerini de içeren mecmuanın içinde yer almaktadır (Emanet Hazinesi nr. 1274).
Eserin hemen hemen her nüshasının sonuna Sarı Abdullah Efendi’nin, Melâmiye ahlakını anlatan Meslek’ül-uşşak adlı 105 beyitlik manzumesi ve Laʽlîzâde Abdülbâkî’nin bu manzumeye yaptığı 47 beyitlik Zeyl-i Kaside-i Meslekü’l-Uşşâk adlı kasidesi ilave edilmiştir. Eser Sarı Abdullah Efendi’ye ait bir manzume, Laʽlîzâde Abdülbâkî’ye ait bir istiğfar ve münacat ile hitama erer.
Eserin transkripsiyonu Abdurrezzak Tek tarafından yapılarak Bayrâmî Melâmiliği’ne dair Melâmet Risaleleri (2007) adı altında transkripsiyonu yapılan diğer Melâmet risaleleri ile birlikte yayınlanmıştır. Eser, ayrıca Aşka ve Âşıklara Dair (2001) adıyla Tahir Hafızoğlu ve Melâmilik Yolunda Görüp Öğrendiklerim (2010) adıyla da Tahir Galip Seratlı tarafından sadeleştirilerek de yayınlanmıştır. Eser hakkında bir tane de Ayşe Yücel tarafından “La’lizâde Abdülbaki Efendi’nin Menâkıb-ı Melâmiye-i Bayrâmiye’si” (1988) isimli yüksek lisans tezi hazırlanmıştır.
Laʽlîzâde Abdülbâkî Efendi’nin biyografisi için bk. “Yetimî La’li-zâde Abdülbâkî. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/yetimi-lalizade-abdulbaki
Eserden Örnekler
Zira bu risâleyi cem ve teliften garazım Tarikat-ı Melâmiyye’yi beyan ve elsine-i nâsda meşhur olan ve bühtân sırrını ayân etmektir, vallahü’l-hâdi ve’l-müsteân (Laʽlîzâde vr. 129a).
Ef’al ve akvâlde şer-i şerif üzere hareket eylemenizi isterim. Zinhâr, hezâr zinhar, hilâf-ı şer-i şerif kendi za’miniz ile söz söylemiyesiz. Şeriat, şeriat yine şeriat. Fiilde ve kavilde zahirinizi şeriat ile ârâste ve batınınızı nur-ı muhabbetullah ile pirâste eyleyip ruhani ve nurani olmak gereksiniz (Laʽlîzâde vr. 137a).
Sâlike lazım olan mürşide ez-cân u dil muhabbet ve itaat ve ahval ve esrarını ağyardan sıyanet ve adab-ı şeriat ve tarikata riayet üzere ahbab ve hem-râhlarıyla ülfet ve sohbet, ecânib ve ağyardan ictinab, ihtiraz ve nefret üzere muamele ve hareket eylemektir (Laʽlîzâde vr. 142a).
Efrâd-ı insaniyeden her bir fert bir ism-i ilâhinin mazharıdır. Mine’l-ezel ile’l-ebed ol ism-i cüz’i iktizâsı üzere seyr eder. Afirededen hiç fert bir ferde min külli’l-vücuh muvafık ve mutabık olmak olmaz. Kezâlik efrâd-ı evliyaullahtan gerek vâsılin ve gerek sâlikin birer tavr-ı mahsus üzere zuhur ve seyran ederek kemâllerine reşide ve ezvâk ve hâlât ve makamatlarına âyineleri cilasına göre suret-dide olurlar.Esmâ-i cemâliyye ve celâliyyenin ahkâmı cümle böyledir (Laʽlîzâde vr. 142a).
İmdi malum-ı tâliban-ı muhabbetullah ve sâlikân-ı tarikatullah ola ki, insan iki şeyden mürekkeptir. Birisi kâlbüd-i zâhirdir ki ten tabir olunup çeşm-i zâhir onu idrak etmeye kâdirdir. Ve birisi bâtındır ki, nefs ve can tabir olunur. Çeşm-i zâhir onu idrake kâdir olmayıp dide-i basiret ile idrak olunur. Hakikat-ı insan oldur ki tarifi gâh nefis ve gâh ruhtur. Tahsil-i saadet ve şekâvet ona mahsustur (Laʽlîzâde vr. 144a).
Pes ruh halifetullah olduğu muhakkak olduysa ceset dahi halife-i ruh olduğu mukarrerdir. Zira kalbe ittisâli’r-ruh bi’l-cesed ve infisâlihâ ani’l-beden, ceset sıfât-ı mezbureden hâlidir. Mademki ruh cesede ta’alluk etmeye, ceset sıfât-ı mezbûre ile muttasıf olmaz. Eğer ruh sıfât-ı mezkûre ile muttasıf ve müstahlef olmasa ceset dahi ol sıfatıyla muttasıf olmazdı. Lâkin ruh ebedi ve bâki ve ceset mütelâşi ve fâni oldu ve hakikatte halife-i ruh-ı Muhammedi’dir (sav). Zira mecmu-ı ruh-ı Muhammedi’den (sav) halk olunup şân-ı şerifi “en-nebiyyi’l-ümmi” diye vasf olundu (Laʽlîzâde vr. 147a).
Akıl, ruhun ve nefs-i insaniyyenin zuhuruna delildir (Laʽlîzâde vr. 148b).
Mürşid-i kâmilsiz lâf-ı sülûk ve dava-yı vusûl etmek erbâb-ı tâhkik huzurunda memnû’dur (Laʽlîzâde vr. 149b).
Teemmül ve tefekkür etmezler ki, min indillah ismet enbiyâ (aleyhi’s-selâm) hazarâtına mahsustur. Masum olan onlardır. Bi-hasebi’l-beşeriyye evliyadan kebâir bile sâdır olur, mani-i velâyet değildir. Zira evliyâullah mahfuzdurlar, gaflet etmezler. Gerek sağâir ve gerek kebâir sudur eyledikte der-akab istiğfar ve nedâmet ile tazarru vi niyâz ile cürüm ve günahları derdine deva-sâz olurlar (Laʽlîzâde vr. 150b).
Kaynakça
Abdülbâkî, Laʽlîzâde. Sergüzeşt. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi. Emanet Hazinesi. No. 1274. vr. 125b.
Azamat, Nihat (2003). “Laʽlîzâde Abdülbâkî”. Diyanet İslam Ansiklopedisi, C. 27. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 90-92.
Enönlü, Haluk (2019). Laʽlîzâde Abdülbâkî Efendi’nin Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî görüşleri. Konya: Aybil Yay.
Hafızoğlu, Tahir (2001). Aşka ve Âşıklara Dair. İstanbul: Furkan Kitaplığı.
Seratlı, Tahir Galip (2010). Melamilik yolunda görüp öğrendiklerim. Konya: Kardelen Yay.
Tek, Abdurrezzak (2007). Melâmet Risaleleri. Bursa: Emin yay.
Yücel, Ayşe (1988). Abdülbâkî, Laʽlîzâde Efendi’nin Menâkıb-ı Melâmiyye-i Bayrâmiye’si. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MEBDE VE MEAD | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Doç. Dr. Mehmet Ünal |
Görüntüle | ||
2 | ZEYL-İ MESLEKÜ’L-UŞŞAK | Yetîmî, La'lî-zâde Abdülbâkî | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
3 | HEDİYYETÜ'L-MÜŞTÂK | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Doç. Dr. Mehmet Ünal |
Görüntüle | ||
4 | TERCÜME-İ RİSÂLE-İ MURÂDİYE | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
5 | GIDÂ-YI RUH | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
6 | RİSALE-İ ÜNSİYE TERCÜMESİ | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
7 | TERCÜME-İ ÎNSÂN-I KÂMİL | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
8 | TERCÜME-İ HAKİKATTİ’L-YAKÎN VE ZÜLFETÜ’T-TEMKÎN | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
9 | MUHTASAR-I SİLSİLETÜ’L-ÂRİFIN | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
10 | TERCÜME-İ KİMYÂ-YI SAÂDET | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
11 | TERCÜME-İ NEMÛD VE BÛD | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
12 | İSTİĞFAR VE MÜNÂCAT | Yetîmî, La'li-zâde Abdülbâkî | Dr. Haluk Enönlü |
Görüntüle | ||
13 | KURRETÜ'L-UYÛN | Ra'ûfî, Şeyh Seyyid Ra'ûfî Ahmed Efendi | Öğretmen mehmet cemal öztürk |
Görüntüle | ||
14 | VÂRİDÂT (AZÎZ) | Azîz, Azîz Ali Efendi | Araş. Gör. Dr. nesrin aydın satar |
Görüntüle | ||
15 | DÎVÂN-I İLÂHİYYÂT (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Hasan Gültekin |
Görüntüle | ||
16 | ŞERH-İ EBYÂT-I YÛNUS EMRE (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
17 | DÎVÂN (KAYGULU HALİL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
18 | HÂDİ’L-UŞŞÂK (KAYGULU HALÎL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
19 | TEFSİR-İ BA’Z-I SÜVER-İ KUR’ANİYYE | Abdülhay Celvetî | Doç. Dr. Şükrü Maden |
Görüntüle | ||
20 | DÎVÂN (İLÂHİ-NÂME) | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
21 | MA‘RİFETNÂME | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu |
Görüntüle | ||
22 | ‘İRFÂNİYE | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Diğer Emine Güleç |
Görüntüle |