- Yazar Biyografisi (TEİS)
Recaizade Mahmut Ekrem - Madde Yazarı: Öğretmen Emre Şengül
- Eser Yazılış Tarihi:1313/1896
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Hikâye (Öykü)
- Yayın Tarihi:10/11/2022
ŞEMSÂ (RECAİZADE MAHMUT EKREM)
hikâyeRecaizade Mahmut Ekrem (d. 1 Mart 1847 - ö. 31 Ocak 1914)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Şair ve yazar Recaizade Mahmut Ekrem’e ait eser. Şemsâ, konusunu yaşanmış olaylar dizisinden ilham alan bir hikâyedir. Yazar, eserin ön sözünde hikâyede anlatılan olayın kendi başından geçişini “Şemsâ, bir vak’a-i âdiyyeyi musavverdir ki âlem-i insâniyyet her günde yüz binlerce emsâlini görüp geçirdiği cihetle umum için hiçbir ehemmiyeti hâ’iz değidir; fakat benim için nasılsa bir fâcia hükmünü aldı” şeklinde açıklamıştır (Parlatır 1995: 217).
Yazar, eserde ferdî bir konuyu ele almıştır. Asıl adı Seher olan Şemsâ, babasını ve anasını yitirmiş bir Anadolu çocuğudur. Yazar; onu yanına alıp kendi çocuğu gibi yetişmesini ister; bir kere sevgisi düşmüştür. Ancak, küçüğe gösterilen bu yakın ilgi ve özen “Onun Anadolu’dan getirdiği zatürree” karşısında etkisiz kalır. Hekimlerin çabaları da fayda vermez; sonuç ölümdür (Parlatır 1995: 217). Ekrem, eserde olaya Anadolu’dan gelen küçük kızın tanıtılması ile başlar. Bu tanıtmanın uzun sürmesi olayların gelişmesini geciktirir. Şemsâ’nın konağa gelişi, dış görünüşü, ev içindeki davranışları ile ona olan sevgi anlatılır. Şemsâ’nın durumundan etkilenen Ekrem’in romantik duyguları dile getiren bir şiir yazması olayın sonucunun daha önceden tahmin edilmesini kolaylaştırır. Hikâye, Ekrem’in hekim ile vapurda karşılaşması, çiçek aşısının yapılması gerektiğini ondan öğrenerek Şemsâ’ya aşı vurdurmak istemesi, eve dönüşünde küçüğün alışılagelenin dışında zamansız uyuduğunu öğrenmesi, hizmetçilerle karşılıklı konuşması ile devam eder. Şemsâ üzerinden kendi düşüncelerini veren yazar, olayları keser; arkasından hekimlerin gelişi, onlarla karşılıklı konuşmalar, olayları yeniden başlatır. Artık Şemsâ ölüm yatağındadır. Ekrem, bu durum karşısındaki duygularını “Ne bir enîn-i te’ellüm… ne bir nevâ-yı te’essür / Ne bir figân-ı teşekkî… ne bir melâl-i tefekkür” dizeleriyle açıklar. Nitekim, olaylar bütünüyle durur ve yazar Şemsâ’nın anılarını sıralamaya başlar. Çünkü Şemsâ ölmüştür. Mezarlığa gidiş ve ölünün gömülüşü, olayları yeniden başlatır. Ancak hikâyenin devamında anıları dile getiren bir anlatım havasına girilmiştir(Parlatır 1995:218-219).
Hikâyenin içerisinde Ekrem, tasvirlerden çokça faydalanmıştır. Ölüm ve mezarlık kavramları gerçeğe yakın anlatılmış, ölünün kefenlenerek tabuta yerleştirilmesi, mezarlığa götürülmesi ve gömülmesi, mezarlığın görünümü hikâyenin 29. sayfasından 44. sayfasına kadar tasvir edilmiştir. Ekrem, hikâyeyi bitirdiği hâlde devamında yeni yeni başlıklarla değişik duygularını ön plana çıkarır. “Ümit” başlığı ile yine Şemsâ’ya döner, arkasından “Ye’s! Yahut Hakîkat-i mevt” ile ölüm üzerine konuşur, uzunca da bir şiir yazar. Bununla beraber yirmi yıl önce yazdığı, aynı konuyu anlatan “Bir Yetimin Mezâr-ı Mâderini Ziyâreti” adlı yazıyı ekler; “Genç Bir Vâlidenin Kitâbe-i Seng-i Mezârı"nı da yazmadan edemez. İşte bunların böyle art arda verilişi Şemsâ’nın hikâye özelliğini ortadan kaldırır (Parlatır 1995: 224-228).
Şemsâ, Ekrem’in diğer hikâyelerine nazaran yalın bir Türkçe ile yazılmıştır. Ancak yer yer yabancı kelime ve terkiplerden de yararlanılmıştır.
Eser, 1313/1896 yılında İstanbul Âlem Matbbası’nda basılmıştır ve İ.B.B. Atatürk Kitaplığı Sayısal Arşiv ve e-Kaynaklarında Bel_Osm_K.01542 ve Sel_Osm_01197/01 demirbaş numarasıyla kayıtlıdır.
Şairin biyografisi için bk. “Recaizade Mahmut Ekrem”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mahmut-ekrem-recaizade
Eserden Örnekler
[…] Seher, dört yaşında idi, fakat serbest yürüyüşü, güzel merâm anlayışı, alıştığı lisanda düzgün söyleyişi yaşını daha büyük gösteriyordu. Akşamları sofraya oturuldu mu elbette Şemsâ’yı çağırmalıydım; ağzına göre hazırladığım ufacık lokmaları kendi elimle ona yedirmeliydim; armud gibi, üzüm gibi meyveleri kendisine verirken şakalaşmalıydım. Kefenin uçları toplandı, büküldü; o hazîn çehre ebediyyen nazarlardan nihân oluyordu. Tabutun kapağı kapandı üzeri kelime-i tevhîd ve şehâdetle muvaşşah harîr pûşîdeler ve sâ’ir örtüler ile örtüldü. Bu aralık üç dört buzağı –bilmem nereden ve nasıl peydâ oldular?- mezarın sağ tarafında, dört beş adım ötede birbirleriyle koklaşıp oynaşmağa… toz kaldırıp gürültü etmeğe başladılar. Mezarcılar -imam efendinin işaretiyle- tabutun üzerindeki pûşîdeleri birer birer aldılar; tabut mücerret olarak meydana çıktı. Bunu bir sicimle ölçtüler, ölçüyü mezarın güneşliği ile tatbîk ettiler; tıpkı tıpkına geldi […] (Parlatır 1995:224-226).
Kaynakça
Kapukaya, Zeliha (2008). Recaizade Mahmut Ekrem’in Şemsa ve Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi Adlı Hikayelerinin Metin Transkripsiyonu ve Dil İncelemeler. Yüksek Lisans Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Parlatır, İsmail (1995). Recaîzade Mahmut Ekrem Hayatı-Eserleri- Sanatı. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayını.
Sazyek, Hakan, Tolga Bayındır, Esra Sazyek, Doğan Evecen (hzl.) (2014). Recaizade Mahmut Ekrem - Bütün Eserleri II Takdîr-i Elhân, Kudemadan Birkaç Şair, Pejmürde, Takrizat. İzmit: Umuttepe Yayınları.
Uçman, Abdullah (2007). Recâizâde Mahmud Ekrem”. İslâm Ansiklopedisi C. 34. İstanbul: TDV Yayınları. 503-504.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | AFÎFE ANJELİK (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recâizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
2 | ARABA SEVDÂSI (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
3 | ATALA yâhut AMERİKAN VAHŞİLERİ (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recâizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
4 | KUDEMÂDAN BİRKAÇ ŞÂ'İR (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
5 | MES PRİSONS (ME PRİZON) TERCÜMESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
6 | MUHSİN BEY YÂHUT ŞAİRLİĞİN HAZÎN BİR NETÎCESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
7 | MÜNTEHÂBÂT-I EDEBİYYE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
8 | NÂÇÎZ (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
9 | NAĞME-İ SEHER (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
10 | PEJMÜRDE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
11 | SÂ'İME (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
12 | TAKDÎR-ELHÂN (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
13 | TAKRÎZÂT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recaizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
14 | TA'LÎM-İ EDEBİYAT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Prof. Dr. Murat Kacıroğlu |
Görüntüle | ||
15 | TEFEKKÜR (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Dr. Öğr. Üyesi GİZEM AKYOL |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |