SARAYNÂME (KAYGUSUZ ABDAL)
tasavvufi eser
Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi (d. 742/1341-1342 - ö. 845/1444)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Saraynâme, Kaygusuz Abdal'ın manzum-mensur olarak oluşturulmuş tasavvufi eseri. Muhteva bakımından Divan'ından sonraki ikinci önemli eseridir. Mesnevi tarzında yazılmıştır. Kaygusuz Abdal, diğer eserlerinde genellikle “Kaygusuz Abdal, Kaygusuz, Miskin Kaygusuz, Kul Kaygusuz” mahlaslarını kullanırken Saraynâme’de “Sarayi” mahlasını da kullanmıştır.

Bu eserde “cihan-saray” benzetmesinden yola çıkılmıştır. Kaygusuz Abdal’a göre saray; ibadet edilen yer olan bu dünyadır. İnsanlar burada Allah’a ibadet eder, kulluk vazifelerini yerine getirirler. Saray; Allah’ın hikmetlerini görecekleri, şükür ve niyazda bulunacakları, yaratılmış diğer canlılardan daha faziletli olduklarını gösterecekleri yerdir. Bu benzetmede kısaca; dünyanın bir saray olduğu, bu sarayda yaşayan insanların iş-güç telaşından içinde yaşadıkları sarayın asıl sahibini düşünmedikleri, cihanın sahibinin kendilerine gönderdiği elçileri ya dinlemedikleri ya da anlamadıkları için peygamberlere rağmen Allah’ı tanımadıkları ve ona hakkıyla ibadet etmedikleri ifade ve ima edilmektedir. Eserin giriş kısmında “fasıl” başlığı altında; saraya benzeyen bu cihanın altı kapısının bulunduğu, yukarısının yedi tabaka köşk, aşağısının ise yedi tabaka zîr ü zemin olduğu belirtilir. Bundan sonra uzunca bir şiir yer almaktadır. Bu uzun şiirin devamında yer alan mensur kısmında ise yine “her şeyin yerli yerine yerleştirildiği, herkesin bir şeye bağlandığı ve bağlandığı şeyin kendisine perde olduğu, Allah’ın insanlara peygamberler gönderdiği” anlatılır. Eser, şiirle başlar, bir şiir, bir nesir şeklinde devam eder ve yine şiirle biter. 

Saraynâme, “nasihat ve hitap yoluyla anlatma” üslubuyla oluşturulmuştur: “Allah bu kâinattaki her zerreye yüz bin türlü ibret koymuştur. Bu ibreti anlamak isteyen Allah’ın yarattığı halka emin olmalı, nasibine şükretmeli, kimsenin hakkına tamah ve tuz-ekmek yediği yere ihanet etmemeli, komşuları, arkadaşları kendinden emin olmalı, ariflere yakın, kendini bilmeyenlere uzak durmalıdır.” Saraynâme, Eski Anadolu Türkçesiyle kaleme alınmıştır. Zengin bir kelime hazinesine sahiptir. Saraynâme, dinî-tasavvufi mefhum ve mazmunlarla birlikte zengin bir dil ve folklor malzemesine sahiptir.

Saraynâme üzerinde kitap bütünlüğünde çalışma yapan ilk bilim insanı Prof.Dr. Abdurrahman Güzel’dir. Güzel’e göre; Kaygusuz Abdal’ın kendi yazdığı bir Saraynâme nüshasına bugüne kadar rastlanılmamıştır. Eldeki en eski yazma 895/1489 tarihli Topkapı Sarayı'nda bulunan Mecmua-ı Latife’dir. Bu yazmada Saraynâme ile birlikte Kaygusuz Abdal’ın diğer eseri Gevhernâme de bulunmaktadır. Bu nüshaların yazılış tarihine yakın olan diğer nüshalardan ilki; 900/1494 tarihli Ankara nüshasıdır. Bu mecmua, Derviş Nazif tarafından istinsah edilmiştir. İkincisi; 907/1501 tarihli Marburg nüshasıdır. Bu mecmua Kaygusuz Abdal’ın eserlerinin büyük bir kısmını içinde toplamaktadır. Derviş Ali Horasani tarafından istinsah edilmiştir. Ayrıca Ankara’da 1296/1878’de istinsah edilen bir nüsha ile İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde bulunan 1208/1793 istinsah tarihli bir nüsha da Saraynâme metni yer almaktadır.


Eserden Örnekler



Dokuz felek bizüm seyvânımuzdur

Yedi yer yüzi seyrânımuzdur


Zira insan suretidür tonumuz

Kamu âlem bizüm hayranımuzdur


Hakikat ol kadim Sultan ki dirler

Biz ona vücuduz ol canımızdur


Daim bu surete gelmeğe varmak

Yolumuzdur bizüm erkanımuzdur


Bizüm canımuz gönlümüz içinde

Padişah daima mihmanımuzdur


Gözün aç bak bu vücud sedefine

Kıymetlü gevherüz Hak kanımuzdur


Senün hayale düştüğün ey münkir

Bizüm bu suret-i insanımuzdur


Bize bu saadet Hak’dan irişdi

Zira biz kuluz ol Sultanımızdur


Âşıklarız baş oynarız bu yolda

Hakkı inkâr eden düşmanımuzdur


Vay ey münkir nice anlarsan anla

Severiz ışku biz imanımuzdur


Serâgaz eyle çağır ey Sarayî

Di ki bu ışka bizüm imanımuzdur (Güzel 1989: 5-6)

“Ey sâlik-i Hüdâşinas, Hak tebareke ve taalâ bu kâinatı ki yaratdı. Külli tertibini areste kıldı. Yaratdugı mahlûkat ki geldi bu sarayı gördi. Yukarı ve aşağı tabakalara toldılar, sığdılar, yerlü yerüne ilişdiler durdılar, her birisi durduğu yere ısındu benüm didi. (…) Gayri yirden gelmiş nesne yok, gayri diyecek dahi nesne yok, cümlesi bir padişahun sarayıdur. İçindeki mahlukat kendinün çeşididür. Kula kulluk düşer, ancak Padişah hod âlemdür. Vesselâm…” (Güzel 1989: 37-38).

Kaynakça


Akman, Neslican (2019). Kaygusuz Abdal (Hayatı, Eserleri ve Düşünceleri ). Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.

Güzel, Abdurrahman (2021). Şehzâde Alaâddin Gaybî Kaygusuz Abdâl Külliyatı. Ankara: Akçağ Yay.

Güzel, Abdurrahman (2004). Kaygusuz Abdal(Alâaddin Gaybî). Ankara: Akçağ Yay.

Güzel, Abdurrahman (1989). Kaygusuz Abdal/Saraynâme. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Güzel, Abdurrahman (1987). Kaygusuz Abdal Bibliyogrası. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Atıf Bilgileri


YAKICI, Ali. "SARAYNÂME (KAYGUSUZ ABDAL)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/sarayname-kaygusuz-abdal. [Erişim Tarihi: 22 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
2 GÜLİSTAN (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
3 MESNEVİ-İ BABA KAYGUSUZ (KAYGUSUZ ABDAL) KAYGUSUZ ABDAL, Alaeddin Gaybi Dr. Damlanur KÜÇÜKYILDIZ GÖZELCE
Görüntüle
4 GEVHERNÂME (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
5 MİNBERNÂME (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
6 BUDALANÂME (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
7 KİTÂB-I MAGLATA (KAYGUSUZ ABDAL) KAYGUSUZ ABDAL, Alaeddin Gaybi Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Oktay
Görüntüle
8 VÜCUD-NÂME (KAYGUSUZ ABDAL) KAYGUSUZ ABDAL, Alaeddin Gaybi Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Oktay
Görüntüle
9 MESNEVİ-İ SÂNİ (KAYGUSUZ ABDAL) KAYGUSUZ ABDAL, Alaeddin Gaybi Dr. Özlem Özdemir
Görüntüle
10 DİLGÛŞÂ (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
11 MESNEVÎ-İ SALİS (KAYGUSUZ ABDAL) Kaygusuz Abdal, Alaeddin Gaybi Prof. Dr. Ali YAKICI
Görüntüle
12 MENÂKIBÜ’L-ÂRİFÎN (EFLÂKÎ) Eflâkî, Eflâkî Dede, Eflâkî Ahmed Ârifî, Ârifî Doç. Dr. Mehmet Ünal
Görüntüle
13 MEVHÛB-I MAHBÛB (ŞEYHOĞLU) Şeyhoğlu, Baba Yusuf Sivrihisarî Araş. Gör. Harun ALKAN
Görüntüle
14 MÜNYETÜ'L-EBRÂR VE GUNYETÜ'L-AHYÂR (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Taha Orhan
Görüntüle
15 TABSİRATÜ’L-MÜBTEDİ VE TEZKİRETÜ-İ-MÜNTEHİ (KONEVÎ) Konevî, Sadreddin Doç. Dr. Mevlüt Gülmez
Görüntüle
16 KİTÂBÜ’L-MÜNTEHÂ EL-MÜŞTEHÂ ALE’L-FÜSÛS (AHMED BÎCÂN) Ahmed-i Bîcân, Ahmed Bîcân, Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân, Şeyh Ahmed Bîcân Efendi bin Sâlih Efendi, Ahmed İbnü’l-Kâtib Dr. Mehmet Bilal Yamak
Görüntüle
17 RİSÂLE-İ ZİKRULLAH (AKŞEMSEDDİN) Akşemseddin, Şemseddin Muhammed Araş. Gör. Harun ALKAN
Görüntüle
18 MİSBÂHU’L-ÜNS BEYNE’L-MA’KÛL VE’L-MEŞHÛD FÎ-ŞERHİ MİFTÂHİ’L-GAYB (FENÂRÎ) Fenârî, Mollâ Fenârî, Şemseddîn Muhammed b. Hamza, Şemseddîn Muhammed Efendi Diğer Edibe Taş
Görüntüle
19 ŞERH-İ HADİS-İ ERBÂİN (SOMUNCU BABA) Somuncu Baba Prof. Dr. Enbiya Yıldırım
Görüntüle
20 ZİKİR RİSÂLESİ/ KELİME-İ TEVHİD ZİKRİ RİSÂLESİ (SOMUNCU BABA) Somuncu Baba, Hamîdüddîn-i Aksarâyî Diğer Tuğba Nurlu Ertürk
Görüntüle
21 KÂŞİFÜ'L-ESTÂR AN VECHİ'L-ESRÂR (ŞEYH HÂMİD-İ VELÎ) Şeyh Hâmid-i Velî Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle