- Yazar Biyografisi (TEİS)
Tevfik Fikret - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi SEDA ÖZBEK
- Eser Yazılış Tarihi:1899
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:02/06/2022
RÜBÂB-I ŞİKESTE (TEVFİK FİKRET)
şiirlerTevfik Fikret (d. 1867 - ö. 1915)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Servet-i Fünûn dönemi şair ve yazarlarından Tevfik Fikret’in ilk şiir kitabı. 24 Aralık 1899’da basım izni alınmış ve eser Ocak 1900’de basılmıştır. İstanbul’da, Ahmet İhsan ve Şürekâsı, Âlem Matbaası’nda basılan eser 363 sayfa olup Rübâb-ı Şikeste, Âveng-i Tesâvir, Âveng-i Şühûr, Eski Şeyler adlı 4 bölümden oluşur ve içerisinde toplam 153 şiir yer alır.
Kırık saz anlamına gelen eserin adı “Hüseyin Kâzım’ın Fikret’e hediye ettiği, elinde kırık bir lir bulunan ufak bir kadın heykelinden alınmıştı.” (Polat 2021:51). Edebiyât-ı Cedîde kitaplığının ikinci kitabı olarak yayımlanan Rübâb-ı Şikeste’nin basımı Servet-i Fünûn dergisinde “Tevfik Fikret Bey’in eş’ârından büyük bir kısmına hâvi olan bu eser, Edebiyat-ı Cedîde Kütüphânesinin ikinci kitabı olmak üzere bugün idârehânemizde mevki’-i intişâra konuldu.” satırlarıyla okuyuculara duyurulur. Kitap bir ay içinde tükenecek ölçüde ilgi görür ve bizzat şairin düzeltmeleriyle ikinci baskısı yapılır. Tevfik Fikret, 1896-1900 yılları arasında büyük çoğunluğu Servet-i Fünûn dergisi başta olmak üzere Âşiyan, Mütâlaa, İrtikâ, Mekteb, Pul Mecmûası, Şehbâl, Tirâje, Maârif, Ma’lûmât, Mirsâd, Hazîne-i Fünûn gibi çeşitli süreli yayınlarda yayımlanan şiirlerini Rübâb-ı Şikeste’de toplamıştır. Bu şiirler İrtikâ, Mecmûa-i Edebiye, Musavver Ma’lûmât, Haftalık Serbest İzmir, Tanîn, Hüsün ve Şiir, Resimli Kitâb, Şâkirdân, Rumeli gibi süreli yayınlarda da tekrar yayımlanmıştır.
Mehmet Kaplan Rübâb-ı Şikeste’de yer alan şiirleri konularına göre şu şekilde tasnif etmiştir: 1. Fikret’in kendi “ben”ini ve duyuş tarzını anlattığı şiirler (Resim Yaparken, Sahâyif-i Hayâtımdan, Peri-i Şiirime, Sühâ ve Pervin, Tefelsüf) 2. Sanatla ilgili şiirler (Ey Yâr-ı Nagamkâr, Heykel-i Giryân, La Danse Serpantine) 3. Kötümserlik duygusunun hâkim olduğu şiirler (Gayyâ-yı Vücûd, Ukde-i Hayat) 4.Hayal şiirleri (Âşiyân-ı Dil, Ne İsterim, Bir Ân-ı Huzur, Ömr-i Muhayyel, Yeşil Yurt) 5. Aşk şiirleri (Sen Olmasan, Şekvâ-yı Firâk, Fırsat Yolunda, Tesâdüf, İkinci Tesâdüf) 6.Tabiat Şiirleri (Berf-i Zerrîn, Beyaz Yelken, Bir Yaz Levhası, Mai Deniz, Perî-i Hazân) 7.Oğlu Halûk için yazdığı şiirler (Halûk’un Bayramı, Halûk’un Sesi, Yaşamak Aşkı) 8. Kızkardeşi için yazdığı şiirler (Hemşirem İçin) 9. Portreler (Cenab, Hâmid, Üstad Ekrem, Fuzûlî, Nedim, Nef’î) 10. Merhamet Şiirleri (Balıkçılar, Hasta Çocuk, Ramazan Sadakası, Verin Zavallılara) 11. Vatanî ve dini konulu şiirler (Asker Geçerken, Hasan’ın Gazâsı, Ken’an, Kılıç, Şehidlikte,). 12. Dinî konulu şiirleri (Sabah Ezanında Sabâh-ı Iyd, Ramazan) (Kaplan 2008:99-148).
Fikret’in göze ve kulağa hitap eden sanatlara- resim, heykel, dans, musiki vb- karşı derin bir ilgisi vardır. “Kırık saz” anlamına gelen Rübâb-ı Şikeste kitabının adı bir musiki aletinden alınmıştır. Şair, şiirlerinde ses, armoni ve ritme önem vermiştir.
Rübâb-ı Şikeste, Fikret’in bu kitaptaki şiirleri okuyucularına ithaf ettiğini söylediği, önsöz niteliği taşıyan “Karilerime” başlıklı manzume sayılmazsa, alegorik bir şiir olan Süha ve Pervin’le başlamaktadır. Kitabın Aveng-i Tesâvir bölümünde Fikret sevdiği altı şairin (Fuzuli, Cenap Şahabettin, Nedim, Recâizade Mahmut Ekrem, Nef’î, Abdülhak Hâmid) fizikî ve ruhî portrelerini çizer. Mehmet Kaplan, Fikret’in bu manzumeleriyle Baudelaire’in sekiz ressam ve heykeltıraşın portrelerini çizdiği “Les Phares (Fenerler)” isimli şiirler arasında ilişki kurmaktadır. Rübâb-ı Şikeste’nin üçüncü bölümünü teşkil eden Âveng-i Şühûr, Coppée’nin Les Mois isimli eseri örnek alınarak yazıldığı kanaati yaygındır (Ayvazoğlu, 2019:253). Eski Şeyler başlıklı son bölümde ise Servet-i Fünûn’dan önce neşredilmiş otuz bir şiir yer almaktadır.
Tevfik Fikret şiirinin tanıtıcı vasıfları ve bunların Rübâb-ı Şikeste’deki yansımaları olarak şiirin alanını genişletmek, şiir-resim münasebeti kurmak, konuşma üslubuyla yazabilme başarısı, aruzu kullanmada kusursuzluk, bir manzumede birden fazla vezin kullanmak, nazım şeklinin genişlemesine çalışmak, şiir cümlesini tek birimin dışına taşımak, kafiye için kelime bölmek, konuya göre vezin seçme, şekil-muhteva uyumu, kafiyeyi gerçek işleviyle anlamak, yeni nazım şekillerini deneme, muhtevayı genişletme gibi hususiyetler sıralanabilir (Polat 2021: 269-287).
Rübâb-ı Şikeste’deki bazı şiirler çeşitli isimlere ithaf edilerek yazılmıştır: Verin Zavallılara “Balıkesir musâbîni için”; Mai Deniz “Hüseyin Sîret’e”, Kutba Doğru “Süleyman Nesîb Bey’e”, Hemşirem İçin “nineme” vb.
“Her gün tesadüf edilen ufak tefek geçici manzaralarla hadiselerin Fikret üzerinde büyük tesirleri” olduğunu belirten Ruşen Eşref Ünaydın, Rübâb-ı Şikeste’de yer alan pek çok şiirin yazılış hikâyelerini / yazım sürecini anlatmıştır. Örneğin "Zekâ" adlı şiir Rıza Tevfik ile Tevfik Fikret’in arasında geçen filozofluk, şairlik münakaşalarının bir hatırasıdır. Şair "Balıkçılar" adlı şiirini bir fırtınalı akşamüzeri sular kararırken denizde çalkalanan bir balıkçı kayığını görünce yazmıştır. İkinci "Balıkçılar"ı kendisine ilham edenler de yalısının ahşap iskelesinde gürültülerle sabah akşam ağ çeken, gece sepet atan balıkçılardır. Arkadaşı İsmail Safa’nın Sivas’a sürgün edilmesi münasebetiyle "Sezâ" adlı şiirini yazmıştır. "Ramazan Sadakası" yağmurlu bir akşam Köprü’den geçerken gördüğü bir çocuğa acıma duygusu ile yazılmıştır. Hasta arkadaşı İsmail Safa’yı ziyaret için gittiği Bakırköy’e giderken kompartımanda gördüğü bir hastanın hâli üzerine "Vagonda" adlı şiirini yazmıştır. "Nesrîn" şiirine sokakta görüp de pek acıdığı kimsesiz bir kız çocuğu ilham vermiştir. Bir gün yolda giderken eski edebiyat taraftarı bir adam kendi düşüncelerini zorla Fikret’e zorla tasdik ettirmeye çalışır. Fikret de işi kısa kesmek için “evet” der ve aynı günün akşamı Zavallı “Evet” şiirini yazar. Yine Ruşen Eşref’in naklettiğine göre Tevfik Fikret’i bir gün Hâriciye Nâzırı, Ayan a’zâsından Gabriel Noradonkyan Efendi çağırır. Fikret davete icabet eder fakat ev sahibi o an başka bir misafir ile meşgul bulunur. Şair bir buçuk saat odada yalnız başına beklemeye mecbur kalır. Beklemenin sinirletici sıkıntısını defetmek için bir buçuk saatin hayatta ne kadar kıymetli olduğunu düşünerek hemen orada "Kendi Kendime" adlı sonesini yazar. (Ruşen Eşref 1919:102-105).
Tevfik Fikret’in sağlığında Rübâb-ı Şikeste’nin dört baskısı daha yapılmıştır. Bu baskılarda kimi zaman dizgi yanlışlıkları giderilmiş, kimi zaman bölüm adı ve şiir eklemeleri yapılmıştır. İkinci baskı 1900 yılında 363 sayfadan oluşmaktadır. Metin sayısı aynı kalmakla birlikte şiirlerin sırası değiştirilmiştir. Üçüncü baskı 1910 yılında olup 1900 sonrasına ait 25 şiir eklenmiştir. Dördüncü baskı 1911 yılında yayımlanmıştır ve toplamda 182 şiir yer almaktadır.
Şairin biyografisi için bk. "Tevfik Fikret". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/tevfik-fikret
Eserden Örnekler
MÂİ DENİZ
Sâf u râkid... Hani akşamki tagayyür heyecân?
Bir çocuk rûhu kadar pür-nisyân,
Bir çocuk rûhu kadar şimdi münevver, lekesiz,
Uyuyor mâi deniz.
Ben bütün bir gecelik cûşiş-i ahzânımla,
O hayâlât-ı perîşânımla
Müteşekkî, lâim,
Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyretmedeyim...
Yok, bulandırmasın âlûde-i zulmet bu nazar
Rûh-ı ma’sûmunu, ey mâi deniz;
Âh, lâkin ne zarar;
Ben bu gözlerle mükedder, âciz
Sana baktıkça tesellî bulurum, aldanırım;
Mâi bir göz elem-i kalbime ağlar sanırım... (Tevfik Fikret 2021: 469)
SABÂH EZÂNINDA
Allâhü ekber... Allâhü ekber...
Bir samt-i ulvi: Gûyâ tabîat
Hâmûş hâmûş eyler ibâdet.
Allâhü ekber... Allâhü ekber...
Bir samt-ı nâlân: Gûyâ avâlim
Pinhân ü peydâ, nevvâr ü muzlim;
Etmekte zikr-i hallâkı dâim.
Allâhü ekber... Allâhü ekber...
Bir samt-ı ulvi: Kalb-i tabîat,
Bir samt-ı nâlân: Rûh-ı avâlim
Etmekte zikr-i hâllâk’ı dâim
Etmekte ra’şân ra’şân ibâdet (Tevfik Fikret 2021: 482)
KARİLERİME
Size, ey bilmediğim, görmediğim kâri’ler;
Size ithâf ile neşreyliyorum bunları ben;
Size ithâf ile; zîrâ, ne için ketmedeyim,
O sizin görmediğim, bilmediğim gözleriniz
Safha-i şi’rime ibzâl-i nigâh eylerken
Belki bir noktada birden durarak, velvelesiz
Gösterişsiz iki üç katrecik îsâr eyler...
Ben bu ümmîd ile teşyî-i hayât etmedeyim.
İki üç katre-i şefkat... Bu tesellî yetişir;
Şu cedel-gâh-ı mukassîde bütün hüsrânla,
Bütün âlâm-ı fecâyi’le geçen günlerimin
İki üç katredir ancak silecek mâtemini.
Siz ki en doğru gören bir nazar-ı vicdânla
Tâ uzaktan bana bakmaktasınız, müstağnî
Tuhfe-i mahmidetimden... Ne samîmiyyettir
O bakış çehre-i eş’ârıma sâkin sâkin!
Hepsi bunlar, bu yazılmış, unutulmuş şeyler
O samîmiyete meczûb olarak toplanıyor;
Kim bilir, belki içinden biri âlâmınızın,
- Evet, âlâmınızın; çünkü elemden hâlî
Yaşayan yok... Buna bî-çâre beşer katlanıyor!
- Belki bir ma’kes-i nâ-çîzi olur; en âlî
Yaşayanlar bile hissetmede en müstahkar
Yaşayanlar gibidir... Aynı çamurdan bu yığın! (Tevfik Fikret 2021: 315)
CENÂB
Helecânlarla geçen bir günün akşâmında;
Mâi bir gölgeliğin sîne-i ârâmında,
Gecenin bir ebedî ân-ı semen fâmında,
Pür-sükûn, zemzeme-i hilkati gûş ettinse…
Varsa şâirliğe rûhunla nüfûzun, hünerin,
Dolaşıp neş’e-i san’atla gülen dîdelerin
Çehre-i girye nikabında hayât-ı beşerin
Bir müşerrih gibi teşrîh-i nükûş ettinse…
Bir şey anlarsın, evet, belki bu sîmâdan sen,
Bir şey anlarsın onun şîve-i takrîrinden;
Yazamam yoksa Cenâb’ın sana mâhiyyetini.
Şöyle temsîl edeyim: Bir yeni ufk-ı meşhûd,
Bir semâ-pâre-i nev-dîde ki her çeşm-i şühûd
Göremez, görse de idrâk edemez füshatini. (Tevfik Fikret 2021: 568)
RESİM YAPARKEN
Fırçam kadîd bir ağacın hasta dalı,
Destimde müşteki heyecanlarla titriyor;
Gûyâ çiçek diye
Bir hâk-i sebze döktüğü kanlarla titriyor.
On gündür işte uğraşıyor fikr ü san’atım
Bir mevc-i hisse vermek için şekl-i irtisâm;
Seyreylerim bu levhayı artık ale’d-devâm,
Verdim emek diye.
Seyr eylerim ve aczine kâil bu san’atın,
Takdîse inhimâk ederim sun’-ı kudreti;
Lâkin zamân olur
Pek rûhsuz bulur da beğenmem tabîati.
Mutlak o gün beğenmek için hasta, münfail,
Bir başka çehre, giryeli bir çehre isterim…
Bundandır işte, şi’r olacak yerde sözlerim
Ba’zen figân olur! (Tevfik Fikret 2021: 366).
Kaynakça
Ayvazoğlu, Beşir (2019). Fikret. İstanbul: Everest Yayınları
Kaplan, Mehmet (2008). Tevfik Fikret Devir Şahsiyet Eser. İstanbul: Dergâh Yayınları.
Tevfik Fikret Bütün Eserleri Eleştirel Basım (2021). (hzl. Nâzım Hikmet Polat). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Tevfik Fikret Rübâb-ı Şikeste (2001). (Tıpkıbasım, hzl. Abdullah Uçman vd.). İstanbul: Çağrı Yayınları.
Ünaydın, Ruşen Eşref (1919). Tevfik Fikret Hayatına Dair Hatıralar. İstanbul, Hilâl Matbaası.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
2 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
3 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
4 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
5 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
6 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
7 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
8 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
9 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
10 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |