RİSÂLE-İ ES’İLE VE ECVİBE-İ MUTASAVVIFÂNE (NİYÂZÎ-İ MISRÎ)
sufî akâidi
Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed (d. 1027/1618- ö. 1105/1694)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Niyâzî-i Mısrî'nin tasavvufla ilgili soru ve cevaplara dair küçük risalesi. Eserin yer aldığı yazma nüshalarda adı Risâle-i Es’ile ve Ecvibe-i Mutasavvıfâne, Risâle fi’t-Tasavvuf, el-Es’iletü ve’l-Ecvibe olarak kayıtlıdır. 

Eserdeki sorulara cevaplar verilirken ayetlere ve hadislere başvurulmaktadır. Niyâzî-i Mısrî’nin sorulara yaklaşımı şerh geleneğine uygundur denilebilir ve bu geleneği devam ettirdiği söylenebilir. Suallere ve bunlara verilen cevaplara bakıldığında müellifin bu alanda sahip olduğu ilmin inceliklerini yakalamak mümkündür. Mısrî’nin şiirde kullandığı dilin bir benzerini nesirde de kullanmış olması başarılı bir nasir olduğunu göstermektedir.

Eserin başında sebeb-i telif yer almaktadır. Niyâzî-i Mısrî eseri yazmasının iki nedeni olduğunu gerekçeleriyle açıklamaktadır. Sufilerin bazı sözlerinin avam tabakası ve ehil olmayanlar tarafından yanlış anlaşıldığını belirtmekte ve bunları bertaraf etmeye çalışmaktadır. Keza tasavvuf ehli geçinen bazı ümmiler, sufilerin bazı sözlerine bakıp küfre düşmesinler diye böyle bir eser yazdığını ifade etmektedir. Sebeb-i teliften sonra esere besmele ile başlanmış, hamdele ve salveleden sonra on yedi sual ile bunlara verilen cevaplar serdedilmiştir. Eserde geçen sualler ve cevaplar özetle şu şekildedir: 1. Tasavvufun iptidası/başlangıcı nedir? Mısrî, imanın altı şartını sıralayıp bunları dille ikrar ve gönülle tasdik şeklinde açıklamıştır. 2. Tasavvufun intihası nedir? Yine imanın altı erkânı dille ikrar, gönülle tasdik şeklinde cevaplanarak Cüneydî Bağdadî’nin konuyla ilgili sözlerine yer verilmiştir. 3. Avam ile sufilerin arasındaki fark nedir? Avamın imanları taklidîdir, sufilerin ise tahkikîdir. 4. İman-ı taklidî nedir? Özetle çevresindekilerden görerek, işiterek sahip olunan imandır. 5. Tahkikî iman nedir? Tahkikî iman imanın altı erkânın her birinin aslını arayıp bunlara ulaşmaktır. 6. Bu sufiler itikat ve amelde hangi mezheptendir? Mısrî, İslamî itikatta genellikle sufilerin mezheplerinin Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat'ten olan Şeyhü’l-İslam ve’l-Müslimin eş-Şeyh Ebû’l-Mansûr el-Maturidî’nin mezhebi olduğunu uzunca açıklar. 7. Beyazid-i Bestamî’nin "Ben Allah’ın mezhebindenim" cümlesinin anlamı nedir? Beyazid’in burada mecazî bir ifade kullandığını, onun da gerçekte bu hak mezheplerden olduğunu belirtmek üzere böyle bir tasarrufta bulunduğunu kaydeder. 8. Sufilerin ekseriya kasidelerinde “Ben gâh bulut olurum ve gâh yağmur olurum ve gâh nebat olurum ve gâh hayvan ve gâh insan olurum” tarzındaki tenasühü çağrıştıran ifadelere yer vermektedirler. Bunların anlamları nedir ve bunlar ne demektir? Mısrî bu sözleri, ayet ve hadislerden kaynak göstererek açıklamaktadır. 9. (Bu) tenasühü mezheplerin ve sizin mezheplerinizin güzel bir açıklaması (nedir?) Niyâzî-i Mısrî bu cümleyi açıklarken Hz. Ömer’in sözlerine yer vermekte ve tenasühü savunanların yetmiş iki batıl fırkanın en azgınlarından olduğunu belirtmektedir. 10. Şarap, meyhane, kadeh, zülüf, hâl, yanak vb. kelimelerin (şiir ve edebiyattaki) kullanımı ile ilgili neyi ifade ettiğini sormakta, cevabında ise bu kelimelerin içerdiği tasavvufî anlamları açıklamaktadır. 11. (Sufiler) dünyada biz Allah’ı görürüz derler. Bu, Hz. Peygamber’den başkası için mümkün müdür? Mısrî bunun mümkün olmadığını beyan eder. Biz Allah’ı görürüz ifadesini biz Allah’ı biliriz ve onun kudret eserlerini müşahede ederiz şeklinde açıklamaktadır. 12. Bu sözler bunlara/sufilere yalan olmaz mı? Eşyanın asarını görmek kendisini görmek midir? Sualine müellif şu cevabı verir: Bir kimse güneşin ışığını görse, ben güneşi gördüm dese caizdir. Nitekim güneşi görmemiştir. Akabinde ayna örneğiyle sualin cevabını açıklamaktadır. 13. (Çünkü) görmek, kudret eserlerini görmek ise onu herkes görür, bunlar kendi/bizzat biz görürüz derler, gayriden kaldırırlar/olumsuz kılarlar (?) Ancak bunlar gördüklerinin ne olduğunu bilmediler. Zira görmek bilmektir. Bilmeyen ve görmeyen bir kimse her zaman helva yese yediğinin de helva olduğunu bilmese ve bunu da bir kimseden öğrenmemiş olsa ve kimse de ona dememiş olsa helvayı methettikçe yüreğinden bir hasret ateşi onu helvanın yaktığı gibi daima yakar. 14. Sufilerin bazıları biz ne cehennemden korkarız ne cennet isteriz derler. Bu söz bizatihi küfürdür (küfür müdür?) Cehennemden korkmayıp cenneti beğenmemek yönünden olursa bu söz küfürdür. Sufilerin bizzat kastettikleri bu değildir. 15. Şeriat ile hakikat asla birbirine muhalif değildir. Şeriata muhalif itikat edilecek bir şey yoktur. Ya bunların arasında bir gizli sözleri var ki onu şeriat ehlinden saklarlar, muhalif olmayaydı gizlerler miydi? Gizledikleri/setr ettikleri şeriata muhalif olduğundan değildir. Belki dakik olup ukul-ı avam, nasa muhalif olduğundandır. Herkes anlayamaz, onun için Hz. Peygamber’in "kellimu’n-nase alâ kadri ukulihim" hadisine binaen zira her sözü herkese söylesen bazısını bazı halk anlayamaz, hataya düşer. Sufilerin onu sakladıkları bu emre uymak içindir. 16. Bir kimse sufilerin bildiği ilmi bilmese şer’-i şerifin zahiriyle amel eylese, ona kanaat eylese o kimsenin imanı ve dini sufilerden eksik olur mu? Olmaz. Zira iman ve İslam bir cevherdir ki tecezzi ve taksim kabul eylemez. Padişahla fakirin güneşten hisseleri nasıl beraberse şahla gedanın cisimleri azada beraberdir. İmanda dahi cümle iman ehlinin hisseleri beraberdir, eksiklik ve fazlalık olmaz.

Eser, H. R. Yanyalı, M. Güleçyüz ve Abdurrahman Güzel tarafından günümüz Türkçesine kazandırılmıştır. Elliden fazla nüshasının olması eserin takdir gördüğünün ispatıdır.

Müellifin biyografisi için bk. "Niyâzî-i Mısrî". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/niyazii-misri

Eserden Örnekler


(Sual) Ya bu insânın kimi peygamber ve kimi velî ve kimi sâlih ve kimi fâsık yâ bu tefâvut-i derecât nedir? (Cevab) Tefâvut marifetdedir. Yoksa asl-ı imânda cümlesi beraberlerdir. Ama marifetde beraber değillerdir. Nitekim şâhla gedâ a’zâda beraber ama libâsda ve devletde ve mansıbda berâber değillerdir. İnsânın insânlığı ise marifet libâsında ve devletindedir. Nitekim padişahın padişahlığı bedeni ile değildir. Mertebesiyle ki devleti ve mansıbıdır. (Niyazî-i Mısrî, Mehmed b. Ali el-Malatî (1260/1884). Risale-i esile ve Ecvibe. İBB Yazma Eserler Kitaplığı. 297.7 NİY 1289 H/1872 k.1/1. s.11-12). 

Kaynakça


Erdoğan, Kenan (1998). Niyazî-i Mısrî: Hayatı, Edebî Kişiliği Eserleri ve Divanı. Ankara: Akçağ Yay.

Aşkar, Mustafa (2005). Niyazî-i Mısrî: Hayatı-Eserleri-Görüşleri, İstanbul: İnsan Yay.

Niyazî-i Mısrî. Mehmed b. Ali el-Malatî (1260/1884). Risale-i Esile ve Ecvibe. İBB Yazma Eserler Kitaplığı. 297.7 NİY 1289 H/1872 k.1/1.

Atıf Bilgileri


Ülgen, Muhammed. "RİSÂLE-İ ES’İLE VE ECVİBE-İ MUTASAVVIFÂNE (NİYÂZÎ-İ MISRÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/risale-i-es-ile-ve-ecvibe-i-mutasavvifane-niyazi-i-misri. [Erişim Tarihi: 19 Eylül 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN-I İLÂHİYÂT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/Mehmed Dr. Öğr. Üyesi Murat VANLI
Görüntüle
2 MECMÛA-İ KELİMÂT-I KUDSİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Diğer Ömer Aksan
Görüntüle
3 MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
4 TA‘BİRÂTÜ’L-VÂKI‘AT (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Doç. Dr. Mevlüt Gülmez
Görüntüle
5 RİSÂLE-İ HASANEYN (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
6 RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
7 RİSÂLE-İ HIZRİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
8 RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
9 RİSÂLE-İ ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
10 RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
11 RİSÂLE Fİ-DEVERÂN-I SÛFİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
12 ŞERH-İ ESMÂU’L-HÜSNÂ (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Diğer Ezrail Karakurt
Görüntüle
13 ŞERH-İ NUTK-I YÛNUS EMRE (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/Mehmed Araş. Gör. Dr. MUHAMMET AKİF TİYEK
Görüntüle
14 TESBİ‘-İ KASÎDE-İ BÜR’DE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
15 ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
16 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
17 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
18 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
19 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
20 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
21 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
22 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
23 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
24 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
25 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle