RİSÂLE FÎ BEYÂNİ’S-SEMÂ’ / SEMÂ’ RİSÂLESİ (ÂŞIK)
semâ' (dönüş ve hareket) konulu risale
Âşık Paşa, Âşık (d. 670/1271-72 - ö. 13 Safer 733/3 Kasım 1332)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Âşık Paşa’nın (1271/72-1332) İslâm âleminde öteden beri tartışma konusu olan “semâ’”ın haram mı, helal mi, mubah mı olduğu konusundaki tavrını ortaya koymak maksadıyla yazdığı, yer yer manzum parçalarla süslenmiş mensur eseri. Eserin asıl adı Risâle fî Beyâni’s-Semâ'dır. Risâleden ilk defa bahseden Bursalı Mehmed Tâhir, Manisa’da bir nüshası bulunduğunu bildirmekte (1333: 1/110) ise de Köprülü’nün, İslâm Ansiklopedisi’ndeki "Âşık Paşa" maddesinde geçen “…Çok defa yanlış isnatlarda bulunan bu müellifin bu iddiası da tahkike muhtaçtır." (1940: 1/706-707) notundan sonra, Âşık Paşa üzerine sonradan yapılan çalışmalarda bu eserden ya söz edilmemiş ya da elde nüshası olmadığından bahsedilir olmuştur. Hatta nüshalarının ortaya çıkmasından çok sonra yapılan bazı çalışmalarda bile (msl. Yavuz 2000: LX; Yavuz 2003: 39) bu metin, “henüz ele geçmemiş” bir eser olarak anılmıştır. Semâ’ Risâlesi'nin Osmanlı Müellifleri’nde söz edilen kayıp Manisa nüshasından başka bir nüshasının (Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü, Nu. 5335) daha olduğu ilk defa Agâh Sırrı Levend’in bir makalesiyle (1956) ortaya çıkmıştır. Ahmet Kutsi Tecer’in bu eseri tanıttığı altı sayılık yazı dizisi (1958-1959), Ankara nüshasının (Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, Nu. 320) varlığını ortaya çıkarmışsa da Tecer, eserin Âşık Paşa’ya aidiyetinden söz etmeksizin konusuna ve önemine dikkat çekmiştir. Nüshanın Âşık Paşa’nın eseri oluşu Günay Kut tarafından belirlenmiştir (1991: 2). Risalenin tespit edilen (Köksal vd. 2013) üçüncü ve en eski nüshası ise Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi, Nu. 568’de kayıtlıdır.  Dolayısıyla bugün için eserin toplam üç nüshası mevcuttur.

Risaleyi ilk tanıtan Levend, eserin dilinin Âşık Paşa dilinden daha yeni bir söyleyişte olduğunu ifade eder. Levend bu tespitini 12 Muharrem 1137/1 Ekim 1724’de istinsah edilen ve müstensih müdahalelerin yoğun olduğu Fatih nüshası üzerinden yaptığı için bir dereceye kadar haklıdır. Oysa 830/1426-27’de istinsah edilen Ankara nüshasının dili, Garîb-nâme’deki dildir. Levend’in eserin Âşık Paşa’ya ait olamayacağı yolundaki esas tezi “koyu bir müteşerri" olarak nitelediği Âşık Paşa’nın sema’ı öven bir risale yazamayacağı düşüncesidir. Hâlbuki aynı sema övgüsü ve müdafaası Garîb-nâme’de de müstakil bir bölüm hâlinde mevcuttur.

Eserde Allah’ın “kün” (ol) emriyle birlikte “ilâhî bir nagamât” (ezgi) koptuğu, ondan sonra bütün kâinatın “cûşa geldiği”, o ilâhî nağmelerden “on iki perde”nin, on iki perdeden de “dört oyunun” doğduğu ifade edilir. Bu dört oyun; çarh, raks, muallak ve pertâvdır. Âşık Paşa, Garîb-nâme’de olduğu gibi Semâ’ Risâlesi’nde de insan ömrünü bir yılın dört mevsimine benzetmiş, insanda bulunan dört unsurdan (anâsır-ı erbaa) söz etmiştir. Düşüncelerini konuyla ilgili ayet ve hadislerle desteklemeye çalışan Âşık Paşa’nın amacı, kâinatta her şey bir “dönüş ve hareket” (semâ’) hâlindeyken insanın bu dönüşe ayak uydurarak dönmesinin de normal ve hatta gerekli olduğu neticesine varmaktır.

Yazıldığı tarih bilinmeyen Risâle fî Beyâni’s-Semâ', nüshalara göre farklılık göstermekle birlikte yaklaşık 7-10 yaprak hacmindedir. Eserdeki bazıları “Âşık” mahlaslı olan toplam 14 manzumenin dördü Farsça, diğerleri Türkçedir.  Semâ’ Risâlesi, Âşık Paşa’ya aidiyeti çok zayıf bir ihtimal olan Tasavvuf Risâlesi’ni saymazsak, Âşık Paşa’nın tek mensur eseridir. Metnin, sonradan çokça tartışılacak olan semâ’ konusunda yazılan ilk Türkçe eser olmak gibi bir özelliği de vardır.

Semâ’ Risâlesi, Tecer ve Levend’in yukarıda bahsedilen tanıtım yazılarının yanı sıra, bir değerlendirmeyle birlikte tenkitli metin hâlinde yayımlanmış (Köksal vd. 2013), eserin dilinin nüshalara göre değişimi üzerine de bir tebliğ sunulmuştur (Köksal 2014).

Müellifin biyografisi için bk. “Âşık Paşa, Âşık”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/asik-pasa-asik 

Eserden Örnekler


Hâzâ Risâle-i Âşık Paşa Kuddise Sırrahu’l-Azîz

İmdi bu hikmetleri kim âleme nakş eyledi ve Âdemîye bahş eyledi. Göz virdi bize anı görmek-içün. Kulak virdi işitmek-içün. Dil virdi söylemek-içün. El virdi dutmag-ıçun. Ayak virdi yürümek-içün. Gönül virdi bilmek-içün. Aklı virdi anlamak-ıçun. Cân virdi cünbiş-içün. Ten virdi hareket içün. Ömür virdi dirlik-içün. Ve lîkin ol ömri bir yıl içinde kodı. Eger kişinün yaşı bin olsa yılı birdür. Kamusı ol bir yıl içinde geçer. Bin kez gelse hemân yine ol bir durur. Ve lîkin ol bir yıla dört fasl virdi: Üç ay yaz, üç ay yay, üç ay güz, üç ay kış. Ol on iki perde kim on iki aydur. Bu dört fasla havâle kıldı kim yaz u yay u güz [ü] kışdur. Bu dört faslı ol dört oyına bırakdı kim çarh u raks u mu'allak u pertâvdur. Görsene üç ay yaz geçer, çarh içinde. Nitekim eydür:
                              Şi'r
    Yaz oldı yine yir yüzi yaşıl tonageldi

    Kış geçdi şükür saglıg-ıla yıl dönegeldi

    Kış kahrı-y-ıla kalmış-ıdı kamu halâyık

    Uş halk üzere lutfı Çalap'un yine geldi

Ya'nî kim yıl çevrindi; hâl döndi, ölmiş yirler dirildi, kurımış agaçlar yeşerdi, aruk olmış gevdelerde et bitdi, sogılmış tamarlara su döküldi. Kış yaza döndi; kahr lutfa degşürildi, sovuk issiye, ziyân assıya. Bu yıl çevrindügi, hâl döndigi çarh alâmetidür. Pes üç ay yaz çarh içinde geçer. Yaz geçdi. Bu kez yay geldi. Yay güninde âlem halkı be-küllî raks içindedür, hareket eyler, raks urur. Nitekim eydür:

                              Şi'r

     Ol hevâ kim yay güninde gâyet-i germî dutar

     Raksa getrür âlemi ol oyndur oddur düter

     Görsene her bir nebâtı dosta karşu raks urur

     Geh iner geh girü kalkar geh biter ü geh yiter (Köksal vd. 2013: 188-189)

Kaynakça


Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Köksal, M. Fatih ve Ş. Kırlı (2013). “Âşık Paşa’nın Semâ’ Risâlesi: Risâle fî Beyâni’s-semâ”. Türklük Bilimi Araştırmaları, (33): 165-206.

Köksal, M. Fatih (2014). “Âşık Paşa’nın Sema Risalesi Örneğinde Yazma Eserlerde Nüsha Farklarının Önem ve Değeri”. Âşık Paşa ve Anadolu’da Türk Yazı Dilinin Oluşumu Sempozyumu -Bildiriler-, 1-2 Kasım 2013 - Kırşehir. Ankara: SFM Yayıncılık. 303-324.

Köprülü, M. Fuad (1940). “Âşık Paşa”. İslâm Ansiklopedisi. C.1. İstanbul: MEB Yay. 701-706.

Levend, Agâh Sırrı (1956). “Âşık Paşa’ya Atfedilen İki Risale”. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1955. 153-163+tıpkıbasım.

Tecer, Ahmet Kutsi (1958a). “XV. Yüzyıla Ait Oyun-Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser I”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 5 (106): 1695-1696.

Tecer, Ahmet Kutsi (1958b). “XV. Yüzyıla Ait Oyun - Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser II”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 5 (107): 1709-1711.

Tecer, Ahmet Kutsi (1958c). “XV. Yüzyıla Ait Oyun - Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser III”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 5 (108): 1723-1725.

Tecer, Ahmet Kutsi (1958d). “XV. Yüzyıla Ait Oyun - Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser IV”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 5 (110): 1754-1755.

Tecer, Ahmet Kutsi (1958e). “XV. Yüzyıla Ait Oyun - Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser V” , Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 5 (113): 1805-1808.

Tecer, Ahmet Kutsi (1959). “XV. Yüzyıla Ait Oyun - Rakıs Hakkında Mühim Bir Eser VI”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 6 (118): 1901-1903.

Yavuz, Kemal (2000). Âşık Paşa - Garîbnâme. 4 C. Ankara: TDK Yay.

Yavuz, Kemal (2003). “Âşık Paşa”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (13): 29-39.

Atıf Bilgileri


Köksal, Mehmet Fatih. "RİSÂLE FÎ BEYÂNİ’S-SEMÂ’ / SEMÂ’ RİSÂLESİ (ÂŞIK)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/risale-fi-beyani-s-sema-sema-risalesi-asik-pasa. [Erişim Tarihi: 21 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 GARÎB-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
2 FAKR-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
3 VASF-I HÂL (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
4 HİKÂYE (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
5 KELÂM-I ÂŞIK PAŞA (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
6 FÜRKAT-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Hanife KONCU
Görüntüle
7 KÎMYÂ RİSÂLESİ (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
8 ELİF-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
9 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
10 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
11 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
12 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
13 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
14 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
15 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
16 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
17 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
18 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle