- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ebüzziya Tevfik - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
- Eser Yazılış Tarihi:1296/1879
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Derleme
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:20/08/2022
NÜMÛNE-İ EDEBİYYÂT-I OSMÂNİYYE (EBÜZZİYA TEVFİK)
antolojiEbüzziya Tevfik (d. 1849 - ö. 27 Ocak 1913)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Tanzimat ve Meşrutiyet devirlerinin yılmaz bir Osmanlı mütefekkiri olan gazeteci ve yazar Ebüzziya Tevfik tarafından derlenen batılı tarzda ilk nesir antolojisi. Osmanlı edebiyatının önde gelen yazarlarından seçilmiş örnek nesirlerinin kronolojik olarak bir araya getirildiği antoloji, yazarlar ve eserleri hakkında verilen çeşitli bilgi ve mütalaalar göz önüne alındığında bir edebiyat tarihi olarak da değerlendirilebilir. 1873 yılında, “muzır neşriyat”ta bulunduğu gerekçesiyle Rodos’a sürülen Ebüzziya Tevfik, Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye 1875 yılında Rodos’ta hazırlamıştır. 15. yüzyılın ünlü nâsir ustalarından Sinan Paşa’yla başlayan Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye, 19. yüzyılın en önemli isimlerinden biri olan Namık Kemal’e kadar Türk edebiyatının en seçkin isimlerinin nesirlerinden örnek metinleri ve bazı edebî bilgi ve mülahazaları içermektedir.
Eser, “Ashâb-ı Mütâlaaya” başlıklı önsöz mahiyetinde bir mukaddimeyle başlamaktır. Ebüzziya Tevfik bu kısımda antolojisine hangi yazarın nesirlerini niçin aldığını veya almadığı, bu noktada ölçütlerinin neler olduğunu açık bir şekilde şu sözlerle belirtmektedir: “Bu mecellede tutdugum usûl mâzîden hâle nazardır; fikrimin sahîh olup olmadıgını ise, âsâr-ı münderice irâe eder sanırım. Ecdâdımıza bakmalı da, ne olmaklıgımız lâzım geldigini ondan anlamalı. Yoksa yazdığımız şeylere Veysî’lerin, fülânların âsârı mehekk add olunursa edebiyyâtımızın istikbâli emîn olamaz […] Altı yüz senelik bir milletin efrâdı arasında yüzlerle ashâb-ı kalem gelmiş iken, topu yigirmi kadarının kabul edilişi, ihtimâl ki muhâfazakârân-ı inşâ indinde vesîle-i i’tirâz add olunur; fakat bizce hükümsüzdür. Çünki biz edebiyyât denilen nâtıka-i vicdânı, muammâ kıyâs eylemiş olsa idik, o hâlde Hümayûn-nâmeler, Şefîk-nâmelerle, Okçuzâdelerin, fülanların âsârında misâl intihâb ederdik. Fi’l-hakîka zamânımızda âsârını kabul etdiğimiz zevâtdan başka bir haylî münşimiz daha gelmişdir. Ne çâre ki ekserini üdebâ-yı ma’hûde âsârını mukallid, ya’nî edebiyyâtı başka nokta-i nazardan muhâkeme eden takımdan bulduğumuz içün, eserlerini kabule lüzum görmedik […] Şurasını kayda lüzum görürüz, ki maksadımız üdebâ-yı sâlifenin kâbiliyyet ü ma’rifetlerini inkâr değil, belki fazîlet ü kudretlerini teslîm ile beraber, mesleklerinin, meslek-i hakikate muvafık olmadığını ihtardır.” (Ebüzziya Tevfik 2015: 6).
Kendi ifadelerinden de anlaşılacağı üzere eserinde Ebüzziya Tevfik; eski devirlerin ağdalı, secili, tumturaklı, ağır ve süslü nesir dilini benimseyen yazarlar ve onların nesirlerinden ziyade, daha sade ve anlaşılır bir dili benimseyen yazar ve eserlere yer vermeyi tercih etmiştir. Bu anlayışla derlenen antolojide toplam 17 yazar (Sinan Paşa, Fuzûlî, Koçi Beg, Naîmâ, Nedîm, Kâni, Hakkî Paşa, Koca Sekbânbaşı, Mütercim Âsım, Âkif Paşa, Reşîd Paşa, Fuâd Paşa, Edhem Pertev Paşa, Şinâsî, Ziyâ Paşa, Sadullâh Paşa, Namık Kemal) ve bu yazarlardan seçilmiş 85 yazıya yer verilmiştir.
Namık Kemal, 27 adet nesirle eserde yazılarına en çok yer ayrılan isimdir. Bu noktada 500 sayfalık bir eser olan Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye’nin 200 sayfasının Namık Kemal’e ayrılması dikkat çekicidir. Bu durumu, Ebüzziya Tevfik’in Türk edebiyatına çizmek istediği “yeni” rotayla ilişkilendirmek zor olmasa gerektir. Namık Kemal’den sonra antolojide nesirlerine en fazla yer verilen yazarlardan biri 8 yazısıyla Şinâsî’dir. Onu, 7 yazısıyla Ziya Paşa takip etmektedir.
Eserin diğer özelliklerinden biri ise antolojiye alınan yazarlar ve eserleri hakkında bazı biyografik ve edebî bilgilere yer verilmiş olmasıdır. Ebüzziya Tevfik’in antolojisinde yer verdiği yazarlar hakkındaki bu mütalaa ve mülahazalar, eseri önemli kılan özelliklerdendir. Ayrıca eserde, antolojiye alınan yazarların edebî anlayışı, dil ve üslubu, edebiyatta benimsedikleri yol, edebiyatımızdaki yeri ve önemi hakkında da değerlendirmeler yapılmıştır. Bu hususiyetlerden dolayı, bir antoloji olarak hazırlanan Nümune-i Edebiyyât-ı Osmâniyye, uzun yıllar bir edebiyat tarihi gibi okunarak önemli kaynak eserlerden biri hâline gelmiştir.
Eski yazıyla 6 baskısı yapılan antolojinin bu baskılara ait künyeleri şu şekildedir: “Nümûne-i Edebiyyat, 1. bs., Cep Kütüphanesi: 6, Mihran Matbaası, İst., 1296, 512+7 s. (Küçük Boy); Nümune-i Edebiyyât-ı Osmâniyye, 2. bs., Matbaa-i Ebüzziya (Matb. E.), İst., 1302, 504+3 s.; 3. bs., Matb. E. İst., 1306, 3+493 s.; 4. bs. Matb. E., 1308, 3+500 s.; (5. baskı görülemedi); 6. bs., Matb. E. İst., 1330, 544s.” (Gür 1995: 338).
Uzun yıllar Arap harfli olarak edebiyat ve kültür dünyamıza nispeten daha uzak kalan Nümune-i Edebiyyât-ı Osmâniyye, 2015 yılında Furkan Öztürk tarafından tıpkıbasım ve çeviriyazı şeklinde ilk defa yeni Türk harflerine aktarılmıştır.
Yazarın biyografisi için bk. “Ebüzziya Tevfik”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ebuzziya-tevfik
Eserden Örnekler
Kemâl Bey, zamanımızın Şinâsi’den sonra -ve fakat onun eserine iktifâ ile yetişmiş- en büyük bir edibidir. Âsârı dikkatle okunursa isti’dâd-ı edîbânesi sa’y ile, ikdâm ile yetişilecek derecelerin fevkinde ve binâen aleyh kudret-i fâtıranın sırf kendisine raygân kıldığı bir hâsiyyet-i hâriku’l-âde olduğu anlaşılır. Şinâsî “Asya’nın akl-ı pîrânesini Avrupa’nın bikr-i fikriyle izdivâc etdirerek” şimdiki tarz-ı inşâmızı îlâda sâî olmuş idi. Kemâl Bey ise merhumun zâde-i ictihâdı olan tarz-ı cedidin asrımızın etvâr-ı müceddidânesi nisbetinde perveriş-yâb olmaklığına muvaffak olmuştur. Onun zuhûruna kadar lisân-ı edebimiz ebkem hükmünde idi. Nâtıkamıza inbisât veren onun nagamât-ı irfanıdır. Binâen aleyh Kemâl Bey lisânımızda arzu ettiği inkılâbı icrâya muvaffakiyetle bugün bize bir nâtıka-i yâdgâr eylemiştir. Kendisinin “Arab Köle” tesmiye eylediği kalem, yed-i irfânına musahhar oluncaya kadar (en vâzıh tabirle) çetrefil idi. Zebân-ı kaleme sahâif-i edebde belîgâne sâniha-ârâ-yı beyân olmak hâssası onun himmet ü marifeti ifâza eylemişdir. Kemâl Bey’in meziyyât-ı edebiyyesinden biri de hiddet-i lisandır; hakikaten ya tahrik-i hamiyyet veya tasvîr-i necdet etmek istediği zeminlerde gösterdiği şiddet-i lisân ve hiddet-i ifadeye bakılacak olsa insanın kuvve-i natıkaya Kahramânların, Rüstemlerin a’sâb-ı iktidarını ilave ettiğine kâil olacağı gelir. Hele ilzâm-ı kısm hususunda gösterdiği iktidarını kendisinden evvel gelen üdebâ içinde Âkif Paşa’dan başkasında göremedik. Bâ-husus tezyîf-i muârız ve tergîm-i ünûf yolunda ibdâ’ ettiği ta’bîrât insanı hayrân eder. Bu hârika-i fıtratın yazı yazmakta gösterdiği iktidar-ı tenevvü’ bir fertte görülmüş hasîsalardan değildir. Altı yüz senelik edebiyatımız içinde bir hayli âsâr-ı kalem gördük. Mecbûl oldukları fazl u irfan sâikasıyla zamanlarında her biri bir vadi-i edeb tutmuş olan fuzalâ-yı eslâftan birçoğunu yalnız bir tavr ile neşve-yâb-ı feyz ü ma’rifet bulduk. Ketm-i hakikat etmiyoruz ya. Kitâb-hâne-i eslâf lehu’l-hamd meydanda duruyor. Tahkîk ü taharrî hâssası da ashâb-ı tetebbu’dan nez’ olunmadı. Arasınlar, bulsunlar, göstersinler. Biz de Kemâl’e müdânî veya mukaddem bir münşimiz daha bulunduğunu idrâk ile iftihâr edelim (Ebüzziya Tevfik 2015: 299-300).
Kaynakça
Kaynakça
Ebüzziya Tevfik (2015). Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye / Osmanlı Edebiyatı Düzyazı Antolojisi. (hzl. Furkan Öztürk), İstanbul: Dün Bugün Yarın Yayınları.
Gür, Âlim (1995). “Batılı Anlamda İlk Nesir Antolojimiz: Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye”. S. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi (9-10): 337-343.
Öztürk, Furkan (hzl.) (2015). Ebüzziya Tevfik - Nümune-i Edebiyyât-ı Osmâniyye. İstanbul DBY Yayınları.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DURÛB-I EMSÂL-İ OSMÂNİYYE (EBUZZİYÂ TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Doç. Dr. Tuğçe Erdal |
Görüntüle | ||
2 | ECEL-İ KAZÂ (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Öğretmen HAYRUNNİSA GÜRBÜZ |
Görüntüle | ||
3 | HABÎBE YÂHUT SEMÂHÂT-I AŞK (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziyâ Tevfik | Öğretmen HAYRUNNİSA GÜRBÜZ |
Görüntüle | ||
4 | İMSÂKİYYE-İ NEVÎN (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Araş. Gör. Dr. Cemile Odunkıran |
Görüntüle | ||
5 | MUHÂTABA (MEHMED NÂZIM) | Mehmed Nâzım | Diğer ALİ ERBAY |
Görüntüle | ||
6 | LUGAT-I EBÜZZİYÂ (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Öğr. Üyesi Feyzi Çimen |
Görüntüle | ||
7 | MUHARRERÂT-I HUSÛSİYYE-İ ÂKİF PAŞA (ÂKİF PAŞA) | Âkif Paşa | Öğr. Gör. Abdullah Ezik |
Görüntüle | ||
8 | MÜNTAHABÂT-I TASVÎR-İ EFKÂR (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Ayşegül Ergişi |
Görüntüle | ||
9 | SURÛRÎ-İ MÜVERRİH (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Ayşegül Ergişi |
Görüntüle | ||
10 | TAZARRU'ÂT-I SİNÂN PAŞA (EBÜZZİYÂ TEVFÎK) | Ebüzziyâ Tevfîk, Mehmed | Doç. Dr. Muhittin Turan |
Görüntüle | ||
11 | ÜÇ YÜZLÜ BİR KARI (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Ayşegül Ergişi |
Görüntüle | ||
12 | NAMIK KEMAL (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Öğr. Üyesi YASİN YAVUZ |
Görüntüle | ||
13 | MAKAME-İ TEVKİFİYE (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik | Dr. Ayşegül Ergişi |
Görüntüle | ||
14 | EZOP (EBÜZZİYA TEVFİK) | Ebüzziya Tevfik (1849-1913) | Prof. Dr. Süheyla Yüksel |
Görüntüle | ||
15 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
16 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
17 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
18 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
19 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
21 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
22 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
23 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |