- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ali Şîr Nevâyî - Madde Yazarı: Prof. Dr. Vahit Türk
- Eser Yazılış Tarihi:1485
- Yazıldığı Saha:Çağatay
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Tercüme
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:05/08/2021
NAZMÜ’L-CEVÂHÎR
dinî-ahlaki eserAli Şîr Nevâyî (d. 844/1441 - ö. 906/1501)
ISBN: 978-9944-237-87-1
890/1485 tarihinde Ali Şîr Nevâyî tarafından yazılan manzum bir eser.
Eserin yazılış amacı, Hz. Ali’nin Nesrü’l-Le’âlî’ adlı eserde toplanmış olan hikmetli sözlerinin Çağatay Türkçesiyle dörtlükle hâlinde yazılması ve Arapça, Farsça bilmeyen Türklerin de bu sözleri okuyup yararlanabilmeleri, onlardan nasiplenmeleridir. Eserde bu durum şöyle ifade edilir: “Perişan gönle ve karışık benliğe Nesrü’l-Le’âlî’yi Türkçe ile süslemek arzusu çok vesvese verdi ve Moğol üslubunu ben de süsleyeyim davası onu çok tereddüde düşürdü. Ta ki zamanımızın yeni gelini süslü giysilerini o değerli taşlarla taçlandıracak ve böylece ondan Türk ulusuna da şefaat vermenin hazzı ve daha sayısız yarar gelmesi mümkün olacaktır.”
Eserde, çeşitli konularla ilgili düşüncelerini aktardığı uzunca bir giriş bölümü vardır. Mensur olan giriş bölümünde yirmi sekiz dörtlük yer alır. Daha sonraki bölüm bütünüyle dörtlüklerden oluşur. Her dörtlüğün başında Hz. Ali’nin sözü Arapça olarak yazılmış ve o sözün anlamına uygun bir dörtlük söylenmiştir. Tanrı’ya hamt ve övgüyle başlayan eser, Hz. Peygamber’e ve dört halifeye, özellikle de Hz. Ali’ye bağlılık ifadeleri ve övgüyle devam eder. Tanrı’ya, Hz. Peygamber’e, dört halifeye övgü için birer de dörtlük yazılmıştır. Bu bölümde sık sık ayetlere göndermeler yapılır.
Girişte geleneğe uygun olarak devrin hakanına, yani yazarın dostu ve mektep arkadaşı olan Hüseyin Baykara’ya, özellikle adalet kavramına vurgu yapılmak suretiyle bir övgü de yer alır. Giriş bölümünde insanın diğer varlıklara göre farkı üzerinde durulmuş, konuşma melekesinin insanı diğer varlıklardan ayırdığına vurgu yapılmıştır. Sözün değeri üzerinde durulmuş ve üç çeşit söz olduğu belirtilip açıklanmıştır. Giriş kısmının sonunda çalışmanın nasıl yapıldığı açıklanmakta ve eserin adının Nazmü’l-Cevâhir konulduğu belirtilmektedir.
Eserde yer alan 265 dörtlükte, dost, dostluk, kardeşlik, konuşma, söz, sadaka, zekât, cömertlik, bağış, bilgi, bilgin, sabır, sabırsızlık, doğruluk, yalancılık, kulluk, ibadet, zalim, zulüm, mazlum, cimrilik, kibir, riya, akıl, dünyayı terk, dünya, ahiret, iyi ve kötü huy, hayat ve ölüm, yaşlılık, iman, şükür ve küfür, edep, iyilik yapmak, din, kanaat, haset, kıskançlık, mal sevgisi, öfke, güven, kadın, aç gözlülük, alçak gönüllülük, gönül, gönül zenginliği, çocuk ve çocuk yetiştirme, borç ve borç ödeme, ana-baba, Tanrı korkusu, tevekkül, güzellik ve çirkinlik, konuk, soyluluk-soysuzluk, nefis, vefa ve sözünde durma, zenginlik ve fakirlik, sevgi, övünme, Kur’an okuma, oruç, cahil, öğüt ve ayrılık, düşman, umut ve umutsuzluk, iyi amel, rızk, dedikodu, sövme, erdem, korkaklık, çok yeme, zaman, bela, günah ve günahkâr, saygı ve tevazu, emanet, sanat ve meslek, affetme, Tanrı’ya itaat, evliya, padişahlara yakın olma, huzur, geçim, süslenme, gurur, merak, iyi ve kötü kişi, namaz, dalalet, acı söz, para, nasip, kin ve kindar, zorluk, okuma, felek, insan, tatlı söz, dost meclisi, yalnızlık, sıkıntı gibi konuların işlenmiştir. Dörtlüklerde özellikle dostluk ve kardeşlik (17 dörtlük), konuşma, az konuşma, sözün değeri gibi konular (16 dörtlük), zekât, sadaka ve yardım (11 dörtlük), bilgi ve bilgin (11 dörtlük), sabır (10 dörtlük), doğruluk ve doğru sözlülük (8 dörtlük) gibi konular üzerinde durulduğu görülür. Eserin hem giriş bölümünde, hem de Hz. Ali’nin sözlerinin çevirisi ya da bu sözlerden yazarın zihninde oluşan anlamları ifade etmek üzere yazılan dörtlüklerde ideal insanların oluşturduğu ideal bir topluma ulaşmanın amaçlandığı anlaşılmaktadır. Böyle değerlendirildiğinde Nazmü’l-Cevâhir, iyi insan ve iyi toplum amacına ulaşma düşüncesiyle yazılmış bir öğüt kitabı (pendname) sayılabilir. Nazmü’l-Cevâhir’in giriş bölümündeki mensur kısımlarda ağır bir dil kullanılmış, ancak girişteki dörtlükler nispeten anlaşılır bir dille yazılmış, eseri oluşturan asıl bölümdeki dörtlüklerde ise daha yalın bir dile başvurulmuştur. Eserin 1999 yılında Taşkent’te yayımlanan nüshasında 255 dörtlük, İstanbul kütüphanelerindeki yazma nüshalarda ise 265 dörtlük vardır.
Eserin Türkiye kütüphanelerinde pek çok nüshası bilinmektedir. Süleymaniye ve Topkapı Kütüphanelerinde bulunan Nevâyî’nin bütün eserlerinin bir araya toplandığı külliyat nüshalarında Nazmü'l-Cevâhir de vardır. Ayrıca Topkapı ve Süleymaniye Kütüphaneleri dışında da eserin nüshaları bulunmaktadır.
Yazarın biyografisi için bk. "Alî Şîr Nevâî". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ali-sir-nevai
Eserden Örnekler
Söz bâgı aceb gülistânî durur kim, anda cân-bahş ıtrlık eşcâr-ı mevzûn ve rûh-perver râyihalık reyâhîn-i gûn-â-gûn bisyâr durur, velîkin fâyidesiz hass ü hâşâkı belki zararlık hâr helâki hem bar durur.
Rübâ‘iyye; Lîkin çü bahâr cilve âgâz kılur
Bustân ara gül-i şûhları nâz kılur
Bülbül barı gül-bergige pervâz kılur
Ger zâg tiken ara vatan sâz kılur
(Söz bahçesi, içerisinde can bağışlayacak (kadar güzel) düzgün ağaçlar ve ruha ferahlık veren türlü türlü çiçek kokularının bolca bulunduğu şaşılacak bir gül bahçesidir. Aynı zamanda faydasız çerçöpü hatta zarar verici ve yok edici dikenleri de vardır.)
(Rubai: Bahar kendisini göstermeye başladığında bahçe içindeki şuh güller nazlanır. Karga dikenler içinde yuva yapsa da bülbüllerin hepsi gül yaprağına uçar.)
Coz cûd u sehâ üyini menzil kılma
İmsâki sehâ yüzige hâyil kılma
Kıl yahşılıg vü dimekni dâhil kılma
Minnet bile yahşılıknı bâtıl kılma
İhsân ki birevge sîret ü san kildi
Eşkâl-i sipihr ileyide âsân kildi
İhsân her niçe zîb-i insân kildi
İhsânda tarab ikkinçi ihsân kildi
(Cömertlik evinden başka yerde oturma ve cömertliğin yüzünü cimrilikle (iyilikten sonra bir şey beklemekle) karalama! İyilik yap, ancak anlatma; minnet ile iyiliği kötülüğe çevirme. Yardım etmek bir insanın âdeti olmuşsa, bu huyu ona feleğin zorlukları önünde kolaylık getirir. Yardım etmekten keyif alan kişiye, yardımseverliğin verdiği keyif de bir bağıştır.)
Könglünge hıred yolın bedîdâr eyle
Bu nakdka cânıngnı harîdâr eyle
Her işde hıredni özüngge yâr eyle
Cürmüng terkidin hıred izhâr eyle.
Ta‘zîmde ol ki ihtimâmı bolgay
Ol mûcib-i ‘izz ü ihtirâmı bolgay
Her kim ki tevâzu‘ emri kâmı bolgay
Ol fi‘l ile halk ara kirâmı bolgay
(Gönlüne akıl yolunu açık et ve akıl için canını dahi gözden çıkar. Aklı her işte kendine kılavuz kıl ve günahı terk ederek akıllılık göster. Kibirlenme konusunda dikkat gösteren kişinin o hareketi kendisini yüceltip saygıdeğer kılacaktır. Alçak gönüllülük gösteren her kişinin bu tavrı halk arasında onu yüceltecektir.)
Kaynakça
Alişer Nevaiy (2011). Tola Eserler Toplami Onınçı cilt. Taşkent: Uzbekistan Matbuat ve Ahbarat Agentligi.
Kononov, A.N., A.L. Kaymov, Ş. Şükürov, vd. (1983). Ali Şer Navoiy Asarları Tilining İzohlı Lugoti. Taşkent: Özbekistan S.S.R. Fen Neşriyatı.
Levend, Agâh Sırrı (1958). "Türkiye Kitaplıklarındaki Nevai Yazmaları". Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 1958: 127-209.
Levend, Agâh Sırrı (1968). Ali Şir Nevaî IV. Cilt Divanlar İle Hamse Dışındaki Eserler. Ankara: Türk Dil Kurumu Yay.
Sultan, İzzat; A. Kayumov; G. Hazarov; vd. (1999). Ali Şer Navoiy Hamsetü’l-Mütahoyyirin – Halati Sayyid Hasan Ardeşer–Halati Pahlavan Muhammed – Nazmü’l-Cavahir. Taşkent.
Türk, Vahit (2017). Ali Şir Nevâyî Münacâ-Çihil Hadis (Kırk Hadis)-Nazmü’l-Cevahir Kitâb-ı Sırâcü’l-Müslimîn. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | NESÂYİMÜ’L-MAHABBE MİN ŞEMÂYİMİ’L-FÜTÜVVE | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
2 | RİSÂLE-İ MÜFREDÂT-I MU’AMMÂ | ALÎ ŞÎR NEVÂÎ (ö. 906/1501) | Dr. Öğr. Üyesi Fatma ŞENYÜZ |
Görüntüle | ||
3 | MÎZÂNÜ’L-EVZÂN | Ali Şir Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
4 | MÜNÂCÂT | Ali Şir Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
5 | ÇİHİL HADÎS | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
6 | SİRÂCÜ’L-MÜSLİMÎN | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
7 | MAHBÛBU’L-KULÛB | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
8 | HAMSETÜ’L-MÜTEHAYYİRÎN | NEVÂYÎ, Ali Şir Nevâyî | Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik |
Görüntüle | ||
9 | HÂLÂT-I SEYYİD HASAN ERDEŞÎR BİG | Ali Şir Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
10 | HÂLÂT-I PEHLEVÂN MUHAMMED | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
11 | TÂRÎH-İ ENBİYÂ VE HÜKEMÂ | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
12 | TEVÂRİH-İ MÜLÛK-İ 'ACEM | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
13 | VAKFİYYE | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
14 | MÜNŞE’ÂT | Ali Şîr Nevâyî | Prof. Dr. Vahit Türk |
Görüntüle | ||
15 | KÜLLİYÂT-I DEVÂVÎN / BEDÂYİ'Ü'L-BİDÂYE / NEVÂDİRÜ'N-NİHÂYE, HAZÂYİNÜ’L-ME’ÂNÎ (NEVÂYÎ) | Alî Şîr Nevâyî/Nevâî, Fânî | Prof. Dr. Günay Kut |
Görüntüle | ||
16 | DÎVÂN (ŞEYH-ZÂDE ATÂYÎ) | Atayî, Şeyh-zâde Atayî | Prof. Dr. Kâzım Köktekin |
Görüntüle | ||
17 | LEYLÂ vü MECNÛN | Emîr Şeyhim Süheylî, Nizâmeddin Ahmed | Dr. Öğr. Üyesi Selcen Koca |
Görüntüle | ||
18 | DİVÂN (YÛSUF EMİRÎ) | EMÎRÎ, Yusuf Emirî | Prof. Dr. Kâzım Köktekin |
Görüntüle | ||
19 | BENG Ü ÇAĞIR | EMÎRÎ, Yûsuf Emîrî (öl. 1433-Herat) | Doç. Dr. rabia şenay şişman |
Görüntüle | ||
20 | DEH-NÂME (EMÎRÎ) | Emîrî, Yûsuf Emîrî | Prof. Dr. Kâzım Köktekin |
Görüntüle | ||
21 | DÎVÂN (GEDÂYÎ) | Gedâyî | Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR |
Görüntüle | ||
22 | YÛSUF U ZÜLEYHÂ (HÂMİDÎ) | HÂMİDÎ, Ahmedî, Kutbüddîn Ahmed Câm Jendepil | Dr. Öğr. Üyesi Selcen Koca |
Görüntüle | ||
23 | DÎVÂN-I TÜRKÎ | Harezmli Hâfız / Hâfız-ı Harezmî | Doç. Dr. Yaşar Şimşek |
Görüntüle | ||
24 | MAHZENÜ’L-ESRÂR (HAYDAR TİLBE, MÎR HAYDAR) | Haydar Tilbe, Mîr Haydar | Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR |
Görüntüle | ||
25 | RİSÂLE-İ SULTÂN HÜSEYİN BAYKARA | Hüseynî, Sultân Hüseyin Baykara, Hüseyin Baykara bin Mansûr bin Baykara bin Ömer Şeyh bin Timur | Prof. Dr. Talip Yıldırım |
Görüntüle |