- Yazar Biyografisi (TEİS)
Şükrî, Yûsuf Şükrî - Madde Yazarı: Prof. Dr. Adem Ceyhan
- Eser Yazılış Tarihi:1277-1279/ 1861-1863
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Pendname
- Yayın Tarihi:18/10/2021
NASÎHATNÂME / NESÂ’İH (ŞÜKRÎ)
mensur nasihatnameŞükrî, Yûsuf Şükrî (d. ?/? - ö. 1292/1876)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Harputlu Yûsuf b. Osmân’ın dinî, ahlaki ve siyasi nasihatlerinden oluşan eseri. Yûsuf b. Osmân, besmeleden sonra gazel şeklinde bir münacatla Allah’a dua eder. Daha sonra eserini meydana getirme sebebini açıklar: Kendisi, 1276/1860 yılında Hicaz’dan Anadolu’ya dönüş yolculuğu sırasında halkın itibarlı ve alt tabakasından olan kimselerle sohbet ettiğinde, İslami bilgilerin sarsıntıya uğramasından dolayı cehaletin her tarafı kapladığını ve padişaha itaatin bilinmediğini görmüştür. Belirtilen sebeple bu “Nesâyih”(Nasihatlar)ı derleyip sıralamış; İslami emirler içinde sultana itaatin dünya ve ahirette Allah’ın rızasına vesile, itaatsizliğin her iki cihanda hüsrana sebep olduğunu anlatmıştır.
Yazarın 1277/1861’de tahta oturan Sultan Abdülaziz’i övgüyle anması ve 1279/1863 yılında tamamladığı başka bir eserinde bu kitabına atıfta bulunuşundan, Nesâyih’i 1277-1279/ 1861-1863 yılları arasında yazdığı anlaşılmaktadır. Bu eserde sultana itaatin lüzumu ve şartları, gerektiğinde onun şiddet kullanma yetkisi, suçlu ve âsileri cezalandırma, adaletle hükmetme ve iyi yardımcılar istihdam etme mükellefiyeti, zulmün zararları, devlet reisinin Kureyş kabilesinden olması meselesi, Emevi, Abbasi ve Osmanlıların İslam tarihindeki yerleri, Kıyamet alâmetleri, o arada Mehdî’nin çıkışı, velilerin ruhundan yardım dileme, padişahlar için bir doğru yol gösterici kişinin gerekliliği, şeyhülislâmın vazifesi, kahır içinde lütfun manası, sultanın eşlerinin konumları ve vazifeleri, hakiki sufi ve sahte mutasavvıflar, Ehl-i Beyit ve seyyidlere hürmet gibi konulardan bahsedilir.
Müellif, nasihat kitabının sonlarında İslam ve Türk tarihinde hayır eserlerinden ötürü minnetle anılan üç kişi(Mihrümah Sultan, Eşref Kayıtbay, Sultan I. Selim)den bahseder. Sayısız İlâhî nimete hamd ve şükrün nasıl mümkün olacağı meselesi üzerinde durur. Nihayet iki fıkhi soruya verilen cevapla eser sona erer.
Bir İslâm âlimi olan yazar, temas ettiği konulara ait bilgi, düşünce ve telkinlerini daima Kur’an ayetlerine ve hadislere dayandırmış; akli çıkarımlardan ziyade nakle ve nassa ehemmiyet vermiştir. Yazarın bir “hâl” ilmi olan tasavvufa dair bilgi birikimi ve batıni izahları da kitapçık boyunca kendisini gösterir. Yûsuf Şükrî, nasihatnamesinde dile getirdiği fikirleri zaman zaman çeşitli tarih, tasavvuf veya menkıbe kitaplarından alınmış hikâye ve anekdotlarla teyit etme yoluna da gider.
Müellif, Kur’an ayetleri ve hadisler dışında faydalandığı kaynaklardan sadece Târîh-i Semenhûdî ve Nevâbig-ı Zemahşerî’yi anmıştır. Ancak karşılaştırmalar sonucunda, onun Nesâyih’i telif ederken Bursalı İsmâil Hakkı’nın 1133/1720-21 yılında yazdığı ve Tuhfe-i Hasekiyye ismini verdiği mensur Türkçe kitabından çokça iktibas ve nakilde bulunduğu anlaşılmıştır.
Harputlu Yûsuf Efendi, nasihatnamesinde daha ziyade siyasi konulardan bahsetmiş; devlet idaresi hakkındaki fikir ve tavsiyelerini yazmıştır. Bundan dolayı onun kitapçığını, siyasetname türü eserler arasında saymak mümkündür.
Yurtiçi ve yurt dışı kitaplıklarında dört yazma nüshası tespit edilen Nesâyih, Latin harflerine (Ceyhan vd. 2016: 1-46) ve günümüz Türkçesine çevrilerek (Ceyhan 2021: 577-621) yayınlanmıştır.
Yazarın biyografisi için bk. "Şükrî, Yûsuf Şükrî". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/sukri-yusuf-sukri
Eserden Örnekler
Ma'lûm ola ki, sultân-ı âzam zıllu’llâh-ı fi’l-âlem olduğu cihetden, met‘ûb olanlar dıraht-ı müntehâ sâyelerine erip müsterîh oldukları gibi, mazlûmlar dahi sâye-i adl-i pâdişâhîde âsûde olur. Zîrâ dergâh-ı sultân bir dîvândır ki "İ‘dilû huve akrabü li’t-takvâ" mûcibince, onda adl-i mahz olmak vâcibdir. Ey birâder, dünyâ egerçi dâr-ı ibtilâ ve mahall-i belâ olduğu cihetden cây-ı râhat değildir, feemmâ gâh ü bî-gâh nesîm-i hoş-bû hubûbiyle meşâmlardan ukde münhale olduğu gibi, bâd-ı sabâ-yı adl ile girih-i dil güşâde ve müşkiller hall olup giriftâr-ı gam olanlar fi’l cümle açılır ve âdiller dahi "İnne’llâhe yuhibbu’l-muksitîn" muktezâsı üzre mahbûb-ı İlâhî olurlar. Pes, adl ü insâf ü iksât, sebeb-i muhabbet-i İlâhiyyedir ve mahbûb-ı İlâhî olmaklığın fevkınde derece yokdur. Onun-çün efdal-i kâ’inât ve ekmel-i mevcûdâta "Habîbu’llâh" denildi. Bu cihetdendir ki “Yevm-i Kıyâmetde âdiller nûrdan min berler üzerinde cülûs ederler” ve “Bir sâat adl etmek, altmış sene ibâdetden hayırlıdır.” Zîrâ âdil olan kimse adliyle ihyâ-i Nebevî etmiş olur ki, Cenâb-ı Nebevî hazretleri her kârında adl ve istikâmetle me’mûrdur. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de gelir: "Festekim kemâ ümirte." (…)
Ve bir dahi pâdişâh-ı âlem-penâh hazretlerine bir vezîr-i âzam ve sadr-ı mükerremden lâzımdır ki, sultân-ı âzam umûr-ı saltanatda vezîre ilticâ ede, vezîr dahi re’y ve tedbîriyle ona iânet eyleye. Bu sebebden vezîr ziyâde âkıl ve zekî ve umûr-dîde gerekdir. Onun için hadîs-i Nebevîde gelir ki, “Allâh Teâlâ hazretleri bir pâdişâha hayr murâd etse, ona hayrlı vezîr verir ki dâimâ pâdişâhı taraf-ı Hakk’a sevk eder.” (Ceyhan vd. 2016: 22-23).
Kaynakça
Açıkgöz, Nâmık (1990). “Harputlu Yûsuf Şükrî, Nasîhat-nâme’si ve Yayımlanmamış Üç Manzûmesi”. Fırat Üniversitesi Dergisi (Sosyal Bilimler), 4 (1). Elazığ: 1-8.
Bursalı İsmâil Hakkı. Tuhfe-i Hasekiyye. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Ktp. Belediye Yazma K. 490; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Ktp. Osman Ergin Yz., Nu. 19.
Ceyhan, Âdem vd. (2016). “Harputlu Yûsuf Şükrî’nin Nesâyih (Nasihatlar)i”. Sûfî Araştırmaları. 7 (13): 1-46.
Ceyhan, Âdem vd. (2021). “Harputlu Yusuf Şükri’nin Nesâyıh(Nasihatlar)’ı –Günümüz Türkçesiyle-. Littera Turca. Temmuz, 7 (3): 577-621.
Çeloğlu, H. Hüseyin (2013). Harputlu Yusuf Şükrü Efendi’nin Hayatı, Eserleri ve Felsefi Görüşleri. Yüksek lisans tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.
Saylan, İbrahim (2020). “Yusuf Şükrü Harpûtî’nin Hayatı ve Eserleri”. Fırat Üniversitesi Harput Araştırmaları Dergisi (FÜHAD). 7 (13): 87-123.
Yûsuf bin Osmân el-Harputî. Nesâyih. Süleymaniye Yazma Eser Ktp. Hacı Mahmud Efendi. Nu. 1846.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | SİLSİLE-İ SAFÂ Lİ NESEBİ MUHAMMED MUSTAFÂ (YÛSUF ŞÜKRÎ) | Şükrî, Yûsuf Şükrî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
2 | ŞERH-İ USÛLİ’L-HADÎS-İ Lİ DÂVÛDİ’L-KARSÎ ‘ALÂ RİSÂLETİ’L-BİRGİVÎ (ŞÜKRÎ) | Şükrî, Yûsuf Şükrî | Araş. Gör. Münevver Tiyek |
Görüntüle | ||
3 | RUMÛZU’T-TEVHÎD (ŞÜKRÎ) | Şükrî, Yûsuf Şükrî | Araş. Gör. Dr. MUHAMMET AKİF TİYEK |
Görüntüle | ||
4 | DİVANÇE (VÂZIH) | Mustafâ Vâzıh | Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN |
Görüntüle | ||
5 | MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) | İbrâhîm Zikrî | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle | ||
6 | ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ | Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi | Doç. Dr. Ramazan Ekinci |
Görüntüle | ||
7 | TARÎKÜ'L-İHTİSÂR | Nûrî, Osman Hanyevî | Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu |
Görüntüle | ||
8 | TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ | Mehmed Sabrî | Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz |
Görüntüle | ||
9 | RAVZ-I VERD | Şâkir, Ahmed Paşa | Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek |
Görüntüle | ||
10 | KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) | Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü | Diğer Öznur ÖZER |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
12 | MEVLİD (ABDÎ) | Abdî | Doç. Dr. Hasan Kaya |
Görüntüle | ||
13 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Şarkîkarahisarlı | Dr. Hacer SAĞLAM |
Görüntüle |