- Yazar Biyografisi (TEİS)
Şinasi - Madde Yazarı: Dr. Necla Dağ
- Eser Yazılış Tarihi:1303/1886
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Derleme
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:18/12/2021
MÜNTEHABÂT-I TASVÎR-İ EFKÂR, İKİNCİ KISIM: MÜBÂHASÂT-I EDEBÎYE (ŞİNASİ)
edebî tartışmaŞinasi (d. 1826 - ö. 12 Eylül 1871)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Şinasi ile Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesi arasında bir haber ile başlayıp dil tartışmasına dönüşen yazıların Ebuzziya Tevfik tarafından Şinasi’nin ölümünden sonra bir araya getirilmesiyle oluşan eser. Bu eser, Tasvir-i Efkâr’daki yazıların ikinci bölümünü oluşturmakta olup Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr, Edebiyye-Mes’ele-i Mebhusetün Anha ismi ile yayınlanmıştır. “Mebhûsetün anhâ” tartışmasına ait yazılar, içerik olarak çok zengin bir edebi veri sunmaz; ancak Türk edebiyatı için basında yer alan ilk edebî tartışma olması açısından önemlidir.
Şinasi, Tasvir-i Efkâr’da İstanbul dışındaki illerden gelen haberlere yer vererek okuyucularını bilgilendirmeye çalışır. Gazeteye hemen her sayıda İzmir’den haberler yazan bir muhabir vardır. Bu özel muhabirin gönderdiği haberlerden bir tanesi hükümetin vilayetlerden mahsul ve gümrüklerden alacağı vergiyi tahsil etmek için uyguladığı iltizam ile ilgilidir. Tasvir-i Efkâr’da yer alan bu haber yazısında mültezimlerin görevlerini kötüye kullanmak suretiyle halka zulmettikleri, Rum sarraflarından biri olan Mültezim Manok Efendi’nin toprak mahsullerinden çıkan vergileri 2000 kese kârla başka bir mültezime sattığı, İzmir çevresinde gerçekleşen bu durumlardan halkın çok zarar gördüğü ifade edilir. Mültezim Manok Efendi, gazetedeki bu yazıya çok sert bir cevap yazarak Şinasi’yi kendilerine rakip olarak gören İngiliz William ve Alfred Churchill’in çıkardığı gazeteye yollar. Ruzname-i Ceride-i Havadis’te yer alan bu sert yalanlamaya karşılık İzmir muhabiri, iddialarını ispatlayan bir cevap yazarak tekrar Tasvir-i Efkâr’a gönderir. Şinasi, gazetesinin 243 numaralı sayısında Ruzname-i Ceride-i Havadis’in kendisini ilgilendirmeyen bu duruma karşılık verilen cevaba sayfalarında yer vermesinin meslek ahlakına sığmadığını ifade ederek konuyu kapatmıştır.
Şinasi’nin Ruzname gazetesiyle karşı karşıya geldikleri bu olaydan bir süre sonra İstanbul Beyoğlu’nda Giampietri’nin Fransızca çıkardığı Courrier d’Orient (Korye Doryan) gazetesinde Maltepe ve Kartal’da işletilen vapurların iyi yönetilmediğine dair bir şikâyet yazısı yayınlanır. Vapurları işleten idare, Ruzname-i Ceride-i Havadis’te bu şikâyete ağır bir şekilde karşılık verir. Courrier d’Orient gazetesinin başyazarı Giampietri, Ruzname-i Ceride-i Havadis’e karşılık bir cevap yazar; ancak gazete Fransızca yayınlandığı için Giampietri, haksız duruma düşmekten endişe eder. Başyazar, yazdığı cevaptan Türk okuyucuların da haberdar olması için Şinasi’den makalenin Türkçe metnini Tasvir-i Efkâr’da yayınlamasını rica eder. Şinasi, birçok konuda yardımını gördüğü, dostu Giampietri’nin Ruzname-i Ceride-i Havadis’e cevabını yayınlarken bu gazetenin daha önce de kendilerini ilgilendirmediği halde mültezimin cevabına yer verdiğini de ekleyerek sataşır. Giampietri’nin rica mektubunun tercümesi ve Ruzname-i Ceride-i Havadis’e verdiği karşılık ile başlayan eserde vapur işletmesinin iddiaları ve bahsettikleri şikâyeti tetkik etmek üzere Courrier d’Orient gazetesinin tersaneye davet edildikleri yalanlanır. Başyazar, tersane ve İstanbul’daki bahriye dairelerinden herhangi birine adım atmamış olduğunu ilan eder. İngiliz gazetesi ile uğraşmak istemedikleri halde onların kendileriyle uğraştıklarını ifade eder. Tasvir-i Efkâr’ın çıktığı ilk günden itibaren bir sataşma bahanesi içinde olan Ruzname-i Ceride-i Havadis, Giampietri’nin mektubu ve cevabının yayınlanmasından sonra Giampietri’den çok Tasvir-i Efkâr’ı hedef haline getirir. Bu atışmalarda Ruzname-i Ceride-i Havadis’teki yazıları, Sadrazam ve Ayan reisliği, vali ve yüksek memurları teftiş komisyonu reisliği görevlerinde bulunmuş olan Sait Paşa yazmaktadır. Yazılarda kendi gazetesinin yalancılık ile suçlandığını ileri sürerek gazetesinin haklarını korumak için mücadele edeceğini yazan Sait Paşa’nın iddialarına Şinasi, Avrupa’da öğrendiği eleştirel yöntemlerle karşılık verir. Şinasi, Ruznâme gazetesinin kendisine yönelttiği suçlayıcı metinleri de gazetesine alarak o metinlerin altına kendi cevabını ekler. Bu yöntemle okurların konuya hâkim olmalarını sağlamıştır. Said Paşa’ya göre, Tasvir-i Efkâr, Giampietri’nin cevabını kendi gazetesine karşı yayınlamakla övünmektedir. Şinasi, bu iddiaya karşı bir yazı yazarak fikirlerini özgürce sunan bir Türk gazetesinin bir Fransız tarafından gazetesinde İngiliz gazetesi hakkında yayınladığı haberin tercümesini neşretmekle neden övünebileceğini sorup Ruznâme’nin delilsiz hükme varmasının hayırsız başarıya ulaşmak gibi olduğunu belirtir. Şinasi, uğradığı iftiraları, kendisine yöneltilen yalanları ve suçlamaları gazetesinin sayfasında böylece tek tek cevaplar. Sait Paşa yazdığı bir yazıda “sözü edilen, bahsi geçen” anlamında “mesele-i mebhûsetün ânha”, “tercüme-i salifetüz-zikr” ve tûl u dırâz” gibi bazı deyimlere yer verir. Sait Paşa’nın Türk edebiyatındaki hâkimiyetine karşılık Şinasi; Fransızca, Arapça ve Farsçaya hâkim olduğunu gösteren, dilbilgisi kuralları konusundaki bilgisini konuşturacak şekilde yazılar yazmaya başlar. Sait Paşa ile olan tartışmaları giderek bir dil tartışmasına dönüşür. “Mebhûsetün ânha” olarak geniş yer bulan tartışmada deyimlerin yanlış kullanıldığı ve Osmanlı Türkçesinde bu tamlamaların bulunmadığını belirten Şinasi, bu tamlamaları yazarın kendisinin uydurduğunu ifade edince Sait Paşa ile olan tartışma iyice büyür. İki yazar arasında geçen iki buçuk aylık tartışmada dil konusu ve tamlama yanlışlıkları üzerinden sataşmalar devam eder. Şinasi’nin fikirleri Namık Kemal ve diğer yazarlar tarafından destek görür. Tartışmaya Arapça ve Farsçaya oldukça hâkim olan Ahmet Faris Efendi ve dönemin diğer yazarlarının karışmasıyla konu uzar. Tartışmada yazarların Şinasi’ye hak vermeleri onun zafer kazanmasını sağlamıştır. Bir süre sonra Sait Bey’in gazeteden çekilmesi ve Şinasi’nin okuyucuları bıktırmaktan çekindiği için tartışmayı kestiğini ifade eden bir yazı ilan etmesiyle tartışma sona erer.
Basındaki bu dil tartışmasına ait bütün yazıların yer aldığı eserin dış kapağının en üst kısmında “Kütüphane-i Ebüzziya”, sayfanın ortasında ise sırasıyla Müntehabat-ı Tasvir-i Efkâr, İkinci Kısım: Mübahasat-ı Edebiye, Mes’ele-i Mebhusetün Anha yazmaktadır. Eser adının solunda kitabın nüsha numarası ve fiyatı olan beş kuruş yer alır. Eserin basım sayısının ardından “Maarif-i Umumiyye Nazaret-i Celilesinin Ruhsatıyla Her Hakkı Tabiindir” ifadesi bulunmaktadır. Yayında olduğu yıl 1303 (1886) ve basım yeri Kostantiniye yazar. Sayfanın en alt kısmında eserin basıldığı yer olarak “Matba’a-i Ebüzziya” bulunur.
İbrahim Şinasi’nin biyografisi için bk. “Şinasi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/sinasi
Eserden Örnekler
“Korye Doryan tarafından Cerîde-i Havâdis’e verilen cevabın tercümesi gazetenize derc ve neşr olunduğu hâlde ziyadesiyle minnettarınız olurum. Çünkü İstanbul ahalisi tarizi görmüş olduğundan cevabını dahi mütâlaa eylemesini münasib eyledim.” (Şinasi, 1886: 4).
“‘Şâyân-ı teessüf olan bir meseleyi bitirmek ister idik, mesele-i mezkûreyi inkâr etmeyiz. Fakat bize itimad olunmasını bihakkın memûl eder idik. Muradımız Kartal ve Maltepe yolunda işleyen vapurlarda zuhura gelen fenalıklardan dolayı vesâtetimizle arz olunan şikâyâttan bahs etmekdir. Ancak İstanbul’da Türkçe neşr olunan bir İngiliz gazetesinde (Cerîde-i Havâdis) hilâf-ı memûl tersane meclisinin bir raportu görülmüş ve mütâlaası istiğrabımızı mucib olmuştur. Gazetemizi mütâlaa eden zevâtı mezkûr raportu okumaktan mahrum etmeyi istemeyiz. Binaenaleyh sıhhatine mütekeffil olduğumuz tercümesinin ber-vech-i âtî neşrine ibtidâr olundu. Bu raportun nereden geldiğini ve buna ne suretle emniyet olunmak lâzım geleceğini bilmeyiz. Bunu neşreden gazete dahi buralardan bahsetmeyip fakat bize ait olmak üzere hâvî olduğu isnâdâtın cümlesi alelıtlak hakikate muhalif olduğunu ilân ederiz. Bu raportun ne taraftan geldiğini ve buna ne suretle emniyet olunmak lâzım geleceğini bilmeyiz. Bunu neşreden gazete dahi buralardan bahs etmeyip fakat bize ait olmak üzere hâvî olduğu isnâdâtın cümlesi alelıtlak hakikate muhalif olduğunu ilân ederiz. Evvelâ, bahsettiğimiz maddeyi tahkik etmek üze-re bizi tersaneye davet ettikleri sahih değildir. Gazete muharrirliği maddesi yalnız matbuat kalemine müteallik olduğundan ef’âlimiz doğrudan doğruya mücerred ol taraf bizi mes’ul tutabileceği tersane idaresinin ranû malûmu olduğundan bizi huzuruna davet edemez ve etmemiş. Velhasıl Korye Doryan muharriri böyle dedikleri gibi bir davetname veyahut emir alarak imtisal ve infaz eylememiştir. Muharriri ne tersaneye ve ne de İstanbul’daki bahriye dairelerinden birine ayak atmamış olduğunu ilân eder. Ve bu hâlde zikrolunan raportta münderic olan mesâilin hiçbiri kendisine irad olunmamış ve kendi tarafından raportta rivâyet olunan cevaplar verilmemiştir." (Şinasi, 1886: 4-6).
Kaynakça
Karakoç, Şafak (2020). "Türk Edebiyatında İlk Dil Tartışması: Mes’ele-i Mebhûsetün Anhâ". Türk Dili Dergisi, (825): 80-90.
Parlatır, İsmail (2004). Şinasi. Ankara: Akçağ Yayınları.
Parlatır, İsmail, Çetin Nurullah (2005). Şinasi Bütün Eserleri. Ankara: Ekin Yayınları.
Şinasi, (1303/1886). Müntehâbât-ı Tasvîr-i Efkâr, Mebâhis-i Edebiyye Mesele-i Mebhûsatü’n-anhâ, İstanbul: Matbaa-i Ebüzziya.
Ziyad Ebüzziya (1997). Şinasi. (hzl. Hüseyin Çelik). İstanbul: İletişim Yayınları.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DURÛB-I EMSÂL-İ OSMÂNİYYE (ŞİNÂSÎ) | Şinasi | Dr. Öğr. Üyesi Murat Altuğ |
Görüntüle | ||
2 | KASÎDELER [SADR-I ESBAK MERHÛM REŞÎD PAŞA HAZRETLERİ'NİN SİTÂYİŞİNİ MUTAZAMMIN OLAN BA'ZI KASÂ'İD-İ ÂCİZÂNEMDİR] (ŞİNASİ) | Şinasi | Akın ZENGİN |
Görüntüle | ||
3 | MÜNTEHABÂT-I EŞ'ÂRIM / DİVAN-I ŞİNASİ (ŞİNASİ) | Şinasi | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
4 | MÜNTEHABÂT-I TASVÎR-İ EFKÂR, BİRİNCİ KISIM: SİYÂSİYÂT (ŞİNASİ) | Şinasi | Dr. Necla Dağ |
Görüntüle | ||
5 | ŞÂ'İR EVLENMESİ (ŞİNASİ) | Şinasi | Diğer Ezgi Şahin |
Görüntüle | ||
6 | MÜNTEHABÂT-I MUSTAFA REFİK (MUSTAFA REFİK) | Mustafa Refik | Öğretmen Habibe Yılmaz |
Görüntüle | ||
7 | TERCÜME-İ MANZÛME [FRANSIZ LİSÂNINDAN NAZMEN TERCÜME EYLEDİĞİM BAZI EŞ'ÂR / EXTRAİT DE POÈSİES ET DE PROSES TRADUİTS EN VERDS DU FRANÇAİS EN TURC] (ŞİNASİ) | Şinasi | Dr. Öğr. Üyesi Dinçer Atay |
Görüntüle | ||
8 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
9 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
10 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
11 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
12 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
13 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
14 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
15 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
16 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |