- Yazar Biyografisi (TEİS)
Hâletî, Azmî-zâde - Madde Yazarı: Prof. Dr. Bayram Ali Kaya
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Münşeat
- Yayın Tarihi:27/11/2021
MÜNŞEÂT (HÂLETÎ, AZMÎ-ZÂDE)
mektuplarHâletî, Azmî-zâde (d. 977/1570-ö. 1040/1631)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Hâletî’nin Münşeât’ı, genelde aynı çerçevede yazılmış mektuplardan oluşmaktadır. Şair, mektubu kime hitâben yazmış ise öncelikle o kişiyi konum ve unvanına uygun övgü ifadeleriyle tavsif etmiş (örneğin Abdülganî-zâde Efendi için “Menba‘-ı fezâyil-i bî-şümâr, âb-ı rû-yı ulemâ-yı kibâr, mahdûm-ı mükerrem” ibâresine yer vermiş) ardından adıyla birlikte yazma sebebini belirtmiştir. Bazı başlıklarda ayrıca kendisinin ya da muhatabının o esnada bulunduğu yer, görev ve durumunu da belirten Hâletî, bâzı mektuplarını ise ilgili kişinin aynı görevde bulunduğu esnada birden fazla olacak şekilde (örneğin Hâfız Ahmed Paşa’ya, Erzurum muhâfazasında iken iki adet) göndermiştir.
Hâletî, aynı kişiye birden fazla yazdığı ve mecmuada art arda verilen mektuplarının başlığında, bu kez hitap ettiği kişinin adı yerine “Bu dahi” ibâresini kullanmakla yetinmiş, ardından ve de çoğunlukla muhatabını yine görev ve unvanına uygun övgü dolu sıfatlarla anmış, son olarak da mektubun yazılma sebebini ve nereden gönderildiğini belirtmiştir. Çok az mektupta “Şeyhülislâma gönderilmişdür” tarzında yalın başlıklara yer veren şair, mektupların içeriğinde ise tıpkı başlıklarda olduğu gibi muhatabına övgüde bulunmayı sürdürmüş, ayrıca ona duâ etmiş, ardından da kendi durumundan bahsetmiştir. Daha sonra genellikle hitap ettiği şahsın ayrılığından duyduğu üzüntüden, kendisinin henüz âlem-i fenâdan intikal etmeyip vaktini mihnetle geçirdiğinden vs. söz etmiştir. Hâletî, mektuplarını çoğunlukla Şam, Edirne ve Mısır’dan göndermiş; en fazla mektubu ise Nasûh Paşa (9 adet), Ganî-zâde Nâdirî (takrizle birlikte 9 adet) ve Hâfız Ahmed Paşa’ya (7 adet) hitâben yazmıştır. Mektuplarında şair ayrıca beyt, nazm, rubâi, şiir başlıkları altında ve gerek mektubun içeriğine gerekse muhatabının durumuna uygun Türkçe, Arapça veya Farsça manzum parçalara yer vermiştir (Buluç 1942-1943: 6; Yöntem 1988: 126; Kaya 2003: 1/27).
Münşeât'ın dili, devrinde bu tür eserlerde âdet olduğu üzere, son derece ağır ve sanatlıdır. Şairin seci merakı ve süs düşkünlüğü eserin üslubunu daha da ağırlaştırmış, bir başka deyişle Hâletî bu eserinde âdeta inşâdaki hünerini sergilemiştir (Buluç 1942-1943: 6; Yöntem 1988: 126; İpekten 1991: 349; Kaya 2003: 1/27).
Hâletî’nin Münşeât’ı, aralarında sadrâzamların da bulunduğu bâzı devlet adamı, idareci veya dostlara bir makama atanmaları üzerine tebrik, sağlık ve tâziye dilekleri, arzuhâl veya takriz vesilesiyle yazılmış mektuplardan ibâretmiş gibi görünse de şairin karakterine, özel hayatına, dostlarına, tanıştığı ya da iyiliğini gördüğü kişilere ve bu kişilerle olan ilişkilerine, hatta devrinin bazı olaylarına dair verdiği bilgiler bakımından son derece önemlidir (Buluç 1942-1943: 6; Yöntem 1988: 126; Kaya 2003: 1/27). Bir diğer ifadeyle Münşeât’ındaki mektuplardan hareketle, Hâletî’nin çevresinin kimlerden oluştuğu ve onlarla olan ilişkileri hakkında bilgi edinebildiğimiz gibi, bazı eserler için yazmış olduğu takrîzlerini de yine bu mektuplar vasıtasıyla öğrenmekteyiz.
İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde bulunan 1526 numaralı Münşeât Mecmuası’nda ve “Âsâr-ı Kalem-i Azmî-zâde” başlığı altında, şairin 87 adet mektubu yer almaktadır. Bu mecmuadan hareketle, Hâletî’nin yazdığı mektupların başlıkları ve yazılış sebepleri ana hatlarıyla şu şekildedir:
1. Mehmed Paşa sadr-ı a‘zâm olduklarında tehniyet içün gönderilmişdür, 2. Ali Paşa kapudân iken vezîriâzam olduklarında tehniyet içün İskenderiye’den gönderilmişdür, 3. Nasûh Paşa Hazretlerine ser-hadd-i Acem’de iken vezâret-i uzmâya vaz‘-ı kadem kılduklarında tehniyet içün Edirne’den irsâl olunmışdur, 4. Bu dahi… kazâ-i Şâm ile Haleb’e varıldukda gönderilmişdir, 5. Bu dahi… tehniyet-i sadâret içün Şâm-ı Şerîf’den gönderilmişdür, 6. Bu dahi… Şâm-ı Şerîf’den âsitâne-i sa‘âdete teveccühümüz hengâmında irsâl olunmışdur, 7. Bu dahi… pâdişâhla Edirne’de iken irsâl olunmışdur, 8. Bu dahi… Edirne’den gelen iyâdet-nâmelerine cevâbdur, 9. Dilâver Paşa Hazretlerine Leh seferinde iken sadr-ı vezârete sa‘âdet-bahş olduklarında irsâl olunmışdur, 10. Yemen muhâfazasında olan Vezîriâzam Ca‘fer Paşa Hazretlerinedür, 11. Bu dahi… destûr-ı mükerrem hazretlerine gönderilmişdür, 12. Hâfız Ahmed Paşa Hazretlerine Şâm-ı Şerîf muhâfazasında iken irsâl olunmışdur, 13. Bu dahi… Erzurum muhâfazasında iken irsâl olunmışdur, 14. Bu dahi… Erzurum muhâfazasında iken gönderilmişdür, 15. Bu dahi… Anadolu muhâfazasında iken gönderilmişdür, 16. Bu dahi… Bağdâd muhâfazasında iken gönderilmişdür, 17. Bu dahi… vezir-i mükerrem cenâblarınadur, 18. Yemen muhâfazasında olan vezîr-i felek-pâye Hacı Paşa Hazretlerinedür, 19. Emîrülümerâ-i Şâm Osman Paşa’yadur, 20. Fahrülküttâb Mustafa Efendi’ye akîb-i seferde mevkib-i hümâyûn ile Edirne’ye geldükde irsâl olunmışdur, .21 Mısır’a varıldukda Mehmed Rızâ Bey’ün kâfile-i hac ile Haremeyn-i Şerîfeyn cânibine henüz müteveccih olmış bulunup verâlarundan irsâl olunmışdur, 22. Bu dahi… Mısır’da iken İstanbul’dan gönderilmişdür, 23. Şâm-ı Şerîf’den tehniyet-i sıhhat içün Es‘ad Efendi Hazretlerine irsâl olunmışdur, 24. Şeyhülislâm [Hoca-zâde Mehmed Efendi] Hazretlerine birâderleri Abdülazîz Efendi vefât eyledüklerinde ta‘ziyet içün Mısır’dan irsâl olunmışdur, 25. Abdülganî-zâde Efendi Hazretleri ikinci def‘a Anadolu kazaskeri olduklarında tehniyet içün Mısır’dan irsâl olunmışdur, 26. Şeyhülislâm Hoca-zâde Mehmed Efendi’nün vâlideleri intikâl itdükde ta‘ziyet içün Edirne’ten irsâl olunmışdur, 27. Abdülazîz Efendi sâniyen Rumeli kazaskeri olduklarında tehniyet içün Şâm-ı Şerîf’den irsâl olunmışdur, 28. Abdülganî-zâde Efendi Hazretlerine Şâm-ı Şerîf’den irsâl olunmışdur, 29. Dukakin-zâde Osman Efendi’ye kâdi-i Mısır iken irsâl olunmışdur, 30. Bu dahi… Anadolu kazaskeri oldukda Şâm-ı Şerîf’den irsâl olunmışdur, 31. Ganî-zâde Efendi’ye Şâm-ı Şerîf’den irsâl olunmışdur, 32. Abdülkerim Efendi’ye Yenişehir kadısı iken irsâl olunmışdur, 33. Bu dahi… kâdî-i Mısr-ı Kâhire iken Abdülkerim Efendi’yedür, 34. Bu dahi… Haleb-i Şehbâ’ya şeref-bahş iken irsâl olunmışdur, 35. Umdetülmevâlî Rıdvân Efendi’ye Selânik kadısı iken irsâl olunmışdur, 36. Bu dahi… cânibine firistâde şöd, 37. Çavuşzâde müderris oldukda gönderilmişdür, 38. Kudsî Efendi hâkim-i Selânik iken vazîfemüz irsâl itdükde gönderilmişdür, 39. Cezîre-i Kıbrıs’da müftî olan mahdûm-ı fünûnkâr Muharrem Efendi’ye irsâl olunmışdur, 40. Kemâl Efendi’ye Rumeli kazaskeri iken bir medrese ricâsı içün gönderilmişdür, 41. Zümre-i kudâtdan Sabri Çelebi’ye irsâl olunmışdur, 42. Şâm-ı Şerîf’den Şeyhülislâm Mustafa Efendi’ye irsâl olunmışdur, 43. Şeyhülislâm Sunʻullah Efendi Hazretlerine tehniyet-i sıhhat içün gönderilmişdür, 44. Sunʻullah Efendi Hazretlerine Şâm-ı Şerîf’den irsâl olunmışdur, 45. Kırım Hân’ı olan Gâzi Giray sultan serhadd-i küffâr muhâfazasında iken Derviş Paşa cânibinden hân-ı mezbûra yazılmışdur, 46. Ser-defter-i erbâb-ı kalem Abdüllatif Efendi sâniyen Halep defterdârı olduklarında gönderilmişdür, 47. Abdülganî-zâde Efendi hidmetlerine Edirne’den gönderilmişdür, 48. Abdülazîz Efendi hidmetlerne Edirne’den irsâl olunmışdur, 49. Yahyâ Efendi Hazretleri pâdişâh-ı âlem-penâh hazretleriyle Burûsa’ya gitdüklerinde irsâl olunmışdur, 50. Ulemâ-yı Şâm’dan Şeyh Hasan Bûrînî’ye gönderilmişdür, 51. Elan Hazret-i Süleymân Hân’ın ferâid-i âsâr-ı cemîlesin silk-i te’lîfe keşîde kıldukda zahr-ı nüshaya takrîz tarîkıyla tahrîr olunmışdur, 52. Abdülganî-zâde Efendi’nin Münşeât’ı üzerine takrîzdür, 53. Şâm-ı Şerîf’den Hazret-i Şeyhülislâm Mehmed Efendi’ye gönderilmişdür, 54. Tehniyet-i mansıb içün ba‘zı ahbâba Şâm-ı Şerîf’den gönderilmişdür, 55. Ba‘zı ahbâba ber-dâşte kılınmışdur, 56. Abdülganî-zâde Efendi hazretlerine ber-dâşte kılınmışdur, 57. Sadreddin-zâde Efendi’ye gönderilmişdür, 58. Yemen eyâletinde olan Ca‘fer Paşa’ya irsâl olunmışdur, 59. Bağdât vilâyetinde olan vezîr-i mükerrem Cığala-zâde Mahmûd Paşa’yadur, 60. Merhûm Ahî-zâde Abdülhalîm Efendi vefât itdükde oğlu Yahyâ Efendi’ye Şâm’dan ta‘ziyet-nâmedür, 61. Şâm-ı Şerîf’den Şerîf Efendi Hazretlerine ber-dâşte kılınmışdur, 62. Abdülkerim Efendi Yenişehir kadısı olduklarında tehniyet içün Edirne’den irsâl olunmışdur, 63. Vezîriâzam Nasûh Paşa’ya Diyârbekir’e irsâl olunmışdur, 64. Abdülganî-zâde Efendi’ye Şâm’dan gönderilmişdür, 65. Mahdûm-ı cezîlü’l-avârif hidmetlerine Anadolu kazaskeri oldukda gönderilmişdür, 66. Sadr-ı a‘zâm hazretlerinün iyâdet-nâmelerüne cevâbdur, 67. Kapudân Cığala-zâde hidmetlerine ber-dâşte kılınmışdur, 68. Abdülcabbâr-zâde’ye tehniyet-i kazâ-i İstanbul içün Şâm’dan gönderilmişdür, 69. Şâm-ı Şerîf’den Şeyhülislâm Hazretlerine irsâl olunmışdur, 70. Nasûh Paşa Hazretleri Dâmâd-ı Şehriyârî oldukda tehniyet-i sûr içün Şâm’dan gönderilmişdür, 71. Defterdâr Bâkî Paşa’ya Şâm-ı Şerîf’den gönderilmişdür, 72. Mısr-ı Kâhire’de Emir Hasan Çelebi’ye irsâl olunmışdur, 73. Şeyhülislâm Hazretlerine arz-ı hâldür, 74. Merhûm Vücûdî Efendi’nün mahzarına yazılmışdur, 75. Mısr-ı Kâhire’de Paşa-zâde Efendi’ye gönderilmişdür, 76. Şâm-ı Şerîf kadısı olan Şerif Efendi hidmetlerinde irsâl olunmışdur, 77. Tabîb Bey-zâde’nin risâlesine yazılan takrîzdür, 78. Ümerâ-i Mısır’dan Hattat Osman Bey’e irsâl olunmışdur, 79. Şâm-ı Şerîf’de vezîr-i mükerrem Hâfız Ahmed Paşa Hazretlerinedür, 80. Nasûh Paşa ser-hadd-i Acem’de vezîriâzam oldukda Edirne’den gönderilmişdür, 81. Ahibbâya iştiyâk-nâmedür, 82. Ashâb-ı devletden birine gönderilmişdür, 83. Mısır’da Mehmed Rızâ Çelebi’ye irsâl olunmışdur, 84. Abdülkerim Efendi’ye irsâl olunmışdur, 85. Şâm’dan şeyhülislâma gönderilmişdür, 86. Edirne’ye sadr-ı a‘zâm hazretlerine, 87. Tezkireci Sem‘î Çelebi’ye irsâl olunmışdur (1b-65b).
Münşeât’ın tespit edilebilen nüshaları şunlardır: İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 1526 (Okçu-zâde, Abdülkerim Efendi, Veysî, Nergisî-zâde ve Ganî-zâde Nâdirî’nin münşeâtlarıyla birlikte), 1916, 3166/01, 3328/06, 4097/18, 9817/02; İsveç Uppsala Üniversite Kütüphanesi 707; Nuruosmaniye Kütüphanesi 4412/21; OR. 1169 (Münşeât-ı Azmi-Collection of Letters 1988: 96); Sadberk Hanım Müzesi Kütüphanesi Yaz. 366/1; Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi Bölümü 3330/4, Lala İsmail Bölümü 559; Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Revan Bölümü1055, 1057; Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi 296, 877/4 (Kaya 2003: 1/28-29).
Müellifin biyografisi içün bk. "Hâletî, Azmî-zâde". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/haleti-azmizade
Eserden Örnekler
1
Şeyhülislâm Hoca-Zâde Mehmed Efendi’nün Vâlideleri İntikâl İtdükde Ta‘ziyet İçün Edirne’den İrsâl Olunmışdur.
Bir dem ki nevâ-sâz-ı bezm-i gerdûn mânend-i sirişk-i mâtemiyân perde-bîrûn olup zîr ü beminde nağme-i neşât ve bülend ü pesinde şu‘be-i inbisât müşâhede olunmaduğından hevâ-yı serd-seyr-i murâdî âbişhor-ı emeli efsürde ve girdâb-ı sitem-i eyyâm zevrak-ı ümmîdi fürû-zede kılmasaydı nâgehân âteşgede-i hasretden bir şerâre-i cihân-sûz ceste ve sedd-i reh-güzer-i peyâm penbe-i gaflete peyveste olmağla hâtif-i bed-gû-yı fırsat-cû-yı eyyâm ol bânû-yı mu‘azzama-i Meryem-sekenât ve Zehrâ-harekâtuñ ki mı‘sam-ı ismeti sivâr-ı ihlâsile ârâste ve ser-i sa‘âdet-mendi mi‘cer-i felâhla pîrâste idi, müşâhede-i makâ‘id-i sıdka isti‘câl itdügin inhâ ile hâne-i derûna vahşet-endâz oldı. Beyt: Meryem ü Âsiye vü Âyişeye peyrev idi Hâsılı Rabi‘a-i asr idi bî-çûn u çerâ (İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 1526. vr. 25a)
2
Menba‘-ı Fezâyil-i Bî-şümâr, Âb-ı rû-yı Ulemâ-yı Kibâr, Mahdûm-ı Mükerrem Abdülganî-Zâde Efendi Hidmetlerine Edirne’den Gönderilmişdür.
Her subh-ı ikbâl ki envâr-ı bî-şümârı netîce-i du‘â-yı şeb-hîzân ve her şâm-ı iclâl ki necm-i vebâl-engîzi dest-yârî-i hurşîd-i inâyet birle rîzân ola, bâr-gâh-ı sipihr-iştibâhlarına rûzî belki neyyir-i sa‘âdetlerinün müterassıdân-ı tulû‘ına dahi mâye-i fîrûzî olmakdan hâlî olmaya. Şol cenâb-ı vâlâ ki rişte-i cân, habl-i metîn-i meveddetlerine merbût ve rûh-ı mecrûhun beden-i bî-mecâle ta‘allukı visâl-i cân-fezâları recâsına menûtdur. Rûy-ı erbâb-ı vefâya der-i devlet-me’âb-ı tefakkudı bâz ve ser-pençe-i merhametlerin küşâyende-i hokka-i râz kıldukda bu tenhâ-rev-i bâdiye-i firâk ve dil-figâr-ı mugaylân-ı iştiyâk dahi harîm-i Ka‘be-i visâllerinden dûr, belki müsâdefe-i sümûm-ı hümûm ile hâr-zâr-ı anâda rencûr olması melhûz olup lisân-ı inâyete ruhsat-ı ıtlâk vâsıta-i pürsiş-i hâlile sebeb-i cedîd-i istirkâk kılınması câ’iz görülürse ser-pûş-ı hum-ı esrâr bu vechile merfû‘ ve sahbâ-yı küdûret-fezâ-yı ahvâl peymâne-i beyâna bu tarîkla mevzû‘ kılınur ki el-hâletü hâzihi serâpâ-yı beden hulle-i âfiyetden ârî ve çâr-tâk-ı vücûda zelzele-i fenâdan halel târî olmayup müş‘abid-i eyyâm enbân-ı hadî‘ayı bâz ve efsûn-ı merg ile çeşm-bendîye âğâz itmemişdür... (İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 1526. vr. 41a)
3
Merhûm Vücûdî Efendi’nün Mahzaruna Yazılmışdur.
Mezbûr dâ‘îleri ulemâ-i izâmuñ hidmetleriyle iktisâb-ı bihbûd ve halka-i ifâdelerine duhûlile istîhâb-ı vücûd kılduğından ma-‘adâ kendi dahi bizâ‘a-i ömrin izâ‘a itmeyüp tahsîl-i cevâhir-i irfâna nakd ü vaktin dâ’imâ masrûf ve bahreyn-i ilm ü ma‘rifet cânibine inân-ı azîmetde hem-vâre ma‘tûf kılmak üzredür. Hakkâ ki zihn-i Vücûdî, beyne’l-‘ulemâ müsellem belki vücûd-ı zihni-misâl ma‘lûm-ı âlemdir. El-hâletü hâzihi nevâle-i âtıfet-i şehen-şâhîye gelû-yı ricâsın âmâde ve nisâr-ı atiyye-i hüsrevânîye dâmen-i ümîdin küşâde kılup dâr u diyârından dûr ve ehl ü ayârından mehcûr olmışdur... (İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 1526. vr. 58a)
Kaynakça
Buluç, Abdülnaim (1942-1943). Azmîzâde Hâletî Hayatı ve Dîvânının Tenkidli Neşri. Mezuniyet Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
İpekten, Haluk (1991). “Azmîzâde Mustafa Hâletî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 4. İstanbul: TDV Yay. 348-349.
Kafa, Özlem (2000). Koca Râgıb Paşa (öl. 1763) ve Azmî-zâde Hâletî’nin (öl. 1631) Münşeâtları Üzerinde Mukayeseli Sentaks İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.
Kaya, Bayram Ali (2003). Azmî-zâde Hâletî Dîvânı. C. 1-2. Cambridge: Harvard Üniversitesi Yay.
"Münşeât-ı Azmi-Collection of Letters, Inshas, Or Letter-Writers" (1988). Catalogue of The Turkish Manuscripts in The British Museum. London: 96.
Yöntem, Ali Canip (1988). “Hâletî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 1/5. İstanbul: MEB Yay. 124-126.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (HÂLETÎ, AZMÎ-ZÂDE) | Hâletî, Azmî-zâde | Prof. Dr. Bayram Ali Kaya |
Görüntüle | ||
2 | RUBÂİYÂT (HÂLETÎ, AZMÎ-ZÂDE) | Hâletî, Azmî-zâde | Prof. Dr. Bayram Ali Kaya |
Görüntüle | ||
3 | SÂKÎ-NÂME (HÂLETÎ, AZMÎ-ZÂDE) | Hâletî, Azmî-zâde | Prof. Dr. Bayram Ali Kaya |
Görüntüle | ||
4 | HADD-İ MESTÂN (AZMÎ-ZÂDE HÂLETÎ) | Hâletî, Azmî-zâde | Dr. Öğr. Üyesi Nusret GEDİK |
Görüntüle | ||
5 | LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) | Mahmud Cemaleddin el-Hulvî | Diğer Özlem Şamlı |
Görüntüle | ||
6 | AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) | Za'îfî, Muhammed | Dr. Necmiye Özbek Arslan |
Görüntüle | ||
7 | KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) | Feyzî-i Kefevî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
8 | ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) | Iyânî, Cafer Iyânî Bey | Prof. Dr. Osman Ünlü |
Görüntüle | ||
9 | RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) | Kefevî, Hüseyin | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
10 | ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafa b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
11 | HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) | Mustafâ b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
12 | HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafâ bin Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
13 | TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) | Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
14 | KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) | Şikârî | Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür |
Görüntüle |