MUHSİN BEY YÂHUT ŞAİRLİĞİN HAZÎN BİR NETÎCESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM)
hikâye
Recaizade Mahmut Ekrem (d. 1 Mart 1847 - ö. 31 Ocak 1914)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Recaizâde Mahmut Ekrem’in telif olunan ilk hikâyesi. Ön sözünde bulunan 26 Mart 1304/7 Nisan 1888 tarihinden hareketle yazılışı ve yayımlanışı arasında iki yıl olduğu tahmin edilen Muhsin Bey, Tanzimat neslinin büyük bir bölümünde görülen ikili başlık yapısının devrin teamülüne uygun bir şekilde kullanıldığı “yahut” bağlacından önce kullanılan “Muhsin Bey” ibaresiyle merkeze alınan kahramanın vurgulandığı söylenebilir. Ancak dönemin diğer roman ve hikâyelerinde bağlaçtan sonra kullanılan isimlendirmenin ise eserin konusuna ilişkin bir vurgu yaptığı görülmekteyken bu eserde doğrudan doğruya böyle bir anlam ilişkisi kurmak mümkün görünmemektedir. Örneğin sanatkârın tek romanında bağlaç kullanımından sonraki ifade olan “Bihruz Bey’in Âşıklığı” ile romanın konusu arasında doğrudan doğruya bir bağlantı vardır. Söz konusu hikâyede ise böyle bir kullanım yerine gösterge değerine sahip olan “şairlik” ve “hazin” sözcükleri tercih edilmiştir. Sanatkârın buradaki tavrı henüz şiirleri için dahi görülmesi mümkün olmayan bir yerdeşlik unsuru olarak anlamlandırılmalıdır.

Ön sözündeki tarih itibariyle Türk edebiyatında ilk kez Ekrem Bey tarafından kullanılan tekniğe göre Muhsin Bey’in eser boyunca şair ruhlu bir genç olarak gösterilmesi hikâyenin dilini de etkilemiş, bu uzun hikâye imgesel anlatımı ve şiirsel üslubuyla okuyucuya sunulmuştur. Sevgilisi Dilara’nın ölümünün ardından bir gencin hissettiklerinin anlatıldığı hikâye teknik olarak daha ziyade Çehov tarzı hikâyeye yakındır.

Tekniğin son derece zayıf olduğu metinde bir yönüyle ismi anılan gencin sevgilisi öldükten sonrası anlatılmak istenmekte ancak diğer yönüyle de anlatılacakların şairlik mesleğiyle olan münasebetinin dikkatlere sunulması arzulanmaktadır. Bu durumda olay örgüsü Muhsin Bey merkeze alınarak kurgulanmakta ancak şairane olmayan kısımların anlatılmasından kaçınılmaktadır. Burada eksik olan nokta Muhsin Bey’in şair oluşunun metin boyunca söylenememesi, yalnızca tavır ve hislerinin şairane olmasıdır. Üstelik hazin olan netice yalnızca bu karamsar his dünyasındaki Muhsin Bey’in de ölmüş olmasından ibarettir. Demek ki sanatkâr, okuyucu veya anlatıcı açısından değil bir sanatkâr olarak kendi bakış açısından ulaştığı neticeyi aktarmak istemektedir.

Eser, İstanbul'da İstepan Matbaası'nda basılmıştır.

Sanatkârın biyografisi için bk. “Recaizâde Mahmud Ekrem”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mahmut-ekrem-recaizade 

Eserden Örnekler


Muhsin Bey –ki yirmi iki yaşında.. zeki.. gayet çalışkan.. sinnine göre malûmatı zararsız.. fakat istidâd-ı muhabbeti galip.. hayâlât-ı şâirâneye mağlup.. nahîfü’l-mizâc bir genç şair idi– uzaktan kendisine karâbeti bulunan bir kızı daha çocukluğunda en şiddetli bir sevdâ-yı ismet-perverâne ile sevmiş ve şiddet-i aşk u alâkasından perestîdesi olan Dilara’yı da hissedar etmek bahtiyarlığına nail olmuş idi.

Mağbut-ı melâik olmaya layık olan bu muhabbet-i masumâne iki gencin yüreğinde en rûhanî, en latif, en pakize hislerle parlak ümitler içinde perverde olup gidiyordu. Çünkü iki taraf ailesince de bunların bu münasebeti nazar-ı muvafakatle görülüyor ve hatta o tarihin de dört beş ay sonra gelecek olan bahar içinde icrası tasmîm edilen düğün tertîbatına da hazırlık gösteriliyordu.

Hâlbuki zavallı Dilara vâlide-i merhûmesinin bir hazin mîrâs-ı felaketi olmak üzere daha rahm-ı mâderde iken bulaştığı maraz-ı hâil-i veremden hayatının yirminci ve bu hayatı kendisine pek şîrîn-güvâr eden muhabbetin üçüncü yılında bâd-ı semûm ile hırpalanmı bir çiçek gibi birdenbire solup sararmaya başladı. Bîçare kız marazının kesb-i şiddet ettiği kânunusani evâilinde artık bütün bütün dermansız kalmakla yatağa düşmüş̧ ve üç ay sonra –ki sahraların yeşillenip ağaçların yeniden hayat bulduğu ve kuşların âşıkane terennümlerle ilân-ı sürûra başladığı nisan içinde– pençe-i mevt-i bî-amâne teslîm-i hamâme-i rûh etmiş idi (Recaizâde Mahmut Ekrem 1997: 6-7).

Kaynakça


Atay, Selçuk (2021). Üstat Ekrem. Ankara: Hece Yayınları.

Recaizâde Mahmut Ekrem (1307/1890). Muhsin Bey yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi. İstanbul: İstepan Matbaası.

Atıf Bilgileri


Atay, Selçuk. "MUHSİN BEY YÂHUT ŞAİRLİĞİN HAZÎN BİR NETÎCESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/muhsin-bey-yahut-sairligin-hazin-bir-neticesi-recaizade-mahmut-ekrem. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 AFÎFE ANJELİK (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) Recâizâde Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
2 ARABA SEVDÂSI (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
3 ATALA yâhut AMERİKAN VAHŞİLERİ (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) Recâizâde Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
4 KUDEMÂDAN BİRKAÇ ŞÂ'İR (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
5 MES PRİSONS (ME PRİZON) TERCÜMESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
6 MÜNTEHÂBÂT-I EDEBİYYE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
7 NÂÇÎZ (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
8 NAĞME-İ SEHER (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
9 PEJMÜRDE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
10 SÂ'İME (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
11 ŞEMSÂ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
12 TAKDÎR-ELHÂN (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
13 TAKRÎZÂT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) Recaizâde Mahmut Ekrem Doç. Dr. Selçuk Atay
Görüntüle
14 TA'LÎM-İ EDEBİYAT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Prof. Dr. Murat Kacıroğlu
Görüntüle
15 TEFEKKÜR (RECAİZADE MAHMUT EKREM) Recaizade Mahmut Ekrem Dr. Öğr. Üyesi GİZEM AKYOL
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle