MİHR Ü MÜŞTERÎ (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ)
astronomik içerikli alegorik mesnevi
Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi (d. 854 /1450 ? - ö. 917, 926 /1511-12, 1520 ?)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Behiştî mahlaslı Ahmed Sinân Çelebi’nin İranlı şair Assâr-ı Tebrîzî’den tercüme ettiği mesnevi. Bugüne kadar kaynaklarda Behiştî’nin bir Hamse’si olduğu belirtilmekle birlikte Hamse’yi oluşturan mesneviler içinde Mihr ü Müşterî'nin adı geçmemektedir. Yapılan çalışmalar neticesinde Behiştî’nin Hamse’yi oluştururken kaleme aldığı ilk mesnevinin Mihr ü Müşterî olduğunu söylemek mümkündür. Eserin bilinen tek nüshası İngiltere'de Ushaw College Church Kütüphanesindedir.

Assâr’ın Mihr ü Müşterî’sini Türkçeye tercüme eden Behiştî, eserini kaleme alırken mevcut bilgilere göre Anadolu sahasının ilk Mihr ü Müşterî’sini kaleme alan Hassân’dan etkilenmiştir. Mihr ü Müşterî, Mihr ile Müşterî arasındaki aşkı anlatan çift kahramanlı bir aşk hikâyesidir. Aruzun "mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün" kalıbıyla kaleme alınan metin 4665 beyitten oluşmaktadır. Klasik Türk edebiyatı dâhilinde mesnevi içinde farklı bir nazım şekli kullanmak çok yaygın bir durum iken şair, farklı bir nazım şekli kullanmayı tercih etmemiş, eseri baştan sona mesnevi nazım şekliyle yazmıştır. Kendi içinde 9 bölüm ve 50 konu başlığından oluşan metinde konu başlıkları Farsçadır. Eserin “Sebeb-i Nazm-ı Kitâb” başlığı altında herkesi hüzünlendiren hikayeyi farklı bir sonla bitireceğini vaat eden şair, bu vaadini yerine getirmiş ve hikayeyi farklı bir kurgu ile bitirmiştir. Bu haliyle de metin Türk edebiyatının elde bulunan Mihr ü Müşterî mesnevileri içinde bu özelliği gösteren tek örnek niteliğindedir. Diğer taraftan hem farklı kurgusu hem de şairin kendi üslup özelliklerini fazlaca yerleştirmesiyle de eser, tercüme olmaktan çıkıp telif mahiyetini kazanmıştır.

Hikâyenin özeti kısaca şöyledir: Şâh Şâpûr çok güçlü ve halkı tarafından çok sevilen bir hükümdardır. Onun Destûr adında çok akıllı ve cesur bir veziri vardır. Her muradına eren Şâpûr ve Destûr’un tek eksikleri birer çocuktur. Günlerden bir gün Şâh, Vezir Destûr ile birlikte ava çıkmaya karar verir. Bir ara askerlerden uzaklaşırlar ve karşılarına ulu bir dağ çıkıverir. Bu dağda kendini dünyadan tecrid etmiş, her ilme vakıf olan Pîr’le karşılaşırlar. Pîr bunların derdini anlar ve her ikisine de birer parça ekmek uzatır, “Size birer oğul ihsan ettim.” der. Bir süre sonra Şâh’ın da Vezîr’in de birer çocukları olur. Şâh çocuğuna Mihr adını verir. Destûr’un çocuğuna da sadık bir kişi olacağı düşüncesiyle Müşterî adı uygun görülür. Zamanla çocuklar büyür. Her hususta çok yeteneklidirler. Bu arada iki genç arasında bir yakınlaşma başlar. Artık aşk dersini tekrar etmekten başka bir şey yapmazlar. Şâh’ın bir de ömrünü fitne fesatla geçirmiş bir Hâcib’i vardır. Onun da Behrâm adında kendi kadar kötü ve kıskanç bir oğlu vardır. Şâh, Hâcib’in tatlı sözlerine kanarak Behrâm’ın Mihr’e refakat etmesine izin verir. Diğer taraftan Destûr da bir dostunun babası kadar sadık ve iyi huylu oğlu Bedr’in Müşterî’ye refakat etmesini ister. Günler böylece geçmekte Mihr ile Müşterî aşk ateşi ile yanmaktadır. Bu durumdan emin olan Behrâm, Üstâd’ı ikna ederek onun Şâh’ı durumdan haberdar etmesini sağlar. Bu duruma çok hiddetlenen Şâh, Destûr ile konuşarak Müşterî’yi Mihr’den uzak tutmasını söyler. Böylece birbirinden ayrılan iki genç çeşitli maceralardan sonra Şâh Keyvân’ın ülkesinde tekrar buluşurlar. Keyvân, Behrâm’a Mihr ile Müşterî’ye attığı türlü iftiraların ve yaptıklarının cezasını vermek ister. Bunu duyan iki sevgili kavuşmalarının yine Behrâm’ın kötülükleri sayesinde olduğunu söyleyip Keyvân’dan onu affetmesini isterler. Bu sırada Behrâm, korkusundan afyon yutarak intihar etmiştir. Şâh Keyvân, çok kıymet verdiği Mihr’in kızı Nâhid ile evlenmesini ister. Mihr, Nâhid ile evlenir, çok mutlu bir hayat sürerler. Bir süre sonra Mihr vatanını çok özler ve Keyvân’dan izin alarak Nâhid, Müşterî ve diğer arkadaşları ile birlikte ülkesine döner. Bu duruma çok sevinen Şâh Şâpur, Mihr ve Müşterî’den özür diler. Tacını ve tahtını Mihr’e bırakır. Müşterî ve Bedr vezir olur. Şâh Şâpûr ve Şâh Keyvân da çok iyi dost olmuşlardır. Mihr güz ve kış mevsimlerinde kendi ülkesinde, bahar ve yaz mevsimlerinde Keyvân’ın ülkesinde oturur ve her iki ülkeyi de yönetir. Herkes çok mutlu olmuştur.

Mihr ü Müşterî astronomik içerikli bir mesnevidir. Ana kahramanların yanı sıra eserde bahsi geçen diğer kahramanların isimleri de birer astronomik unsurun ismidir. Aynı zamanda kahramanlar, adlarını taşıdıkları astronomik unsurun özelliklerini de yansıtmaktadırlar. 

Mesnevi üzerine Arzu Polat tarafından doktora çalışması yapılmıştır (2017).

Şairin biyografisi için bk. "Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/behisti-bihisti-ahmed-sinan-celebi 

Eserden Örnekler


Âgâh Şoden Behrâm-ı Bed-Çihr Ez Hâl-i Müşterî vü Mihr    

Kalem-sân oldı lâgar şevk ber-ser

Müşevveş dil hemîn çün hatt-ı defter


Devât-âsâ gam odundan siyeh-leb

Dimâğı dûd-ı sevdâdan mürekkeb


Kadem ber-câ vü ser-gerdân çü pergâr

Belâ vü gussadan pîçân çü tûmâr


Teni makta olup tîğ-i cefâya

Hâmul oldı revânı her belâya


Döker nergislerinden eşk gül-nâz

Zer-efşân safha oldı lâle-ruhsâr


Tenin kırtâsa döndürmişdi feryâd

Olurdı âh kılsa cismi ber-bâd


Uruk ol kâğıda çekmişdi mıstâr

Hesâb-ı derdine yazmaga defter


Muallim-hânede ol iki fettân 

Olup hem-ders okurlar şâd u handân


Diyüp her hâli bî-lafz u ibâret

İderler gamzeden remz ü işâret


Sezer esrârdan Behrâm-ı bî-dîn

Gümânı gitti bildi sonra ta'yîn


Bu hâli bildi çün ol ibn-i Hâcib

Olur ef'âlün ifşâsına tâlib 


Didi bu emre oldum çünki câzim

Ta'addî bana lâbüdd oldı lâzım


Bu îcâzun idüp şerhine tatvîl 

Tahaşşîde idem ıtnâb u tafsîl


Kılayum Müşterî bâzârını serd

Gamına gam katayum derdine derd (Polat 2017: 322-323)

Kaynakça


Ersoy, Ersen (2011). "II. Bayezit Devri Şairlerinden Behiştî'nin Hamsesi". Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Prof. Dr. Mahmut Kaplan Armağan Sayısı, 9 (2): 254-261.

Polat, Arzu (2017). Behiştî Sinân'ın (H.917/M. 1511-12) Mihr ü Müşterî Adlı Mesnevisi (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


Polat, Arzu. "MİHR Ü MÜŞTERÎ (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/mihr-u-musteri-behisti-bihisti. [Erişim Tarihi: 23 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 HAMSE-İ BEHİŞTÎ (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Prof. Dr. Şener Demirel
Görüntüle
2 HEFT PEYKER (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Prof. Dr. Şener Demirel
Görüntüle
3 LEYLÂ VÜ MECNÛN (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
4 İSKENDER-NÂME (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
5 MAHZENÜ'L-ESRÂR (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Doç. Dr. Hasan Kaya
Doç. Dr. Hacı İbrahim Demirkazık
Görüntüle
6 TÂRÎH-İ OSMÂNÎ / VÂRİDÂT-I SÜBHÂNÎ FÜTÛHÂT-I OSMÂNÎ (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
7 VİLÂDET-İ RESÛL (BEHİŞTÎ/BİHİŞTÎ) Behiştî/Bihiştî, Ahmed Sinân Çelebi Prof. Dr. Şener Demirel
Görüntüle
8 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
9 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
10 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
11 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
12 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
13 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
14 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
15 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
16 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
17 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle