- Yazar Biyografisi (TEİS)
Halit Ziya Uşaklıgil - Madde Yazarı: Prof. Dr. Yasemin Mumcu
- Eser Yazılış Tarihi:1307 /1891
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:09/05/2022
MEZARDAN SESLER (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL)
mensur şiirHalit Ziya Uşaklıgil (d. 1865 - ö. 27 Mart 1945)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Halit Ziya’nın mensur şiir tarzında yazdığı eser. Yazarın annesinin 1888’deki ölümü dolayısıyla yazılmış uzun bir mensur şiir olup Halit Ziya'nın yirmi yaş bunalım ve ümitsizliklerinin ve inkâra çok benzeyen inancının bir ifadesidir. Halit Ziya'nın çok sevdiği annesinin ölümü üzerine hayat, ölüm karşısında insanın acizliği gibi konular üzerinde düşünmeye başladığı günlerde yazılan bu küçük hacimli eserde gençlik döneminin duygu ve düşünceleri işlenmiştir.
Eserde hüzne, gama eğilimli genç, 3 gün hiç durmadan yağan yağmurdan sonra kendini kırlara atmıştır. Hedefsiz yürürken ayakları onu mezarlığa sürükler. Mezarlığın kapısında dehşete kapılmasına rağmen yine de içeri girer. Kabirler arasında sessizce ve şaşkın bir halde ilerlerken bir kabrin üzerine düşer ve kabir taşında yazan “Zâir! Sen hiçsin!..” ifadesiyle kendinden geçer. Kabirden gelen acı, vahşi ses konuşmaya başlar. İnsan ne kadar gururlu olursa olsun bedeni çürümeye mahkûmdur. Bitkisiyle, hayvanıyla iki yüz bin yıllık bu dünyada insan bir hiçtir. Ölen insanın toprağa verildikten sonra bedeninin uğrayacağı değişimlerden de acımasızca bahseden sese göre Allah’ın yaratma sırrı karşısında insan aciz, değersiz, zavallı bir varlıktır. İnsanlar medenileşmek kisvesi altında birbirlerini acımasızca öldürmektedir. Sefalet ve cinayet toplumu sürekli zehirlemektedir. İnsanlar arasında da büyük farklılıklar, tezatlıklar vardır. Bir tarafta dışarıdaki soğuğa ve yağmura rağmen üzerine doğru dürüst giyecek bulamayan fakirler, kendisini bekleyen hasta oğluna ve karısına yiyecek bir şey götüremeyen babalar, kuru ekmek için fuhuş yapmak zorunda kalan genç kızlar; bunların karşısında ise çok zengin insanlar… Dünyadaki dehşet veren değişime karşın her zaman kalıcı olan tek varlık Tanrı’dır. Mezarlığa girerken hissettiği dehşetten tamamen arınan ve ruhu dinginleşen genç, sesi dinlemeye devam eder. Ses her şeye rağmen yine de yapılabilecek bir şeyler olduğunu hatırlatır ve ölümün bir başka yönünden bahsederek insanın ölüp gittiğinde bir parça toprak olacağını; ama zekâ kuvvetinin asla yok olmayacağını, kendisinden geriye bir eser bırakabileceğini söyler. Mezardan gelen sesin sükût etmesiyle hayat ve ölümü farklı bir gözle değerlendirmeye başlayan genç için ölüm artık bir değişimdir. Geceyi orada geçiren gencin mezarlığa girerken hissettiği dehşet duygusu, gün aydınlanmaya başladığında oradan ayrılırken yerini büyük bir ferahlama ve teselliye bırakır.
Halit Ziya’nın bu eserinde dönemin birçok yazarı ve aydını tarafından mühimsenen, yüceltilen medeniyet, terakki, teknoloji, para gibi kavramlara karşı duyduğu tepki ve sorgulama dikkati çeker. Romantik anlayış gereği medeniyet kötüdür, insanlardaki çekişme duygusunu, hırsı açığa çıkarır. Kırda yaşayan insanlar ise mutludur, huzurludur. Yazılış tarihi itibariyle aralarında çok kısa bir zaman farkı olan Mensur Şiirler’le Mezardan Sesler arasında işlenen konular bakımından bazı benzerlikler vardır. Hayattan nefret, toplumun içinde bulunduğu sıkıntılar, bunda medeniyetin rolü gibi. Mensur Şiirler’de yer alan ve çok sevdiği annesini toprağa veren bir insanın ağzından kaleme alınmış “Mezardan Sonra” ve “Mezar” başlıklı mensur şiirler Mezardan Sesler’in adeta habercisi görünümündedir. Halit Ziya’nın çelişkili ve karışık fikirlerden oluşan bir iç konuşma, bir feryat sayılabilecek bu eseri mesnevi geleneğinin bir devamı sayılabilir. Mezardan Sesler, modern astronomi bilgisiyle beslenen evren, dünya ve insanoğluna ait fikirleriyle Ziya Paşa’nın Terci-i Bend’ini, bazı yönleriyle de Âkif Paşa’nın Adem Kasidesi’ni hatırlatır. Sanatlı bir söyleyişle kaleme alınan eserde bir tablo bütünlüğü içinde yapılan tasvirler dikkati çeker.
20 Teşrinievvel 1888-4 Kanunuevvel 1888 tarihleri arasında Hizmet gazetesinde tefrika edildikten sonra eserin ilk baskısı 1307/1891 yılında İzmir’de; ikinci baskısı ise 1327/1911 yılında İstanbul’da yapılmıştır. Fatih Andı’nın “Halit Ziya’nın Mensur Şiirleri -II- Mezardan Sesler” başlıklı makalesi bu eseri müstakil olarak ele alan tek ve en detaylı çalışmadır. Halit Ziya’nın mensur şiirleriyle ilgili olarak İsmail Çetişli’nin “Servet-i Fünûn’da Mensur Şiir” başlıklı yüksek lisans tezi içinde ve Halit Ziya üzerine kapsamlı çalışmaları yapmış olan Ö. Faruk Huyugüzel’in Halit Ziya Uşaklıgil adlı eserinde Mezardan Sesler hakkında aydınlatıcı bilgiler yer almaktadır.
Yazarın biyografisi için bk. “Halit Ziya Uşaklıgil”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/halit-ziya-uşaklıgil
Eserden Örnekler
Mezaristanın parmaklığı önünde tevakkuf ettim, bir müddet gayr-ı müteharrik bu ölüler ikametgâhını seyre daldım; orasını o kadar gam-gin, o kadar dehşet-aver buldum ki içeri girmeğe cesaret edemedim. Vücutlarını bir kefen parçasına sararak toprakların âmâk-ı muzlimesine atan bu ölüler içinde hayatımı dolaştırmaktan ürktüm; lakin bu haşyet o kadar tatlı, o rütbe cazipti ki tahammül edemedim, titreyerek kapıyı ittim. Harekete alışamamış olan bu büyük kapı batî bir suretle gıcırdayarak döndü, bana yol verdi. İçeri girdim, bir iki adım attıktan sonra sükût-ı mezar içinde bir gürültü işittim, başımı çevirerek baktım, mezaristanın kapısı kapanmıştı (Aslan 2002: 174).
Seni arza iade edecekler, üzerinde yaşamaya salahiyetini kaybettiğin bu yerin altına sokacaklar. Burası derin ve karanlıktır, burası hayatında seni ürküten kurtların, haşeratın mevasıdır; burası kurbanlarını yavaş yavaş, kemire kemire çürüten, mahveden mezardır. Burada toprakların kuvve-i kazıması, çiyanların dendan-ı bi-insafı seni ne hale koyacaklar, bilir misin? Kemikleri çözülmüş, çürümüş etlerine karışmış iğrenç bir vücut!.. Toprak seni bu halde bırakmayacak. Asiyab-ı tahribine aldığı vücudunu eze eze, ondan birkaç kemik parçası bırakacak, bu kemik parçalarını da mahvedecek. O zaman sen ne olacaksın, bilir misin? Bir avuç toprak!... Hayır sen, sen bir avuç toprak da olmayacaksın. Tabiat seni eleyecek. Bugün bir buse-i muhabbet için açılan dudaklarını, ümitlerini yakalamak için ona doğru uzanan dest-i hırsını, amal-i hodgamî ile çarpan bu kalbini, bütün bu vücud-ı zi-hayatı yoğura yoğura bir avuç toprak haline koymakla kanaat etmeyecek. Seni bir alet-i gayr-ı mütehassise gibi idare-i keyfiyesinde kullanacak. Senden nebatlara, hayvanlara, havalara, sulara zerrat tevzi edecek, işte o zaman sen, sen değilsin! (Aslan 2002: 192, 194).
Kaynakça
Andı, Fatih (1997). “Halid Ziya’nın Mensur Şiirleri-II: Mezardan Sesler”. İlmi Araştırmalar, 4: 7-16.
Aslan, Ferhat (2002). Halid Ziya Uşaklıgil Mensur Şiirler- Mezardan Sesler. İstanbul: Özgür Yay.
Çetişli, İsmail (1986). Servet-i Fünûn’da Mensur Şiir. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.
Huyugüzel, Ömer Faruk (1984). “Halit Ziya Uşaklıgil’in İzmir Devresi ve Bu Devrede Verdiği Eserler”. Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, III: 69-86.
Huyugüzel, Ömer Faruk (2004). Halit Ziya Uşaklıgil. Ankara: Akçağ Yay.
Uşaklıgil, Halit Ziya (1987). Kırk Yıl. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | GARPTAN ŞARKA SEYYALE-İ EDEBİYE. FRANSIZ EDEBİYATININ NÜMUNE VE TARİHİ. MEDHAL. EZMİNE-I MUTAVASSITA VE 16. ASIR C. I (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Diğer Gülden Vicir |
Görüntüle | ||
2 | ESRAR-I SERENDİP (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Diğer ALİ ERBAY |
Görüntüle | ||
3 | BİR MUHTIRANIN SON YAPRAKLARI (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Öğr. Gör. SEVDA ALTUNBAŞ |
Görüntüle | ||
4 | BIR İZDİVÂCIN TÂRİH-İ MUÂŞAKASI (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Öğr. Gör. SEVDA ALTUNBAŞ |
Görüntüle | ||
5 | HAML ve VAZ-I HAML (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Araş. Gör. Dr. nesrin aydın satar |
Görüntüle | ||
6 | HİKÂYE (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Diğer Gülden Vicir |
Görüntüle | ||
7 | MENSUR ŞİİRLER (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Prof. Dr. Yasemin Mumcu |
Görüntüle | ||
8 | NEMÎDE (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Öğr. Gör. Merve Özdemir Çetinkaya |
Görüntüle | ||
9 | BİR ÖLÜNÜN DEFTERİ (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Öğretmen Pürlen Kaleli |
Görüntüle | ||
10 | MEBHASÜ'L-KIHIF (HALİT ZİYA) | Halit Ziya Uşaklıgil | Diğer Seçil Okumuş |
Görüntüle | ||
11 | HESAP OYUNLARI (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Doç. Dr. Dilek Herkmen |
Görüntüle | ||
12 | TUHFE-İ LETÂİF (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Araş. Gör. Ali Karahan |
Görüntüle | ||
13 | NÂKİL CÜZ I (HALİT ZİYA UŞAKLIGİL) | Halit Ziya Uşaklıgil | Doç. Dr. Sabahattin Çağın |
Görüntüle | ||
14 | HÜSAMEDDİN MOLLA (MUSA AKYİĞİTZÂDE) | Musa Akyiğitzâde | Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Uslu |
Görüntüle | ||
15 | MAVERAÜNNEHİRDE SEYAHAT (ZAHİR BİGİYEV) | Zahir Bigiyev | Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Uslu |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |