MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ)
mevlid şerhi
İbrâhîm Zikrî (d. 1210/1795-96 - ö. 1271/1854-55’ten sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Öziçeli İbrâhîm Zikrî’nin (d. 1210/1795-96 - ö. 1271/1854-55’ten sonra) Süleymân Çelebi’nin Mevlid’ine yazdığı şerh. M. Tayyib Okiç’in verdiği kısa bilgiye göre Zikrî, 1210/1795 tarihinde dünyaya geldiğini, çoğu kendi şiirlerinden oluşan 24 varaklık şiir mecmuasında kendisi zikreder (1975: 58). Bu tarih, Hâtimetü’l-Eş’âr’da da mevcuttur. Şairin Öziçe’de dünyaya gelip tahsil için gittiği Bosna’da biraz okuduktan sonra vatanına dönerek orada ikamet ettiği, “Küçük Ağa” namıyla maruf bir zat olduğu, çokça şiiri ve birkaç eseri olduğu da aynı tezkirede kaydedilir (Dâvûd Fatîn 1271: 97). Şairin ölüm tarihi bilinmemektedir. Ancak Fatîn’in ifadelerinden, tezkiresini tamamladığı tarihte (1269/18523-53) Zikr'î'nin hayatta olduğu anlaşılmaktadır.

Zikrî’nin Mevlid Şerhi’nden ilk kez Osmanlı Müellifleri’nde bahsedilir. Ancak Bursalı Mehmet Tahir eseri Zikrî’nin hemşehrisi ve kendinden yaklaşık 150 yıl önce yaşamış olan mahlastaşı diğer Zikrî’ye mal eder (1333: 2/177). Eserin Sarayova Şarkiyat Enstitüsü Kütüphanesi’ndeki bir nüshasını yine M. Tayyib Okiç bildirir. Okiç, fotokopisinin elinde olduğunu söylediği 2 Rebiülevvel 1259 / 2 Nisan 1843 tarihli nüshanın müellif hattı nüshadan çoğaltılmış olduğunu ifade eder (1975: 57-58). Adı geçen enstitüdeki el yazmalarının kataloğuna göre  eserin Okiç’in tanıttığı 4833 numaralı nüshasına ek olarak 4857 ve 4982 numaralarda kayıtlı iki nüshasını daha vardır (Trako-Gazić 1997: 71-72). Ne var ki Saraybosna Şarkiyat Enstitüsü Sırplar tarafından bombalanıp yakıldığı için el yazmalarının çoğu gibi Zikri'nin eserinin nüshaları da o yangında yok olmuştur. Bu sebeple, -Okiç'teki fotokopisi bulunana kadar- mezkûr şerhe dair şu an bütün bildiklerimiz Okiç’in söyledikleri ve eserin tıpkıbasımını verdiği mukaddime kısmı ile son sayfasında yazılanlardan ibarettir.

Okiç’in bildirdiğine göre eserin içinde müellifin adı geçmez (1975: 57). Ancak eserin sonundaki tarih kıt’asınının son beyti bize eserin telif tarihini (1254/1838-39) verdiği gibi müellifin mahlasının Zikrî olduğunu da bildirir: “Zikriyâ bu ni’metin târîhidir / Kıldın itmâm şerh-i zîbâ Mevlid’i” (1975: 78). Okiç’in yayımladığı tıpkıbasımdan çıkarıldığı kadarıyla çok kısa bir hamdele ve salvele ile başlayan eserin yaklaşık iki yaprak tutarında bir mukaddimesi vardır. Müellif mukaddimede Süleyman Çelebi’ye dair bazı bilgiler verdikten ve onun kaleme almış olduğu Mevlid'in değerinden ve şöhretinden övgüyle söz ettikten sonra, her ne kadar sade ve şerh veya izaha muhtaç olmayan bir eser gibi görünse de içinde pek çok ayet ve hadisi gizlediğinden şerh edilmesi gereken gizli bir hazine gibi olduğunu, ancak şimdiye kadar onu şerh eden bir eserin varlığını duymadığını ifade eder. Böyle bir eksiklik hisseden müellif, o hazinenin kapılarını kudreti yettiğince açmaya karar verdiğini belirtir ve bu meyanda eserinin adını da Mevridü’l-Vüsûl fî Mevlidi’r-Resûl olarak kaydeder.

Eserden Örnekler


Ve ba’dehû ma’lûm olsun ki habîb-i Hudâ seyyid-i enbiyâ ve asfiyâ Hazret-i Muhammed Mustafâ sallallâhu te’âlâ aleyhi ve sellemin rûh-ı a’zamı evvel-i mahlûkât idigünün keyfiyyâtı ve ba’zî ahvâl-i ve vilâdet ü mu’cizâtı ve menâkıb-ı mi’râc u münâcâtı beyânında Arabî ve Acemî nazmî vü nesrî nice nice kütüb-i resâ’il tasnîf ü tertîb ve bunca mesneviyyât u kasâ’id nazm u tertîb olunmuşdur. Ancak mahrûsei Burusa’da medfûn ve Emîr Sultân dimekle ma’rûf olan Şeyh Şemsü’d-dîn Seyyid Muhammed-i Buhârî -kuddise sırruhû- hazretlerinün hulefâsından olup râbi-i selâtîn-i Âl-i Osmân sultân Yıldırım Bâyezîd Han -aleyhü’r-rahmete ve’l-gufrân- hazretlerinin kendüsinin ve ba’de vefâtihî Burusa’daki câmi’-i kebîrinin imâm-ı hümâmı kıdvetü’l-ulemâ ve zübdetü’l-fuzalâ Süleymân Çelebi -rûhullâhi te’âlâ rûhahû- nazm u te’lîf buyurdukları manzûme-i Mevlid’ini na na’tiyye-i Muhammed-i Arabî cümlesinden eczel ü eltaf ve cemî’inden ahsen ü eşref hacm ü elfâzı muhtasar u vecîz cidd ü fehvâsı müfîd ü azîz zamân u diyârımızda şöhret-şi’âr makbûl-i kibâr u sıgâr cevâmi’ u mehâfilde envâ’-ı ta’zîmle makrû’ mecâmi’ u menâzilde esnâf-ı tebcîlle metlû olup ibâresi her ne kadar âsân u celî şerh ü îzâhdan müstagnî ise dahi ba’zî ebyâtlarında tefsîr-i âyât-ı Kur’âniyye münderic ve fehvâ-yı ehâdîs-i nebeviyye mündemic ve ba’zîlarında kısas-ı pür-hısas-ı sahîhaya meknûz ve esrâr-ı hakâyık-ı tasavvufiyye mermûz oldıgından şerh u beyânı lâzım ve îzâh u tibyânı emr-i mühimm iken [...] (Okiç 1975: 76-77).

Kaynakça


Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmanlı Müellifleri. C.2. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Dâvûd Fatîn (1271). Hâtimetü’l-Eş’âr. İstanbul: İstihkâm Alayları Litografya Destgâhları.

Okiç, M. Tayyib (1975), “Çeşitli Dillerde Mevlidler ve Süleyman Çelebi Mevlidi’nin Tercemeleri”. Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Mecmuası, (1): 17-78.

Trako, Salih ve Lejla Gazić (1997). Katalog Rukopisa Orijentalnog Intituta -Lijepa Književnost-. Sarayevo: Orijentalni Institut u Sarajevu Posebna Izdanja XX.

Atıf Bilgileri


Köksal, Mehmet Fatih. "MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/mevridu-l-vusul-fi-mevlidi-r-resul-ibrahim-zikri. [Erişim Tarihi: 23 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (ZİKRÎ, EBÛBEKİR AĞA) Zikrî, Ebûbekir Ağa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
2 DİVANÇE (VÂZIH) Mustafâ Vâzıh Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN
Görüntüle
3 ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi Doç. Dr. Ramazan Ekinci
Görüntüle
4 TARÎKÜ'L-İHTİSÂR Nûrî, Osman Hanyevî Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu
Görüntüle
5 TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ Mehmed Sabrî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
6 RAVZ-I VERD Şâkir, Ahmed Paşa Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek
Görüntüle
7 KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
8 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
9 MEVLİD (ABDÎ) Abdî Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
10 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Şarkîkarahisarlı Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle
11 ERZURUM LEHÇESİ SÖZLÜĞÜ (ABDÎ) Abdî, Şebinkarahisarlı Prof. Dr. İsrafil Babacan
Görüntüle