MEHEK-NÂME (CELÎLÎ)
sembolik mesnevi
Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi (d. 893/1487-88 - ö. 977/1569-70)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Hamidî-zâde Celîlî’nin sembolik mesnevisi. Mehek-nâme; gümüş, altın ve mehek ağzından anlatılmış 87 beyitlik bir eserdir. 1515 yılında kaleme alınan eserde aruzun fe‘îlâtün mefâ‘ilün fe‘ilün kalıbı kullanılmıştır.

Mehek-nâme, Allah’a hamd ile başlar. Celîlî, Allah’ın ayıpları örttüğünü, günahları bağışladığını, kimini altın gibi değerli kimini de taş gibi değersiz kıldığını söyler. Gümüşün yüzünü beyaz; mehek taşının yüzünü kara edenin yine Allah olduğunu 9 beyitlik “tevhîd” bölümünde dile getirir. Hz. Peygamberin vasıflarından söz eden 13 beyitlik naat yer alır. Şaire göre altın ve gümüş, değerli madenlerdir; ancak bunlar insanları aldatırlar. Bütün bu kendini değerli görenleri bir “sahib-i ayar”a şikâyet edebilmeli ve yanılmayan bir ölçüye yani “mehekk”e başvurabilmelidir. 8 beyitlik pend/nasihat’tan sonra 57 beyitten meydana gelen asıl konuya geçilir.

Mehek-nâme’nin konusu Zer/Altın, Sim/Gümüş ve Mehek/Mihenk arasında geçer. Hikâyenin özeti şöyledir: Nukre/Gümüş ve Zer/Altın, padişahın huzuruna varıp Mehek/Mihenk'i şikâyet ederler. Mihenk’in kendi hünerlerini hiç görmediğini, noksan ve ayıplarını daima ortaya çıkardığını söylerler. Zulüm dolu şikayetleri işiten padişah, Mihenk’i derhal huzuruna getirmelerini emreder. Huzura getirilen Mihenk'e Gümüş ve Altın’ın sırlarını niçin açığa çıkardığını sorar. Mihenk, “Ol!” emriyle bu kara elbisenin sırtına giydirildiğini, Ka‘be’deki Hacer-i Esved gibi kendisine “kara taş” denildiğini, Sim ve Zer’in hâlis yani tam ayarlı olmaları durumunda Mihenk’in ona sadık bir köle olacağını söyler. Padişah, Mihenk’in sadık ve her sözünün hikmete uygun olduğunu anlayınca ona iftira atıldığını anlar; Sim ile Zer’in derhal teşhir edilmesini emreder. Bunun üzerine Gümüş ve Altın’ın yüzüne damgayı basıp, şehrin içinde rezil ederler. O günden sonra her ikisi de damgalı olarak yeryüzünde dolaşır dururlar (Kazan 2001: 121-136).

Değerinin bilinmediğini düşünen Celîlî, güzel sembollerle halini anlatmış; güzelliğin, mal ve mülkün geçici olduğunu eserinde vurgulamıştır.

İki nüshası bilinen Mehek-nâme ile  ilgili Ayan (1983:5-13) ve Kazan (2001:121-136)’ın makaleleri vardır.

Şairin biyografisi için bk. “Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/celili-hamidizade-abdulcelil-efendi

Eserden Örnekler


Şikâyet-i Zer Ez-Mehekk Pâdişâh-ı ‘Âlem-râ

Râvi-i nüktedân u ehl-i nazar

Şöyle nakl eyledi ki Nukre vü Zer


Dergeh-i şehryâra vardılar

Ya‘ni sâhib-‘ayâra vardılar


Yüz yire kodılar şeh öninde

Dökdiler encümi meh öninde


Didiler pâdşâhumuzsın sen

Mültecâmuz penâhumuzsın sen


Geldük ahvâlümüz hikâyet içün

Devlet işigüne şikâyet içün


Zer didi ki ben ki rûy-ı zerdüm var

‘Âşıkam dilde dâg-ı derdüm var


Çehre-i ‘âşıkun numûnesiyem

Ol gülün berg-i zerd-gûnesiyem


Nergis-i bûstân-ı temkînem

Fi‘l-mesel dîde-i cihân-bînem


Âsmân-ı ma‘îşet ahteriyem

Gûyiyâ âftâb-ı hâverîyem


Bir siyeh-pûş var katı gammâz

İşi ifşâ-yı ‘ayb u keşf-i râz

[...]

Bir kara yüzlüdür Mehek nâmı

Zişt zakkûma benzer endâmı


Bunca fazl u fazâ’ilüm görmez

‘Aybumı yüzüme urur turmaz    (Kazan 2001:131-134)

Kaynakça


Ayan, Hüseyin (1983). “Celîlî’nin Mehek-nâme’si”. Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi (II/ Harun Tolasa Özel Sayısı): 5-13.

Kazan Nas, Şevkiye (hzl.)(2017a). Celîlî’nin Husrev ü Şîrîn Mesnevisi (İnceleme-Metin). Konya: Palet Yay.

Kazan Nas, Şevkiye (hzl.)(2017b). Celîlî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi (İnceleme-Metin-Çeviri). Konya: Palet Yay.

Kazan Nas, Şevkiye (hzl.)(2018). Celîlî Divanı (İnceleme-Metin). Konya: Palet Yay.

Kazan, Şevkiye (2001). “Celîlî’nin Mehek-nâme’sinin İkinci Nüshası Üzerine”. Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 5: 121-136.

Atıf Bilgileri


Kazan Nas, Şevkiye. "MEHEK-NÂME (CELÎLÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/mehek-name-celili. [Erişim Tarihi: 02 Ağustos 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Doç. Dr. Arzu Atik
Görüntüle
2 GÜL-İ SAD-BERG/ GÜL-İ SAD-BERG-İ BÎ-HÂR (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas
Görüntüle
3 BAHÂR-NÂME (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Doç. Dr. Arzu Atik
Görüntüle
4 HUSREV Ü ŞÎRÎN (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas
Görüntüle
5 LEYLÂ VÜ MECNÛN (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Doç. Dr. Arzu Atik
Görüntüle
6 HECR-NÂME/HAZÂN-NÂME (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas
Görüntüle
7 YÛSUF U ZÜLEYHÂ (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas
Görüntüle
8 ŞEH-NÂME TERCÜMESİ (CELÎLÎ) Celîlî, Hâmidî-zâde Abdülcelîl Efendi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas
Görüntüle
9 DÎVÂN (CA’FER) Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi Dr. Fatma Meliha Şen
Görüntüle
10 MÜNŞE’ÂT (CA’FER) Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi Dr. Fatma Meliha Şen
Görüntüle
11 TERCEME-İ CÂMEŞÛY-NÂME (FİRDEVSÎ) Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kolbaş
Görüntüle
12 KİTÂB-I TÂLİ'-İ MEVLÛD / TÂLİ’-İ MEVLÛD-İ KEBÎR (FİRDEVSÎ) Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî Doç. Dr. Himmet BÜKE
Görüntüle
13 HEŞT BİHİŞT / KİTÂBÜ’S-SIFÂTİ’S-SEMÂNİYYE FÎ ZİKRİ’L-KAYÂSIRETİ’L-OSMÂNİYYE (İDRÎS) İdrîs, İdrîs-i Bitlîsî Doç. Dr. ADNAN OKTAY
Görüntüle
14 ŞERH-İ MESNEVÎ-İ MA’NEVÎ (İDRÎS) İdrîs, İdrîs-i Bitlisî Doç. Dr. ADNAN OKTAY
Görüntüle
15 ŞEHRENGÎZ DER-MEDH-İ CÜVÂNÂN-I EDİRNE / ŞEHRENGÎZ-İ EDİRNE (MESÎHÎ) Mesîhî, Îsâ Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
16 DÎVÂN (ŞÂMÎ) Şâmî, Şâmlıoğlu Mustafâ Bey Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
17 HEFT PEYKER (ABDÎ) Abdî Dr. Öğr. Üyesi ASLI AYTAÇ
Görüntüle
18 CEMŞÎD Ü HURŞÎD (ABDÎ) Abdî Prof. Dr. Adnan Ince
Görüntüle