- Yazar Biyografisi (TEİS)
Rusûhî , Ankaravî İsmâil - Madde Yazarı: Dr. Ayşe Gültekin
- Eser Yazılış Tarihi:1030-1036/1621-1627
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Tekke Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Şerh
- Yayın Tarihi:26/03/2022
MECMÛ‘ATÜ’L-LETÂİF ve MATMÛRATÜ’L-ME‘ÂRİF (RUSÛHÎ)
şerhRusûhî , Ankaravî İsmâil (d. ?-ö. 1041/1631)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Mecmû‘atü’l-Letâif ve Matmûratü’l-Me‘ârif, Rusûhî’nin Mesnevî sohbetlerinde yaptığı yorumları beğenen dostlarının Mesnevî Şerhi yazması ricasında bulunmaları sonucu yazdığı eseri. Rusûhî şerhe başlamadan önce “Mesnevî Şerhi Projesi”(Ceyhan 2005: 161) kapsamında önce Mesnevî’nin birinci cildinin başında Arapça olarak kaleme alınan dîbâce kısmını Arapça olarak şerhettiği Simâtü’l-Mûkınîn’i yazmış, sonra sırasıyla Mesnevîde yer alan âyet, hadis ve Arapça beyitleri şerhettiği Câmiu’l Âyât’ı, Mesnevî’nin ilk on sekiz beytini şerhettiği Fâtihu’l- Ebyât’ı (Sahîh Ahmed Dede 2003: 288, 293) ve Mesnevî’nin ilk iki cildindeki müşkil beyitleri şerhettiği Hall-i Müşkilât-ı Mesnevî’yi yazarak adeta şerhe hazırlık yapmıştır. Daha sonra ise bu çalışmaları birleştirerek ve bu eserlerde yer almayan Mesnevî beyitlerini de ilâve ederek Mecmû‘atü’l-Letâif ve Matmûratü’l- Me‘ârif adını verdiği Mesnevî Şerhini yazmaya başlamıştır. (Ankaravî 1289: I/46 vd.) İsmâil Rusûhî Dede kendisinden önce yazılan şerhlerden; özellikle Şem‘î ve Sürûrî şerhlerinden istifâde etmişse de, ayet ve hadisler ışığında yaptığı tafsîlatlı yorumlarla onun yazdığı eser, kendisinden önce yazılan ve kelime açıklamaları ve basit yorumlardan öteye gidemeyen Mesnevî şerhlerini gölgede bırakıp Rusûhî’ye Hz. Şârih ünvanını kazandırmış, Mesnevî okutacaklara verilen icâzetnâmelerde, “Şârih Ankaravî’nin tahkîkâtına uyarak” şeklinde bir ibârenin bulunması âdet hâline gelmiştir (Gölpınarlı 1953: 408; Yetik 1992: 60; 1991: III/212; Gültekin 2006: 67-68).
Mesnevîyi şerheden diğer şârihler hep altı cildin şerhini yaparken, Rusûhî, H.1035/M.1625 yılında, H.810/M.1407 târihinde yazılan yedi ciltlik bir Mesnevî’ye rastlamış, yedinci cildin de Mevlânâ’ya âit olduğunu düşünerek (Ankaravî 1289: 1-14) bu cildi de şerhetme yoluna gittiği için eleştirilmiştir. Bedî‘ et-Tebrîzî tarafından yazılıp Mevlânâ’ya isnâd edilmiş olduğu anlaşılan (Ateş 1952: 99 vd.) yedinci cilt, büyük ölçüde altıncı ciltten olmak üzere, önceki Mesnevî ciltlerinin tekrarıdır. Mevlânâ hiçbir eserinde kendisine Mevlâ ve Mevlevî demediği halde bâzı beyitlerde bu kelimelerin yer alması, önceki ciltlerde Fahreddin Râzî’yi kınayan beyitler yer alırken, son ciltte ona övgüler yağdırılması, eserde sâdece Mevlânâ’ya değil, başka bir şâire de yakışmayacak beyitlerin bulunması, (Gölpınarlı 1966: 6/11 vd.) Mevlânâ’nın vefâtından üç yüz altmış üç sene sonra ortaya çıkan yedinci cilde meşhûr Mevlevî şeyhleri ve mesnevîhanlar tarafından karşı çıkılması, Sipehsalâr’ın Menâkıbında Mesnevî’nin altı cild olarak zikredilmesi ve Mevlânâ’nın altıncı cilde başlarken, bu ciltle Mesnevî’nin artık sona erdiğini bizzat haber vermesi vb. sebepler yedinci cildin Mevlânâ’ya âit olmadığını ortaya koymaktadır. Yedinci cildin Mevlevîlerin dili ile İbnü’l- Ârabî’ye çatmak isteyen Hüsâmeddin adında biri tarafından yazılmış olduğu, Rüsûhî’nin de Kadızâdelilere şirin görünmek için bu cildi şerhetmek mecbûriyetinde kaldığı şeklindeki iddia ile (Yavuz 1986: 447-448) ömrünün sonlarını Kadızâdelilerle mücâdele ederek geçiren Rüsûhî’ye büyük bir haksızlık yapıldığı ortadadır (Ali Cânip 1927: 3-5; Yetik 1992: 68-75).
İsmâil Rusûhî Dede eserini meydana getirirken ara sıra Arapça ve Farsça beyitlere yer verse de (Yetik 1992: 63) yalın, sade, anlaşılır ama bununla birlikte sanatkârane bir Türkçe kullanmış, (Banarlı 1976: 700) Farsça olup kültürlü bir kesime hitab eden Mesnevî’nin halk tarafından da anlaşılmasına katkıda bulunmuştur. (Gültekin 2016: 979) Müellif, anlaşılması zor olup açıklamaya ihtiyaç duyan Mesnevî beyitlerini uzun uzun açıklama yoluna giderken, mânâsı kolayca anlaşılabilen beyitleri ise sadece tercüme etmekle yetinmiştir. Hemen herkesin anlayabileceği Şerhu’l- Mesnevî’nin bâzı bölümlerini ise ancak tasavvuf erbâbı anlayabilir, verilmek istenen mesajı en doğru onlar okuyabilir.
Rusûhî’nin Mesnevî’yi şerhederken önceki şarihlerin etkisinde kalarak Muhyiddin İbnü’l- Arabî’nin irfan ve mârifete dayalı tasavufî anlayışına göre yorumlarda bulunması (Ankaravî 1289: VI/332, 351, 416, 453, 553…) Mevlânâ’nın “Vahdet-i Vücûd” nazariyesini işlediği gibi yanlış bir izlenimin ortaya çıkmasına sebep olmuş ve müellif bu yorum tarzını yaygınlaştırdığı için eleştirilmiştir (Gölpınarlı 1953: 2; Yetik 1991: III/212).
Ashab-ı Kiram’ın ileri gelenlerinden, devlet adamlarından, mutasavvıflardan ve çoğunlukla İbnü’l-Fârız olmak üzere şâirlerden alıntılar yapması, zaman zaman fıkhi izahlara girişmesi, (VI/181) âyet-i kerîmeleri sözüne delil olarak getirip manaları ayetlerle açıklığa kavuştururken tefsirlere işaret edip nakiller yapması (VI/6, 28, 123, 169, 261, 380…) ve sadece altıncı cildi şerhederken bu hadislerin üçte biri kaynak yönünden eleştirilse bile mükerrerlerle birlikte 381 hadise atıfta bulunması, Arapça ve Türkçe atasözleriyle, deyimler, hatta batıl inanışlarla renklendirilen halkın anlayacağı bir dili tercih etmesi, sosyal hayattan ve toplum hayatında yaygın olarak uygulanan âdetlerden bahsetmesi vb. sebepler eserin ilgi görmesinin sebepleri arasında sayılabilir (Gültekin 2006: 68-70, 473-478).
Mevlânâ’nın Mesnevî’si İran ve Hint kültürüyle birlikte, önceleri “Doğu şiirinin zirvesi edebî bir metin”, sonraları ise İslam kültürünü yansıtan tasavvufî bir eser olarak kabul edilerek Batı kültürünü de etkilemiş ve neredeyse bütün dünya dillerine tercüme edilmiştir. Rüsûhî Şerhi, İsmet Settarzâde ve Ekber Behrûz tarafından Farsça’ya çevrilmiş, Charles Edward Wilson’un başlatıp Nicholson’un sürdürdüğü Mesnevî’nin Ankaravî bağlamında yorumu İngilizce Mesnevî literatüründe önemli bir yere sahip olmuştur (Ceyhan 2004: XXIX/333).
İstanbul Süleymâniye Kütüphânesi Pertev Paşa Kitaplığı 306 ve 307 numaralarda bulunan nüsha Ankaravî tarafından Derviş Ganem’e yazdırılan nüshadır. Tâlik bir yazıyla kaleme alınan eserin yazısı düzgün ve okunaklıdır. Altı ciltten oluşan eserin bitiriliş târihi H.1036/M.1626’dır. Eserin yazma ve matbu olarak Süleymaniye kütüphanesinde tesbit edebildiğimiz 73 kaydı bulunmaktadır (Gültekin 2006: 71-76).
Erhan Yetik, Semih Ceyhan, Ayşe Gültekin, Erdoğan Taştan, Ahmet Tanyıldız, Mehmet Özdemir, Hakan Yalap ve Özlem Güngör Mecmû‘atü’l-Letâif ve Matmûratü’l-Me‘ârif üzerinde doktora tezi hazırlayarak eserin tanıtımına katkıda bulunan araştırmacılar olarak dikkat çekmektedirler.
Rusûhî'nin biyografisi için bk. "Rusûhî, Ankaravî İsmail". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/rusuhi-ankaravi-ismail
Eserden Örnekler
(747) Mesnevî
“Çün nemürdî geşt cān kenden derāz
Māt şev derṣubḥ ey şemʿ-i ṭırāz”
“Ol ehl-i vücūd çünkim sen mevt-i ihtiyārî ile ölmeyesin ve evsāf-ı beşeriyye ve ahlāk-ı behîmiyyeden bilkülliyye güzer kılmayasın ve fānî olmayasın cān çekişmek uzun olur ve sana ızdırāb u elem ziyāde gelür. Subh-ı hakḭkatin nūru ve zuhūru katında ey nişānlu ve nakkaşlu şemʿ māt ol, tā kim cān çekişmeden kurtulasın. Tırāz tānın kesriyle cāmenin ʿalemine ve nişānına dirler. Şemʿ-i tırāz varaklarla ve renklerle müzeyyen ü mülevven olan şemʿe dirler. Yaʿnî ey kendüsini şānlû ve ziynetlû eyleyen, şemʿ-i ṣubh-i hakîkînin ruşenālığı katında kendüni mahv u fānî eyle, tā kim elem ü ızdırābdan ḳurtulasın.
(748) "Mesnevî
“Tā negeştend aḫterān-ı mā nihān
Dān ki pinhānest ḫurşîd-i cihan”
“Tâ kim bizim ahterlerimiz nihân olmaya. Belki hurşîd-i cihân pinhândır. Ahterlerden murâd bunda havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtınedir. Hurşîd-i cihândan murâd, münevver-i semâvât ve arz olan Hurşid-i Hakîkî’dir. Ya‘nî mademki bizim nucûm ve kevâkib mesâbesinde olan havâss-ı zâhire ve bâtınemiz muktezayât-ı ahkâmî ve Hurşid-i Hakîkî’nin nûru katında mağlûb ve muhtefî olmayalar “وبي يسمع وبي يبصرو بي يبش و بي يمشي (Benimle işitir, benimle görür, benimle tutar ve benimle yürür) mefhumunu bulmayalar…” (Mesnevî Şerhi, VI/91)
(490) Mesnevî
"Hest tenhāyḭ bih ezyārān-ı bed
Nîk bāyed çün neşîned bed şeved"
“Tenhāluk yārān-ı bedden yegdür. Eyû kimse bed kimse ile otursa bed olur. Ya‘nî herkesle sohbet kılmak eyû degildir. Yârân-ı bed ile musâhabet kılmaktan halvetnişîn olmak ve ferd u yektâ oturmak nice vucûhla evlâ ve bihterdir. Anınçün ki bir eyû kimse kabîh ve bed hû kimse ile otursa, la büd ol eyû kimse hem bed hû olur. Ve ol bed u kabîh olan kimsenin huyu ana sirâyet kılur ki, sohbet müessir ve tabîat sârikadır. Ve şey’ mukârininin hükmünü ahz eyler. Anın içün Hazreti Nebî Aleyhisselam buyurdular: مثل الجليس السوء كنافخ الكيرإما أن يحرق ثيابك و إما أن تجد منه ريحة خبيثة (Kötü bir kimseyle arkadaşlık eden körüğe üfleyen demirci (ile arkadaşlık eden) gibidir. (Körükten etrafa saçılan kıvılcımlar) ya elbiseni yakar ya da (dumanın) kötü kokusu sana ulaşır.” (Mesnevî Şerhi VI/62)
Kaynakça
Ali Cânib (1927). “Ankara’da Yetişen Meşhur Sîmâlardan Ankaravî İsmâil Efendi”. Hayat Mecmuası 21: 3-5.
Ateş, Ahmed (1952). “Konya Kütüphânelerinde Bulunan Bâzı Mühim Yazmalar”. Belleten 16 (61): 49-130.
Banarlı, Nihad Sami (1976). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
Ceyhan, Semih (2005). İsmail Ankaravî ve Mesnevî Şerhi. Doktora Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi.
Ceyhan, Semih (2004). “Mesnevî”. TDV İslam Ansiklopedisi. C.29. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 325-334.
Gölpınarlı, Abülbâkî (1953). Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Gölpınarlı, Abdülbâkî (1966). “Mesnevî’nin Yedinci Cildi”. Şarkiyat Mecmuası 0(6): /11-18.
Gültekin, Ayşe (2016). "Hazreti Şârih İsmail Ankaravî ve Hadisçiliği". Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 9(45): 974-990.
Gültekin, Ayşe (2006). İsmail Ankaravi’nin Mesnevi Şerhi Mecmuatü’l-Letâif ve Matmuratü’l-Mearif’te Hadis (altıncı cilt örneği). Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Güngör, Özlem (2019). İsmâil Rüsûhî-yi Ankaravî Şerh-i Mesnevî (Mecmû'atu'l-Letâyif ve Matmûratu'l-Ma'ârif ) (VI. Cilt) (İnceleme-Metin-Sözlük). Doktora Tezi. Niğde: Niğde Öner Halisdemir Üniversitesi.
İsmâil Rusûhî Ankaravî (1289). Mecmûatü’l-Letâif ve Matmûratü’l-Meârif. İstanbul: Matbaa-i Âmire.
Özdemir, Mehmet (2013). İsmâîl Rüsûhî-yi Ankaravî Şerh-i Mesnevî (Mecmû’atu’l-Letâyif ve Matmûratu’l-Ma’ârif) (IV. Cilt) (İnceleme-Metin-Sözlük). Doktora Tezi. Yozgat: Bozok Üniversitesi.
Sahîh Ahmed Dede (2003). Mevlevîlerin Tarihi (hzl. Cem Zorlu). İstanbul: İnsan Yayınları.
Tanyıldız, Ahmet (2010). İsmâîl Rusûhî-yi Ankaravî Şerh-i Mesnevî (Mecmû’atu’l-Letâyif ve Matmûratu’l-Ma’ârif) (I. Cilt) (İnceleme-Metin-Sözlük). Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Taştan, Erdoğan (2009). İsmâîl Rüsûhî Ankaravî’nin Mesnevî Şerhi (Mecmû‘atü’l-Letâ’if ve Matmûratü’l-Ma‘ârif) I. Cilt, Çeviri Yazı-İnceleme. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Yalap, Hakan (2014). İsmâîl Rüsûhî-yi Ankaravî Şerh-i Mesnevî (Mecmû’atü’l-Letâyif ve Matmûratü’l-Ma’ârif) (II. Cilt) (İnceleme-Metin-Sözlük). Doktora Tezi. Niğde: Niğde Üniversitesi.
Yavuz, Kemal (1986). “Mesnevî-i Şerif ile Alakalı Olarak Cevdet Paşa'nın Abidin Paşa'ya Yazdığı Bir Mektup”. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 24 (0): 441-454.
Yetik, Erhan (1991). “Ankaravî, İsmâil Rusûhî”. TDV İslam Ansiklopedisi. C.3. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 211-213.
Yetik, Erhan (1992). İsmail-i Ankaravî Hayatı Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri. İstanbul: İşaret Yayınları.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ (SÂLİH AYNÎ MEHMED EFENDİ) | Aynî, Sâlih Aynî Mehmed Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
2 | DÎVÂN (EŞREF-İ SÂNÎ) | Eşref-i Sânî, Şeyh Seyyid | Öğretmen Kevser Kıroğlu |
Görüntüle | ||
3 | TECELLİYÂT (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) | Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi | Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN |
Görüntüle | ||
4 | ÂDÂB-I HURDE-İ TARîKÂT (HİMMET/ABDÎ, BOLULU ŞEYH HİMMET EFENDİ) | Himmet/Abdî, Bolulu Şeyh Himmet Efendi | Araş. Gör. Emrah Baş |
Görüntüle | ||
5 | VAHDETNÂME (LÂMEKÂNÎ) | Lâmekânî, Hüseyin | Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk |
Görüntüle | ||
6 | MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) | Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed | Akın ZENGİN |
Görüntüle | ||
7 | RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) | Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed | Dr. Muhammed Ülgen |
Görüntüle | ||
8 | RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) | Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed | Öğretmen TALAT OLGUN |
Görüntüle | ||
9 | RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) | Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed | Öğretmen TALAT OLGUN |
Görüntüle | ||
10 | ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) | Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed | Dr. Muhammed Ülgen |
Görüntüle |