KÜLLİYAT (KÂZIM PAŞA)
şiirler
Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli (d. 7 Şaban 1237 /29 Nisan 1822 - ö. 17 Ramazan 1307 /7 Mayıs 1890)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Koniçeli Mûsâ Kâzım Paşa’nın kendi kontrolünde hazırlanan, şiirlerinin tamamını kapsayan ve ünik nüshasıyla birçok şiirinin varlığından haberdar olduğumuz, Semerâtü’l-İkbâl adlı tertibinden dolayı Külliyât adıyla isimlendirilen eseri.

Şair hakkında bilgi veren kaynaklar, Musa Kâzım Paşa Külliyâtı’nın varlığından söz etmemektedirler. Yakın zamana kadar Musa Kâzım Paşa’nın şiirleri hakkında, 1328/1910-11 tarihinde İstanbul’da basılan ve 93 küçük sayfadan ibaret olan Divan’ı ile Hz. Hasan ve Hüseyin hakkında yazılan mersiyeleri barındıran 60 sayfalık Mekâlid-i Aşk adlı eseri dışında bir şey bilinmiyordu. Eser hakkında ipucu mahiyetinde bir bilgiye, İbnülemin Mahmut Kemal İnal tarafından kaleme alınan ve değerinin tartışılması mümkün olmayan Son Asır Türk Şairleri'nde rastlanmaktadır. Bu önemli kaynak, Külliyât’ın varlığına ve akıbetine değinmiştir. Ayrıca İbnülemin, kaynakların da sözünü ettiği ehl-i beyt hakkındaki mersiyelerini barındıran 60 sayfalık Mekâlid-i Aşk adlı eseriyle, II. Meşrutiyetin ilanından sonra 93 küçük sayfadan ibaret olarak basılan ve şiirlerinden bazılarını içeren Divan-ı Kâzım Paşa adlı Divançesi hakkında da bilgi vermektedir. İbnülemin, Musa Kâzım Paşa’nın oğlu Şehremâneti azasından Hasan Paşa [Hasan Fehmî d. 1265/1848-49] tarafından şair Bürhanüddin-i Belhî’ye verilen ve şairin kendi yazısıyla olan Divan’ını vaktiyle gördüğünü de bildirmektedir.

Yakın zamana kadar varlığından başka bir yerde söz edilmeyen bu yazma, son zamanlarda satın alma yoluyla Millî Kütüphane yazmaları bölümüne kazandırılmıştır. Eser, Millî Kütüphane Yazmaları B. 1015 numarada kayıtlıdır. Bu divanın, İbnülemin’in sözünü ettiği gibi müellif hattı olduğu hakkında bir kaydı bulunmamakla birlikte, cildinden, kâğıdından ve içeriğinden anlaşıldığı kadarıyla bugün elde olan ve İbnülemin’in gördüğünü söylediği “Külliyât” olma ihtimali çok kuvvetlidir. İbnülemin’in gördüğünü söylediği Divan’ın eldeki “Külliyât” olduğunu kuvvetlendiren en önemli bilgi ise, Millî Kütüphane Yazmaları FB. 175 numarada Musa Kâzım Paşa adına kayıtlı, içerik olarak Külliyât’tan çok eksik olan Divan’ın istinsah kaydındaki müstensihin açıklamalarıdır. 28 Şaban 1317/20 Kanun-ı evvel 1315/1 Ocak 1900 tarihinde İstanbul’da istinsah edilmiş ve Külliyât’ın eksik tek nüshası olarak da kabul edilebilecek olan bu Divan, Paşa’nın Külliyâtı’nın akıbetine açıklık getirmektedir.

Paşa’nın ölüm tarihi 17 Ramazan 1307/7 Mayıs 1889’dur. Külliyât içerisinde yer alan Semerâtü’l-İkbâl adlı eserin tertip tarihi de 1306/1888-89’dur. Ayrıca “Kitâbü’t-Tevârih” bölümünde yer alan üç tarih manzumesi de 1307/1889-90 tarihlidir. Bu tarihlerden biri de şairin eşi Fatma Hanım’ın ölümü için yazdığı tarih kıt’asıdır. Buna göre Paşa, eşiyle aynı yıl içinde ölmüştür. Külliyât, kuvvetle muhtemel bu yılda, 1307/1889-90’da tamamlanmıştır.

Kütüphane kayıtlarına da Külliyât adıyla girmiş olan yazma, aslında mürettep bir divan tertibine sahiptir. Esere Külliyât adının verilmesinin sebebi; gazellerden önce, gazel nazım biçimiyle yazılmış 99 manzume, 3 murabba ve 1 muhammes, toplamda ise 103 manzumenin yer aldığı ve Musa Kâzım Paşa tarafından Semerâtü’l-İkbâl adıyla düzenlenmiş bir eserin/tertibin olmasıdır. Semerâtü’l-İkbâl ismi, ebced hesabıyla telif/düzenlenme tarihi olan 1306/1888-89 tarihini vermektedir.

Şairin düzenlediği ve tek nüsha olduğu anlaşılan Külliyât’ta; 42 kaside, 1 müstezad, 342 gazel, 15 terkib-bend, 4 tercî-bend, 12 tahmis, 1 taştir, 5 murabba, 4 şarkı, 2 müselles, 6 muhammes, 2 müsebba, 15 müseddes, 101 kıta, 31 rubai, 127 tarih kıt’ası, 10 muamma, 3 koşma, 21 mesnevî ile Semerâtü’l-İkbâl adlı eser/tertip içerisinde 99 gazel, 3 murabba ve 1 muhammes olmak üzere toplam 847 şiir bulunmaktadır. Külliyât’taki şiirlerin; 2408 beyti kasideler, 2456 beyti gazeller, 1983 beyti mesneviler, 2415 beyti musammatlar, 224 beyti kıt’alar, 62 beyti rubailer, 911 beyti tarihler, 10 beyti muammalar, 913 beyti de Semerâtü’l-İkbâl’deki şiirlerde olmak üzere toplam beyit sayısı 11341’dir.

Külliyât’ta 1’i musammatlar içinde, çoğunluğu mehdiye içerikli, 1 mersiye, 3 tevhid, 17 na’t ve 21 medhiye türünde 42 kaside vardır. Şairin en uzun kasidesi 149 beyitlik ve “Na’t-ı Şerîf-i Hazret-i Risâlet-Penâhî Salla’llâhû Aleyhi ve Âli ve Sellem” (K. 4) başlığını taşıyan na’tıdır. En kısa kasidesi de 17 beyitlik ve “Na’t-ı Şerîf-i Dîger” (K.16) başlığını taşıyan mersiyesidir. Paşa’nın 41. kasidesi, Nef’î’nin “Sitâyiş-i Sadr-ı Azam Husrev Paşa aleyhi’r-rahme” başlıklı kasidesine yazılmış bir naziredir. Paşa; bu kasidesinde, Nef’î’nin adı geçen kasidesinin matla’ beytini 19. beyitte tecdîd-i matla olarak kullanmıştır.

Külliyât’ta 15 terkîb-bend, 4 tercî-bend, 15 müseddes, 2 müsebba, 6 muhammes, 12 tahmis, 1 taştir, 13 murabba, 2 müselles ve 3 koşma olmak üzere toplam 73 musammat yer alır. İlk terkîb-bend, “Bâde-nâme Be-Nazîre-i Nef’î” başlıklı, Nef’î’nin “Sakî-nâme”sine yazılmış ve naziredir. Dördüncü ve beşinci terkib-bendler, Bağdatlı Rûhî’nin “Terkib-Bend”ine yazılmış; ilki “Terkib-Bend Be-Nazîre-i Cenâb-ı Ruhî” başlığını taşıyan, 8 beyitli 19 bendden oluşmuş, ikincisi de “Nazîre-i Dîger Be-Terkîb-Bend-i Rûhî” başlıklı yine 8 beyitlik 16 bendden meydana gelen nazire şiirlerdir. Bu manzumeler birer terkîb-bend olmasına rağmen yazmada tercî-bend başlığı altında verilmiştir. Külliyât’ta 12 tahmîs vardır. Bu tahmîslerden ilki, “Tahmîs-i Na’t-ı Cenâb-ı Fuzûlî” başlığıyla Fuzulî’ye yapılmıştır. İkincisi, Zekâyî mahlaslı, Şeyh Mustafa Zekâyî b. İbrahim-i Üsküdarî (d.? - ö. 1227/1812)’nin “Na’t-ı Resûl Aleyhi’s-selâm” başlıklı şiirine “Tahmîs Li-Cenâb-ı Zekâyî” başlığı konularak yapılmış tahmîstir. Daha sonra tahmîsler sırasıyla; Sünbül-zâde Vehbî’ye 2, Fuzulî’ye 4 (tahmisin birisi 44. musammat olan Fuzulî’nin 33 beyitlik “-ân olur” redifli kasidesine yapılmış), Râgıb Paşa’ya 2, Leylâ Hanım’a 1 (tahmis, şairin 7 bendlik mütekerrir muhammesinde tekrarlanan “Dâd elinden gönlümün feryâd elinden gönlümün” mısra’ının önüne dört mısra ilâve edilerek yapılmış) ve Nedîm’in 1 gazeline yapılmıştır. Külliyât’ta, “Murabba’-ı Dîger”, “Dîger” ve “Koşma” (Mu. 62, 63, 64) başlıklı 3 koşma yer alır. Üç koşma da 6+5=11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Birinci ve ikinci koşma 7 bent, üçüncü koşma ise 6 benttir. Eserde “müsellesât” başlıklığında 2 müselles yer alır. Müselleslerden ilki “Müselles İlâhî” (70) başlıklı ve 7+7=14’lü hece ölçüsüyle, diğeri ise “Müselles Na’t-ı Alî ‘Aleyhi’s-selâm” (Mu. 71) başlığı konularak aruzun "müfte’ilün fâ’ilün müfte’ilün fâ’ilün" kalıbıyla müzdevic olarak yazılmıştır. Bu şeklin örneklerine divan şiirinde çok az rastlanır.

Külliyât’ın “Mesneviyyât” bölümünde 21 manzumeye yer verilmiştir. Bunlardan ikisinin mesnevî nazım şeklinin özellikleriyle uzaktan yakından ilgilisi yoktur. Şair tarafından Riyâzü’l-Asfiya/Riyâz-ı Asfiya olarak adlandırılan 3. mesnevi "fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün" kalıbı ile yazılmıştır. Bu mesnevinin birçok özelliği onu diğer eserlerinden farklı bir yere oturtmuştur. Şair bu eserini, Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-Necât (Mevlid) adlı eserinden esinlenerek yazmıştır. Ser-güzeşt başlıklı altıncı mesnevi, "mef’ûlü mefâ’ilün fa’ûlün" kalıbı ile yazılmış ve tamamlanmadığı anlaşılan 1019 beyit ve 8 “Makâle”den meydana gelmiştir. Bu eser, sergüzeşt-nâme türünün incelemesine malzeme vererek katkı sağlamanın ötesinde, şairin çocukluk ve gençlik yıllarına ait hayat hikâyesinin oluşturulmasında da önemli bir yere sahiptir. Müellif eserinde hayatı ile ilgili bilgileri hikayemsi bir üslupla anlatır.

Külliyât’ta “Kitâbü’l-Gazeliyyât” bölümünde 342, Semerâtü’l-İkbâl adıyla isimlendirilen bölümde de 99 gazel nazım şekliyle yazılmış manzume yer alır. Semerâtü’l-İkbâl’de Arap alfabesi sırasına göre bir tertip bulunmayıp tevhid, na’t, mersiye ve tarikat büyüklerine yazılmış medhiyelerin yer aldığı, konunun esas alındığı bir tertip göze çarpmaktadır. Külliyât’ta toplam 441 gazel bulunmaktadır. Şairin Külliyâtı’nda gazeliyyat bölümünde yer alan gazellerin beyit sayısı 2456, Semerâtü’l-İkbâl’de yer alan gazellerin toplam beyit sayısı 865’dir. 441 gazelin toplam beyit sayısı 3321’dir. Her harften gazel söylemeye özen gösteren şairin gazellerinin beyit sayısı 5 ile 16 arasında değişmektedir.

Külliyât’ta toplam 30 rubâ’î vardır. Kıt’alar içerisinde 98. sıradaki rubâ’î ile bu sayı 31’e çıkar. Rubâ’îlerinin tamamında sadece ahreb kalıplarını kullanan şair, 22 rubâ’îsinde bütün mısraları aynı vezinle yazmış, diğerlerinde ise değişik vezinler kullanmıştır. “Mukatta’ât” başlığı altında 102 manzumeye yer verilmiştir. Ancak bu manzumelerden 98. sıradaki bir rubâ’îdir. Böylelikle eserde 101 kıt’a yer alır. Toplam beyit sayısı 222 olan bu kıt’aların 96 tanesi 2 beyitli (kıt’a), 5’inin beyit sayısı 2’den fazla (kıt’a-i kebîre), 30’unun ise matla’ beyti musarra’dır (nazm/nazım). Kıt’alarda mahlas bulunmaması genel bir kural olmasına rağmen özellikle uzun kıt’alarda şairlerin mahlas kullandıkları görülür. Şairin kıt’aları uzun olmamasına rağmen 17’sinde mahlası bulunmaktadır.

Türk edebiyatında mu’ammâlar, sevilenlerin isimlerini gizlemek için kullanılmıştır. Bu kullanıma uygun olarak Külliyât’ta “Muammeyât” başlığı altında; “Ahmed, Alî, Fâtımâ, Hasan, Hüseyn, İbrâhim, Cemâl, Abdu’l-kerîm, Osmân, Hüsâm” isimlerinin gizlendiği 10 mu’ammâya yer verilmiştir. Paşa’nın 127 tarih kıt’ası vardır. En azı 1, en çoğu 22 beyitten oluşan bu şiirler arasında (T. 116), Kadiriyyeden Tilimsanî Hasan Dede Efendi’nin ölümü üzerine düşürülen 1255/1839-40 tarihi en eski söylenmiş manzumedir.

Külliyât üzerine Ramzan Bardakçı (2007) tarafından bir doktora çalışması yapmıştır.

Şâirin biyografisi için bk. “Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kazim-pasa-musa-kazim-koniceli 

Eserden Örnekler


                                Gazel 

Cân virüp âyîne-i hurşîde Hak rû koymış ad

Nahl-i tûbâyı yürütmiş kadd-i dil-cû koymış ad


Hâme-i i’câz-ı kudret sûre-i nûr üstine

Çifte bi’smi’llâh çekmiş tîg-i ebrû koymış ad


Râz-ı aşkı eyleyüp ta’lîm allâmü’l-guyûb

Tûtî-i i’câz-ı tâze çeşm-i pür-gû koymış ad


Fitne-i âhir-zamânı cem’ idüp bir noktaya

Kilk-i ahkâm-ı meşiyyet hâl-i Hindû koymış ad


Mezc idüp âb-ı hayâtı bâde-i tesnîm ile

Sâkî-i hikmet şarâb-ı la’l-i hoş-bû koymış ad


Şu’le-i nûr-ı siyâhı tondırup üstâd-ı sun’

Haddeden çekmiş tel itmiş târ-ı gîsû koymış ad


Külçe külçe sîm-i hâmı eyleyüp billûr-fâm

Zerger-i takdîr Kâzım sâk u bâzû koymış ad  


                                 Gazel

Mesned-i aşka beni ol gün ki ta’yîn itdiler

Defter-i ehl-i cünûndan Kaysı terkîn itdiler


Subh-ı vaslı eyleyüp vâ-beste şâm-ı mahşere

Hûb-rûlar va’de-i ferdâ-yı te’mîn itdiler


Gelmedi eyyâm-ı ömri kimseye bir gün kadar

Müddet-i dünyâyı çok takrîb ü tahmîn itdiler


Döndiler rûyun görenler Ka’be vü büt-hâneden

Dil virenler sana terk-i meõheb ü dîn itdiler


Çıkmadı bir tev’em erbâb-ı mahabbetden bana

Bunca kim ta’dâd-ı efrâd-ı mecânîn itdiler


Gül gibi pür-hûn idenler bagrını peymânenün

Çeşm-i bülbül şîşelerle bezmi tezyîn itdiler


Çekdiler Kâzım beni sabr u tahammül kaydına

Âşıka cevr itmegi anlar ki âyîn itdiler


                                Gazel

Dâglar kim derd ü gamdan sînede der-kâr olur

Dâg şerha şerha çâk u çâk-ı dâmenvâr olur


Şimdi eşküm katredür ammâ mürûr-ı vaktile

Katre seyl ü seyl Nîl ü Nîl deryâ-bâr olur


Zerresi reşk-i kamerdür âftâb-ı hüsninün

Zerre lem’a lem’a şu’le şu’le berk-âsâr olur


Tıfl-ı dil pîr olsa da geçmez hevâ-yı şâbdan

Şâb merd ü merd pîr ü pîr tıfl-efkâr olur


Nâr-ı aşkun düşse hâk-i ‘anberîn-i cennete

Hâk âb u âb bâd u bâd âteşzâr olur


Mücmelen bir noktadur âlem velî tafsîl içün

Nokta harf ü harf lafz u lafz ma’nî-dâr olur


Şîve-i hükm-i kaderden iştikâ itsem n’ola

Şîve nâz u nâz nahvet nahvet istikbâr olur


Tohmı Kâzım ider nahl-i vücûd-ı âlemün

Âb sebze sebze nahl ü nahl pür-esmâr olur


                            Gazel

Dökilüp vechüne ruhsârunı örter zülfün

Kisvedür Ka’be-i dîdâruna dil-ber zülfün


Sana dil-beste olan baglanamaz bir dîne

Ehl-i îmâna ruhun kâfire benzer zülfün


Kıldı âşüftelerin silsile-cünbân-ı cünûn

Dökilüp sîne-i kâfûruna kâfer zülfün


Şerm ü hacletle bozılsun görüp ebkâr-ı çemen

Gonçeye la’l-i lebün sünbüle göster zülfün


Günde bin şekle girüp ravza-i ruhsârunda

Gâh olur sünbül ü reyhân geh ejder zülfün


Bâz-ı hüsnün ne kadar ögsem uçursam yeri var

Sebz-i hattunla ana oldı dü şeh-per zülfün


Sana Kâzım gibi bir ben degülem dîvâne

Sarılup boynuna ey sûh mu’anber zülfün (Bardakçı 2007: 923, 944, 995, 1008).

Kaynakça


Bardakçı, Ramazan (2007). Mûsâ Kâzım Paşa Hayatı, Sanatı, Külliyâtı. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Demir, Recep (1999), Kâzım Paşa, Hayatı, Eserleri, Şairliği. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.

İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. 2. İstanbul: Dergah Yay., 801-810.

Kâzım Paşa (1301). Mekâlid-i Aşk. İstanbul: Ali Bey Matbaası.

Kâzım Paşa (yty.). Divan-ı Kâzım Paşa. Baskı yeri ve matbaa belirsiz (49 s.).

Musa Kâzım Paşa (1328). Divan-ı Kâzım Paşa. İstanbul: Sa’âdet [Matbaası].

Musa Kâzım Paşa (Koniçeli), Divan, Millî Ktp., Yz. FB, 175.

Musa Kâzım Paşa (Koniçeli), Külliyât, Millî Ktp., Yz. B. 1015.

Türk Ansiklopedisi (1974). “Kâzım Paşa, Kâzım Musa Paşa”. C. 21. Ankara: MEB Yay., 446.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1982). “Kâzım Paşa”. C. 5. İstanbul: Dergah Yay., 259.

Atıf Bilgileri


Bardakçı, Ramazan. "KÜLLİYAT (KÂZIM PAŞA)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/kulliyat-kazim-pasa. [Erişim Tarihi: 12 Eylül 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂNÇE (KÂZIM) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
2 MAKÂLÎD-İ AŞK (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Doç. Dr. Necdet Şengün
Görüntüle
3 MERSİYE (TERKİB-BEND) VE KASÎDE (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
4 MERSİYE[LER] (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
5 MERSİYELER (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
6 RİYÂZÜ'L-ASFİYÂ (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
7 SEMERÂTÜ’L-İKBÂL (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
8 SER-GÜZEŞT (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
9 MEKTUP / EHİBBÂDAN BİR ZÂTA YAZILAN CEVÂB-I NÂME (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
10 MANZÛME-İ MEFHÛME-İ AVÂMİL (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
11 MANZÛME-İ MEFHÛME-İ BİNÂ (KÂZIM PAŞA) Kâzım Paşa, Mûsâ Kâzım, Koniçeli Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
Görüntüle
12 DİVANÇE (VÂZIH) Mustafâ Vâzıh Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN
Görüntüle
13 MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) İbrâhîm Zikrî Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
14 ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi Doç. Dr. Ramazan Ekinci
Görüntüle
15 TARÎKÜ'L-İHTİSÂR Nûrî, Osman Hanyevî Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu
Görüntüle
16 TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ Mehmed Sabrî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
17 RAVZ-I VERD Şâkir, Ahmed Paşa Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek
Görüntüle
18 KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
19 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
20 MEVLİD (ABDÎ) Abdî Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
21 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Şarkîkarahisarlı Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle