- Yazar Biyografisi (TEİS)
Recaizade Mahmut Ekrem - Madde Yazarı: Prof. Dr. Adem Ceyhan
- Eser Yazılış Tarihi:1305/1888
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Tenkit
- Yayın Tarihi:18/11/2022
KUDEMÂDAN BİRKAÇ ŞÂ'İR (RECAİZADE MAHMUT EKREM)
biyografi-tenkitRecaizade Mahmut Ekrem (d. 1 Mart 1847 - ö. 31 Ocak 1914)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Recâizâde Mahmud Ekrem’in biyografi-tenkit türünde eseri. Bu kitapçık, Ebü’z-Ziyâ Tevfik’in "Kitâbhâne-i Ebü’z-Ziyâ" dizisi içinde, 1305/1888 yılında basılmış ve yayımlanmıştır. Yazarın “Kâriîne” başlıklı sunuş yazısından öğrenildiğine göre, söz konusu eseri, Tâlîm-i Edebiyât isimli kitabında örnek verdiği şairlerin bir kısmının sınıflarda edebî vasıflarını bildirme ve tarihî derecelerini belirleme sırasında kendisine hatırlatıcı olmak üzere yazdığı notlardan ibarettir. Recâizâde, edebiyat öğretimiyle meşgul olduğu sırada, bu notlardan on sene faydalanmıştır. Müellif, daha sonra onları genişleterek Tâlîm-i Edebiyât’ına bir zeyl (ek) hâlinde bastırmak düşüncesindedir. Tarihin derinliklerinde kalmış şair ve yazarların biyografilerini araştırma ve yazmanın zor bir iş olduğunu belirten Ekrem, yıllarca faydalandığı ders notlarının kaybolmaması için, bu hâliyle bastırılmasını uygun görmüştür.
Kudemâdan Birkaç Şâir’de edebî şahsiyetlerinden ve edebiyat tarihimizdeki yerlerinden bahsedilen şair ve yazarlar, Sinan Paşa, Fuzûlî, Ebussuûd Efendi, Bâkî, Nef‘î, Nâbî, Nedîm, Çelebizâde Âsım, Şeyh Gâlib, Pertev Paşa, Sâmî Paşa’dır. Mahmud Ekrem, burada söz konusu ettiği şair ve yazarların eksiksiz bir hayat hikâyesini yazmadığı gibi, eserlerinin tamamını tespit, tetkik ve tenkit etmemiştir. Bununla birlikte Ekrem, anılan şair ve yazarlar hakkında bilgi verirken bazı biyografik, antolojik ve tarihî eserlerden faydalanmaya çalışmıştır. Onun isimlerini andığı Latîfî, Kafzâde Fâ’izî, Sâlim, Fatîn gibi yazarların şuara tezkireleri, Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi’nin Ravzatü’l-Ebrâr adlı tarihi, bunlardandır. Mahmud Ekrem, Ziyâ Paşa’nın Harâbât adlı antolojisinin başlangıcındaki değerlendirmeleri de göz önünde bulundurmuş; bunları bazen doğrulayarak nakletmiş; bazen de itirazla karşılamıştır. Yazarın, şairlerin hayatını kısaca anlatıp eser ve tesirlerinden bahsederken biyografisini yazacak kişilerin faydalanabileceği bazı bilgiler verdiğine de rastlanır. Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn isimli mesnevisinin bir Osmanlı tiyatrosunda ilk önce sahneye konan eser olduğu, Nâbî’nin kabrinin Sultan II. Mahmud zamanında tamir edildikten sonra yıkılmaya yüz tuttuğu ve 1299/1882 yılında tekrar onarıldığı, kitapçıktan edinilen bilgiler arasındadır.
Ekrem’in Nef‘î, Nâbî ve Nedîm’in divanları hakkındaki değerlendirmesi de oldukça dikkat çekicidir: Recâîzâde’ye göre, Nef‘î, yaratılışındaki o harikulâde gücü, büyükleri övme ve yerme yolunda kullanmayıp Osmanlı kahramanlarının fetih ve hadiseler destanını nazmen yazmaya harcasaydı, meşhur Şehnâme’siyle Firdevsî Farsların bir Homer’i olduğu gibi, kendisi de Türklerin bir Virjil’i bulunurdu. (s. 26). Nâbî’nin divanında ilim kuvvetiyle söylenmiş ve şair yaratılışına delil sayılabilecek tevhitler, naatlar, bazı renkli parçalar, seçkin beyitler ve berceste mısralar bulunduğunu ifade eden yazar, onun birçok şiirinin, dışarıdan kabaca, ehemmiyetlice görünen, fakat içi havadan ibaret “puf böreği” gibi olduğu fikrindedir. Nâbî’nin bilgece, fazilet sahibi kişiye yakışır şekilde ve şairane şiirlerine diğer birçok münasebetsizlikler arasında nadiren rastlandığını, bundan dolayı manzumelerini okumanın, kabiliyet sahibi insanlara göre, baldıranlık içinde çiçek toplamaya benzediğini de söyler. (s. 29-30, 36). Recâîzâde, ayrıca Lâle devri sanatkârı Nedîm’in mazhar olduğu büyük şairlik kabiliyetini umumiyetle hafif konulara hasretmesini, ayıplanacak bir hâl saymış; onun maharetini, insanlığı aydınlatmak, ahlâkı düzeltmek, yüce fikirlere özendirmek yolunda kullanmayışına teessüf etmiştir. Yazarın kanaatince, Nedîm’in el değmemiş hayallerinin pek çoğu, “ne kadar dilber, ne derece nâzik ise, o kadar da açık-saçık şeyler olduğundan, Kemâl Beyefendinin dediği gibi” fikirlerin arkadaşı edinilmeye uygun değildir (s. 42, 44).
Kudemâdan Birkaç Şâir’de söz konusu edilen edebî şahsiyetlere dair kitap, makale, ansiklopedi maddesi, tebliğ, tez vb. metin yazan kişiler, zaman zaman bu esere de atıfta bulunmuş; anılan kitapçığın sahibi Ekrem’in verdiği bilgi ve hükümlere de temas etmişlerdir. Eserin biyografi yazıcılığı ve tenkit yönünden değerlendirilmesi yanında, ihtiva ettiği bilgiler ve bilhassa bazı hükümler bakımından üzerinde durulduğu da görülür. Recâîzâde’ye ait tespit ve tenkitlerin Abdurrahman Şeref, Şehâbeddin Süleyman, Bursalı Mehmed Tâhir Bey gibi bazı yazarlar tarafından, kaynağı bildirilerek veya belirtilmeyerek nakledildiğine rastlanır. Tanınmış edebiyat tarihi yazarlarından İsmail Habib [Sevük] (1892-1954), Türk Teceddüd Edebiyâtı Târîhi’nde Ekrem Bey’in münekkitliği üzerinde dururken, Kudemâdan Birkaç Şâir’in kıymeti olmadığını söyler (İsmail Habib 1340: 198); Edebî Yeniliğimiz adlı eserinde ise “Ricaizade Ekrem”in bu “ehemmiyetsiz” eserinin, engin tasavvurunun müjdeciliğini yapan bir lem’a gibi parlayıp söndüğünü belirtir. (İsmail Habib 1937: 151-152). İsmail Hikmet [Ertaylan] (1889-1967), Kudemâdan Birkaç Şâir’in “büyük bir eser olmamakla beraber büyük bir tesir bıraktığını, okunan şair ve eseri hakkında bir tahlil fikri uyandırdığını, eserlere bir tenkit nazarıyla bakmayı öğrettiğini belirtir. (Ertaylan 2011: 271). Vasfi Mahir Kocatürk (1907-1961), Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde Recâîzâde’nin söz konusu kitabı hakkında uzunca bilgi verir ve dikkate değer tenkitler getirir. Kudemâdan Birkaç Şâir’’in bütün anlatışına göre tarih ve tenkit karışığı olduğunu, burada bazı yeni düşünüşlere ve müspet görüşlere rastlanmakta ise de muayyen bir sistem ve metodun bulunmadığını belirtir. (Kocatürk 1964: 677-78).
Kudemâdan Birkaç Şâir, Âdem Ceyhan ve Halil Sercan Koşik tarafından günümüz Türkçesine çevirisi ve yeni Türk harflerine aktarılmış asli şekliyle yayımlanmıştır (2014).
Yazarın biyografisi için bk. “Recaizâde Mahmut Ekrem”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mahmut-ekrem-recaizade
Eserden Örnekler
“Bâkî Fânîst cihân der-o vefâ nîst
Bâkî heme-ost cümle fânîst’
nakş-ı nigîn-i irfânı ve:
‘Bu devr içinde benim pâdişâh-ı mülk-i suhan
Bana sunuldı kasîde bana virildi gazel’
nüvişte-i kitâbe-i unvânı olan ‘sultânü’ş-şuarâ’ Bâkî, Sultân Süleymân devrinde kesb-i sît etmiş olan şuarâ-yı Osmâniyye’nin birincisidir. Dokuz yüz otuz üç târîhinde İstanbul’da tevellüd etmişdir. 953 târîhinde te’lîf olunmuş olan bir Tezkire-i Şuarâ’da mukayyed bulunduğuna nazaran, on dokuz- yirmi yaşlarında ve belki daha evvel söylediği eş‘ârından olması lâzım gelen: ‘
N’ola dehr içre nişânım yok ise ankâyım
Ne aceb seyl gibi çağlamasam deryâyım
Göze göstermez ise tan mı beni her ednâ
Ki nazar fark edecek mertebeden a‘lâyım’
gibi âlî-cenâbâne ve şâirâne sözleri, asrının en büyük şâirlerini dem-beste-i hayret eden bu nâdire-i rûzgâr, liyâkat-ı vehbiyyesiyle serrâc çıraklığından (saltanat-ı şuarâ) câh-ı vâlâsına irtikâ eylediği gibi, kemâlât-ı kesbiyyesiyle de müezzinlikden sadâret-i ulemâ mesned-i celîline kadar i‘tilâ etmişdir. Harâbât’da:
‘Kim tarz-ı kadîme kisve vermiş
Şi‘r anın eliyle şekle girmiş
Bâkî’ye sezâ olunsa ta‘yîn
Ta‘bîr-i müceddid-i nuhustîn’
tavsîfiyle ibcâl olunan Bâkî, hakîkaten şi‘r-i Türkî’nin müceddidlerinden sayılır. Ana gelinceye kadar ekser-i şuarâmız elfâz-ı Türkiyyeyi (gom elâstikden) dökülmüş edevât gibi enine boyuna istedikleri kadar çekerek şi‘rlerini o sûretle vezne getirmeğe muvaffak olabildikleri ve bu cihetle eş‘âr-ı Türkiyye o zamâna kadar selâset ve tumturakdan mahrûm olduğu hâlde, Bâkî, sâ’ika-i hüsn-i tabîatla ekser-i manzûmâtını bu kusûrdan berî bulundurmağa dikkat ederek istenilince bizde dahi gâyet selîs, gâyet âhenkdâr şi‘rler söylenebileceğini muâsırlarına göstermişdir. Ziyâ Paşa’nın:
‘Ammâ yine ba‘zı köhne ta‘bîr
Bâkî’de eder derûnu tekdîr’
dediği müsellem ise de, bu hâl şâirin şânına nakîsa verici şeylerden mâdûd olmamak îcâb eder. Bâkî’nin hüsn-i tabîatına yakışdırılamayacak bir hâli var ise, o da aralıkda cinâs gibi şeylere tenezzül etmesi ve teşbîhât ve istiarâtda bâzı mertebe mübâlâtsızlık göstermesidir. Gazeliyyâtı umûmen işret-perverâne ve terennümî, yâni mûsikî ile okunacak yolda vâki‘ ve latîf olduğu için, Bâkî Osmânlı şuarâsının ‘Hâfız-ı Şîrâzî’si addolunsa, becâdır. Maa mâfih Sultân Süleymân’a olan mersiyye-i meşhûresi gibi, ulviyyet-i hiss ü tasavvurla meşhûn şi‘rlerden de dîvân-ı eş‘ârı hâlî değildir.” (Recâîzâde Mahmûd Ekrem 1305/ 1888: 12-15).
Kaynakça
Abdurrahman Şeref (1318). Târîh-i Devlet-i Osmâniyye. İstanbul.
Akyüz, Kenan (1979). Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri. 3. bs. Ankara: AÜ DTCF Yay.
Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. İstanbul: Matbaa-i Âmire.
Ceyhan, Adem, Halil Sercan Koşik (hzl). (2014). Recâîzâde Mahmud Ekrem. Eskilerden Birkaç Şair- Kudemâdan Birkaç Şâir. İstanbul: Büyüyenay Yay.
Ertaylan, İsmail Hikmet (2011). Türk Edebiyatı Tarihi I-IV. Ankara: TTK Yay.
İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal (1999). Son Asır Türk Şairleri (Kemâlü’ş-şuarâ). Ankara: AKM Yay..
İsmail Habib (1340). Türk Teceddüd Edebiyâtı Târîhi. İstanbul, Matbaa-i Âmire.
İsmail Habib (1937). Edebî Yeniliğimiz. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
Köprülüzâde Mehmed Fuad-Şehâbeddin Süleyman (1332). Yeni Osmanlı Târîh-i Edebiyyâtı. İstanbul.
Recâîzâde Mahmûd Ekrem (1305/ 1888). Kudemâdan Birkaç Şâir. İstanbul: Kitâbhâne-i Ebü’z-Ziyâ.
Şehâbeddin Süleyman (1328). Târîh-i Edebiyyât-ı Osmâniyye, İstanbul: Sancakciyan Matbaası.
Tahir (1931). Başlangıcından Tanzimat devrine kadar Edebiyat tarihimize dair Manzum Bir Muhtıra. İstanbul: İttifak Matbaası.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | AFÎFE ANJELİK (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recâizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
2 | ARABA SEVDÂSI (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
3 | ATALA yâhut AMERİKAN VAHŞİLERİ (RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recâizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
4 | MES PRİSONS (ME PRİZON) TERCÜMESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
5 | MUHSİN BEY YÂHUT ŞAİRLİĞİN HAZÎN BİR NETÎCESİ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
6 | MÜNTEHÂBÂT-I EDEBİYYE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
7 | NÂÇÎZ (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
8 | NAĞME-İ SEHER (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
9 | PEJMÜRDE (RECAÎZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
10 | SÂ'İME (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
11 | ŞEMSÂ (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
12 | TAKDÎR-ELHÂN (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
13 | TAKRÎZÂT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recaizâde Mahmut Ekrem | Doç. Dr. Selçuk Atay |
Görüntüle | ||
14 | TA'LÎM-İ EDEBİYAT (RECAİZÂDE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Prof. Dr. Murat Kacıroğlu |
Görüntüle | ||
15 | TEFEKKÜR (RECAİZADE MAHMUT EKREM) | Recaizade Mahmut Ekrem | Dr. Öğr. Üyesi GİZEM AKYOL |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |