KÎMYÂ RİSÂLESİ (ÂŞIK)
kimya konulu mesnevi
Âşık Paşa, Âşık (d. 670/1271-72 - ö. 13 Safer 733/3 Kasım 1332)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Âşık Paşa’ya atfedilen bir kısa mesnevi. Bu eser de Âşık Paşa’nın diğer kısa mesnevilerinin çoğu gibi Agâh Sırrı Levend tarafından tespit edilmiştir. Levend, esere dair “Âşık Paşa’ya isnat edilen risalenin gerçekten ona ait olduğu biraz şüpheli görünüyor.” diyerek bu aidiyete kuşkuyla yaklaşır. Levend’i şüpheye düşüren eserin konusu değil “ifadenin çok bozuk ve karışık olması”dır (1955: 275-276). Yine de Levend tam bir görüş bildirmekten imtina ederek nüsha tavsifini yapar ve kısaca içeriğini tanıttığı metnin sadece tıpkıbasımını neşreder. Eser, aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün kalıbında yazılmış olmakla birlikte -Âşık Paşa’nın diğer eserlerinde görülmeyen bir özellik olarak- kimi beyitleri mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün kalıbındadır. Eser, tabiatın kimyasını işlemeyi hedefler. İlk bölümde “dühn ve âb” (bitki özleri, yağlar ve su), sonra “ervâh, ecsâd, tedbir-i beyâz ve tahmîr” başlıkları altında anlatılan kimya konuları, dört beyit tutarındaki münâcât ile sona erer.

Levend’in bildirdiği nüsha, Çorum İl Halk Kütüphanesi, Nu. 2889’da bulunan bir mecmuanın içinde “Risâle-i Âşık Paşa der-Hakk-ı Kîmyâ” başlığı altında yer almaktadır. Bu nüshanın bazı sayfaları eksik, yırtık ve düzensizdir. Eserin bir nüshası da İBB Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Yazmaları, K 180/16 numarada kayıtlı bir risaleler mecmuasının 84a-86a sayfaları arasında yer almaktadır. Çorum nüshası 63 beyit, “Risâle-i Âşık Paşa” başlığını taşıyan Muallim Cevdet nüshası ise bir mukaddime ve kısa kısa altı bölümden oluşan 81 beyit tutarındadır. Her iki nüshada da mahlas bulunmamaktadır. Bu nüsha; sadece beyit sayısının fazlalığı değil, üslûbu, sonunda konuyu bağlayışı, Çorum nüshasındaki tertipsizliğin bulunmaması gibi bakımlardan daha değerli görünmektedir. Ancak metinde mahlas bulunmaması ve bazı beyitlerin mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün kalıbında yazılması, sistemli bir müellif olan Âşık Paşa’nın tarzına uymadığı için bu aidiyeti şüpheli duruma düşürmektedir. Bundan da önemlisi metinde kullanılan ekler ve kelime kadrosu, eserin Eski Anadolu Türkçesi döneminden çok daha yakın, belki 16. yüzyıldan da sonra yazıldığı izlenimini vermektedir. Âşık Paşa’nın zaman zaman kelimelerin imlasını bile vezne tercih ederek değiştirmesine benzer bir durum da bu eserde görülmemektedir. Ayrıca bu mesnevinin yer aldığı mecmuada, kendisinden önceki ve sonraki eserlerin de aynı konuda (ilm-i kîmyâ) olması, bu eserlerin sonunda 17. yüzyıla tarihlenen kayıtların bulunması gibi hususlar, üslûpça da Âşık Paşa’ya çok uzak olan bu risalenin ona aidiyeti ihtimalini neredeyse imkânsız hâle getirmektedir.

Latin harfleriyle yayımlanmayan metin, Levend tarafından tanıtılıp faksimile edilmiştir (1955).

Şairin biyografisi için bk. “Âşık Paşa”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/asik-pasa-asik 

Eserden Örnekler


Hâzâ Risâle-i Âşık Paşa

Evvel Allâh adını yâd idelüm

Cân u dil mülkini âbâd idelüm


Ol durur cümle cihânı var iden

Yiri kâyim gökleri devvâr iden


Kendi vâhid illâ sun'ı çok-durur

Bir dahı misli şerîki yok-durur


Habîbi ol Muhammed Mustafâ'dur

Cân u dil mülkine ayn-ı safâdur


Hayırlu ümmetine cân olan ol

Risâlet tahtına sulṭân olan ol


Anun ta'zîmine yokdur nihâyet

Zîrâ Hak kılmışdur ana inâyet


Anun ashâbıdur cümle velî hem

Ebû Bekr ü Ömer Osmân Alî hem


Husûsâ âline olsun tahiyyât

Dahı ashâbına olsun tahiyyât


Der-Beyân-ı Dühn ü Âb                   

İşit imdi eyde[yü]m bir hoş kelâm

Ger buyurursa bana Rabbu'l-enām


Emr anundur zîrâ oldur pâdişâh

Bî-şerîk ü bî-vezîr ü bî-tebâh


Kâdir oldur kudretine haddi yok

Ne dilerse yaradur ol sun'ı çok


Yir içinde yaradur o dühn ü âb

Hem anun kudretine yokdur hicâb


Dahı yir üzre yaradur ol nebât

Dühn âb-ile ana virür hayât


Anun içün her nebâtun dühni var

Cümlesi dahı olur hem âbdâr


Dahı hayvânâtı halk eyler İlâh

Vire anlara nebâtâtı giyâh (Âşık Paşa, vr. 84a)

Kaynakça


Levend, Agâh Sırrı (1955). “Âşık Paşa’nın Bilinmeyen İki Mesnevisi Daha: Hikâye ve Kimya Risalesi”. TDAY Belleten 1954. 265-276+faksimile.

Âşık Paşa. Risâle-i Âşık Paşa. İBB Atatürk Kitaplığı. Muallim Cevdet Yazmaları. Nu. K 180/16.

Atıf Bilgileri


Köksal, Mehmet Fatih. "KÎMYÂ RİSÂLESİ (ÂŞIK)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/kimya-risalesi-asik-pasa. [Erişim Tarihi: 21 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 GARÎB-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
2 FAKR-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
3 VASF-I HÂL (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
4 HİKÂYE (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
5 KELÂM-I ÂŞIK PAŞA (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
6 FÜRKAT-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Hanife KONCU
Görüntüle
7 ELİF-NÂME (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
8 RİSÂLE FÎ BEYÂNİ’S-SEMÂ’ / SEMÂ’ RİSÂLESİ (ÂŞIK) Âşık Paşa, Âşık Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
9 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
10 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
11 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
12 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
13 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
14 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
15 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
16 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
17 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
18 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle