- Yazar Biyografisi (TEİS)
Şeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn - Madde Yazarı: Prof. Dr. Kemal Yavuz
- Eser Yazılış Tarihi:23 Receb 803/9 Mart 1401
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Tercüme
- Türü/Formu:Siyasetname
- Yayın Tarihi:14/01/2022
KENZÜ’L-KÜBERÂ VE MEHEKKÜ’L-ULEMÂ (ŞEYHOĞLU)
siyasetnameŞeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn (d. 741/1340-41 - ö. 816/1413-14 ?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Kenzü’l-Küberâ, Şeyhoğlu Mustafâ’nın siyaset ahlâkı ile ilgili eseridir. Yazarının kitabı yazdığı sırada ömrünün sonuna yaklaşması, Kenzü’l-Küberâ’nın bir tecrübeye dayanarak yazıldığını göstermektedir. 23 Receb 803/9 Mart 1401 tarihinde yazılan Kenzü’l-Küberâ, Türkçede ikinci, Batı Türkçesinde ise ilk defa yazılan bir siyaset kitabıdır. Devlet ve toplum idaresi yönünden, bilhassa kuruluş devri için önem taşır. Eser, önceleri Germiyan, sonraları Osmanlı sarayında görev alan Paşa Ağa bin Hoca Paşa adına yazılmıştır. Kenzü’l-Küberâ’nın şu ana kadar bilinen tek nüshası, Yapı Kredi Bankası Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Önceleri cildi bozuk, dağınık halde bulunan nüshanın tamamı 120 varaktır.
"Ammâ ba’d bilmek gerek ki çün âlem din ulularından hâlî oldu. Zamân ve mekân eclâf u erâzile birle toldı; hâkim sustlığı-y-ıla şerî‘at za‘f hâsıl itdi; pâdişâhlarun zulmı-y-ıla İslâm imâratlıkdan harablığa yüz dutdı; tarîkat yolı kesildi, ma‘rifet yayı yasıldı; hakîkat simurgı kâf oldı; isteyiciler güzâf oldı" şeklinde bir şikâyetle yazılış sebebi verilen eser, dört bâb üzere yazılmıştır. Birinci bâb, "Pâdişâhlar ve begler gidişinde"; ikinci bâb, "Pâdişâhlarun sîretlerinde ve hâletlerindeki her tâyife-y-ile ne resme mu'âmele itmek gerek ve cemî'-i halka nicesi şefkat göstermek gerek"; üçüncü bâb, "Vezîrlerün ve kalem ehlinün ve nâyiblerün revişin beyân eyler"; dördüncü bâb, "Ulemâ revişinde müftîlerden ve kâdîlerden ve vâ'izlerden" başlıklarını taşımaktadır. Eserin sonunda "tenbîh" kısmı yer almaktadır. Burada Şeyhoğlu, cemiyet içinde "güzîn, nârin, nâzenîn, şerîf ve zarîf" olan birkaç taife sayesinde devletin ve milletin ayakta durduğunu, genç-ihtiyar, kız-oğlan herkesin bu kitabı okuyup okutmaları ve bir devletin işleyişini, idarî mertebedekileri, bütün eğrilikleri doğrulukları bilmek gerektiğini belirterek kitabını Türkçe telif ettiğini söylemektedir (Yavuz 1991: 150-153). Sonra "târîh-i Kitâb-ı Kenzü’l-Küberâ ve Mehekkü’l-Ulemâ yazıldı bu nüsha ve te’lîfi tamâmen beyâza geldi Receb ayınun yigirmi üç çehârşenbe gün öyle vaktında, yılumuz hicretden sekiz yüz üçinci yılda" diyerek, eserin Türkçe telif olduğunu bildirmekte ve yazılış tarihini vermektedir. Yazar, eseri için “te’lîf” demesine rağmen, yapılan araştırmalar Kenzü’l-Küberâ’nın, Necmeddîn-i Râzî’nin Mirsâdü’l-İbâd'ından tercüme edildiğini göstermektedir. Bu duruma ilk defa işaret eden Fuat Köprülü olmuştur (1938: 137; 1943: 448; Varlık 1979). Orhan Şaik Gökyay da eseri tercüme olarak zikretmiştir (1976). Gerçekte Şeyhoğlu, eseri için; "mütâla'a kılanlar bileler ki bu kitâb egerçi Türkî dilince te’lîfdür ve illâ garîb tasnîfdür" diyorsa da kaynak olarak Necmeddin-i Dâye’nin Mirsâdü’l-İbâd adlı eserine gitmektedir. Bu eserin Sultan II. Murâd devrinde Kâsım bin Mahmûd Karahisarî (2021) tarafından İrşâdü’l-Mürîd ile’l-Murâd adlı tercümesi ile yaptığımız karşılaştırmada Şeyhoğlu Mustafâ’nın, konu yönü ile bir hayli tercüme yaptığı görülür. Ancak bu tercüme serbest, özetleme şeklindedir. Ayrıca yazar araya kendi şiirlerini de serpiştirmiş ve Yıldırım Bâyezîd Han devrine de yer vermiştir. Kendi şiirleri dışında başka şairlerin şiirlerini de konusuna göre yeri geldikçe eserine almaktan çekinmemiştir. Bu durumda eser, iskeletini Necmeddîn-i Râzî’den almış, fakat Şeyhoğlu’nun Germiyan ve Osmanlı saraylarında geçirdiği bir ömrün tecrübeleri yanında, görüp şahit olduğu hadiselerle zenginleştirilmiş ve geliştirilmiştir. Geniş bir devlet tecrübesine dayanılarak Eski Anadolu Türkçesi ile yazılan Kenzü’l-Küberâ, Kutadgu Bilig’den (Arat 1974; Arat 1947) sonra devlet idaresi ve cemiyet işlerini ele alan, Türk kültür tarihi içinde önemi olan, kıymetli bir eserdir.
Kenzü’l-Küberâ ile ilgili yazılan makaleler ve sunulan bildiriler vardır. Edebiyat ve dil bakımından yapılan çalışmalar göz önüne alınınca Kenzü’l-Küberâ’nın iki defa yayımlandığı görülür. Bunların ilki inceleme, metin ve gramatikal indeks şeklinde (Yavuz 1991); ikincisi ise tıpkıbasım, transkripsiyonlu metin ve günümüz Türkçesine aktarma biçiminde yapılmıştır (Yavuz 2013).
Nâsirin biyografisi için bk. "Şeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/seyhoglu-mustafa-sadruddin
Eserden Örnekler
İMM MÜZEKKİRLER YA‘NÎ V‘İZLER
Bunlar üç tâyifedür: Biri fasl okıyıcılardur ki anlara kassâs dirler. Ve ikinç vâ‘izlerdür ve üçinci müzekkirlerdür hakîkî. Ammâ fassâllar anlardur ki birkaç fasl masnû‘ ve müsecca‘ bî-ma‘nâ sözlerden yâd dutupdururlar ki dîn ilminden anda hîç yokdur. İllâ mâşâallah ve ba‘zı kasas-ı enbiyâdan ve meşâyıh hikâyetlerinden gâh olur ki ibârete getürürler ve gâh olur ki ba‘zı âyâtlardan tefsîr düzüp bir ad telfîk virmişlerdür ve dillerin ana ögretmişlerdür ve ba‘zı münâcâtı biribirine bağlayıp eydürler ve eş‘âr ve ebyât katup okırlar ve râst olınmış su’âl ve cevâb şerh iderler ve bunun bigi dürlü dürlü san‘atlar ki fassâllarun vardur okırlar. Avâm-ı bî-çâre sanurlar ki bunlarun isti‘dâdından ve ehliyyetindendür. Çok olur ki avâm bunlarun kabûlına uyarlar celh-ile bunlarun almadugı hayâllerine girürler ve ol tâyifenün hôd garazı oldur ki birkaç sefîh ortasında kabûl bulurlar ve dünyâ maksûdı hâsıl ola. Bu ma‘nîden ötürü san‘at ve sâlûslık ve bu’l-aceblik ve şeyyâdlık ve şâ‘irlik gösterürler ve menberler üstinde pâdişâhlarun ve beglerün ve vezîrlerün ve ulularun ve sadr ehlinün ve mansıb ehlinün ve fâzıllarun ve âlimlerün ve avvânlarun ve zâlimlerün ve fâsıklarun medhine ve sitayişine meşgûl olurlar ve hoş-âmedî sözler söylerler ve yalan hikâyeler ve ber-beste rivâyetler îrâd iderler.
Dirîgâ peygâmbar yirinde bu kamuyı revâ görürler; birkaç kalb akça ve pul cem‘ itmeg-içün ki menber başından gedâylık iderler ve hezâr hiffet-ile ve hôrlıg ile kabûl iderler ve işidenler dahı harâm halâl dimezler bunlara virürler. Fi’l-cümle bu rûzigârda bu tâyifenün ekseri ki dünyâda yörirler ve halkı bid‘ate ve dalâlete bıragurlar ve mezmûm yirlerde ve ma‘siyetde dilîrlik iderler ve ta‘assuba dururlar. Tâ vakt olur ki avâm ortasında ulu fitneler zâhir ola ve nâ-hak kanlar dökile. Bunlardur ki ilmün yüzi suyın dökerler ve halkun irâdetini fâsid iderler ve âlimlerün i‘tibârını gönüllerden götürürler. Hakîkat bunlar ol dilleri âlim gönülleri câhil âlimlerdendür, tamunun odın yandurıcılardan olısarlardur. (Yavuz 2013: 352-354)
Kaynakça
Arat, Reşit Rahmeti (1947). Kutadgu Bilig I Metin. İstanbul: MEB Basımevi.
Arat, Reşit Rahmeti (1974). Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig II Çeviri. Ankara: TTK Basımevi.
Gökyay, Orhan Şaik (1976). “Kenzü’l-Küberâ ve Mehakkü’l-Ulema”. Çevren, (9-10): 43-79.
Kasım bin Mahmûd Karahisârî (2021). İrşâdü’l-Mürîd İle’l-Murâd, Mirâdü’l-İbâd Tercümesi. (hzl. A. A. Bilgin ve F. Yıldız). İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yay.
Köprülü, M. Fuad (1938). “Vakfa Ait Tarihî Istılahlar Meselesi”. Vakıflar Dergisi, (1): 131-138.
Köprülü, M. Fuad (1943). “Anadolu Selçuklu Tarihinin Yerli Kaynakları". Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 7 (27): 379-521.
Varlık, Mustafa Çetin (1979). “Şeyhoğlu’nun Kenzü’l-küberâ ve Mehakku’l-Ulemâ Adlı Tercüme Eseri”. I. Milletlerarası Türkoloji Kongresi, İstanbul 15-20.X.1973 Tebliğler, II. İÜ Edebiyat Fakültesi Türkiyat Enstitüsü: İstanbul.
Yavuz, Kemal (1991). Şeyhoğlu Kenzü’l-küberâ ve Mehekkü’l-ulemâ (İnceleme-Metin-İndeks). Ankara: AKM Yay.
Yavuz, Kemal (2013). Şeyhoğlu Mustafa, Kenzü’l-küberâ ve Mehekkü’l-ulemâ -Büyüklerin Hazinesi Âlimlerin Mihenk Taşı-. İstanbul: Büyüyen Ay Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÜSTÛR-I ŞÂHÎ / DÜSTÛR-I ŞÂHÎ FÎ HİKÂYÂT-I PÂDİŞÂHÎ / [MARZUBÂN-NÂME TERCÜMESİ] (ŞEYHOĞLU) | Şeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
2 | TERCÜME-İ KÂBÛS-NÂME / [KÂBÛS-NÂME TERCÜMESİ] (ŞEYHOĞLU) | Şeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
3 | HURŞÎD-NÂME / HURŞÎD Ü FERAHŞÂD / ŞEHRİSTÂN-I UŞŞÂK (ŞEYHOĞLU) | Şeyhoğlu, Mustafâ Sadrüddîn | Doç. Dr. Erdoğan ULUDAĞ |
Görüntüle | ||
4 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
5 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
6 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
7 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
12 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
13 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |