- Yazar Biyografisi (TEİS)
İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Fazile Eren Kaya
- Eser Yazılış Tarihi:H. 1037/ M.1627-28’den sonra
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Divan-Tekke Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Devriye
- Yayın Tarihi:31/03/2022
KASÎDE-İ MÎMİYYE (İBRAHİM EFENDİ)
devriyeİbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi (d. 1591/1000 - ö. 1655/1065)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi'nin, vücud-ı mutlakın tecellisini anlattığı 196 beyitlik kasidesi. Abdülbaki Gölpınarlı, içerisinde Hacı Keyvan Kabaî’nin vefatından bahsedilmesinden yola çıkarak kasidenin yazılış tarihinin H. 1037/ M.1627-28’den sonra olduğunu tespit etmiştir (2017: 93). Recez bahrinin müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün kalıbıyla yazılan kaside her beytinde yer alan iç kafiyelerle musammat kaside görünümündedir.
Kaside, “Hak der ki kenz-i mahfîyem âlemde pinhân olmuşam” mısra’ıyla başlamaktadır. Bu ifadeyle şair kendisini Hakk’ın sözlerini nakleden kişi konumuna yerleştirerek vahdet, seyr ü sülûk, fenafillah vb. konulardaki ifadelerine gelecek tepkileri engellemiştir. Müridlerine verdiği, “Vahdete müteallık söz söylemek lazım geldikde alâ tariku’n-nakil söylen. Nakl-i küfür, küfür olmaz meselesine binâen. Tâ ki selâmet olasın." (Doğan 1997: 122) tarzındaki nasihatler, Şeyh İbrahim Efendi’nin bilinçli olarak böyle bir yöntem kullandığını göstermektedir.
Şair, kasideye Allah’ın tüm âlemde gizlenmiş bir hazine olup dünyada insan olarak göründüğü ifadesiyle başlar ve tüm yaratılmışlara, âleme nasıl tecelli ettiğini, hangi sûretlerde göründüğünü anlatarak devam eder. Dokuzuncu beyitten itibaren bazı önemli isimleri anmaya başlar. Hz. Mustafa (sav.), Hz. Adem, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Nuh gibi peygamberler, Sokrat, Bokrat, Lokman gibi âlim şahsiyetler, dört halife, Şeyh Hasan Basrî, Ma’rûf-ı Kerhî, Dâvud-ı Tâ’î, Cüneyd-i Bağdâdî, Bayezid-i Bistâmî gibi velî zâtların isimlerini anarak, Hakk’ın onlarda da tecelli ettiğini söyler. Velî zâtlardan bahsederken sözü Hacı Bayram-ı Velî’ye getirir ve ondan itibaren Halvetiyye silsilesini sayar. “İbrâhim ile söyleşen Zâtımla söyleşmiş durur/ İbrâhim’i fark eyleyen câhilde hayvân olmuşam” beytiyle silsileyi kendisinde sonlandırır. Kaside Allah’ın yansımalarının insanlarda ve yer yüzünde nasıl tecelli ettiğini anlatarak devam eder.
Gölpınarlı’nın ifadeleriyle, “Vahdet-i vücudu, insan-ı kâmil nazariyesini, devri, hülâsa bütün mu’tekâdât-ı sâfiyyeyi o kadar güzel izah eder ki en az müstait bir kimsenin bile anlamaması âdimü’l-ihtimâdir.” (2017: 104). Kaside, fenâfillâh mertebesinden nüzûl eden insan-ı kâmilin evrene, dünyaya bakış açısını, Allah’ın tecellilerinin tüm mahlûkâta nasıl sirayet ettiğini çok akıcı bir üslupla ve anlaşılır bir dille anlatmıştır. Ayrıca Halvetiyye silsilesine dair verdiği bilgilerle de tarihi bir vesika niteliği taşımaktadır. Tokat Kütüphanesi’nde bir mecmua içerisinde yer alan eser 780,6/22 numarada kayıtlıdır (Tansel 1969: 192).
Şairin biyografisi için bk. “İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibrahim-efendi-oglanlar-seyhi
Eserden Örnekler
Ulvî vür süflî her ne var Ben’den olupdur âşikâr
Perverdigâr-ı Kirdgâr Rahmân u Subhân olmuşam
Cüz’ küll kamu zâtım durur zâhirde âyâtım durur
Her zerre mir’âtım durur genc-i firâvân olmuşam
Tevhîd eydür her varak Ben’den alur eşyâ sebak
Dilde denilen halk u Hak nutkumda Yezdân olmuşam
Var dediğin yok dediğin az dediğin çok dediğin
Mutlak mukayyed dediğin fehminde Furkân olmuşam
Aynındaki gayrın Ben’im gayrındaki aynın Ben’im
Ru’yâdaki seyrin Ben’im aynında seyrân olmuşam
İkrâr eden inkâr eden ağyâr eden hem yâr eden
Yok eyleyen hem var eden Mennân u Deyyân olmuşam
Gâh mest-i lâ-ya’kıl olan gâh kâbil-i mukbil olan
Esrâr ile hâmil olan abdâl-ı hayrân olmuşam
Peygambere ümmet Ben’im kâdirdeki kuvvet Ben’im
Firkat Ben’im vuslat Ben’im gözlerde giryân olmuşam (Tansel 1969:196)
Kaynakça
Doğan, Abdurrrahman (1997). Sunullah Gaybî, Hayatı, Eserleri, Fikirleri ve Sohbetnâmesi (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi.
Gölpınarlı, Abdülbaki (2017). Melâmîlik ve Melâmîler. İstanbul: Kapı Yay.
Tansel, F. Abdullah (1969). “Olanlar Şeyhi İbrahim Efendi ve Devriyesi”. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 17: 187-199.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (İBRAHİM EFENDİ) | İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi | Dr. Murat Ayar |
Görüntüle | ||
2 | MÜFÎD Ü MUHTASAR (İBRAHİM EFENDİ) | İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi | Dr. Öğr. Üyesi Murat VANLI |
Görüntüle | ||
3 | KASÎDE-İ DİL-İ DÂNÂ (İBRAHİM EFENDİ) | İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi | Dr. Öğr. Üyesi Murat VANLI |
Görüntüle | ||
4 | USÛL-İ MUHAKKIKÎN/ VAHDETNÂME/ TASAVVUFNÂME (İBRAHİM EFENDİ) | İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi | Doç. Dr. Süleyman Gökbulut |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE ŞEYH ABDULLÂH EFENDİ) | Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Bekir Belenkuyu |
Görüntüle | ||
6 | GENCÎNE-İ İ'CÂZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) | Abdî, Himmet-zâde Şeyh Abdullâh Efendi | Araş. Gör. Emrah Baş |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN-I LUGAZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) | Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (BEHCETÎ HÜSEYİN EFENDİ) | Behcetî Hüseyin Efendi | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
10 | FARSÇA DÎVÂNÇE (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Fasîh Dede | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
11 | BEHİŞT-ÂBÂD (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
12 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
13 | MÜNŞE'AT (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
14 | DÎVÂN (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) | Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi | Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN |
Görüntüle |