KASÎDE-İ DİL-İ DÂNÂ (İBRAHİM EFENDİ)
şiirler
İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi (d. 1591/1000 - ö. 1655/1065)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Müellifin en meşhur eseri olup kendisinin "Hazret-i Dil-i Dânâ" diye de anılmasını sağlayan ve Melâmîler arasında kutsal sayılan kaside. "Bilen gönül" anlamına gelir. Melamet düşüncesiyle yazılan şiirde dil-i dânâ (bilen gönül) ile kastedilen insan-ı kâmildir. 292 beyitten oluşan eser kaside nazım şekliyle ve aruzun mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün kalıbıyla yazılmıştır. Bilinen Divân nüshalarının çoğu Vahdet-nâme ile başlayıp Dil-i Dânâ ile devam eder. Elde müellif hatlı bir Divân bulunmayışı, Dil-i Dânâ'nın hangi tarihte yazıldığını yahut müstakil bir çalışma olup olmadığını tespit etmeye engeldir. Kimi müstensihler şairin Divân'ın istinsahında bazen Divân bazen Dil-i Dânâ ve Vâridât gibi isimlerle bu iki eseri de istinsah ederek İbrahim Efendi'nin külliyatını oluşturmuşlardır (Kemikli 2003: 65).

Kaside, Melâmî düşüncenin temel konularından insân-ı kâmil nazariyesini içermektedir. Şair, kendi tecrübelerinden de istifade ederek manzumenin bütününde âlem-âdem, esmâ-müsemmâ, cân-ten, lafız-manâ, letâfet-kesâfet, lüb-kışr, vahdet-kesret tezatları zemininde Hurufiliğe göre varlığın özü olan sözü, Hakk'ın evi oluşu cihetiyle gönlü, Hakk’ın kudretiyle babasız olarak dünyaya gelişiyle İsâ Peygamber'i ele alır ve aslında tek bir şeyi anlatır: Varlığın birliğini. Şair bu temel düşünceyi kasidenin bütününe yayar, çeşitli misallerle zenginleştirir ve beyitler arası kavramsal geçişleri kontrollü bir şekilde yürüterek bu esas fikri tüm kasidede tekrar tekrar vurgulayıp varlığın sadece Allah'a mahsus olduğunu ifade eder. Görülen ve bilinen hiçbir nesnenin kendiliğinden meydana gelmediğini, Allah'ın ilminde mevcut iken yine O'nun irade ve kuvvetiyle ilimden 'ayne yani geçici görünüşe getirdiğini belirtir.

Şair, kasidenin 1-9. beyitleri arasında kutup olarak gördüğü dil-i dânânın tavsifini yapar. 10-30. beyitler arasında âlem-âdem münasebetini Hakk'ın zât, esmâ ve sıfâtlarıyla birlikte işler. Gören ve görünenin O olduğunu iddia eden şair, buna istinaden muhatabına Hakk'ı başka hiçbir yerde değil, sadece âdemde (insanda) arayıp bulmasını telkin eder. Kasidenin 31-62. beyitleri sözün yüksek değerini, insanın sözden ibaret olduğunu, söz ile öz birliğinin vahiy şeklinde tecelli ettiğini izaha matuftur. 63-82. beyitlerde şair cisim, cevher, kân, harf, manâ, basiret, Kâf, Ankâ kavramlarını mecâzî kullanarak çâr-anâsır meselesini ve insanın aslının ne olduğunu izah etmeye çalışır. 73. beyitle birlikte "sen" hitabını kullanmaya başlayan şairin bu hitapla kastı eşref-i mahlûkât olan insandır. Burada mevcûdâtın insanla kaimliğini, insan olmasa varlığın yok olacağını bildirerek insanın özünden gayrı hiçbir şey olmadığını sarahaten söyler. 82-109. beyitlerde kutbun vasıflarını zikreder. 110-126. beyitlerde miraç, kalp, şarap (ilahî aşk), mest gibi mefhumları işaret ilmiyle açıklar. Kasidenin 126-132. beyitlerinde tasavvuftaki devir inancını işleyen şair, 133-147. beyitleri arasında Bayramî-Melâmî silsilesini zikreder. 148-174. beyitler arasında yine söz mevzuuna döner ve bu bahsi Îsâ Peygamber ile vuzuha kavuşturur. 174-193. beyitlerde yine Bayramî Melemîleri'nden bazı isimleri zikreder. Burada fenâ hâlini yaşar bir hüviyettedir. 194-214. beyitlerde âlem-âdem münasebetini yineleyerek Hızır, İskender, Mûsâ, Kaf Dağı ve Ankâ kuşu remizleriyle âdemin Hak, Hakk'ın da âdem olduğunu iddia eder. 215-218. beyitlerde adeta bir istitrat yaparak Halvetiyye içerisinde seyr ü sülûkunu ikmâl ettiğini belirtir. 219-249. beyitler arasında asrın kutbunun tarifini yapar, ân-ı dâim diye de tavsif ettiği dil-i dânâ hakkında bilgi verir. Devamındaki beyitlerde (251-264) kalbin önemine değinen şair, kalple birlikte Hak sevgisi, ledün ilmi, erenlerin sohbeti, şeriat ve hakikat konularını işler. 265-268. beyitlerde vahdet-i şuhûd hâlini anlatır. Kasidenin 277-292. beyitleri ise fahriye bölümüdür.

Kaside, sanat yapma endişesi taşımayan eğiticilik ve öğreticiliği önceleyici bir mahiyet taşır. Yer yer okuyucu ile sohbet havasının ihsas ettirildiği kasidede şairin işlediği konuya vukufiyeti dikkat çeker. Kasidede tasavvufî terimlerin dizilişlerinin ve beyitler arası muhteva geçişlerinin ustalıkla yapıldığı görülür. İbrahim Efendi'nin bu mevzuyu ayrıntılı bir şekilde işlediği en önemli eseri bu kasidedir. Kaside, vahdet-i vücûdun Türkçede en iyi anlatıldığı eserlerdendir.

Rahmi Yananlı, İstanbul Kütüphanesi'nin Nadir Eserler Bölümü T 333 no'daki Müfîd ü Muhtasar dışında tüm eserlerini ihtiva eden el yazma nüshayı esas alarak neşretmiştir (2008: 216-242). Kaside hakkında Rıza Tevfik'in çarpıcı tespitleri ve ayrıntılı mütalaaları mevcuttur (Uçman 2015: 351-355; 158-163; 342-345).

Şairin biyografisi için bk. "İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibrahim-efendi-oglanlar-seyhi

Eserden Örnekler


Müdâmî nûş edersin o şarâbı dest-i kudretten

Edersin külliyen ol demde ayıklıktan istiğnâ


Bir adı ol şarâbın cezbedir halkı çeker Hakk'a

Kimi cezb eylese âlem görünür gözüne Leylâ (Yananlı 2008: 227)

Kaynakça


Kemikli, Bilal (2003). Oğlanlar Şeyhi İbrahim, Müfîd ü Muhtasar. İstanbul: Kitabevi Yay.

Uçman, Abdullah (2015). “Büyük Mütefekkir Şeyh İbrahim efendi ve Prof. Bergson”. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri. İstanbul: Dergâh Yay. 351-355.

Uçman, Abdullah (2015). “İbrahim Efendi”. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri. İstanbul: Dergâh Yay. 158-163.

Uçman, Abdullah (2015). “Şeyh İbrahim Efendi”. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri. İstanbul: Dergâh Yay. 342-345.

Yananlı, H. Rahmi (hzl.) (2008). Hazret-i Dil-i Dânâ Oğlan Şeyh İbrahim Efendi Külliyatı. İstanbul: Kitabevi Yay.

Atıf Bilgileri


VANLI, Murat. "KASÎDE-İ DİL-İ DÂNÂ (İBRAHİM EFENDİ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/kaside-i-dil-i-dana. [Erişim Tarihi: 19 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (İBRAHİM EFENDİ) İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi Dr. Murat Ayar
Görüntüle
2 MÜFÎD Ü MUHTASAR (İBRAHİM EFENDİ) İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi Dr. Öğr. Üyesi Murat VANLI
Görüntüle
3 KASÎDE-İ MÎMİYYE (İBRAHİM EFENDİ) İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi Dr. Öğr. Üyesi Fazile Eren Kaya
Görüntüle
4 USÛL-İ MUHAKKIKÎN/ VAHDETNÂME/ TASAVVUFNÂME (İBRAHİM EFENDİ) İbrahim Efendi, Oğlanlar Şeyhi Doç. Dr. Süleyman Gökbulut
Görüntüle
5 DÎVÂN (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE ŞEYH ABDULLÂH EFENDİ) Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi Dr. Öğr. Üyesi Bekir Belenkuyu
Görüntüle
6 GENCÎNE-İ İ'CÂZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) Abdî, Himmet-zâde Şeyh Abdullâh Efendi Araş. Gör. Emrah Baş
Görüntüle
7 DÎVÂN-I LUGAZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN
Görüntüle
8 DÎVÂN (BEHCETÎ HÜSEYİN EFENDİ) Behcetî Hüseyin Efendi ismail Aksoyak
Görüntüle
9 DÎVÂN (FASÎH, AHMED DEDE) Fasîh, Ahmed Dede Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU
Görüntüle
10 FARSÇA DÎVÂNÇE (FASÎH, AHMED DEDE) Fasîh, Ahmed Fasîh Dede Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran
Görüntüle
11 BEHİŞT-ÂBÂD (FASÎH, AHMED DEDE) Fasîh, Ahmed Dede Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran
Görüntüle
12 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (FASÎH, AHMED DEDE) Fasîh, Ahmed Dede Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU
Görüntüle
13 MÜNŞE'AT (FASÎH, AHMED DEDE) Fasîh, Ahmed Dede Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU
Görüntüle
14 DÎVÂN (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN
Görüntüle