İSKENDER-NÂME (AHMED-İ RIDVÂN)
tarihî-kahramanlık konulu mesnevi
Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg (d. ?/? - ö. 935-945 ?/1528-1538 ?)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ahmed-i Rıdvân’ın, Ahmedî’nin aynı adlı eserine nazire olarak kaleme aldığı mesnevisi. İskender-nâme, Makedonyalı Büyük İskender’le (MÖ 356-323) Kur’an’da kendisine “güç, imkân” verildiği (Kehf Suresi 83-97) ifade edilen Zülkarneyn’i, “İskender-i Zülkarneyn” adı altında tek bir kişilik üzerinden anlatır. Eserde İskender’in savaşları, aşkları, maceraları yanında çeşitli konularda ansiklopedik bilgi de verilir.

II. Bayezid (ö.1512) adına nazmedilen İskender-nâme  906/1500’de bitirilmiştir. Ahmed-i Rıdvân eseri “hatiften gelen bir sesin ona bu dünyada adını unutturmayacak güzel bir eser bırakmasını telkin etmesi” nedeniyle kaleme aldığını belirtir. Fâʽilâtün fâʽilâtün fâʽilün kalıbıyla yazılan eser 8304 beyitten müteşekkildir.

İskender-nâme’nin biri Ankara Üniversitesi DTCF Kütüphanesi M. Con Nu. B. 20’de, diğeri Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Agâh Sırrı Levend Yazmaları, Nu. 369/3’te olmak üzere iki nüshası bilinmektedir. İkinci nüsha Hayatî mahlaslı bir şaire kayıtlı olarak görünmektedir. Ancak yapılan çalışmalar neticesinde Hayatî’nin Ahmed-i Rıdvân geçen yerleri Hayatî olarak değiştirip eseri kendisine mal etmek istediği anlaşılmıştır. Ahmed-i Rıdvân, İskender-nâme’yi kaleme alırken Türk edebiyatında bu türün öncüsü Ahmedî’yi örnek almış, bazen beyit beyit onu takip etmiş bazen de çeşitli ekleme ve çıkarmalar yaparak eserini vücuda getirmiştir. Eser Ahmedî’nin İskender-nâme’sine benzer şekilde “mukaddime”, 17 “destan” ve “hatime” olmak üzere 19 bölüm hâlinde düzenlemiştir. Eserlerde ana hikâye aynıdır (Konu özeti için bk. Ahmedî'nin İskender-nâme'si). Bu sebeple aşağıda sadece iki eser arasındaki farklara temas edilmiştir:

Mukaddime: Rıdvân’da 336 beyit tutan bu kısım Ahmedî’de 306 beyittir. İki eser arasında bu kısımdaki en önemli ayrılık devrin hükümdarına övgü ile sebeb-i telif kısımlarının Ahmedî’de olmayışıdır.

2. Destan: Bu destanda Rıdvân, Ahmedî’den üç noktada ayrılır. İlkinde İskender dünyaya gelince Feylekûs yanına yaşlı bir üstadı çağırıp şehri süslemesini emreder ve böylece şenlikler için hazırlık yapılır. İkinci ayrılık İskender’e Zülkarneyn lakabının verilme nedenleriyle ilgilidir. Rıdvân’da bu lakabın verilmesinin bir nedeni de Arapların 30 yıla “karn” demeleridir. Üçüncüsü ise Feylekûs’un ölümüne yakın İskender’i çağırıp tahtı ona bıraktığını söylemesidir. Bu hususlar Ahmedî’de zikredilmez.

3. Destan: Ahmedî’ye göre İskender dört hakimden âlemin esas maddesini sorar. Aristo asıl maddenin ateş, Bukrât hava, Eflâtûn su ve Sokrât toprak olduğunu söyler. En son Hızır ortaya çıkar ve her şeyin aslının tanrı olduğunu anlatır. Rıdvân’a göre ise İskender hakimlerden “Hakk”ı sorar. Onlar da Hakk’ın yüceliğinin tarife sığmayacağını, onu kendisinden başka kimsenin bilemeyeceğini söylerler. Sonra Hızır gelir ve Hakk’ın “Kadîm”, ondan başka her şeyin ise “hâdis” olduğunu anlatır.

6. Destan: İskender-Gülşâh aşkının anlatıldığı destanda iki şair arasında bazı farklılıklar göze çarpar. Buradaki ilk farklılık hikâyedeki gazellerdedir. Gazellerin sayısı Ahmedî’de 6, Rıdvân’da ise 10’dur. İkinci ayrılık hikâyenin sonundadır. Ahmedî’de Gülşâh babası Zeresb’in inadı kırılmayınca İskender’e kaçar ve âşıkların kavuşması ancak böyle gerçekleşir. Zeresb de sonra teslim olur. Rıdvân’da ise İskender ikinci kez dünürcü olarak Aristo’yu gönderir ve nihayet Zeresb ülkenin ileri gelenlerinin de onayıyla Gülşâh’ı vermeye razı olur. Diğer taraftan Rıdvân hem İskender-Gülşâh hem de İskender-Şehrbânû hikâyesinde aşkı ve âşıkların vuslatını dünyevi bir karakterde anlatır. Bu kısımlar Ahmedî’de tasavvufi bir hava içinde verilmiştir.

15. Destan: Bu destan muhtevası itibarıyla oldukça önemlidir. Ahmedî destanda İskender sonrası tarihi anlatırken Hz. Muhammed’den söz eder ve bu kısma Türk edebiyatının ilk mevlidini yerleştirir. Söz konusu mevlit Rıdvân’da yoktur. Destanı önemli kılan bir başka husus ise Osmanlı tarihidir. Rıdvân daha önce Ahmedî’nin Emir Süleymân’a kadar anlattığı Osmanlı tarihini başlangıçtan II. Bâyezîd zamanına kadar getirir.

17. Destan: Destanda dikkati çeken farklardan biri İskender’in öleceğini öğrenince kendisi için bir mersiye söylemesidir. Bu mersiye Ahmedî’de yoktur. Başka bir fark ise Ahmedî’de düşünürlerin söylediği 16 mersiye ayrı ayrı verilirken Ahmed-i Rıdvân’da sadece Sevlun’un mersiyesinin yer almasıdır. İskender, Rıdvân’ın anlattığına göre ölmeden hemen önce “Tanrı bir, Dâvud’u haktır.” şeklinde şehadet getirmiş ve ruhunu öyle teslim etmiştir. Ahmedî’de böyle bir bilgi yoktur.

Hatime: Rıdvân’ın eserinin sonunda “Târîh-i İskender-nâme”, “Der-Hatm-i Kitâb Gûyed” ve “Âhir-i Kitâb” başlıkları yer alır. Şair burada eserin ne zaman, kimin için ve nasıl yazıldığını anlatır. Bu son kısımda iki şair birbirinden ayrılır.

Buraya kadar destanlar hâlinde verilen farklar dışında eserin geneli için söz konusu olan başka farklar da vardır. 6. destanda sözü edilen 10 gazel dışında Ahmed-i Rıdvân’da Ahmedî’den farklı olarak 9 gazel daha vardır. Ahmedî’de ön planda Aristo varken Rıdvân'da onun yerini Eflâtûn almıştır. Bir başka farklılık eserde çeşitli vesilelerle zikredilen sayılarla ilgilidir. Örneğin Ferîdûn, oğlu İrec'in intikamını alması için torunu Menûçehr’e Ahmedî’ye göre 600 bin, Rıdvân’a göre ise 800 bin asker verir. Lührâsb’ın Ahmedî’de padişahlığı 120 yıl, Rıdvân’da 130 yıldır. Ahmedî, İskender’in 14 yıl, Rıdvân 22 yıl padişahlık yaptığını söyler vs. (Avcı 2014: 176-193).

Ahmed-i Rıdvân’ın İskender-nâme’si ilk kez Agâh Sırrı Levend tarafından “Bilinmeyen Eski Eserlerimizden: Ahmed Rızvân’ın İskender-nâmesi” başlıklı bir yazıyla ilim âlemine tanıtılmıştır (1951). Levend, daha sonra Ahmed-i Rıdvân’ın eserinin bir diğer nüshası olduğu anlaşılan Hayâtî’ye atfedilen İskender-nâme’yi konu ettiği bir yazı (1952) daha yayımlamıştır. İsmail Ünver, doktora tezinde Rıdvân’ın İskender-nâme’sine geniş yer ayırmış (1975), eserdeki Osmanlı tarihine ait kısmı yayımlamıştır (1979). Araştırmacı, eser hakkında Ahmed-i Rıdvân (Hayatı, Eserleri ve Edebi Şahsiyeti) adlı doçentlik çalışmasında (1982) ve “Ahmed-i Rıdvân” (1986) başlıklı makalesinde de bilgi vermiştir. İskender-nâme 2013 yılında İsmail Avcı tarafından doktora tezi olarak hazırlanmış, bu tez 2014 yılında kitap olarak yayımlanmıştır.

Şairin biyografisi için bk. “Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. TEİS. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmedi-ridvan 

Eserden Örnekler


Dâstân-ı Vilâdet-i İskender

(…)

Bes didiler işbu şâh-ı nev-cüvân

Şark u garbı tutısardur bî-gümân


Heft iklîmi müsahhar idiser

Kendüye ser-cümle çâker idiser


Şark u garbı ser-be-ser seyrân ide

Âlemüñ sultânların hayrân ide


Cümle âlem emrine fermân ola

Hükmünüñ altında ser-gerdân ola

[…]

Geldi Eflâtûn ile Bukrât hakîm

Hikmet ehli her ki var bî-ters ü bîm


Feylekûs’uñ hazretine geldiler

İsmine şâhuñ Sikender didiler


Âkıbet oldı cihân-gîr-i zamân

Şark u garba hükmini kıldı revân


Şark ile garba karn didi ‛Arab

Her otuz yıla dahi kılma aceb


Şark u garbı tutdugı oldı sebeb

Aña Zü’l-karneyn şâh oldı lakab


Bir rivâyetde dahi budur sebeb

Çünki togdı anadan ol lutf-ı Rab


Bile togdı iki gîsû hem-çü mâr

Talʽat-i zîbâsı üzre târ-mâr


Çün karn gîsûya dahi dir ‛Arab

Bu da Zü’l-karneyn içün oldı sebeb


Buldılar bir dâye aña meh-cemâl

Hûb-sûret pâk-sîret hoş-hısâl


Serv-kadd ü lâle-hadd ü gül-beden

Dil-ber-i şîrîn-zebân gonca-dehen


Altı yıl geçdi çü bu erkân ile

Dâye kıldı terbiyetler cân ile


Yidisinden soñra şâh-ı nâmver

Vird’Aristû’ya kim ögrene hüner


İlmüñ aksâmını taʽlîm eyledi

Hikmetüñ aslını tefhîm eyledi


Hikmetine Hâlık’uñ kıldı nazar

İlm-i Sübhânîden oldı bâ-haber


Hem riyâzet ilminüñ hikmetlerin

Cümle ehl-i vâcibüñ kudretlerin


Hem muhît-i merkezüñ seyrânını

Hem zamânuñ sürʽat-i devrânını


Añladı fazl u belâgat hem kelâm

Hem siyâset ilmini bildi tamâm


On bişine çünki yitdi şâh-zâd

Hikmet esrârını tutdı cümle yâd


İlm ile virdi Aristû’ya sebak

Tañ degül tutarsa Eflâtûn’a dak


Kılmış idi ilm-i tıbbı hoş beyân

Aña şâkird idi Bukrât-ı zamân


Çün on üç yaşına irdi şehryâr

Esb-i tâzî istedi kıla şikâr


Hem buyurdı hâzır idüñ her zamân

Nîze vü şemşîr ü tîr ile kemân


Ata binüp azm-i meydân eyledi

Mâhı top u çarhı çevgân eyledi


Hep silâh oyunların kıldı tamâm

İşlerin cümle begendi hâss u âm


Ger felekden tâ ki ata tîr kader

Okı hışmından kılurlardı hazer


Her kemâlât içre bulmışdı kemâl

Âlem olmışdı yolında pây-mâl (Avcı 2014: 295-298)

Kaynakça


Avcı, İsmail (2013). Türk Edebiyatında İskendernâmeler ve Ahmed-i Rıdvân'ın İskendernâme'si. Doktora Tezi. Balıkesir: Balıkesir Üniversitesi.

Avcı, İsmail (hzl.)(2014). Türk Edebiyatında İskendernâmeler ve Ahmed-i Rıdvân'ın İskendernâme’si. Ankara: Gece Kitaplığı.

Levend, Agâh Sırrı (1951). “Bilinmeyen Eski Eserlerimizden: Ahmed Rızvân’ın İskender-nâmesi”. Türk Dili I (3): 143-51.

Levend, Agâh Sırrı (1952). “Bilinmeyen Eski Eserlerimizden: Hayâtî’nin İskender-nâmesi”. Türk Dili I (4): 195-201.

Ünver, İsmail (1975). Türk Edebiyatında Manzum İskender-nâmeler. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Ünver, İsmail (1979). “Ahmed Rıdvan’ın İskender-nâmesindeki Osmanlı Tarihi (Nusret-nâme-i Osmân) Bölümü”. Ankara Üniversitesi DTCF Türkoloji Dergisi VIII: 345-402.

Ünver, İsmail (1982). Ahmed-i Rıdvan (Hayatı, Eserleri ve Edebi Şahsiyeti). Doçentlik Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Ünver, İsmail (1986). “Ahmed-i Rıdvan”. TTK-Belleten L (196): 73-185.

Atıf Bilgileri


AVCI, İsmail. "İSKENDER-NÂME (AHMED-İ RIDVÂN)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/iskender-name-ahmed-i-ridvan. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-İ Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Prof. Dr. Halil Çeltik
Görüntüle
2 RIDVÂNİYYE (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu
Görüntüle
3 HUSREV Ü ŞÎRÎN (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu
Görüntüle
4 MAHZENÜ'L-ESRÂR (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Prof. Dr. Mahmut Kaplan
Görüntüle
5 HEFT PEYKER (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Dr. Öğr. Üyesi ASLI AYTAÇ
Görüntüle
6 LEYLÂ VÜ MECNÛN (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Öğr. Gör. Ayşe Ulu
Görüntüle
7 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (AHMED-İ RIDVÂN) Ahmed-i Rıdvân, Rıdvân, Ahmed Beg Doç. Dr. Hamza KOÇ
Görüntüle
8 DÎVÂN (CA’FER) Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi Dr. Fatma Meliha Şen
Görüntüle
9 MÜNŞE’ÂT (CA’FER) Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi Dr. Fatma Meliha Şen
Görüntüle
10 TERCEME-İ CÂMEŞÛY-NÂME (FİRDEVSÎ) Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kolbaş
Görüntüle
11 KİTÂB-I TÂLİ'-İ MEVLÛD / TÂLİ’-İ MEVLÛD-İ KEBÎR (FİRDEVSÎ) Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî Doç. Dr. Himmet BÜKE
Görüntüle
12 HEŞT BİHİŞT / KİTÂBÜ’S-SIFÂTİ’S-SEMÂNİYYE FÎ ZİKRİ’L-KAYÂSIRETİ’L-OSMÂNİYYE (İDRÎS) İdrîs, İdrîs-i Bitlîsî Doç. Dr. ADNAN OKTAY
Görüntüle
13 ŞERH-İ MESNEVÎ-İ MA’NEVÎ (İDRÎS) İdrîs, İdrîs-i Bitlisî Doç. Dr. ADNAN OKTAY
Görüntüle
14 ŞEHRENGÎZ DER-MEDH-İ CÜVÂNÂN-I EDİRNE / ŞEHRENGÎZ-İ EDİRNE (MESÎHÎ) Mesîhî, Îsâ Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
15 DÎVÂN (ŞÂMÎ) Şâmî, Şâmlıoğlu Mustafâ Bey Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
16 HEFT PEYKER (ABDÎ) Abdî Dr. Öğr. Üyesi ASLI AYTAÇ
Görüntüle
17 CEMŞÎD Ü HURŞÎD (ABDÎ) Abdî Prof. Dr. Adnan Ince
Görüntüle