HURDE-FÜRÛŞ 1 (MUALLİM NACİ)
tercüme
Muallim Naci (d. 1850 - ö. 13 Nisan 1893)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Muallim Nâcî'nin, zaman zaman okuduğu Farsça şuara tezkirelerinden beğenip not aldığı bazı şiir parçalarını Türkçeye çevirip tek tek açıklamalarını yaptığı tercüme eseri. Edebiyat tarihçileri tarafından arayışlar dönemi olarak kabul edilen Tanzimat sonrası Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan Muallim Nâcî, kendi döneminin çok yönlü ve velut yazarlarından biridir. Şiir, roman, tiyatro, tenkit, araştırma, biyografi, lügat, belâgat, ders kitabı, tercüme gibi alanlarda çok sayıda eser kaleme almış, Arapça, Farsça ve sonradan öğrendiği Fransızcadan çok başarılı çeviriler yapmıştır. “Naci’nin dikkati çeken bir başka yönü de tercümeciliğidir. Naci bu sahada da tek yönlü kalmamış, hem Doğu hem de Batı edebiyatlarından tercümeler yapmıştır. Hurde-furûş, Sanihatü’l-Acem, Nümûne-i Sühan gibi eserlerinde İran edebiyatından; Sanihâtü’l-Arab adlı eseriyle de Arap edebiyatından tercümeler yapan Naci’nin, Fransız edebiyatından yaptığı tercümelerin sayısı da hayli kabarıktır.” (Çağın 2000). Onun yaptığı tercümeler, çok başarılı bulunmuş ve takdir edilmiştir. “Muallim Naci, yalnız Arapçadan, Acemceden değil, Fransızcadan da tercümeler yaptı; dilimize çevirdiği bu parçalar her devrin, her milletin zevk alabileceği hususiyettedir.” (Tansel 1943: 240).

Edebiyat tarihlerinde, biyografilerde ve diğer çalışmaların çoğunda Hurde-furûş ile ilgili bilgiler sınırlıdır, bazı çalışmalarda bu eserle ilgili herhangi bir bilgi de yoktur. Hatta bu eserin iki kısımdan meydana geldiği ile ilgili bilgiler de yok denecek kadar azdır. Bunun bir nedeni iki eser adının aynı olması, bir nedeni Nâcî’nin telif ve tercüme eser sayısının çok olması, bir başka nedeni ise bu tarz mensur eserlerinin çoğunun hacim olarak küçük olmasıdır. Necatigil’e göre, Arapça, Farsça ve Fransızcadan çevirileriyle eser sayısı kırkı bulmuştur. (2006: 288). Nihad Sâmi Banarlı, “Muallim Nâcî’nin mensur eserlerinin mühim bir kısmı küçük çapta kitaplardır. Sayıları hayli kabarık olan bu eserler, te’lif ve tercüme olarak çeşitli mevzularda ve çeşitli ilmî, edebî nevilerde yazılmıştır… Hurde-furûş, müellifin Farsça şuarâ tezkirelerinde rastladığı bâzı kıt’a, rübâî ve beyitlerin fasih tercümeleri, hikâyeleri, izâhları ve tahlilleri hâlinde yazılmış 48 sahife tutarında, zevkli ve orijinal bir eserdir (1885).” demektedir (1987:988). Banarlı ayrıca, Hurde-furûş’un uyandırdığı iyi te’sir dolayısıyla Şemseddin Sami’nin de buna benzer bir kitap yazdığından bahseder. Sami’nin kitabının adı Hurde-çîn’dir. Fevziye Abdullah Tansel de benzer bir bilgi vermektedir: “23 Farsça metnin asılları ile tercüme ve izahlarını içine alan Hurde-furûş (İstanbul 1302) neşredilir edilmez, Şemseddin Sâmi, şuurlu bir şekilde taklit edere mevzu ve tertibi aynı tarzda Hurde-çîn adlı eserini yazmıştır (1949: 18).

Eserle ile ilgili başka birkaç bilgi şöyledir: “Hurde-fürûş (İstanbul 1302). Farsça şuarâ tezkirelerinde Nâci’nin beğendiği yirmi üç parça şiirin aslı, tercümesi ve açıklamasından meydana gelmektedir.” (Uçman 2003: 317). “İlk kısmını Fârisî tezkirelerden seçilmiş parçaların izahına ayırdığı Hurde-furûş, Ubeyd-i Zâkânî’nin seçme latifelerini tercüme ettiği hayli eğlenceli eseri Ubeydiyye ve Mekteb-i Edeb'de okuttuğu Farsça ders notları Nümûne-i Sühan tam bir münekkit dikkatiyle hazırlanmış metinlerdir.” (Ceylan 2006: 35). Burada, Hurde-furûş ve diğer birkaç tercüme eser üzerine yapılmış iki çalışmadan söz etmek gerekir. Aynı yazarlar tarafından yazılmış olan bu kitapların ilki, 2009 yılında basılan “Muallim Naci-Tercüme Eserler-Hurde-furûş / Sâib’de Söz / Sânihâtü’l-Acem / Hikemü’r-Rifâî / Mütercem / Ubeydiyye / Nümûne-i Suhan”, ikincisi ise 2014 tarihinde basılan “Muallim Naci-Kültürler Kavşağında Edebiyat ve Hikmet-Arap, Fars ve Batı Edebiyatından Tercümeler” adlı kitaplardır. İlk kitapta, Muallim Nâcî’nin “eski harflerle basılmış, fakat yeni harflerle şu ana kadar yayınlanmamış olan Hurde-furûş dâhil 7 eseri, kısmen sadeleştirilerek sunulmuştur.” notu yer almaktadır. (Atalay, Yavuz 2009: V).

Nâcî, Fars edebiyatından mutlaka istifade edilmesi, ancak bunu yaparken de mutlaka seçici davranılması gerektiğini belirtir. “Acem erbâb-ı kaleminin akıl almayacak hayâllerinin mahsûlü olan eserleri değil, muhtelif eserleri içine âdetâ serpiştirilmiş bulunan hakîmâne parçaları alınarak nazar-gâh-ı ehl-i istifâdeye konulsa daha güzel, daha nâfi’ birtakım emsile-i edeb verilmiş olur.” (Tarakçı 1973: 229). Muallim Nâcî, mukaddime kısmında eserin yazılış gayesi, süreci ve esere isim vermesi ile ilgili olarak şunları söyler: “Nazar-ı mutâla’amdan geçen birkaç tezkiretü’ş-şu’arâda tesâdüf ettiğim mebnî ‘ale'l-hikâye bazı eş’ârı hâfızama güvenemediğimden evrâk-ı perîşân üzerine nakl etme külfetinde bulunmuş idim. İnsân birinci def’a olarak gördüğü güzel bir eseri pek ziyâde takdîr ettiği hâlde sonradan anı göre göre gözden düşürür de nazar-ı istihsânını celp edecek başka güzel bir şey aramağa başlar. Cibilli olan bu kâ’ideye ittibâ’en ben de eş’îr-ı mezkûreyi o vech ile kayd ettikten sonra mümkün olduğu kadar defter-i hâtıra geçirmek için bir kerre daha okuyup ‘alâ hâlihi bırakmak istedimse de bunlar cem’ edilerek ma’nâları Türkçe ifsâh mebnâları da îzâh olunursa bir risâle-i edebiyye vücût bulacağı zihnime gelince anlara bedel bırakmak fikrini bıraktım. Her parça için tasavvur ettiğim ifsâh ve îzâhı yazdım. Baktım epeyce bir şey oldu. Bu mevcûda bir de isim vermek lâzım geldi. {Hurde-furûş} olsun dedim. Münâsip değil mi? Bununla berâber hakîkatte Hurde-furûş unvânını bana ve emsâlime daha münâsip görenler bulunursa ana diyecek olmadığını i’tirâf ederim. Bilmem sâ’ir hurde-furûşân-ı zamân ne derler?” (Muallim Nâcî 1312/1885: 4-5).

43-44 yıllık kısa sayılabilecek ömrüne pek çok telif ve tercüme eser sığdıran Muallim Nâcî’nin, bilhassa çok beğenilmiş tercüme eserlerinin tek tek yeniden ele alınıp, eski yazılı halleriyle birlikte transkripsiyon (çevri-yazı) alfabesiyle yazılıp basılarak gelecek nesillere ulaştırılması gerekmektedir.

Muallim Nâcî’nin biyografisi için bk. “Muallim Nâcî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/muallim-naci 


Eserden Örnekler


Muallim Nâcî’nin her birine hurde adını verdiği 23 Farsça parçadan birinci hurdenin bir kısmı ile sonunucu hurdenin tamamının yeni harflerle yazılmış tercümeleri ve izahları aşağıdadır:

Hurde

1

 " دوشينه  ﺯكوى  مى  فروشان"

" پيماﻧﮥ  مى   بزر  خريدم "

 " اكنون    زخمار  سر  كرانم "

"زر دادم   و درد  سر   خريدم "


― İfsâh ―

Dün gece bey’-i bâde ile iştigâl edenlerin ticâret-gâhına uğrayıp müşterî-i câm-ı şarâp olmuş idim. Şimdi mahmûrluktan başım ağrıyor. Demek ki paramla baş ağrısı satın aldım.

― Îzâh ―

Bu kıt’a-i hekimâne Hind hükümdârânından dâniş ve dâd ile müştehir ve meşâhîr-i dühât-ı bülegâdan Feyzî-yi Hindî’nin sitâyişine mazhâriyyetle müftehir olan “Ekber Şâh”ındır. Müşârün ileyh bir gün yolda giderken nazar-ı ibret beyyini bir mahmûr-ı bî-şu’ûra müsâdif olmağla bî-çârenin kesb etmiş olduğu hâli bi’t-tasvîr halkı işretin netâyic ve haymesine uğramaktan tahzîr için kıt’a-i mezkûreyi zîver-zebân tezkîr eylemiştir...  (Muallim Naci 1312:1-2).

Hurde

23

" خوش ﺁﻥ ساعت ﻛﻪ   خودﺮﺍ ﺒﺮ سر ﺩﺍﺮ  فنا ينم "

" سرم  گردد   بلند   ﻭ عالمى  را  زير  پا   بينم "

― İfsâh ―

Kendimi dâr-i şehâdete çekilip ser-bülend olmuş, âlemi ayağımın altında kalmış göreceğim zamân ne hoş bir zaman olacaktır.

― Îzâh ―

Belâ-cûyân-i şu’arâdan “Figânî”, mahlasına münâsip bir meşrebde olmağla âsâr-ı hâmesi me’yûsâne nevhalardan ibâret bulunurdu. Bâlâdaki matla’ı söyledikten biraz zamân sonra matla’ olamadığım bir sebeble salb olunarak söylediği sözün mazharı olmuştur.

"Öldürmeyince mihr ü vefâ eylemem demiş"

"Ger eyler ise mihr ü vefâ öldürün beni"

beytinin kâ’ili olan “Mollâ Lütfî” dahi katledilmiştir.

Üç dört sene evvel Üsküdar’da Mevlevî-hâne civârında bir kirâ-hâneye göç ettiğimiz gün sâhibe-i hâne ile oğlu beyninde zuhûr eden bir ihtilâf selb-i huzûr-ı kalp eylediğinden evde namâz-ı mağribi edâ edecek kadar bir zamân dahi geçirmeğe muvaffak olamayıp:

" *بكن   ﺍﺰ  دور    وداعم   ﻛﻪ  شتابان   رفتم "

adiyosuyla alacakaranlıkta savuşarak o gece ehibbâdan birinin sa’âdet-hânesinde kalmağa mecbûr olmuş idim. Hâlbuki:

Bir siyeh-bahtım ki Hak ezdâda verse ictimâ’ "

"Tâ ebed olmam yine hem-hâne cânânımla ben"

beytinin o gün lisânımdan sâdır olduğunu sonradan der-hâtır eyledim.

İnsân dilini dâ’imâ hayır söylemeye alıştırmalı!... (Muallim Naci 1312: 37-38).


* “Uzaktan vedalaş, çünkü acelem var.”

Kaynakça


Atalay, M.- Yavuz, M. (2009). Muallim Naci- Tercüme Eserler- Hurde-furûş / Sâib’de Söz / Sânihâtü’l-Acem / Hikemü’r-Rifâî / Mütercem / Ubeydiyye / Nümûne-i Suhan, İstanbul: Çantay Yayınları.

Atalay, M.- Yavuz, M. (2014). Muallim Naci-Kültürler Kavşağında Edebiyat ve Hikmet, İstanbul: Büyüyenay Yayınları.

Balık, Macit (2014). Tanzimat Edebiyatı (Şiir-Roman), İstanbul: Kesit Yayınları, 217-241.

Banarlı, Nihad Sâmi (1987). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. 2. İstanbul: MEB Yayını.

Bozdağ, Erdal (2020). Muallim Naci’nin Düşünce Dünyası ve Tanzimat Yenileşmesindeki Yeri, Malatya: İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi).

Ceylan, Ömür (2006). Fars Edebiyatı Karşısında Bir Osmanlı Aydını, Muallim Nâci. İstanbul: Türk Edebiyatı Dergisi, s. 392, 34-37.

Çağın, Sabahattin (2020). http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/muallim-naci (22.07.2021 tarihinde bakıldı).

Göçgün, Önder (2007). Belgelerle Yeni Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara: Nisan Kitabevi,

Muallim Nâcî (1312/1885). Hurde-furûş, İstanbul: Mihran Matbaası.

Necatigil, Behçet (2006). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, İstanbul: Varlık Yayınları, 287-288.

Tanpınar, Ahmet Hamdi, (2001), 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul: Çağlayan Kitabevi, 9. Baskı.

Tansel, Fevziye Abdullah (1949). "Muallim Naci" İslam Ansiklopedisi. Millî Eğitim Bakanlığı, c. 9, 21.

Tansel, Fevziye Abdullah (1943). “Muallim Naci ve Tercüme” Ankara: Tercüme, c.IV, s.22, 238-245.

Tarakçı, Celal (1973). Muallim Nâcî Efendi: Hayatı ve Eserlerinin Tedkîki, Atatürk Üniversitesi, Doktora tezi.

Uçman, Abdullah, (2005), “Muallim Nâci”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 30, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 315-317.

Atıf Bilgileri


ŞEYLAN, Ali. "HURDE-FÜRÛŞ 1 (MUALLİM NACİ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/hurde-furus-1-muallim-naci. [Erişim Tarihi: 22 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 ISTILÂHÂT-I EDEBİYYE (MUALLİM NÂCÎ) Nâcî, Muallim Nâcî Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
2 ARÛZ NÜMÛNESİ (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Araş. Gör. Çağla Akar Erbil
Görüntüle
3 ATEŞPÂRE (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Diğer Enes Alim
Görüntüle
4 ÇOCUKLAR İÇİN LUGAT KİTÂBI (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
5 DEMDEME (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Araş. Gör. Çağla Akar Erbil
Görüntüle
6 EMSÂL-İ ALÎ (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Diğer Enes Alim
Görüntüle
7 ESÂMÎ (MUALLİM NÂCÎ) Muallim Nâcî Dr. Öğr. Üyesi Ali ŞEYLAN
Görüntüle
8 FÜRÛZÂN (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Araş. Gör. Çağla Akar Erbil
Görüntüle
9 İNŞÂ VE İNŞÂD (MUALLİM NÂCİ) Muallim Naci Dr. Öğr. Üyesi Can ŞAHİN
Görüntüle
10 İNTİKÂD (MUALLİM NACİ -BEŞİR FUAT) Muallim Naci Dr. Öğr. Üyesi Halef Nas
Görüntüle
11 KÂMÛS-I OSMÂNÎ (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
12 LUGAT-I NÂCÎ (MUALLİM NÂCİ) Muallim Naci Dr. Öğr. Üyesi Ali ŞEYLAN
Görüntüle
13 MEDRESE HÂTIRALARI (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Diğer Saime Kemerci
Görüntüle
14 MEHMED MUZAFFER MECMU'ASI (MUALLİM NACİ) Muallim Naci Dr. Öğr. Üyesi Özlem Kayabaşı
Görüntüle
15 MEKTEB-İ EDEB (MUALLİM NÂCİ) Muallim Naci Diğer Enes Alim
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle