- Yazar Biyografisi (TEİS)
Nâbî, Yûsuf Efendi - Madde Yazarı: Doç. Dr. Erdoğan ULUDAĞ
- Eser Yazılış Tarihi:1113/1701
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Pendname
- Yayın Tarihi:15/09/2021
HAYRİYE (NÂBÎ, YÛSUF EFENDİ)
manzûm nasîhat-nâmeNâbî, Yûsuf Efendi (d. 1052/1642-ö. 1124/1712)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Nâbî’nin oğlu Ebulhayr Mehmed Çelebi için mesnevi nazım şekliyle yazdığı, manzum nasîhat-nâme. Eserin asıl adı Hayrî-nâme olmasına rağmen daha çok Hayriye diye tanınmış ve kaynaklarda da bu adla anılmıştır. Mesnevinin "Sebeb-i nazm-ı nasîhâtnâme" bölümünde müellif, eserini yedi yaşındaki oğlu Ebulhayr Mehmed Çelebi’ye hitaben yazdığını ve ona Hayrî-nâme adını verdiğini bizzat söyler. 1113/1701 yılında Halep'te kaleme alınan eser 1660 beyittir. Aruzun "fe‘ilâtün fe‘ilâtün fe‘ilün" vezniyle yazılan ve 35 bölümden oluşan eserin bölüm başlıkları da manzum olup aynı vezinle yazılmış birer mısra şeklindedir.
Türk Edebiyatının ilk pedagojik eserlerinden sayılan ve Nâbî'nin kendi tecrübelerine de yer vererek bir orijinallik kazandırmaya çalıştığı Hayriye; din, ibadet, ilim, tasavvuf, ahlâk, tıp, devlet yönetimi gibi başlıklar altında, kendi dönemi için olduğu kadar günümüz için de değişmez dersler, düşünceler ve nasihatlerle doludur. Hayriye'nin giriş bölümünde 65 beyitlik Allah’a hamd ü sena ile tevhid yer alır. Bu bölümde kâinatın yaratılışı, eşyanın hikmeti, eşya ve insandaki mertebelerin amacına değinilir ve Hz. Peygamber’in övgüsüne geçilir. Bunu şairin oğlunun doğumu, kendi hakkında bilgi, eserin telif sebebi ve İslâm’ın şartlarıyla ilgili bölümler takip eder. Daha sonra ilmin ve çalışmanın önemi ve cehaletin ne denli kötü bir hastalık olduğu anlatılarak çeşitli ilimler hakkında bilgi verilir. Nâbî, Allah’ı bilme ve tanımanın gereği üzerinde durarak oğluna irfan sahibi olmasını, bunun için mutasavvıfların yazdığı eserleri okumasını tavsiye eder ancak, felsefeden uzak durmasını ister. Oğlu Mehmed Çelebi’nin şahsında bütün gençlere ham sofu değil ârif olmalarını öğütler. Şair “Der beyân-ı şeref-i İstanbul” başlığını taşıyan bölümde oğluna İstanbul'u anlatır. Nâbî mevzun sözün güzelliğine de dikkat çekerek bu hususta birçok şairin adını zikreder. Arap şiirini över, İran şairlerinin dîvânlarının anlamca güzel ve aynı zamanda kültür kaynağı olduğunu belirtir. Hayriye’de çeşitli meslekler üzerinde de durulur. Oğluna devlet adamlığını, özellikle kadılık görevini seçmemesini, maliyede çalışmamasını tavsiye ederek bu mesleklerin güçlüklerini anlatır. Yüksek tabakanın hayatını gayr-ı ahlâkî ve tehlikeli, halk tabakasının hayatını emniyetsiz ve zahmetli bulan Nâbî “orta tabaka”da kalmayı tercih eder. Bu tabakaya ait yerler içinde en makbul olanı ise “dîvân hocalığı”dır. Dîvân edebiyatında ilk defa toprakla uğraşmanın öneminden, çiftçiliğin iyi bir meslek olduğundan bahsetmesi ve çiftçinin en yakın yardımcısı olan öküzü övmesi de dikkat çekicidir. Nâbî, din ilimlerinin yanında tıbbın da mühim bir ilim olduğuna işaret eder. Bunlar haricinde eserde şairin güzellik anlayışı tanımlanır. Tokgözlü olmanın öneminden, cömert, güzel ahlâklı ve sabırlı olmanın erdemlerinden, tavla ve satranç oyunlarından, açgözlülük ve başkalarıyla alay etmenin zararlarından, dedikoduculuk ve fitneciliğin kötülüğünden, remilcilik ve nücûm ilmi ile uğraşmanın, içki içme ve uyuşturucu kullanmanın, yalan söylemenin, giyim kuşamda süse ve aşırılığa kaçmanın zararlarından, âyânlığın içinde bulunduğu durumdan ve mevki makam için halka yaptıkları zulümden bahseder. Şair eserin son bölümünde oğluna iyi dileklerde bulunur.
İçinde yaşadığı devrin bozulmaya ve çürümeye yüz tutan sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel hayatını eleştirel bir bakış açısıyla kaleme alan Nâbî'nin yaşamak zorunda kaldığı toplumsal çöküntü, eserlerine de yansımıştır. Çocuk-edebiyat ilişkisi, bu ilişki çerçevesinde Dîvân şiirinin/şairinin çocuğa bakışı ve bunun güzel bir örneği olarak da Nâbî'nin yedi yaşındaki oğlu Ebulhhayr Mehmed Çelebi için yazdığı Hayriye, nasîhat-nâme türünün edebiyatımızdaki en tanınmış örneğidir. Hayriye, bazı bölüm başlıkları dolayısıyla Ferîdüddin Attâr’a nisbet edilen Pend-nâme’yi veya Keykâvus b. İskender’in Kâbûs-nâme’sini hatırlatmakla beraber şekli, tertibi ve muhtevası ile söz konusu eserlerden ayrılır.
Çeşitli kütüphanelerde yüzden çok yazma nüshası bulunan Hayriye Bulak’ta (1257, 1276) ve İstanbul’da (Dîvân’ın sonunda 1292, müstakil olarak 1307) basılmıştır. Ayrıca1857 yılında Pavet De Courteille tarafından "Conseils De Nâbî Efendi" adıyla Fransızca tercümesiyle birlikte Paris’te neşredilmiştir. Bu nüsha 1989 yılında İstanbul‘da yeni harflerle de yayınlanmıştır (Kaplan 1995: 171-173). İskender Pala (1989) tarafından Latin harflerine de aktarılan Hayriye üzerine Mahmut Kaplan (1995) akademik bir çalışma yapmış ve neşretmiştir.
Nâbî'nin biyografisi için bk. “Nâbî, Yûsuf Nâbî Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nabi-yusuf-nabi-efendi
Eserden Örnekler
Sebeb-i Nazm-ı Nasîhat-nâme
İy çerâg-ı tarab-efrûz-ı emel
Hîbe-i Hazret-i Hak ʻazze ve cell
Hamdü li’llâh nesebüñ ʻâlîdür
ʻİlm ile cedd ü ebüñ ʻâlîdür
Gerçi bâlâsı bilinmez ammâ
Bilinen mertebedür hep ʻulemâ
Lîk yokdur eb ü cedden saña sûd
Kendüñ it mertebe-i fazla suʻûd
***
İtsün Allâh seni ber-hurdâr
Tutasın ʻömr-i tabiʻîde karâr
Lîk o maʻnâya ki enfâs-ı peder
İder evlâdına teʻsîr-i diger
İtmek içün saña âvîze-i gûş
Olmag içün saña sermâye-i hûş
Kâviş-i tîşe-i endîşe ile
Kâvgâr-ı kalem-i tîşe ile
Çıkarup maʻden-i dilden yek-ser
Rişte-i nazma çeküp tâze güher
Eyledüm nazm-ı nasîhat tahrîr
Ki ide dîde-i idrâki karîr
Kisve-i nazma kodıkda hâme
Eyledüm nâmını Hayrî-nâme
Hırz-ı cân eyle kef-i ʻizzet ile
Bağla bâzû-yı dile rağbet ile
Her zamân isterem iy cân-ı peder
Ola âvîze-i gûşuñ bu güher
Bunı nâzük tutasın cânuñdan
Bir dem ayırmayasın yanuñdan
Tâ-be-mahşer ola feyzi cârî
Hem saña hem ola gayre sârî
Tâ güşâde ola bu hân-ı nevâl
Ola niʻmetde tufeylüñ etfâl
Sen dahı tâ bu niʻamdan yiyesin
Yâdigâr-ı pederümdür diyesin
Rûhumı lutfuñ ile şâd idesin
Bir duʻâ ile beni yâd idesin (Kaplan 1995: 183-185)
Matlab-ı Dâniş-i Envaʻ-ı ʻUlûm
İy nihâl-i çemen-ârâ-yı edeb
Nûr-bahşâ-yı dil ü dîde-i eb
Saʻy kıl ʻilm-i şerîfe şeb ü rûz
Kalma hayvân-sıfat ol ʻilm-âmûz
ʻİlme saʻy eylememekden hazer
it ʻİlm ü saʻy ikisi birdür nazar it
Müddeʻâma bu suhan şâhiddür
ʻİlm ü saʻyüñ ʻadedi vâhiddür
Bulamaz ʻilm bi-lâ-saʻy vücûd
Biri gitse biri olur nâ-bûd
Sıfat-ı Hazret-i Mevlâ’durʻilm
Cümle evsâfdan aʻlâdur ʻilm
Matlab-ı ʻilme çalış ol aʻlem
Farzdur didi Resûl-i Ekrem
Dahı emr eyledi ol sâhib-i ʻilm
“Mehdden lahde dek ol tâlib-i ʻilm”
ʻİlm içün oldı şeh-i hıtta-i nûr
“Rabbi zidnî” talebiyle me’mûr
Bula gör eyle medîneye vusûl
Ki kapusi ola damad-ı Resûl
ʻİlmdür mâşıta-i rûy-ı vücûd
ʻİlmdür vâsıta-i bûd ü ne-bûd
ʻİlmdür mâʼide-i Rabbânî
ʻİlmdür mevhibe-i Yezdânî
ʻİlmdür rabıta-i ʻizz ü ʻulâ
ʻİlmdür bâʻis-i temkîn-i safâ
ʻİlmdür zâbıta-i câh u celâl
ʻİlmdür râbıta-i birr ü nevâl
ʻİlm bir lücce-i bî-sahildür
Anda ʻâlim geçinen câhildür
Cehle Hak mevt didi ʻilme hayât
Olma hem-hâl-i gürûh-ı emvât (Kaplan 1995: 200-201)
Kaynakça
Aslan, Murat (2017). “Nâbî’nin Hayriyye’sinde Aile.” Türk Dünyası, Dil ve Edebiyat Dergisi/Turkish World Journal of Language and Literature 44: 57-82.
Aytaş, Gıyasettin ve Eda Nur Aktan (2012). “Çocuk Edebiyatı ve Eğitimi Açısından Hayriyye.” Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi 32(2): 537-555.
Bilkan, Ali Fuat (2007). Nâbî Hayatı, Sanatı, Eserleri. 2. bs. Ankara: Akçağ Yay.
Bilkan, Ali Fuat (2002), Hayri-name’ye Göre XVII. Yüzyılda Osmanlı Döşünce Hayatı. Ankara: Akçağ Yay.
Bilkan, Ali Fuat (2002). “XVII. Yüzyılda Gelişen Hikemî Tarz ve Nâbî’nin Hayrî-nâme’si”. Türkler. C. 11. Ankara: Yeni Türkiye Yay. 742-747.
Bilkan, Ali Fuat (1998). "Hayriyye." İslam Ansiklopedisi. C.17. İstanbul: TDV Yay. 65-66.
Ceyhan, Adem (2014). "Hayri-nâme-i Nâbî Hakkındaki Bazı Takdir ve Tenkitler." Vefatının 300.Yıldönümünde Şair Nâbî Sempozyumu Bildirileri. Ankara: AKM Yay. 543-574.
Çalka, M. Sait (2011). "Hayriyye-i Nâbî'nin Prof. Dr. Mahmut Kaplan’ın İç Dünyasına Yansımaları." Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Prof. Dr. Mahmut Kaplan Armağan Sayısı 9(2): 38-44.
Demirel, Şener (2001). “Çocuk Edebiyatı ve Divan Şiiri Örneğinde Nabi’nin Hayriyyesi.” Bizim Külliye Dergisi 9: 50‐54.
Diclehan, Şakir (1989). “Şair Nâbî ve Hayriyyesi.” Diriliş, 7(42): 31-37.
Eke, Nagehan U. (2016). "Nâbî'nin 'Orta İnsan' Tipinin Türk Edebiyatındaki Yansımaları ve Dönüşümü." Ölümünün 300.Yılında Nâbî'ye Armağan. Ankara: TDK Yay. 67-80.
Erbay, Nazire (2014). “Hayriyye-i Nabi, Lutfiyye ve Telemak Aynı Yüzyılların Farklı Kültürlerinden Çocuklara Ortak Nasihatler.” Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi 51: 171-185.
Erdem, Yahya (1994). "Hayriye-i Nâbî'nin Fransızca'ya İlk Çevirisi." Müteferrika 2: 165-171.
Güfta, Hüseyin (2016). "Nâbî ve Hoşgörü" Ölümünün 300.Yılında Nâbî'ye Armağan. Ankara: TDK Yay. 81-108.
Kaplan, Mahmut (1995). Hayriye-i Nâbî (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.
Kaplan, Mahmut (2012), “Hayriyye-i Nâbî’de Tipler.” Millî Folklor 95: 31-44.
Karahan, Abdulkadir (1953). “Nâbî’de İstanbul Sevgisi.” Türk Dili Dergisi II (20): 567-570.
Karahan, Abdulkadir (1953). Nâbî Hayatı, Sanatı, Şiirleri. İstanbul: Varlık Yay.
Karahan, Abdulkadir (1987). Nâbî. Ankara: KTB Yay.
Karakaş, Mahmut (1980). “Nâbî’nin Hayriyyesi Hakkında.” Harran Dergisi 2(17): 7‐8.
Kayak, Mümine Alperen (2011). Divân Edebiyatı Metinlerinin İlköğretim II. Kademede Kullanılabilirliği ve Hayriyye-i Nâbî’nin 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabında Etkinliklerle İşlenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Erzincan: Erzincan Üniversitesi.
Kut, Günay (1987). “Nâbî’nin Hayri-Nâme’si.” Türk Edebiyatı 162: 47-50.
Mengi, Mine (2000), “Gerileme Devrini Belgeleyen Bir Edebi Eser: Nâbî’nin Hayriyye’si.” Divan Şiiri Yazıları. Ankara: Akçağ Yay. 187‐197.
Ocak, F. Tulga (1988). "Hayriyye'de Bir Türk Gencinin Eğitimi ve Seçilecek Meslekler." 16‐19 Kasım 1987 Şanlıurfa ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Sempozyumu Bildirileri. 189‐ 205.
Pala, İskender (1989). Hayriyye. İstanbul: Bedir Yayınevi.
Şener, Hasan (2013). "Hayriyye-i Nâbî'de Aktarılan Değerler.” Turkish Studies, 8 (1): 2501-2524.
Tökel, Dursun Ali (2004). “Divan Şairi Nâbî ve Popülizm Eleştirisi.” Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim 57: 1-9.
Uludağ, Erdoğan (2009). “Çocuk Edebiyatı Ve Klâsik Dönem Örneğinde Nâbî’nin Hayriyye’si.” Turkish Studies 4(7): 774-795.
Yöntem, Ali Canip (1945). "Tarihi Aydınlatacak Edebi Eserlerden Hayriyye ve Lütfıyye." İstanbul Mecmuası 3: 8.
Yöntem, Ali Canip (1979). "Hayri-Name (Hayriyye) Şairine Göre ilim ve Ahlaka Verilen Değer." Milli Kültür 12: 46-48.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
2 | FARSÇA DÎVÂNÇE (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Nâbî Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Şerife Şahinkaya |
Görüntüle | ||
3 | HAYRÂBÂD (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Prof. Dr. Melike Gökcan |
Görüntüle | ||
4 | SÛR-NÂME (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Nâbî Efendi | Doç. Dr. Mehmet ÖZDEMİR |
Görüntüle | ||
5 | TERCÜME-İ HADÎS-İ ERBA'ÎN (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
6 | TUHFETÜ’L-HARAMEYN (NÂBÎ, YÛSUF EFENDİ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
7 | MÜNŞEÂT (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Doç. Dr. ADNAN OKTAY |
Görüntüle | ||
8 | ZEYL-İ SİYER-İ VEYSÎ (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Efendi | Araş. Gör. Dr. ASLIHAN ÖZTÜRK DOĞAN |
Görüntüle | ||
9 | FETİH-NÂME-İ KAMANİÇE (NÂBÎ) | Nâbî, Yûsuf Nâbî Efendi | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
10 | LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) | Mahmud Cemaleddin el-Hulvî | Diğer Özlem Şamlı |
Görüntüle | ||
11 | AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) | Za'îfî, Muhammed | Dr. Necmiye Özbek Arslan |
Görüntüle | ||
12 | KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) | Feyzî-i Kefevî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
13 | ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) | Iyânî, Cafer Iyânî Bey | Prof. Dr. Osman Ünlü |
Görüntüle | ||
14 | RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) | Kefevî, Hüseyin | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
15 | ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafa b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
16 | HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) | Mustafâ b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
17 | HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafâ bin Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
18 | TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) | Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
19 | KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) | Şikârî | Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür |
Görüntüle |