- Yazar Biyografisi (TEİS)
Vecihi - Madde Yazarı: Öğretmen DENİZ POLATER
- Eser Yazılış Tarihi:1898
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Hikâye (Öykü)
- Yayın Tarihi:14/07/2021
HASBİHAL (VECİHİ)
hikâyeVecihi (d. 1869 - ö. 1904)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Ara nesil yazarlarından Vecihi’nin, bir mezarlıkta tanıdığı dokuz on yaşlarındaki bir çocuğun hayatını anlattığı hikâye. 6 bölüm ve 32 sayfadan oluşan hikâye, yazar anlatıcının bakış açısıyla oluşturulmuştur. Eserin başında hikâyeyi yazmasına neden olan olaya, kendisinin bir sonbahar sabahı tesadüf ettiğini belirten yazar, anlatacağı olayın trajik etkisini artırmak için “ah” gibi ünlemleri sık kullanır; hikâye genelinde “Namık Kemal’deki şairane-romantik benzetme ve olaylar(a)” (Necatigil 2021: 404) benzer bir tarz takınarak ağır ve süslü bir dil tercih eder. Eserlerinin “yarı-aydın okuyucuları etkilediği” (Solok 2009: 219) görüşü öne sürülen Vecihi, daha önceki birçok romanında olduğu gibi bu eserde de hikâye metninin içinde şiir parçalarına yer verir; kimi zaman kendi şiirlerinden, kimi zaman Abdülhak Hamit Tarhan, Mahir gibi sanatçıların şiirlerinden parçalar kullanır.
Hikâye kısaca şöyle özetlenebilir: Yazar anlatıcı, bir sonbahar sabahı Kurbağalı Dere, Göksu civarlarında gezintiye çıkar. Dönüşte yolu bir mezarlığın kenarından geçer. Elinde olmadan o mezarlığa girip bir servi ağacının arkasına yaslanır ve mezar taşlarını inceler. O esnada harap bir mezarın başına üstü başı perişan halde dokuz on yaşlarında bir erkek çocuğu gelir. Bir süre mezarın başında hareketsiz durduktan sonra mezara kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Küçük çocuk mezarı düzenleyip ayrılırken yazar anlatıcı, çocuğu çağırır; kim olduğunu öğrenmeye çalışır. Çocuğun anlattıklarından, mezarda yatan kişinin onun ablası olduğu anlaşılır. İki çocuk, öksüz ve yetim büyümüştür. Ablası 16 yaşına gelince evlendirilmiş, evlendiği adamdan 2,5 yıl boyunca eziyet görmüştür. O adamdan bir çocuğu olmuş ve bebek üç aylıkken kuşpalazından ölmüştür. Bunun üzerine genç kız da verem olup iki gün sonra ölmüş, hayırsever birkaç kişinin yardımıyla bebeğiyle birlikte bu harap mezarlığa defnedilmiştir. Ablasının ölümünden sonra küçük çocuk, eniştesi tarafından evden kovulmuş, sokakta yaşamaya başlamıştır. Şimdi Göksu’da küçük bir kulübedeki yaşlı bir kadına hizmet etmektedir. Üstelik eniştesinin, ayağını arabaya çarpması nedeniyle ayak kemiğinde iltihap oluşmuştur ve ameliyat olması gerekmektedir.
Çocuk bunları anlattıktan sonra oradan ayrılır ve aradan birkaç ay geçer. Yazar anlatıcı; ilkbahar mevsiminde o çocuktan haber almak ümidiyle Göksu’da, çocuğun göstermiş olduğu kulübelere gider, yaşlı kadının kulübesini bulur. Yaşlı kadın, çocuğu soran anlatıcıya, onu ablasının yanında bulabileceğini söyler. Yazar anlatıcı mezara gidince ablanın mezarının iyice bağımsızlaştığını, baş ucundaki tahtadan mezar taşının çürüdüğünü görür. Mezarın hemen ayağının dibinde küçük bir mezar daha peyda olmuştur. Çocuğu bulamayınca tekrar yaşlı kadının kulübesine giden yazar anlatıcı, küçük çocuğun o kış öldüğünü, ablasının mezarının ayak ucundaki küçük mezarda yattığını öğrenir.
Millî, ahlaki, hikemî romanlarıyla tanınan Vecihi, hikâyenin ana olayını anlatmadan önce 10 sayfa boyunca anlatacağı olayın çok acıklı olduğu, ruhun en gizli köşelerinde ızdıraplara neden olduğu konusunda okuru ikna etmeye çalışır; şiirsel psikolojik tasvirlerle okuru metne hazırlar. Mihridil, Feryat gibi önemli romanlarında görüldüğü gibi, onun eserlerinde genellikle “insanların başına gelen felâketler ile beşerî aşk ilk sıraları işgal eder.” (Önal 1985: 3).
Şirket-i Mürettibe Matbaası’nda 1898 yılında yazılmış olan Hasbihal, yazarın bağımsız olarak basılan 3 hikâyesinden biridir. Esere dair yapılan tek çalışma, Mehmet Önal'ın 1985 yılında hazırladığı "Vecîhî Bey’in Hikâyelerindeki Fiktif Yapı" adlı yüksek lisans tezidir. Eserin Latince çeviri basımı bulunmamaktadır.
Mehmet Vecihi ’nin biyografisi için bk. "Vecihi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/vecihi
Eserden Örnekler
Ah!... Tabiata heyecan, ruha isti’dâd-ı feryâd, hâhiş-i tegazzül veren o vadiler yine o halde pây-dâr… Birader yine o birader, yine muhlis, yine vefakâr. Fakat heyhat ki, o hiss-i şebâb, o hâl, o neşve yok. Bir memer-i bahar-ı güzeşte ki, bir medfen-i itisâsât olan o köşeleri ziyaret eyledikçe şimdi hemnişînime hitâben ruhumdan kopan feryâd:
“Birader şebâbet fenâ-yâb imiş
Uyandık da bildik o bir hâb imiş”
Nâliş-i hakikisinden ibâret kalıyor. (Vecihi 1898: 10).
Uyanık iken rüya görür gibi bir gaflet-i mütehayyirâne içinde ben keş-â-keş efkârım ile uğraşırken, nâgehânî bir çocuk peydâ oldu. Mevki’in avarızıyla yıkık dökük duvar harabelerinin haylûleti, çocuk yaklaşıncaya kadar kendisini görebilmeye mani’ olmuş idi. Hattâ ben, bir servi ağacının arkasına dayanmış olduğum için o beni hiç görmedi. (Vecihi 1898: 24).
Hemşîresini on altı yaşında iken tezvîc etmişler. Arabacı esnafından bir herife vermişler. İki buçuk sene beraber oturmuş. Fakat o müddet zarfında o kadar kahır ve mezellet çekmiş ki, doğduğu günden beri sokak ortalarında, sefalet içinde yaşadığı halde o zamanki bâr-ı girân-ı felâket, tahammülünün fevkine çıkmış. (Vecihi 1898: 29).
Kaynakça
Mehmet Vecihi (1898). Hasbihâl. İstanbul: Şirket-i Mürettibe Matbaası.
Necatigil, Behçet (2021). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Önal, Mehmet (1985). Vecîhî Bey’in Hikâyelerindeki Fiktif Yapı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Saraç, M. A. Yekta (hzl.) (2016). Bursalı Mehmed Tahir Osmanlı Müellifleri. Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları.
Solok, Cevdet Kudret (2009). Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman-I. İstanbul: İnkılâp Yayınları.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MİHR-İ DİL (VECİHİ) | Vecihi | Diğer Saime Kemerci |
Görüntüle | ||
2 | MEHCÛRE (VECÎHÎ) | Mehmed Salih Vecîhî Bey | Öğretmen Nurullah YAŞAR |
Görüntüle | ||
3 | HALİME (VECİHİ) | Vecihi | Akın ZENGİN |
Görüntüle | ||
4 | ÇOBAN KIZI (VECİHÎ) | Vecihi | Öğretmen Tuğçe Meç |
Görüntüle | ||
5 | HİKMET YAHUT MEHCÛRE'NİN KISM-I SÂNÎSİ (VECÎHÎ) | Mehmed Salih Vecîhî Bey | Öğretmen Nurullah YAŞAR |
Görüntüle | ||
6 | NERİME (VECİHİ) | Vecihi | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
7 | HÜRREM BEY (VECİHİ) | Vecihi | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
8 | SÂİL (VECİHİ) | Vecihi | Akın ZENGİN |
Görüntüle | ||
9 | MALİK (VECİHİ) | Vecihi | Dr. Öğr. Üyesi Fırat Karagülle |
Görüntüle | ||
10 | MESUDE (VECİHİ) | Vecihi | Dr. Öğr. Üyesi Fırat Karagülle |
Görüntüle | ||
11 | NEDÂMET (VECİHȊ) | Vecihî | Öğretmen Tuğçe Meç |
Görüntüle | ||
12 | MÜJGAN (VECİHİ) | Vecihi | Dr. Öğr. Üyesi Fırat Karagülle |
Görüntüle | ||
13 | VUSLAT (VECİHȊ) | Vecihi | Öğretmen Tuğçe Meç |
Görüntüle | ||
14 | HARABE (VECİHİ) | Vecihi | Araş. Gör. TEVFİK ERGUN |
Görüntüle | ||
15 | SEVDA-YI MASUMANE (VECİHİ) | Vecihi | Öğretmen Emre Şengül |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |