- Yazar Biyografisi (TEİS)
Nabizade Nazım - Madde Yazarı: Öykü USTA
- Eser Yazılış Tarihi:1308/1891
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Hikâye (Öykü)
- Yayın Tarihi:09/04/2022
HÂLÂ GÜZEL (NABİZÂDE NÂZIM)
uzun hikâyeNabizade Nazım (d. 1862 - ö. 5 Ağustos 1893)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Nabizade Nazım'ın müstakil kitapçıklar halinde neşredilmiş uzun hikâye türündeki eserlerinden biri. 1308/1891 yılında yayımlanan Hâlâ Güzel, sonu ayrılıkla biten bir aşkı anlatan, üç bölümlük hatıra tarzında kaleme alınmış bir eserdir. Hikâyenin ilk bölümünde Safder’in şimdiki durumu ve geçmiş yaşamı anlatılır. Safder; ellili yaşlarda saçları neredeyse beyazlamış, hayat neşesini kaybetmiş mutsuz bir adamdır. İkinci evliliğini yapmış ve bu evlilikten bir erkek, bir kız çocuk dünyaya gelmiştir. Karısı Sıdıka, zengin bir adamın tek çocuğudur. Ancak ahlak açısından eksiklikleri vardır ve yedi, sekiz senedir ruhsal durumunun bozukluğundan dolayı zorbaca tavırlar sergilemektedir. Safder bunlara sabretmekte, gizli gizli gözyaşı dökmektedir. Bu anların birinde, yirmi sene önce yaşamış olduğu mutlu zamanları hatırlamaya başlar.
Safder yirmili yaşlarındayken yakışıklı, mutlu ve varlıklı bir yaşam sürmektedir. Hem annesini hem de babasını küçük yaşta kaybetmiş, memuriyette çalışan bir gençtir. Tek eksiği mutlu bir evliliktir, en büyük keyfiyse istikbalinin hayalini kurmaktır. Bir çarşamba günü Beykoz’daki çayırda dere kenarında bir gölgeliğe uzanır ve istikbalindeki kadını hayal etmeye başlar. Şuh kahkahalar atarak kendisine yaklaşan bir grup genç kızı görmesiyle hayalinden uyanır. Safder uzaktan onları inceler, daha sonra evine döner. Cuma günü yine çayırdayken yanından geçen kadınlardan bir tanesinin, onlardan biri olduğunu hatırlar. O gün birkaç kere daha kızla karşılaşır, bakışırlar. Karşılaştığı kadın Fahriye’dir ve birbirlerine âşık olmuşlardır. Sonraki gün bakışmalarına, karşılıklı gülümsemeler de eklenir. Bir hafta boyunca görüşemezler ve karşılaştıkları gün Safder, Fahriye’yi evine kadar takip eder. Ancak kimsesi olmadığından eve nasıl bir aracı göndereceğini bilemez, bu duygularla bir hafta kıvranır. Fahriye’nin babası, Safder’i bir buluşmaya çağırır; onu araştırdığını ve kızıyla evlenmek istiyorsa onayı olduğunu söyler. Bunun üzerine on gün sonra nikahlanmalarına karar verilir. İkinci bölümde, nikah hazırlıkları ve evliliklerinin ilk yılları anlatılır. İlk buluşmalarından elli gün sonra nikahlanan çift, Emirgan’da bir ev kiralayıp orada yaşamaya başlarlar. Evlendikten sonra birbirlerine olan sevgileri giderek büyür. Onların evliliği, Fahriye’nin iffeti ve dürüstlüğü herkesçe çok beğenilmektedir. Son bölümde Safder ve Fahriye’nin evlilikleri anlatılır, dolayısıyla anlatılan zamana geri dönülür. Evliliklerinden Fahri adında bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Fahriye saadetini, kocasının saadetine bağlar. Oğlu doğduğundaysa onun sevgisinin daha üstün olduğunu fark eder, Safder’in sevgisi ise her geçen gün artmaktadır. Birlikteliklerinin dördüncü yılında Safder’in Avrupa’ya tayini çıkar ve gözyaşları içinde ayrılırlar. Bu ayrılığın zamanı uzadıkça Fahriye’de bir ruhsal düşüklük başlar, yavaş yavaş sevgisi azalır ve tıpkı bir ölü gibi penceresinin önünde saatlerce oturur.
Ayrılıklarının üzerinden yedi, sekiz sene geçtikten sonra Fahriye’nin gönlü serbest kalmıştır ve başka birine sevgi beslemeye başlar. Safder sonunda Avrupa’dan döner, Fahriye’yi hala çok sevmektedir. Ancak karısında meydana gelen his yoksunluğunu anlamış, onu serbest bırakmıştır. Fahriye boşandıktan sonra Emin’le yuva kurar. Bir sene sonra Safder ikinci evliliğini isteksiz bir şekilde yapar. Fahriye kırk yaşında dul kalmış, oğlunun sevgisiyle kendini avutan bir kadındır. Dokuz senedir birbirlerinin yüzünü görmemiş eski aşıklar, oğullarının istikbalini konuşmak için buluşurlar. Fahriye’nin evinde, eski anıların içerisinde bir araya gelirler. Safder başını yerden kaldırmaz ve Fahriye’ye göz ucuyla bile bakmaz. Yalnız kaldıklarında ona hızlıca bir bakış atar ve içinden onun hâlâ güzel olduğunu geçirir. İkisi de hüngür hüngür ağlamaktadır.
Hikâye şimdiki zamanın anlatımıyla başlamış, Safder’in anılarına geri gidilerek geçmiş anlatılmıştır. Daha sonra hatıralar, hikâyenin anlatıldığı zamanla birleşir. Teknik bakımdan, yazarın hatıra tarzında yazdığı diğer hikâyelerinden daha ustaca kurgulanmıştır.
Tanzimat romanında sıklıkla işlenen tesadüf yoluyla âşık olma, bu hikâyede de yer alır. Ancak gelenekten farklı olarak burada entrikaların başlamasının sebebi olarak görülmez. Safder’in hayalinde kurduğu aşkla, gerçek aşkını bulması arasındaki ilişkiyi göstermek için kurgunun bir parçasıdır. Gelenekten farklı olarak ele alınan bir unsur da baba figürüdür. Ahmet Efendi’nin kızını, onu seven biriyle evlendirmek istediği için Safder’in duygularından emin olmak istemesi ve onunla konuşması önemli bir noktadır. Yaz, kış farklı evlerde ikamet edilmesi, devamlı eğlenceler düzenlenmesi ve kadınların refakatsiz dışarıya çıkmaması gibi dönemin sosyal yaşamıyla ilgili bilgiler, kurgunun akışı içerisinde yer almıştır.
Hâlâ Güzel, görücü usulü evlilikte sevginin önemine yer verilmesi, gelenekten farklı bir modern baba figürü çizilmesi bakımından dikkate değerdir.
Nabizâde Nâzım’ın biyografisi için bk. “Nabizade Nazım”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nabizade-nazim
Eserden Örnekler
Tayin olunan yevm-i mülakatta Safder, Fahriye, Fahri Beykoz’da Fahriye’nin hanesinde birleştiler.
Safder eve girinceye kadar akabeler geçirmiş, ölüm terleri dökmüş olduğu gibi bu işkencelerin belki iki mislini Fahriye de çekmişti.
Safder ne tarafa baksa maziyi ihtar eder bir nişane görmekteydi. Hanenin tefrişatı, boyası falan hep sene-i izdivacını andırıyordu.
Bu temaşalar hissiyatını kabartmakta, göz pınarlarına yaşlar biriktirmekteydi.
Fahriye başına bir örtü almış gözlerinde biriken katreleri mendiliyle silerek kurutmaya çalışmaktaydı.
Safder gözlerini yerden kaldırıp da Fahriye’nin yüzüne bir nîm-nigâh atfetmeye cesaret edemiyordu.
Fahriye ise evza ve enzar-ı mütemenniyane ve mutazarrıanesiyle böyle bir nîm-nigâh istida etmekteydi.
İkisini de bir helecan almış, sesleri titremekte bulunmuştu.
Fahri’nin istikbali mevk-i müzakereye konuldu. Fakat söyledikleri sözlerin ahengi zapt ve hıfz edilecek olsa Safder bir şikâyet-i afv-hâhane, Fahriye’de bir istifa-yı sevda-perestane zuhur ederdi. İstemedikleri hâlde ikisi de bir zevk-i ruhaniye kapılmış gitmişti.
Bir münasebetle Fahri dışarı çıktığı zaman Fahriye her türlü hazm ve ihtiyatı pâymâl ederek kemal-i tazarru edasıyla dedi ki:
- Yüzüme bir kerecik olsun niye bakmıyorsunuz?
Safder’in gözleri bila-ihtiyar Fahriye’nin çehresine teveccüh etti. Yine derhâl yere indi.
Şu nazar-ı seri Safder’in helecanını tezyid etmiş oldu. İçinden bir “Hâlâ güzel!” demişti.
Evet Fahriye hâlâ güzeldi. Yaşı kırka varmış, bunca hüzün ve elem çekmiş olduğu hâlde yine hâlâ güzeldi. Belki daha semizlemiş, rengi daha açılmıştı.
Safder boşanmaya zorlanıp duran gözyaşlarını bir türlü zapt edemedi; âdeta hüngür hüngür ağlamaya başladı. Fahriye de ağlamaktaydı. Bu iki bedbaht bunca yıllardır teraküm eden acı gözyaşlarını sakinane isale ile biraz müsterih oldular (Nabizade Nazım, 2019: 187-188).
Kaynakça
Çağın, Sabahattin (2017), Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Hikâye, İstanbul: Dergâh Yayınları.
Çağın, Sabahattin (2019), “Nabizade Nazım”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü: http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nabizade-nazim [Erişim tarihi: 15.03.2022].
Enginün, İnci (2006), Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Yeni Türk Edebiyatı(1839-1923), İstanbul: Dergâh Yayınları.
Nabizade Nazım (2015), Karabibik ve Diğer Hikâyeler (Hzl. Sabahattin Çağın, Nedret Kurudere), İstanbul: Dergâh Yayınları.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | SEVDA (NÂBİZÂDE NÂZIM | Nabizâde Nâzım | Diğer Öykü USTA |
Görüntüle | ||
2 | BIR HÂTIRA (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Diğer Ceylan Aydın |
Görüntüle | ||
3 | ESÂTİR (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Öğretmen Doğukan Ali Paker |
Görüntüle | ||
4 | HANIM KIZLARA (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Öğretmen Doğukan Ali Paker |
Görüntüle | ||
5 | HASBA (NABİZÂDE NÂZIM) | Nabizade Nazım | Araş. Gör. Dilek Yardım |
Görüntüle | ||
6 | HÂTIRA-İ ŞEBÂB (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Araş. Gör. Sefacan Doğru |
Görüntüle | ||
7 | HOŞNİŞÎN VEYA CİHÂNDA SAFÂ BU MUDUR? (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Diğer ALİ ERBAY |
Görüntüle | ||
8 | HEVES ETTİM (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Hatem Türk |
Görüntüle | ||
9 | KARABİBİK (NÂBİZÂDE NÂZIM) | Nabizade Nazım | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
10 | MİNİ MİNİ MEKTEPLİ (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Öğretmen Doğukan Ali Paker |
Görüntüle | ||
11 | MİNİ MİNİ YÂHUD YİNE HEVES (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Akın ZENGİN |
Görüntüle | ||
12 | SEYYİE-İ TESÂMUH (NABİZADE NAZIM) | Nabizade Nazım | Öğretmen Doğukan Ali Paker |
Görüntüle | ||
13 | YÂDİGÂRLARIM (NABİZÂDE NÂZIM) | Nabizade Nazım | Diğer Ceylan Aydın |
Görüntüle | ||
14 | ZAVALLI KIZ (NABİZÂDE NÂZIM) | Nabizade Nazım | Öğr. Gör. Merve Özdemir Çetinkaya |
Görüntüle | ||
15 | ZEHRA (NABİZÂDE NÂZIM) | Nabizade Nazım | Doç. Dr. Özlem Nemutlu |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |