GÜLNİHÂL (NAMIK KEMAL)
tiyatro
Namık Kemal (d. 21 Aralık 1840-ö. 2 Aralık 1888)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Namık Kemal’in İstanbul’da yazmaya başlayıp Magosa’da sürgündeyken tamamladığı beş perdelik tiyatro. Yazar, ilk tiyatrosu Vatan yahut Silistre’nin sahnelenmesi sürecinde kaleme almaya başladığı ikinci tiyatrosunun adını Râz-ı Dil olarak tasarlar fakat sansür sebebiyle başlık Gülnihâl'e dönüştürülür. Tiyatro, yazılışından yaklaşık iki yıl sonra 1875’te üzerinde pek çok değişiklik yapılarak isimsiz bir şekilde basılır. Halkın hükümete karşı ayaklanmaması için yapılan değişiklikler yazarı eser yayımlandığı için pişman etse de çoğu araştırmacı Gülnihâl’i Namık Kemal’in en başarılı tiyatrosu kabul eder. Eser konusunu taşradaki sancak beylerinin hükümeti hiçe sayarak başına buyruk davranması ve halka eziyet etmesinden alır.

İlk perde konağın genç kızı İsmet ile onun dadısı Gülnihâl’in diyaloglarıyla başlar. Gülnihâl, geçmiş yaşantısında emrinde çokça hizmetçisi olan bir bey kızıdır. Sevdalandığı genç bir gece Gülnihâl’in yaşadığı konakta düşmanları tarafından baskına uğrar ve canından olur. Gülnihâl ise esir alınır, türlü eziyetlere maruz kalır. Bir süre sonra intikamını, onu esir edeni öldürterek alır. Getirildiği konakta İsmet’in annesinin hizmetine girer, ona hizmet etmek, ona derdini dökmek yaralarına merhem olur. Gülnihâl, ömrü uzun olmayan hanımının yadigârı İsmet’i kendi çocuğu gibi büyütür, onu her türlü kötülükten korumak ister. Yıllar önce Gülnihâl’in başına gelenler İsmet’in kaderinde yeniden tezahür eder. İsmet’in gönlünü kaptırdığı Muhtar, Kaplan Paşa’nın en büyük düşmanıdır. Kaplan Paşa zulmetmekten keyif alan, küçük bahanelerle insanları hapse attıran, idam ettiren, gözünü para ve iktidar hırsı bürümüş zalim bir sancak beyidir. Mallarının yarısına ortak olan Muhtar’a karşı büyük bir kin besler. Ona dünyada cehennem azabı çektirmenin yolunun İsmet’i ele geçirmek olduğunu bilir. Gülnihâl, Kaplan Paşa ve annesi Paşo Hanım’ın kötü emellerine karşı İsmet’i ve Muhtar’ı uyarır. Onlarsa başta kendi soylarından olan birinin kendilerine kötülük yapacağına inanmak istemezler. Ancak Kaplan Paşa’nın adamı Kara Veli’nin konağı basıp Muhtar’ı halkı Paşa’ya karşı ayaklandırmak suçundan hapse atmasıyla durum işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Gücünü kılıçtan alan Kaplan Paşa, kapısına gelen İsmet’i Paşo Hanım vasıtasıyla nikaha ikna etmeye çalışır. Gülnihâl tam da bu sırada zihnindeki planı uygulamaya başlar, o Kaplan Paşa öldürülmeden halkın ve de sevdiklerinin rahata eremeyeceğinin farkındadır. Muhtar’ın kurtulacağına söz vererek İsmet’i Kaplan Paşa’yla nikahlanmaya ikna eder. Muhtar duydukları karşısında tüm gücünü kaybeder. Gülnihâl’in planlarının yanı sıra halk da Muhtar’ı kurtarmak için bir araya gelmiştir. Gece vakti Muhtar’ı kaçırmayı amaçlayan halkın yanında tüfekçi başı Zülfikar Ağa da yer alır. Kaplan Paşa’nın emrinde çalışsa da geçmişte kardeşini düşmandan kurtaran Muhtar’a bir can borcu vardır. Vakit kaybetmeden ölümü arzulayan Muhtar’ın yanına gider, onu cesaretlendirerek hapisten kaçmaya ikna eder. Kaplan Paşa, Muhtar’ın öldüğüne inandırılır. Gülnihal, Zülfikar Ağa ile iş birliği yaptığından gerçekleri bilir fakat planın bozulmaması için İsmet’ten saklar. İsmet ise tüm bu planlardan habersiz Muhtar’ın mezarı başında gözyaşı döker, kendini kaybeder. Mezar başında Muhtar’la karşılaşır fakat hayal olduğunu sanır. Muhtar, Rumeli Valisi’nden izin aldıktan sonra halka Kaplan Paşa’yı alt etmek için savaşacağını ancak sancak beyi olmayacağını söyler. Bunun sebebi İsmet’in nikahlandığına inanmasıdır. İsmet’in de dayanacak gücü kalmamıştır, Gülnihâl’e öfkelidir. Gençlerin bu halini gördükçe perişan olan Zülfikar Ağa ve Gülnihâl gerçeği açıklamak zorunda kalır. Kaplan Paşa ise olan bitenden habersiz İsmet’in konağında tuzağa düşürülür, idam edilmek üzere tutuklanır. Ancak Gülnihâl kargaşa sırasında Kaplan Paşa’nın hançeriyle yaralanır ve İsmet’in kucağında son nefesini verir.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Gülnihal’deki isim sembolizasyonuna dikkat çeker. Mehmet Kaplan doktora tezinin kitaplaşmış hali olan Namık Kemal: Hayatı ve Eserleri’nde bu görüşü detaylandırır, Kaplan Paşa adını davranışlarından alır, Zülfikar kılıcı ve dolayısıyla Kaplan Paşa’nın aleyhtarlığını, Muhtar hürriyeti, İsmet masumluğu sembolize eder. Gülnihâl adı ise sansür sebebiyle sonradan konulduğundan Namık Kemal’in tercihi değildir, Gülnihal’in isteği ve desteğiyle kurtuluşa erildiği düşünüldüğünde “Râz-ı Dil” başlığı anlam kazanır. Ayrıca araştırmacılar tiyatrolarını romantik tiyatro anlayışına göre şekillendiren Namık Kemal’in bu tiyatrosunda yer alan mezar sahnesinden hareketle Gülnihâl’in Shakespeare etkisinde yazıldığı, Hamlet’e benzediği konusunda hemfikirdirler. Ayrıca İnci Enginün Tanzimat Devrinde Shakespeare Tercümeleri ve Tesiri'nde, intikam peşinde olan Gülnihal’i Titus Andronicus piyesindeki intikamı hayat gayesi haline getiren Tamora’ya benzetir. Kaplan Paşa ve zalim annesinin ise Macbeth tesiriyle oluşturulma ihtimalini dile getirir.

Gülnihâl'in ikinci baskısı 1909'da yapılır. Kenan Akyüz tarafından yeni harflere aktarılarak çıkan üçüncü baskısının tarihi ise 1960'tır.

Şairin biyografisi için bk. “Nâmık Kemal”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/namik-kemal

Eserden Örnekler


GÜLNİHÂL – Ah, beyim! Benim yüreğim o kadar katıdır, o kadar katıdır ki, öldükten sonra göğsümden çıkarsanız, belki bir kılıç dövdürebilirsiniz. Ölümden korkmayan, hiçbir şeyden korkmaz! Dünyada da, benim kadar, ölümden korkmaz kimse yoktur. Hâlimi bilmezsiniz. Bana bir saat yaşamak, bir hafta can çekişmekten eziyetli gelir. Ben korkuyorsam, sizin için korkuyorum. Gözünüzü birtakım hülyâlar bağlamış, gittiğiniz yerleri doğru yol sanıyorsunuz. Bilmiyorsunuz ki önünüzde ecel tuzakları kuruluyor, cehennem kuyuları kazılıyor!

MUHTAR – Acâyip şey! Ben kime ne yaptım ki, önümde ecel tuzağı kurulacak?

GÜLNİHÂL – Kime mi ne yaptınız? Bundan evvel, bu memlekette babanız hüküm sürüyordu. Bundan sonra da siz hüküm sürebilirsiniz. Halk, sizin ömrünüze dualar ediyor. Paşa, niçin, ölümünüze çalışmasın? Daha söyleyeyim mi? Siz, onunla en büyük arzusunun arasında bir sedsiniz. Vücûdunuzu dünyadan kaldırmak istemez de ne yapar? Herif İsmet’i seviyor, İsmet’i alacak! Anladınız mı?

...

GÜLNİHÂL – Düşmanlık bu dereceye geldikten sonra, düşmanca davranmaktan başka, belânın önünü almağa çare yoktur. Halk, ayaklanmağa hazır duruyor. Zalimler kiminin babasını öldürmüşler, kiminin oğlunu asmışlar, kiminin karısına dokunmuşlar, kiminin kızını kaçırmışlar, kimini dövmüşler, kimine sövmüşler, hepsini de soymuşlar! Herkes, içine düştüğü belâdan kurtulmak istiyor... Kimse, rahatça yaşamak için, canını ortaya koymaktan çekinmiyor. Önlerinde bir adam, bir zâbit arıyorlar! Beyfendiye geliyorlar, yüzlerine bile bakmıyor (Namık Kemal 1989: 14-18).

Kaynakça


Akün, Ömer Faruk (1975). “Namık Kemal’in Kitap Halindeki Eserlerinin İlk Neşirleri”, Türkiyat Mecmuası. C. 28: 1-78.

Akün, Ömer Faruk (2006). “Nâmık Kemal”, TDV İslâm Ansiklopedisi. C. 32. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 361-378.

Dizdaroğlu, Hikmet (1995). Namık Kemal Hayatı-Sanatı-Eserleri. İstanbul: Varlık Yay.

Engin, Ertan (2014). "Namık Kemal'in Tiyatrolarında Kavramlar", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7 (29): 352-361.

Enginün, İnci (1979). Tanzimat Devrinde Shakespeare Tercümeleri ve Tesiri. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Basımevi.

Enginün, İnci (1993). “Namık Kemal ve Tiyatro”, Ölümünün 100. Yılında Namık Kemal. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Merkezi Yayını. 13-24.

Fuat, Memet (1999). Namık Kemal: Yaşamı, Düşünce Dünyası, Sanatçı Kişiliği, Seçme Yapıtları. İstanbul: YKY Yay.

Göçgün, Önder(1987). Nâmık Kemâl. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.

Kaplan, Mehmet (1948). Namık Kemal Hayatı ve Eserleri. İstanbul: İbrahim Horoz Basımevi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.

Namık Kemal (1989). Gülnihâl. (hzl. Kenan Akyüz). İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yay.

Nur, Rıza (2017). Namık Kemal: Hayatı, Divanı, Eserleri. (hzl. Mehmet Soğukömeroğulları, ed. Göktürk Ömer Çakır). İstanbul: Doğu Kütüphanesi.

Tanpınar, Ahmet Hamdi (2012). On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Dergâh Yay.

Uçman, Abdullah (2006). "Namık Kemal", Tanzimat Edebiyatı. (ed. İsmail Parlatır). Ankara: Akçağ Yay. 201-288.

Yıldırım, Yüksel (2016). “Namık Kemal’in Edebi Eserlerinde Tarih Anlayışı”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. 9 (46): 265-271.

Yıldız, Alpay Doğan (2011). “Nâmık Kemâl’in Tiyatroları”, Nâmık Kemâl. (ed. Turan Karataş, Orhan Kemal Tavukçu). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. 198- 223.

Yücebaş, Hilmi (1959). Bütün Cepheleriyle Namık Kemal Hayatı-Hâtıraları-Şiirleri. İstanbul: Ahmet Halit Yaşaroğlu (Dizerkonca Matbaası).

Atıf Bilgileri


Tuna, Hatice Büşra. "GÜLNİHÂL (NAMIK KEMAL)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/gulnihal-namik-kemal. [Erişim Tarihi: 06 Ekim 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 ÂKİF BEY (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Araş. Gör. Hatice Büşra Tuna
Görüntüle
2 BAHÂR-I DÂNİŞ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. BİLAL DEMİR
Görüntüle
3 BÂRİKA-İ ZAFER (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
4 CELÂLEDDİN HARZEMŞAH (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğretmen Doğukan Ali Paker
Görüntüle
5 CEZMİ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Polat SEL
Görüntüle
6 DEVR-İ İSTÎLÂ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
7 DÎVÂN-I NÂMIK KEMÂL / EŞ’ÂR-I KEMÂL (NÂMIK KEMÂL) Namık Kemal Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu
Görüntüle
8 EVRÂK-I PERÎŞÂN (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
9 İNTİBÂH Yâhud SERGÜZEŞT-İ ALİ BEY (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Polat SEL
Görüntüle
10 KANİJE (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Araş. Gör. Hatice Büşra Tuna
Görüntüle
11 İRFAN PAŞA'YA MEKTUP (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Diğer Cansu Hin
Görüntüle
12 MAKÂLÂT-I SİYÂSİYYE VE EDEBİYYE (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğr. Gör. Kamil Parın
Görüntüle
13 MEKTUPLAR (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Öğr. Üyesi ELİF KAYA
Görüntüle
14 MUKADDİME-İ CELÂL: CELÂLEDDÎN HARZEMŞAH MUKADDİMESİ (NÂMIK KEMAL) Nâmık Kemal Diğer Cansu Arslanoğlu
Görüntüle
15 RENAN MÜDÂFANÂMESİ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğretmen Doğukan Ali Paker
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle