GÜL Ü NEVRÛZ (LÜTFÎ)
Âşıkâne Mesnevi
LÜTFÎ, Mevlânâ Lütfî (ö. 897/1492 [?])

ISBN: 978-9944-237-87-1


Mevlânâ Lütfî’ye ait bir mesnevi.

İranlı şair Celâleddin Tabîb’in (734/1334’te) Farsça yazdığı aynı adlı eserinden Ömer Şeyh Mirzâ’nın oğlu Şiraz Emiri İskender Mirzâ’nın talebi üzerine 814/1411’te Çağatay Türkçesine yapılmış çeviri bir eserdir.

Tabîb’in Gül u Nevrûz’u, tesir gücünden olsa gerek Anadolu Türkçesine aktarılmıştır. Abdî, Muhibbî (944/ 1537) ve Sâbir (1648-1680 [?]) imzalı çeviriler (İnce, 1998: 105-110) bunlardandır. Klasik edebiyat ürünü olan bu âşıkâne anlatı, mesnevilerdeki klasik tasnif iledir.

Eser, Allah’ın varlığının ve birliğinin dile getirildiği “tevhit” bölümüyle başlar; sonrasında peygamber övgüsünün yapıldığı “naat-ı enbiya” ve “naat-ı muhammed” bölümleri bulunur. Allah’a yakarış olarak bilinen “münacat” bölümü ardından yazılış sebebinin belirtildiği “sebeb-i telif” gelir. Mesnevinin takdim edildiği kişinin övüldüğü “medh-i padişah” başlıklı methiye sonrasında, “ağaz-ı destân-ı gül u nevrûz” adlı bölümle Gül u Nevrûz hikâyesine giriş yapılır. Burası mesnevinin 102. beytine denk düşmektedir (Efendioğlu 2018: 5). Mesnevi padişahın tekrar övüldüğü “padişah medhi bile kitab hatimesi” başlıklı 23 beyitlik bölüm ile nihayetlenir (2018: 5). Gül u Nevrûz, aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” vezniyle ve 1228 beyit olarak (Eraslan 2003: 232) düzenlenmiştir. Birnbaum mecazî, romantik-epik olarak nitelendirdiği mesnevinin beyit sayısını 2400 olarak belirtir (1993: 191). İnce, mesnevinin 1245 beyitten oluştuğunu söyler (1998: 103); Karaağaç’a göre, mesnevideki beyit sayısı 2400 civarındadır (2020: 20). Efendioğlu beyit sayısını 1242 şeklinde belirtir (2016: 579). Beyit sayısına ilişkin bu değişkenliğin faydalanılan nüsha farklılıklarından ileri geldiği muhtemeldir. Tabîb’e ait asıl eserin beyit sayısı ise 1181 civarındadır. Gül u Nevrûz’daki beyit sayısının orijinalden bağımsız oluşu çevirinin “serbest tercüme özelliği” taşıması sebebiyledir (İnce, 1998: 103-118). Bu durum esere çeviriden çok bir telif eser görünümü vermektedir (Karaağaç 2020: 15-18; Argunşah 2021: 43).

Gül u Nevrûz mesnevisi doğu aşk hikâyelerine has motifler taşır. Bunlar: düş görme, kılık değiştirme, resimde ya da rüyada görerek âşık olma, mektuplaşma, insan dışı varlıklarla konuşma, sevgiliye kavuşmak için çıkılan yolculuk, sevgililerin buluşmaları ve ayrı düşmeleri, kavuşmayı engelleyen türlü kötülük ve tehlikeler, ülkeler arasında savaş, avlanma gibi unsurlardır (İnce, 1998: 105). Cemşid u Hurşid, Süheyl u Nevbahar gibi bir çok aşk hikâyesine kaynaklık ettiği ileri sürülen bu mesnevinin kahramanlarından biri Nevşad, ülkesinin sultanı Ferruh’un oğludur. Sultanın oğlu, Nevrûz vakti doğduğundan Nevrûz adıyla çağrılır. Delikanlı Nevrûz, rüyasında gördüğü bir güzele âşık olur. Rüyada Nevrûz’a şarap sunan bu Gül adlı güzel, aşk hikâyesinin diğer kahramanıdır. Ferhar sultanı Müşgin Şah’ın kızı olarak tanıtılan güzelin, Nevrûz’un kendisine olan aşkını öğrenmesi, Nevrûz’un arkadaşı Bülbül ile gönderdiği mektup sayesinde gerçekleşir. Gül, Bülbül aracılığıyla Nevrûz’un durumundan haberdar olunca etkilenir ve Nevrûz’a âşık olur (Efendioğlu 2018: 152-153). Hikâye âşıkların sevgilerini sınayan zorluklarla dolu olaylarla akıp gider. Olaylar örgüsü sevenlerin muratlarına erdiği, ömürlerinin sonuna kadar huzurla yaşadıkları mutlu bir sonla çözümlenir.

Gül u Nevrûz, Çağatay Edebiyatı Klasik Öncesi döneminin yetişmiş en kuvvetli şairi olarak bilinen (Vural vd. 2010: 28-29) Lütfî’nin “ilk eseri olarak” (Eraslan, 2003: 232) nitelenir. Mesnevi temiz bir Türkçe ile (Blochet, 1933) ve sade bir üslupla yazılmıştır. Dil ve üslup bakımından incelikle işlenmiş, estetik değerli mana ve mecazlara sahiptir. Söyleyişte karşılaşılan “atasözü ve halk deyişleri” (Karaağaç 2020: 17) gibi yerel dil kullanımları sanatçının dizelerine özgünlük kazandırır. Gül u Nevrûz şairinin “şirin Türkçesinde” (Caferoğlu 1984: 209) çağdaşlarına veya kendisinden sonra yetişen ediplere nispeten daha az yabancı unsur vardır. Çağataycanın kuruluş aşamasında yaşamış sanatçıda Eski Türkçeye özgü arkaik ses, şekil, kelime tasarrufları ve Oğuz-Kıpçak dil özelliklerinin muhafaza edildiği dil kullanımlarına rastlanır. Bu itibarla Lütfî’nin dili klasik devir Çağatay dilinden ayrılır (Karaağaç, 2020: 22).

Mesnevinin Türkiye ve dünya kitaplıklarında birçok nüshası bulunur (Eraslan, 1986: 73). Bilinen nüshaları Süleymaniye ve Fatih Millet başta olmak üzere British Museum, Oxford Bodleian gibi tanınmış dünya kütüphaneleri arşivlerindedir. Karaağaç eserin nüsha sayısının dokuz olduğu bilgisini verir (2020: 20). Argunşah, Gül u Nevrûz’un çeşitli kütüphanelerde 9 nüshası bulunduğunu belirtir (2021: 45). Efendioğlu eserin farklı kaynaklarda tespit edilmiş nüshalarının on civarında olduğunu söyler ve sekiz nüshanın katalog künye tanıtımını yapar (2018: 155-159-161). Nüsha sayısındaki zenginlik eserin yaygın şöhretini göstermektedir.

1965’te Kiril harfleriyle yayımlanmış eserin (Erkinov), Özbekçe ve Rusça çevirileri bulunmaktadır (Efendioğlu 2018: 159). Türkiye’de yapılmış çalışmalardan ilki Leman Dinçer’e ait, Kitâb-ı Gül u Nevruz adlı mezuniyet tezi (1970); diğeri Bayram Orak’a ait Gramer İndeksi konulu yüksek lisans tezidir (1995). Süleyman Efendioğlu, mesnevinin Süleymaniye Kütüphanesi Laleli Nüshası’nı esas almış; eseri dil incelemesi, metin-aktarma, gramatikal dizin ve tıpkıbasım başlıklarıyla (2019) yayımlamıştır. Efendioğlu, nüsha farklılıklarına değinmiş; en eski nüsha olarak tespit ettiği Laleli Nüshası’nı tıpkıbasım için kullanmıştır. Eser üzerine yapılan çalışmaların ayrıntılı bibliyografyasının sunulduğu incelemede şekil, muhteva, dil ve üsluba dair çeşitli dikkatlerden söz edilmiştir.

Sanatçının biyografisi için bk. “Lütfî, Mevlânâ Lütfî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/lutfi-mevlana-lutfi

Eserden Örnekler


(Eserin sonunda yer alan Padişah methi kısmı)

pâd-şâh medhi bile kitâb hâtimesi Padişahın Methiyle Kitabın Bitirilmesi … ulus bolsun anın key hükmidin sâf ki fermânını tutsun kâf-tâ-kâf Millet onun bütün hükümlerine tabi olsun, her yerde emirlerine uyulsun yaşasun nûh peygâmber yaşını kılıp mesned mesîhâ mefreşini Nuh peygamberin yaşını yaşasın, Hz. İsa’nın abasını kendine temel yapsın. tilekleri tilegenige lâyık tilek bergüçi keltürsün muvâfık Dilekleri dilediğine yarasın, dilek verenler uygun olanı bulsun. hemişe baht u devlet birle yaʻnî mübârek bolsun uşbu fikr ü maʻni yani bu söz ve fikirler, daima onun bahtına ve devletine uğur getirsin uşol kün kim sevâd etsem bu takrîr hayâlim nakş bagladı ki tahrîr O gün bunları karaladığımda, hayallerim işlenip yazıya döküldü. könül küncide neçe bar edi genc ki kılgay erdi yıllar sarf bî-renc Gönül mahzeninde nice hazineler vardı, yıllar onu kolayca tüketecekti. ne maʻnîga mükerrer sözge fikri ne maʻnîdin ne sözdin özge fikri Ne anlamı tekrar edilmiş söz, ne manadan uzak söz veya fikir var. bolup magrûr öz gencînesine ne muhtâc özgeler gencînesine Kendi hazinesine güvenen başkasının hazinesine niye muhtaç olsun. velî çün hükm edi şâh-ı cihândın ki kılgıl terceme ol tercemândın Lakin tercümandan tercüme yapmak o cihan padişahının hükmüydü. be-terk-i resmî birle bî-tekellüf zarûret munçalık kıldım tasarruf Resmiyeti terk edip gösterişsiz, sade şekilde, gerekli olanlarla yetindim. tevakkuʻ oldur erbâb-ı hünerdin ki çün feyz alsalar bu muhtasardın Marifet ehlinden beklenen, bu kısa eserden feyiz almalarıdır. sagıngaylar muhibbî bî-nevânı duʻâ birle sevindürgeyler anı Bu çaresiz sevgiliyi hatırlasınlar, dua ile onu sevindirsinler. yana der-hˇâstım bar yahşılardın mogol sopını bilgen bahşılardın Yine bir isteğim var iyilerden, Moğol soyunu bilen ozanlardan. ki elfâzımnı tagyîr etmegeyler tasarruf birle bir bir etmegeyler Sözlerimi değiştirmesinler, kendi arzularınca başkalaştırmasınlar. târîh sekkiz yüz on tört erdi hicret ki nakş ettim bu menşûr-ı mahabbet Bu aşk fermanını yazdığımda, tarih hicretin sekiz yüz on dördü idi. okuganga bitigenge ilâhî mübârek kıl bu genc-i pâd-şâhî Ey Allahım! Bu padişah hazinesini, okuyup yazana mübarek kıl (Efendioğlu 2018: 149-150).

Kaynakça


Argunşah, Mustafa. (2021). Çağatay Türkçesi, 7. Baskı. İstanbul: Kesit Yayınları.

Birnbaum, Elazar (1993). "Çağatay Şairi Lutfî (Hayatı ve Eserleri)". İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 26: 189-193.

Blochet, Edgard (1933). Catalogue Des manuscrits tures de la Bibliothèque Nationale, Paris. Nr. 998.

Caferoğlu, Ahmet (1984). Türk Dili Tarihi. İstanbul.

Dinçer, Leman (1970). Kitâb-ı Gül u Nevruz. (Yayımlanmamış Lisans Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkiyat Enstitüsü. 

Efendioğlu, Süleyman (2016). "Lütfî’nin “Gül u Nevrûz” Adlı Eseri ve Yazma Nüshaları". I. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi İnsan ve Toplum Bilimleri. (19-22 Mayıs, Madrid/ İspanya) IBAD.

Efendioğlu, Süleyman (2018). "Lütfî’nin Gül u Nevrûz’u ve Yazma Nüshaları". Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi. 60: 147-172.

Efendioğlu, Süleyman (2019). Mevlânâ Lütfî. Gül u Nevrûz (Dil İncelemesi- Metin ve Aktarma- Gramatikal Dizin- Tıpkıbasım). Erzurum: Eser Yayınları.

Eraslan, Kemal (2003). "Lütfî". Türk Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Ankara, 27: 231-233.

Erkinov, S. (1965). Lutfiy. Devon, Gul va Navruz (Kiril Harfleriyle Seçmeler). Taşkent.

İnce, Adnan (1998). "Gül u Nevrûz Mesnevîleri ve Sâbir’in Eserinden Seçme Beyitler". Hasibe Mazıoğlu Armağanı II, TUBA 22, 103-131.

Karaağaç, Günay (2020). Mevlânâ Lütfî, Dîvân. Ankara: Türk Dili Kurumu Yayınları.

Orak, Bayram (1995). Lütfî’nin Gül u Nevruz’u Gramer İndeksi. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İzmir: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Vural, Hanifi; Solmaz, Ali Osman; Karaatlı, Recep (2010). Çağatay Türkçesi. Tokat: Taşhan Kitap Yayıncılık.

Atıf Bilgileri


şişman, rabia şenay. "GÜL Ü NEVRÛZ (LÜTFÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/gul-u-nevruz-lutfi. [Erişim Tarihi: 06 Ekim 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (LÜTFÎ, MEVLÂNÂ LÜTFÎ) Lütfî, Mevlânâ Lütfî Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR
Görüntüle
2 ZAFER-NÂME LÜTFÎ, Mevlânâ Lütfî Doç. Dr. rabia şenay şişman
Görüntüle
3 DÎVÂN (ŞEYH-ZÂDE ATÂYÎ) Atayî, Şeyh-zâde Atayî Prof. Dr. Kâzım Köktekin
Görüntüle
4 LEYLÂ vü MECNÛN Emîr Şeyhim Süheylî, Nizâmeddin Ahmed Dr. Öğr. Üyesi Selcen Koca
Görüntüle
5 DİVÂN (YÛSUF EMİRÎ) EMÎRÎ, Yusuf Emirî Prof. Dr. Kâzım Köktekin
Görüntüle
6 BENG Ü ÇAĞIR EMÎRÎ, Yûsuf Emîrî (öl. 1433-Herat) Doç. Dr. rabia şenay şişman
Görüntüle
7 DEH-NÂME (EMÎRÎ) Emîrî, Yûsuf Emîrî Prof. Dr. Kâzım Köktekin
Görüntüle
8 DÎVÂN (GEDÂYÎ) Gedâyî Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR
Görüntüle
9 YÛSUF U ZÜLEYHÂ (HÂMİDÎ) HÂMİDÎ, Ahmedî, Kutbüddîn Ahmed Câm Jendepil Dr. Öğr. Üyesi Selcen Koca
Görüntüle
10 DÎVÂN-I TÜRKÎ Harezmli Hâfız / Hâfız-ı Harezmî Doç. Dr. Yaşar Şimşek
Görüntüle
11 MAHZENÜ’L-ESRÂR (HAYDAR TİLBE, MÎR HAYDAR) Haydar Tilbe, Mîr Haydar Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR
Görüntüle
12 RİSÂLE-İ SULTÂN HÜSEYİN BAYKARA Hüseynî, Sultân Hüseyin Baykara, Hüseyin Baykara bin Mansûr bin Baykara bin Ömer Şeyh bin Timur Prof. Dr. Talip Yıldırım
Görüntüle