- Yazar Biyografisi (TEİS)
Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî - Madde Yazarı: Araş. Gör. Dr. SEDA AKSÜT
- Eser Yazılış Tarihi:969/1562
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:16. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Mesnevi
- Yayın Tarihi:07/07/2022
FETİHNÂME-İ KAL'A-İ CERBE (NİDÂÎ)
FetihnâmeNidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî (d. 915 (?)/1509 (?) - ö. 975 (?)/1567 (?))
ISBN: 978-9944-237-87-1
Nidâî tarafından kaleme alınan, 1560’ta Piyâle Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasının Tunus açıklarındaki Cerbe Adası’nı kuşatmasını ve fethini anlatan eser. Eserin adı, serlevha içerisinde “Fetihnâme-i Kal’a-i Cerbe” şeklinde kayıtlıdır. Eser, 53 varaktan ve mesnevî nazım şekliyle yazılmış 978 beyitten oluşmaktadır. Aruzun hezec bahrinin mefâ‘îlün mefâ‘îlün fe‘ûlün kalıbıyla yazılmıştır. Eserin istinsah tarihi temmet kaydında “fî evâsıt-ı şehr-i şevvâl sene 969” şeklinde belirtilmiştir. Dolayısıyla eser Cerbe Adası’nın fethinden iki yıl sonra Şevval 969’da (Haziran 1562) yazılmış, devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a sunulmuştur (Ay 2015: 14, 62, 137).
Fetihnâme, bir deniz seferini konu almaktadır. Kaynağını bir tarihî olay olan Cerbe Adası’nın fethi oluşturmaktadır. Eserin kahramanları donanmanın kaptanı Piyâle Paşa ile sefere katılan diğer denizcilerdir. Kanuni Sultan Süleyman da sefere katılmasa da böyle gazaların ancak o yüce, muzaffer ve adil padişahın devrinde görülebileceği belirtilerek fethin en önemli kahramanları arasında sayılmıştır. Olaylar İstanbul Boğazı’ndan Cerbe’ye uzanan bir güzergâhta geçmektedir. Donanma Nisan ayında İstanbul’dan çıkar, Mayıs başında Cerbe’ye ulaşır. Osmanlı donanması düşman gemilerini bozguna uğratıp denizde emniyetin sağlandığından emin olunduktan sonra ordu karaya çıkar. Piyâle Paşa, deniz savaşında olup bitenleri yazdırdığı fetih mektubunu Nasuh Ağa’yla İstanbul’a padişaha yollar. Padişah Nasuh Ağa’ya müjdesi ve kahramanlığı için seraser bir hilat giydirerek Piyâle Paşa adına da bir tahsinnâme yazdırır. Nasuh Ağa Cerbe’ye geri dönünce Piyâle Paşa divanı toplayarak padişahın gönderdiği hilatı giyer. Ardından kara savaşı da başlar ve 90 günlük kuşatmanın sonunda düşman bozguna uğratılarak Cerbe Kalesi teslim alınır. Zaferin ardından donanma İstanbul’a döner, padişahın sarayı önünden şenlik yaparak geçer. Nidâî’nin en sondaki temsilî hikâyesinde; yazdığı fetihnâme bedeni, Sultan Süleyman bu bedendeki teni, Piyâle Paşa ise tendeki canı temsil eder (Ay 2015: 117-134).
Klasik mesnevî tertibinde yazılmış olan eserde 22 beyitten oluşan mesnevî nazım şeklindeki tevhid, kaside nazım şeklindeki ikinci tevhid, na’t ve münâcâtın ardından pendnâme nazım türünde yazılmış olan bölüm gelmektedir. Devamında mesnevî nazım şekliyle yazılmış “Der tehiyye-i esbâb-ı sefer ve ta‘bir-i ‘asker-i muzaffer” başlıklı, o güne dek görülmemiş bir gazayı anlatacağını bildiren kısım vardır. Sultan Süleyman’a dua edildikten sonra Süleyman Han’ın övgüsünde 5 bentten oluşan muaşşerle devam eder. Bunu takip eden Piyâle Paşa’nın övgüsünde ise 13 beyitten oluşan bir kaside vardır. “Matla‘-ı Dâsıtân-ı Gazâ-yı Kişveristân” başlığından itibaren asıl konu olan fetih anlatılmaya başlanır. 967. beyitten itibaren de “Temsîl-i hikâyet pür-melâhat” başlıklı, kahramanlarının Kanuni Sultan Süleyman ve Piyâle Paşa olduğu 12 beyitlik temsilî bir hikâye ile eser tamamlanır (Ay 2015: 77, 117, 134).
Eser, akıcı bir Türkçe ile yazılmıştır. Kimi zaman başlıklarda sadece Farsça kullanılmıştır. 16. yüzyıl Anadolu Türkçesinin dil özelliklerini taşımasının yanı sıra arkaik kelimeler de içermektedir. Monolog ve diyalogların yer aldığı eserde Piyâle Paşa’nın kendi ağzından aktarılan dualar, padişahla görüşmeler, Paşa’nın divanda reisleriyle konuşması, savaş sahnelerinin canlı tasvirleri gibi unsurlar esere teatral bir özellik kazandırmıştır. Ayrıca ordunun birlik ve beraberlik ile hareket etmesinin ve yerinde konuşmanın önemi, Paşa’nın tevazusuyla ve teslimiyetiyle zafer kazanması gibi konularda verilen öğütlerle eser, nasihatname özelliği de göstermektedir. Cerbe Adası’nın fethini anlatan iki edebî eserden [diğeri Zekeriyyâzâde’nin Ferâh adlı eseridir (Özcan 1993: 392).] biri olan Fetihnâme’nin dönemin denizcilik tarihine ışık tutması, sefere çıkış ve seferden dönüş sırasında yapılan bazı merasimlere dair bilgiler içermesiyle de kültür tarihine ışık tutması yönleriyle türü içinde önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir (Ay 2015: 79, 350).
Eserin iki nüshasından bahsedilmekte olup birinin varlığı şüphelidir. İngiltere British Museum Add. 23984 numarada kayıtlı ve bilinen tek nüsha olan yazmanın çeviri yazısı ve incelemesi Ümran Ay tarafından yapılmıştır (Ay 2015: 137-138).
Şairin biyografisi için bk. “Nidâî, Şa‘bân Nidâî Ankaravî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nidai-mehmed-celebi-ankaravi
Eserden Örnekler
Seherde geldi bir kayık irişdi
Bular heb âşinâlarla buluşdı
Didiler Hazret-i paşaya eydüñ
Ma‘âfir kânı bî-hemtâya eydüñ
Niçe gündür gidüb deryâyı geçdük
Bihamdullâh bugün bunda irişdük
Diñüz Turgutca Begden irdi âdem
Cevâbum var ne emr eyler şeh-i yem
Girüb i‘lâm iderler ol emîre
Sa‘âdet menba‘-ı sâhib-serîre
İşitdi ol sözi didi ilâhî
Yine açduñ gibi bir kutlu râhı
Pes ol dem göñline oldı beşâret
Ki feth oldı aña bâb-ı sa‘âdet
Getürdi ol resûli halvetine
Du‘â itdi o dahı devletine
Didi iy zübde-i erkân-ı devlet
Özi dervîş nihâd u şâh-ı himmet
Gelüb Cirbe hisârın aldı kâfir
Otuzbiñden ziyâde heb bahâdır
Tonanması kamu İspânyânuñ
Yarâgı vü yasağı cümle anuñ
Gelüb Cirbeye almışdur hisârın
Dilerler kim ala magrib diyârın
Kaçankim kal‘ayı muhkem iderler
Bilüñ Turgutca üstine giderler
Eger tîz irmez isen ol diyâra
Gidüb dîn olısar küfr âşikâre (Ay 2015: 194-196).
Kaynakça
Ay, Ümran (2015). Uzak Denizlerden Bir Hikaye: Fetihnâme-i Kal’a-i Cerbe. İstanbul: KOCAV Yay.
Özcan, Abdulkadir (1993). “Cerbe”. İslam Ansiklopedisi. C. 7. İstanbul: TDV Yay. 391-392.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | TÂRİH-İ SÂHİB GİRAY (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Dr. Bilal Güzel |
Görüntüle | ||
2 | GENC-İ ESRÂR-I MA'NÎ (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Prof. Dr. Nuran ÖZTÜRK |
Görüntüle | ||
3 | TERCÜME-İ NAZM-I LOKMÂN HEKÎM (NİDÂ'Î) | Nidâ'î, Şa'bân Nidâ'î Ankaravî | Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu |
Görüntüle | ||
4 | RİSÂLE-İ TARİKAT-I NİDÂİ (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Araş. Gör. Dr. SEDA AKSÜT |
Görüntüle | ||
5 | TENBİH-NÂME (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Araş. Gör. Dr. SEDA AKSÜT |
Görüntüle | ||
6 | DÜRR-İ MANZÛM (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Doç. Dr. Ümran Ay Say |
Görüntüle | ||
7 | REBÎU'S-SELÂME (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Dr. Nuray Demir Öztürk |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (CA’FER) | Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi | Dr. Fatma Meliha Şen |
Görüntüle | ||
9 | MÜNŞE’ÂT (CA’FER) | Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi | Dr. Fatma Meliha Şen |
Görüntüle | ||
10 | TERCEME-İ CÂMEŞÛY-NÂME (FİRDEVSÎ) | Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî | Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kolbaş |
Görüntüle | ||
11 | KİTÂB-I TÂLİ'-İ MEVLÛD / TÂLİ’-İ MEVLÛD-İ KEBÎR (FİRDEVSÎ) | Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî | Doç. Dr. Himmet BÜKE |
Görüntüle | ||
12 | HEŞT BİHİŞT / KİTÂBÜ’S-SIFÂTİ’S-SEMÂNİYYE FÎ ZİKRİ’L-KAYÂSIRETİ’L-OSMÂNİYYE (İDRÎS) | İdrîs, İdrîs-i Bitlîsî | Doç. Dr. ADNAN OKTAY |
Görüntüle | ||
13 | ŞERH-İ MESNEVÎ-İ MA’NEVÎ (İDRÎS) | İdrîs, İdrîs-i Bitlisî | Doç. Dr. ADNAN OKTAY |
Görüntüle | ||
14 | ŞEHRENGÎZ DER-MEDH-İ CÜVÂNÂN-I EDİRNE / ŞEHRENGÎZ-İ EDİRNE (MESÎHÎ) | Mesîhî, Îsâ | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
15 | DÎVÂN (ŞÂMÎ) | Şâmî, Şâmlıoğlu Mustafâ Bey | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
16 | HEFT PEYKER (ABDÎ) | Abdî | Dr. Öğr. Üyesi ASLI AYTAÇ |
Görüntüle | ||
17 | CEMŞÎD Ü HURŞÎD (ABDÎ) | Abdî | Prof. Dr. Adnan Ince |
Görüntüle |