FERHENG-İ ŞU'ÛRÎ VEYÂ LİSÂNÜ’L-ACEM (ŞU'ÛRÎ)
Farsça-Türkçe sözlük
Şu'ûrî, Hasan Şu'ûrî Çelebi (d. ?/? - ö. 1105/1693-94)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Halepli Hasan Şu'ûrî  tarafından hazırlanan Farsça-Türkçe sözlük. 1092/1681-2 yılında İstanbul’da yazılan Ferheng-i Şuûrî, Farsça-Türkçe sözlük geleneğinin hacimli ve önemli örneklerinden biridir. Şu'ûrî, bu eseri on iki yılda tamamlamıştır. Eserin adı Lisânü’l-Acem ve Nevâlu’l-Fuzalâ olarak da geçer. Şu'ûrî, önsöz kısmında İran’da sözlüğe ferheng denildiğini, müellif isminin de bu kelimeye izafetle bağlandığını hatırlatır. Anadolu’da bu âdetin görülmediğini ancak yine de kendi eserine Ferheng-i Şu'ûrî lakabını ve Lisânü’l-Acem ismini uygun gördüğünü belirtir. Şu'ûrî, yazılan eserlerde teberrüken bir devlet büyüğüne ithafın âdet olduğunu belirtip, kendi eserini dönemin vezirlerinden Musâhib Mustafa Paşa’ya (ö. 1686) armağan etmiştir (Öz 2010: 204-209). 

Ferheng-i Şu'ûrî’nin kaynakları arasında birçok klasik lügat vardır. Bunlar arasında Sürûrî-i Kâşânî’nin 1597’de telif ettiği Mecma‘u’l-Fürs ile Hasan bin Muhammed İncû’nun 1608-9 yılında kaleme aldığı Ferheng-i Cihângîrî öne çıkar. Şu'ûrî’ye göre bu iki lügat, içerdikleri kelime bakımından eşi benzeri olmayan özelliklere sahiptirler. Bir bilim adamı edasıyla hareket eden Şu'ûrî, bu lügatler başta olmak üzere alıntı yaptığı bütün kaynakları ilgili maddenin sonunda ismen anmayı ihmal etmemiştir.

Eser bir mukaddime, iki defter ve bir hâtimeden oluşur. Mukaddime kısmında Farsça harfler ve bunların Farsça dilbilgisindeki yeri değerlendirilir. Birinci defter bazı Farsça atasözü, deyim vb. kalıp sözlerin kullanımıyla ilgili anlam bilgisine yer verir. İkinci defterde ise kelimeler alfabetik sıraya göre dizilmiş ve her birinin anlamları üzerinde durulmuştur. Hâtime kısmında yazarın temennileri ve dua beklentisi vardır. Ferheng-i Şu'ûrî’de sadece Farsça kelimelere anlam verilmemiş, lüzumu halinde Farsçada çok kullanılan Arapça kelimeler de metne dâhil edilmiştir. Şu'ûrî hemen her kelimeyi örneklendirmeye çalışmış, hatta bazı kelimeler için birden fazla örnek gösterme yoluna gitmiştir. Buna göre, kendi ifadesiyle, 22.550 (yirmi iki bin beş yüz elli) madde başı kelimeye verilen mısra, beyit, kıta, mesnevi, nazm ve rubai başlıklı 22.450 (yirmi iki bin dört yüz elli) tanık vardır. Örnek olarak verilen beyitlerin birçoğu Fars edebiyatında alem olmuş şairlere aittir. Eserde 500 (beş yüz) civarında şairden alıntı yapılmıştır. Şiirleri şahit gösterilen şairlerin dağılımı, 10. yüzyıl şairi Rûdekî’den (ö. 941) başlayarak 17. yüzyılda şiir yazan Sâib-i Tebrîzî’ye (ö. 1671) kadar uzanır. Alıntı yapılan şairler arasında Dakîkî, Firdevsî, Menûçehrî, Ferruhî, Nizâmî, Sadî-i Şîrâzî, Ömer Hayyâm, Emîr Hüsrev-i Dihlevî, Kemâl-i İsfahânî, Kemâl-i Hocendî, Hâfız-ı Şîrâzî ve Tâlib-i Âmulî gibi tanınmış isimler vardır. Ayrıca Mîr Nazmî, Ebû Şekûr, Ebulmaânî, Ağâcî, Ferâlâvî, Zerâtüşt Behrâm, Âsafî, Esîreddîn-i Ahsîketî ve Seyf-i İsferengî gibi isimlerden seçilmiş örnekler şair yelpazesini bir hayli genişletmiştir. Müellif kelimeleri anlamlandırırken bazen Arapça ve Osmanlı Türkçesi karşılıklarını vermekle kalmamış, sık sık Çağatay Türkçesinden eş anlamlı kelimeleri Ali Şîr Nevâyî (ö.1501) ve Mevlânâ Lutfî’den (ö. 1492) tanıklar göstermek suretiyle belirtip lügatinin kullanım sahasını genişletmiştir. Bazı Arapça kelimelerin şahidini Arap edebiyatından seçtiği yerler de olmuştur. Ferheng-i Şu'ûrî’de lügat bilgisinin yanı sıra astronomi, belâgat, botanik, coğrafya, dilbilgisi, felsefe, gastronomi, halk hekimliği, mitoloji, musiki, şerh, tarih, tıp ve zoolojiye dair kıymetli bilgiler vardır. Ferheng-i Şu'ûrî, yazıldığı dönemden itibaren büyük yankı uyandırmış, kendisinden sonraki müellifleri etkilemeyi başarmıştır. Türk kültürüne hizmet etmek gayesiyle yola çıkan Şu'ûrî, sözlüğünün muhtevasını olabildiğince geniş tutmuş, Türk dili ve kültürüne ait tespitlerini metne dâhil etmiştir. Bu anlayış Türk diline büyük bir lügat kazandırmakla kalmamış, 17. yüzyıl söz varlığı ve yaşayış biçimine dair kıymetli bilgiler günümüze kadar gelmiştir.

Ferheng-i Şu'ûrî’nin ikisi matbû olmak üzere beş nüshası vardır (Yılmaz 2019: I, 28-30). Eser ilk olarak İbrahim Müteferrika matbaasında iki cilt halinde basılmış (1742, 2 cilt, 454+451 varak, 33satır), daha sonra Cemal Efendi matbaasında basımına başlanmış (1896), ancak bu baskının ilk ciltten sonra devamı gelmemiştir. Ayrıca Müteferrika nüshasından istinsah edilerek oluşturulmuş yazma nüshalar mevcut olup bunlardan bazıları müntehabât (seçmeler) hükmündedir.

Eserin en muteber nüshası olan Müteferrika baskısı Ozan Yılmaz tarafından neşre hazırlanmış ve Türkiye  Yazma Eserler Kurumu tarafından 4 (dört) cilt hâlinde yayımlanmıştır (2019). 

Yazar hakkında bilgi için bkz. “Şuûrî, Hasan Şuûrî Çelebi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/suuri-hasan-suuri-celebi

Eserden Örnekler


سپیدکاری کرد[sipîd-kârî kerd]: Kâr-ı nâ-ma’kûl eyledi. Türkîde bir kimesne nâ-ma’kûl vaz’ ettikte “yoğurtladı” dedikleri mazmûndur. Hâce Selmân, beyt: خصم سپیدکار و سیه دودۀ ترا بادا سیاه گشته به دود عذاب روی (Senin soysuz ve uygunsuz işler eden düşmanının yüzü, azap dumanıyla simsiyah olsun!) Ve سپید کار [sipîd-kâr] gâhî نکوکار [nikû-kâr] ma’nâsına da isti’mâl olunur. Ebulma’ânî, beyt: گذشت عمر گرامی به پی سیه کاری نگشته حیف دلم در جهان سپیدکاری (Değerli ömür boş işler peşinde geçti, yazık! Dünyada iyi bir iş yapamadım.) (Yılmaz 2019: I, 270-271).

شترنگ [şetreng]: Sükûn-ı tâ’-i müsennât u nûn ve feth-i râ’-i mühmele ile. Ol meşhûr mel’abedir ki şâh, ferzîn, at, fîl, ruh ve piyâde kıt’alar edip her biri mahsûs revişle hareket eder. Ta’rîb olunup شطرنج [şatranc] dediler. Lu’bun ismi olmakla hem kıt’alarına, hem nat’ına ve hem lu’buna delâlet eder. Şems-i Fahrî, beyt: اگر تو شاهی و آثار شاهی آن که تراست شهان دیگری هستند چون شه شترنگ (Sen padişahsan ve padişahlık belirtileri sendeki gibiyse, diğer padişahlar satraçtaki şah taşı gibidirler.) (Yılmaz 2019: III, 2395).

نافه [nâfe]: Feth-i fâ ve ihfâ-yı hâ ile. Âdem ve hayvân göbeği ‘umûmen ve nâfe-i müşk husûsan. Mevlânâ Hâtifî, beyt: به صحرای چین نافه چینی کنیم ره بارگه فرش چینی کنیم (Çin bozkırında misk toplayalım. Saray yoluna Çin ipeklisi döşeyelim.) Ve dahi kürk olan hayvân postlarının karnı altlarında olan derilere derler نافۀ سمور [nâfe-i semmûr], نافۀ وشق [nâfe-i vaşak] ve نافۀ روباه[nâfe-i rûbâh] gibi. Şâ’ir, beyt: ناف سمور خواجه کرده به دوش زن و دختر شدند نافه فروش (Efendi, sırtına samur kürk giymiş. Kızı ve karısı da kürk satıyor.) (Yılmaz 2019: IV, 3520-3521).

Kaynakça


Öz, Yusuf (2010). Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler. Ankara: TDK Yay.

Yılmaz, Ozan (2019). Ferheng-i Şuûrî. 4 cilt. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yay.


Atıf Bilgileri


YILMAZ, OZAN. "FERHENG-İ ŞU'ÛRÎ VEYÂ LİSÂNÜ’L-ACEM (ŞU'ÛRÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/ferheng-i-su-uri-veya-lisanu-l-acem-su-uri. [Erişim Tarihi: 25 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (ŞU'ÛRÎ, HASAN ÇELEBİ) Şu'ûrî, Hasan Çelebi Dr. Öğr. Üyesi deva Özder
Görüntüle
2 TA'DİL-İ ENMUZECE/EMZİCE (ŞU'ÛRÎ, HASAN ÇELEBİ) Şu'ûrî Hasan Çelebi Diğer Çağrı Özdener
Görüntüle
3 PEND-NÂME-İ ATTAR TERCÜMESİ (ŞU'ÛRÎ) Şu'ûrî, Hasan Çelebi Diğer Çağrı Özdener
Görüntüle
4 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
5 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
6 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
7 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
8 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
9 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
10 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
11 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
12 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
13 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle