- Yazar Biyografisi (TEİS)
Süleyman Nazif - Madde Yazarı: Mert KIZILASLAN
- Eser Yazılış Tarihi:1897
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:17/10/2021
ELCEZİRE MEKTUPLARI (SÜLEYMAN NAZİF)
MektuplarSüleyman Nazif (d. 29 Ocak 1869 - ö. 4 Ocak 1927)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Süleyman Nazif’in İsviçre’de imzasız olarak yayımlanan eseri. El-Cezire Mektupları’nda Süleyman Nazif, doğup büyüdüğü ve gözlemlediği “El-Cezire” (Mezopotamya) muhitinden hareketle, padişahın ve devlet memurlarının görevlerini kötüye kullanmalarından ve bunun sonucunda halkın uğradığı sefalet ve haksızlıklardan bahseder. Eseri oluşturan yazılar şunlardır:
“Kardeşim Abdullah Cevdet’e”: Eserin ithaf yazısı olup 7 Haziran 1313 (19 Haziran 1897) tarihini taşır. Eserin Abdullah Cevdet’e adanma sebebi, vatandaki harabeler karşısında yazar ile Abdullah Cevdet’in birlikte hüzünlenmiş olmalarıdır.
“Birinci Mektup”: Vatan ve vatan sevgisi kavramları etrafında dönen, giriş mahiyetinde bir mektuptur. “İkinci Mektup”: Mektubun giriş kısmında, halkın, yaşadığı olumsuzluklara rağmen padişaha hürmet duyduğundan ve onu eleştirilemez kabul ettiğinden bahsedilir. Daha sonra yazar, Bitlis’te yirmi otuz mağaradan oluşan bir köyde karşılaştığı insanların uğramış olduğu bir zulmü anlatır. Bir zaptiye memuru, yaşadıkları yerin vergisini verecek paraları olmadığı için, köylülerin tek değerli eşyası olan bakır tencereyi alıp gitmiş, ancak bunu da kendi evine götürmüştür. Köylülerin haklarını aramak için mahkemeye verecek paraları da yoktur. Süleyman Nazif onlara bir miktar nakit yardımı yapar. Mektupta, bu anlatılanların harfiyen doğru olduğuna ve bunun gibi pek çok olayın kaydının tutulduğuna dair bir de zeyil vardır.
“Üçüncü Mektup”: Bu mektupta, müşkülat sahibi insanların taleplerinin devlet memurlarınca ciddiye alınmadığına örnek teşkil eden bir olaydan bahsedilir. Yazarın “büyük rütbeli küçük mahluklar” olarak nitelediği bu tür memurlara derdini dinletemeyen bir kadının son umut olarak padişaha telgraf çekmeyi düşünmesi de yazarın şöyle düşünmesine sebebiyet verir: “Zavallı kadın. Şaşırmış. Celladından istişfa edecek.”
“Dördüncü Mektup”: Bu mektupta Osmanlı askerlerinin kahraman ruhundan ve Plevne ile Tırhala muharebelerinden bahsedilir. Yazarın anlattığına göre Osmanlı askerleri Yunanlılara karşı mücadele ettikleri Tırhala muharebesinde sürekli “selam ve iltifat” adı altında oyalanmışlardır ve bu da askeri yavaşlatmak için atılmış bir adımdır. Yazara göre 2. Abdülhamid, Osmanlı askerlerinin başarısından çekinmekte, bağımsızlık ruhlarının uyanmasından endişe etmektedir ve bu sebeple kazanacakları zaferi hafifletmek istemiştir.
“Beşinci Mektup”: Bu mektupta, halkın haksız gerekçelerle aylarca, tazminat ödemezlerse de yıllarca hapis yatabiliyor olduğundan bahsedilir. Yazar, Muş’tan Mardin’e yaptıkları seyahat sırasında geceledikleri bir muhitte karşılaştığı kimselerle bu hususta konuşur. Bu konuşmayı duyan babasının ölüm döşeğinde yaşadığı derin üzüntüden ve kendisinin “fedakârân-ı ahrâr ile beraber ölmek arzusu”ndan bahseder ve bu uğurda yemin eder.
Eserdeki her mektup Farsça “Feryâd ez în nev-vücûd-i adem-âlûd” (Benim feryadım fanilikle yoğrulmuş varlığımdandır.) mısraıyla sonlanmaktadır. Yazar “Birinci Mektup”ta bu mısraı Bâkî’ye atfetmiş ise de mısra Yavuz Sultan Selim’in bir gazelinde geçmektedir.
Eser, Süleyman Nazif'in vatanseverliğini ve şiddetli üslubunu en iyi yansıtan örneklerdendir. Yazarının Anadolu'yu ne kadar tanıdığı ve halkın dertleriyle ne kadar ilgilenmiş olduğu bu eserden anlaşılabilmektedir. Eserde aktarılan gözlemlerin Süleyman Nazif'in fikirleri ve sanatı üzerinde de derin bir tesiri vardır. Küçük yaşlarından itibaren şahit olduğu sefalet ve ızdırap dolu günlerle birlikte bu eserde konu edindiği temel dertler ve acı tecrübeler, onun istibdat ve şahsi idareye şiddetle karşı oluşunda ve vatan edebiyatına yönelmesinde mühim bir rol oynamıştır.
1897 yılı içerisinde farklı zamanlarda ve farklı yayın organlarında çıkmış beş mektuptan oluşan eserin ikinci baskısı yine imzasız olarak 1906’da Mısır’da yapılmıştır. Eserin Latin harfli aktarıları Yasemin Mumcu ve Samet Hekimoğlu tarafından yapılmıştır. Bu çalışmalardan daha önce de sadece ilk mektubun aktarısı Şevket Beysanoğlu’nun kitabında yer almıştır (1970).
Süleyman Nazifʼin biyografisi için bkz. “Süleyman Nazif”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/suleyman-nazif
Eserden Örnekler
“İkinci Mektup”tan:
Biçare ümmet! Hâlâ zalimi masum; mukaddes, vacibü’l-ita‘a, “lâ yüs’el ammâ yef‘al” addediyor. Hâlâ felaketlerinin esbabını başkalarının günahında arayacak yerde kendi sevabında bulmaya çalışıyor. Hâlâ Allah’ın adaletine atfettiği nazar-ı takdisin bir aynını padişahın zulüm ve hıyanetine dikmiş duruyor. Hâlâ Yıldız’ın evamiriyle kaderin ahkâmına bir derecede isnad-ı kudsiyet eyliyor. Hâlâ Abdülhamid’i halife-i meşru tanıyor!
Biçare ümmet! Hayatına kastetmekte olan caninin kanlı ellerini ne vakte kadar şevk-i perestişle öpeceksin?...
Hayat sana emanetullahtır. Devlet ve millet ise daha büyük bir vedia-i ilahiyedir, daha büyük bir tuhfe-i nebeviyedir. Bu gayrımeşru itaat ve tahammülde devamının mutlaka ve mutlaka dünyevi ve uhrevi cezasını çekeceksin! (Süleyman Nazif 1906: 12)
“Üçüncü Mektup”tan:
Bizim taşralarda garip bir âdet var. Büyük rütbeli küçük mahluklar makamlarının şerefini -eğer kalmışsa!- muhafaza için sahte vakar, lüzumsuz taazzum satarlar. Millet kesesinden, yani jandarma, polis, odacı güruhundan bir daire halkı tertip ederler. Meskenleri mahşer-i mesakin, makamları meşher-i esafildir. Sokağa jandarma taburları, müdahin alaylarıyla çıkarlar. Müteaddit haremleri, bi-hesap dalkavukları var. Az söylerler, hiç gülmezler, hele hiç dinlemezler.
Adamı idareten azil, siyaseten hapis, hikmeten nefy, hamiyeten curnal ederler. Kanunun vesaitinden ziyade desaisine müracaat etmek âdetleridir.
Bununla beraber ara sıra:
“Bu memleketi sahibi, bu bendesine teslim etti. Yıkarım, asarım, keserim, biçerim; kimse benim işime karışamaz!” gibi ve esefâ ki doğru sözler de söylerler (Süleyman Nazif 1906: 22-23).
Kaynakça
Beysanoğlu, Şevket (1970). Doğumunun 100. Yılında Süleyman Nazif. Ankara: Diyarbakırʼı Tanıtma ve Turizm Derneği Yayınları.
Gür, Muhammet (2020). Kendi İçinde ve Kendine Göre Süleyman Nazif. İstanbul: Dergâh Yayınları.
Hekimoğlu, Samet (2019). Süleyman Nazif’in (1869-1927) Bütün Yazıları (Başlangıçtan 1909’a Kadar) Metin-İnceleme-İndeks. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
İbrahim Alâettin (Gövsa) (1933). Süleyman Nazif: Hayatı, Kitapları, Mektupları, Fıkra ve Nükteleri. İstanbul: Sühulet Kütüphanesi.
Karakaş, Şuayb (1988). Süleyman Nazîf. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
Mumcu, Yasemin (2006). “Vatansever Şair Süleyman Nazif ve El-Cezire Mektupları”, Söylem Filoloji Dergisi, 1 (2): 118-136.
Süleyman Nazif (isimsiz) (1906). El-Cezire Mektupları (2. baskı). Mısır: Matbaa-i İçtihad.
Zeybek, Abdurrahman (2019). Selim (Yavuz Sultan Selim)’in Farsça Divanı ile Avni (Fatih Sultan Mehmet)’in Türkçe Divanının Mukayesesi. Yüksek Lisans Tezi. Denizli: Pamukkale Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | BAHRİYELİLERE MEKTUP (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
2 | MA‘LÛMU İ‘LÂM (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
3 | NAMIK KEMAL (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
4 | SERGÜZEŞT-İ KALYOPİ (T. ABDİ) | T. Abdi | Araş. Gör. Dr. Gülçin Oktay Erkoç |
Görüntüle | ||
5 | SEYR-İ SERVİNAZ (T. ABDİ) | T. Abdi | Araş. Gör. Dr. Gülçin Oktay Erkoç |
Görüntüle | ||
6 | MURAD BEY (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
7 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
8 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
9 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
10 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
11 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
12 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
13 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
14 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
15 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
16 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |