EDİRNE TARİHÇESİ / BERÂY-I ŞEHR-İ EDİRNE (ÖRFÎ)
Edirne tarihini konu alan eser
Örfî, Mahmûd Ağa (d. 1116/1705 - ö. 1192/1778)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Örfî Mahmûd Ağa’nın (d. 1116/1705 - ö. 1192/1778) Edirne tarihini anlatan eseri. Müellif, Edirne Tarihçesi ve Berây-ı Şehr-i Edirne adlarıyla bilinen eserini III.Mustafa'ya takdim etmiştir. Eser, Mevhûmü’t-Tevârîh’in Ali Emirî Tarih 557-558 numaralı müellif hattı nüshasının birinci cildinin 145a-149b yaprakları arasında "Der vasf-ı şehr-i Edirne dârü’l-nasr ve’l-meymene beyânındadır" başlığıyla yer alan bölümdür. İnsanın yaratılışından 1070/1659-1660 yıllarına kadar gelen, içinde Osmanlı Devleti tarihinin de yer aldığı iki ciltlik genel bir tarih olan Mevhûmü’t-Tevârîh’in içinde yer alan Edirne’ye ait bu bölüm daha sonra müellif tarafından müstakil olarak yeniden kaleme alınmış ve padişaha takdim edilmiştir (Kütük 2004: 201; Özcan 2007: 34/95).

Rifat Osman, Edirne Reh-nümâsı’nda Örfî’nin III. Mustafa’ya takdim ettiği muhtasar bir Edirne Tarihçesi olduğunu ve bu eserin Cevrî Tarihi adıyla basıldığını söyler (1336: 104). Osman Nuri Peremeci de Örfî’nin Abdurrahman Hıbrî’nin Enîsü’l-Müsâmirîn’ini telhis ederek ve kendi zamanına kadar olan olayları da katarak bir tarih yazdığını ve bu tarihin yanlış olarak Cevrî Tarihi adıyla basıldığını haber verir (139: 272). Örfî’nin Edirne Tarihçesi isimli eserinden ayrıntılı bahseden ilk isim Orhan F. Köprülü’dür (1949: 53-66). Köprülü, “Cevrî Tarihi’nin Mahiyet ve Kıymeti” isimli makalesinde 1291-1292/1874-1875 tarihinde İstanbul’da iki küçük cilt hâlinde Cevrî Tarihi adıyla basılan eserin kaynak tenkidini ayrıntılı bir şekilde yaparken Örfî’nin eseri hakkında da önemli bilgiler verir; Rifat Osman’ın ve Osman Nuri Peremeci’nin iddia ettikleri gibi Cevrî Tarihi adıyla basılan eserin tamamen Örfî’ye ait olmadığını, bu eserin Peçevi Tarihi, Nusret-nâme ve Örfî’nin Edirne Tarihçesi’nden faydalanarak meydana getirilmiş bir derleme olduğunu delilleriyle ortaya koyar. Köprülü’ye göre Örfi de Abdurrahman Hıbrî’nin Enisü’l-Müsâmirîn adlı Edirne tarihinden neredeyse dörtte üçlük bir bölümü olduğu gibi kopya etmiş, fakat eserinde bundan bahsetmemeye özen göstermiştir. Köprülü bu eserin orijinal tarafları olarak Örfî’nin babasının Edirne Bostancıbaşısı olması münasebetiyle şahit olduğu olayları ve diğer bazı gözlemlerini anlattığı bölümleri; yazarın başkalarından dinlemek suretiyle öğrendiği hadiseler hakkındaki kayıtları ve mütalaaları; muhtelif vakalar için düşürdüğü tarihleri kabul eder .

Örfi'nin "Edirne Tarihçesi" veya "Berây-ı Şehr-i Edirne" isimli eseri hakkında bilgi veren kaynakların hiçbiri bu eserin, müellifin iki ciltlik genel tarihi olan ve bugün kütüphanelerimizde Edirne Tarihçesi adıyla kayıtlı bulunan bu eser Mevhûmü’t-Tevârîh’teki Edirne bahsinin küçük ilavelerle müstakilen yazıya geçirilmiş hâlinden başka bir şey değildir. Mevhûmü’t-Tevârîh’in Ali Emiri Tarih 557-558 numaralı müellif hattı nüshasının birinci cildinin 145a-149b yaprakları arasında "Der-vasf-ı şehr-i Edirne dârü’l-nasr ve’l-meymene beyânındadır” başlığıyla yer alan bölüm daha sonra müellif tarafından müstakilen yazıya geçirilmiş ve Sultan III. Mustafa'ya takdim edilmiş olmalıdır. Bu bakımdan adı geçen yazmanın 145a-149b yaprakları arası aynı zamanda Örfi'nin Edirne Tarihçesi'nin müellif hattı nüshası olma özelliğine de sahiptir. Örfi bu eseri Peremeci’nin (1939: 272) ve Köprülü’nün (1949: 53-66) belirttiği gibi Hıbrî’nin Enisü’l-Müsâmirîn’inden ciddi şekilde faydalanmış, kendi zamanına dair olayları ise gözlemlerine dayanarak kaleme almıştır. Bilhassa 1165/1751 Edirne depreminde bizzat şahit olduğu sahneleri canlı bir şekilde tasvir etmiş ve bu depremde yıkılan binaların onarımına dair söylediği tarih manzumelerini yeri geldikçe eserine yerleştirmiştir.

Müellifin biyografisi için bk. "Örfî, Mahmûd Ağa". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/orfi-mahmud-aga

Eserden Örnekler


Vak’a-yı Zelzele-i Azîme

Bin yüz altmış biş senesi ramazân-ı şerîfün on dokuzuncu yek-şenbih gicesi ba’de’l-iftâr bi-emri’llâhî te’âlâ şehrün cânib-i garbîsinden gubâr-gûne tuman zuhûr ve tolu hâleti gibi bir çatırdı kopup nâgehân küre-i arz hareket ile telâtûm-ı deryâ-yı ummân mânendi arzun nişîb ü firâzı bedîdâr ve cemi’ ebniyeler lerzenâk ve ekseri üftâde-i hâk oldı. Sademât-ı zelzele ki bir birini te’âkub ve sür’ât ile hareketinden cümle minârât ser-be-hâk-i secde olup ancak Sultân Selîm Hân Câmi’inün minârât-ı erba’ası ve İbrâhîm Paşa ve Defterdâr Câmi’lerinün minâreleri hedm olmayup kıyâmda oldılar. Ammâ her biri serv-i sehî gibi her tarafına temâyülini kurbında olanlar müşâhede itmişler ve câmi’-i şerîflerün ekser kubbeleri mânend-i habâb fenâ bulup ve bunca dâr u cidâr u dekâkîn ve kârgîr binâlar tarfetü’l-aynda harâb ve âşyâne-i bûm u gurâb oldı. Hattâ Etmekçi-zâde Ahmed Paşa binâ eylediği hângeh cânib-i garbîsi bu hakîrün harem bâgçesi ittisâlinde olup ve hâriciyye bâgçemiz ile harem bâğ-çesin fâsıl-ı tûlı cidâr-ı metîni ol şeb-i hevel-nâkda berâber hâk olup zelzele sükûn bulmadukça ru’b u hirâsdan hedmlerin idrâk idemedük. Şöyle ki ol gice hezâr bâr arz u zîr-i zemînde tub sadâsı gibi mühîb sadâlar hüveydâ ve zemîn çâk çâk olup eyyâm-ı yay oldugından herkes hânelerinün bâg-çelerinde ve sahrâda ve su kenârında iftâr safâsına gitmiş olup ve nemâz vakti olmamakla câmi’lerde dahi âdem bulınmadı. Böyle iken yine kandîl nizâmiyçün minârelerde bulunan müezzin ve ba’z-ı cidâr yanında bulınanlardan yüzden ziyâde âdem binâ altında helâk oldılar. Ol demde ebniyede açılan sûrâh ve derîçeler lisân-ı hâlle mısra: Ey meded mi’mâr-ı âlem kıl nazar vîrâneyüm mısra’ı mefhûmiyle taarruza âgâz itdiler. (Kütük 2004: 201-202).

Kaynakça


Köprülü, Orhan F. (1949). "Cevri Tarihi'nin Mahiyeti ve Kıymeti". İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 1 (1): 53-66.

Kütük, Rıfat (2004). “Edirneli Örfî Mahmûd Ağa’nın Hayatı ve Eserleri”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 26: 183-210.

Özcan, Abdülkadir (2007). "Örfî Mahmud Ağa". Türkiye Diyanet  Vakfı İslâm Ansiklopedisi. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 34: 94-96.

Peremeci, Osman Nuri (1939). Edirne Tarihi. İstanbul: Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu Yay.

Rifat Osman (1336/[1920]). Edirne Rehnüması (Tarihçe 763 - 1337 Hicri Seneleri). Edirne: Vilayet Matbaası.

Turan, Lokman (2011). Edirneli Örfi Mahmûd Ağa Divanı. Ankara: Vizyon Yay.

Atıf Bilgileri


Turan, Lokman. "EDİRNE TARİHÇESİ / BERÂY-I ŞEHR-İ EDİRNE (ÖRFÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/edirne-tarihcesi-beray-i-sehr-i-edirne-orfi. [Erişim Tarihi: 22 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (ÖRFÎ) Örfî, Mahmûd Ağa Prof. Dr. Lokman Turan
Görüntüle
2 MAHABBET-NÂME (ÖRFÎ) Örfî, Mahmûd Ağa Prof. Dr. Müberra Gürgendereli
Görüntüle
3 MAHABBET-NÂME (ÖRFÎ) Örfî, Mahmûd Ağa Prof. Dr. Lokman Turan
Görüntüle
4 MEVHÛMÜ'T-TEVÂRÎH (ÖRFÎ) Örfî, Mahmûd Ağa Prof. Dr. Lokman Turan
Görüntüle
5 MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) Hıfzî Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR
Görüntüle
6 NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin Diğer Aybala Sena KÜTÜK
Görüntüle
7 DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi ismail Aksoyak
Görüntüle
8 TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullah Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
9 TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
10 TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
11 DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi Diğer Ahmet Serdar Erkan
Görüntüle
12 MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN
Görüntüle
13 AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi Diğer Nükran ERBAŞ
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler
Görüntüle
14 DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle