DÜRRETÜ'T-TÂC FÎ-SÎRETİ SÂHİBİ'L-Mİ'RÂC (VEYSÎ)
Türkçe ilk telif siyer
Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed (d.969/1561-ö.1037/1628)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Veysî’nin sanatlı bir Türkçe ile kaleme aldığı, ilk mensur telif siyer. Daha çok Siyer-i Veysî ve Dürretü't-Tâc diye bilinen eserin tam adı Dürretü't-Tâc fî-Sîreti Sâhibi'l-Mi'râc’tır. “Peygamberin hayatına dair eserlere oranla taçtaki en parlak pırlanta” olduğu iddiasıyla kaleme alınan eser, Mekkî ve Medenî diye iki ciltten oluşmaktadır. Yazma nüshalarda varak sayısı büyük farklılıklar göstermektedir. Matbu nüshaların 1245/1829 Bulak baskısı 240 (126+114), 1286/1869 İstanbul baskısı ise 261 (139+122) sayfadan ibarettir. Veysî, eserini Bedir savaşından sonra Asmâ binti Mervân adlı Yahudi şairin öldürülmesi olayına kadar yazmış ancak tamamlamaya ömrü vefa etmemiştir. Dolayısıyla eserin 1037/1628’de yazıldığını söylemek mümkündür (Erkan 1994:34).

Eser bir siyer kitabı olup, Hz. Muhammed’in günlük yaşantısı ile peygamberlik vazifesi çerçevesinde gelişen olayları konu alır. Mekkî cildinde Farsça bir, “Bu makâle” ifadesiyle başlayan Türkçe 26 başlık bulunmaktadır. Bu bölümde; Hz. Muhammed’in soyu, Zemzem Kuyusu’nun yeniden açılması, Abdullah’ın Âmine ile evlenmesi, Hz. Muhammedin isim ve lakapları, doğumu, “Ben adil bir kral zamanında doğdum.” rivayetinin doğru olmadığı, doğumu esnasında gerçekleşen sıra dışı olaylar, sütanneye verilmesi, Şam yolculukları, Hz. Hatice ile evlenmesi, Kâbe’nin onarılması ve Hacerülesved’in yerine yerleştirilmesi, ilk vahyin gelişi, ilk Müslümanlar, İslâm’a davetin açıkça yapılması, Habeşistan hicreti, Garânîḳ olayı, Kureyşlilerin Habeşistan’a elçi göndermesi, Hz. Hamza’nın ve Hz. Ömer’in İslamiyet’i kabul etmesi, Kureyşlilerin Ebu Talip’ten Müslümanları korumaktan vazgeçmesini istemeleri, boykot uygulamaları, Ebu Talib’in vefatı, Taif seferi, Miraç, Akabe biyatları ve Medine’ye hicret gibi konular işlenmektedir. Medine dönemini konu alan Medenî cildinde yedi ana başlık ve 14 alt başlık bulunmaktadır. Ana başlıklar Türkçe olup “Bu makale” ibaresiyle başlar, alt başlıklar ise “Farz Şoden-i Savm-ı Ramazan, İhtilâf-ı Şeyheyn-i Âlî-kadr Der-bâre-i Esîrân-ı Bedr” şeklinde Farsçadır. Bu bölümün ana başlıkları Hz. Peygamber’in Medine’ye gelişi, Abdullah b. Selâm’ın ve Selman-ı Fârisî’nin İslamiyet’i kabul etmesi, ezanın belirlenmesi, Ensar ve Muhacirlerin kardeş ilân edilmesi, Hz. Ali’nin Hz. Fâtıma ile evlenmesi ve cihat ayetinin gelmesine dairdir. Bundan sonraki alt başlıklar Farsça olup bu başlıklar altında Hamza, Ubeyde, Sa’d b. Ebi Vakkas seriyeleri ve Ebvâ, Aşîre, Buvat gazveleri, Abdullah b. Cahş seriyesi, kıblenin değişmesi, birinci Bedir Gazvesi, orucun farz oluşu, ikinci Bedir Gazvesi, Ebû Cehil’in öldürülmesi, Bedir esirleri, Ebu Leheb’in ölmesi ve Mervan’ın kızı Asma’nın öldürülmesi gibi konular işlenmiştir. 

Veysî eserini yazarken tarih, siyer, hadis, tefsir, lügat gibi pek çok kaynaktan yararlanmış; ihtilaflı konuları kaynaklara atıfta bulunarak tartışmış ve bir sonuca bağlamıştır. Sanatlı nesir dili ile kaleme alınan eser; söz varlığı, cümle yapısı, anlatım üslubu, alıntılama tekniği bakımından özgündür. Kaynaklardan alınan bilgiler mezcedilerek verilirken, ihtilaflı konular tartışılarak sonuca bağlanır. Bölüm ve konu başlarında “kıssa-güzârân-ı bedî’ü’n-nizâm nükte-güşâyân-ı fasîhu’l-kelâm bu resme güher-pâş-ı sâmi’a-i enâm olmuşlar ki…” gibi Arapça, Farsça uzun tamlamalar barındıran, seci ve cinaslarla süslü uzun cümleler bulunmaktadır. Kişi ve yer tasvir ve tavsiflerinde Arapça, Farsça birleşik sıfatlar; cinas, seci, iştikak, tezat ve tenasüp gibi bedi sanatlar yoğunlaşır. Olayların anlatımında, özellikle diyaloglarda konuşma diline özgü söz varlığının hâkim olduğu akıcı, yalın ve kısa basit cümleler kullanılır. Bu tür cümlelerde seci ve cinas için kelime arayışı içine girilmez, ahenk dilin doğallığı içinde gelişir. Veysî, ilmî bir konuyu özgün ve edebî bir üslup ile ortaya koyarak Nergisî, Nâbî, Koca Ragıb Paşa, Haşmet vb. şahsiyetlere münşiyane nesirde model olmuştur.

Veysî, bağlamın gereğince söze duygu katmak, bir savı ispatlamak, okuyucuyu ikna etmek gibi amaçlarla Arap, Fars ve Türk dillerinden çeşitli alıntılarda bulunur. Alıntılanan bu unsurları metnin dokusunu zedelemeden, metne anlam ve estetik açıdan değer katacak şekilde monte eder. Eserde, mükerrerler de dâhil olmak üzere 88 ayet ve ayetten parça; 63 hadis ve hadisten parça; Farsça 217 beyit, 19 mısra, 5 ibare; Arapça 22 beyit, 4 mısra, 91 ibare ve metin; Türkçe 53 beyit, 12 mısra yer almaktadır. 

Dili ve üslubu bakımından çok beğenilen Dürretü’t-Tâc’a, Nev‘îzâde Atâî (ö. 1045/1635), Nâbî (ö. 1124/1712), Nazmî-zâde Murtaza Efendi (ö. 1136/1723), Râgıb Paşa (ö. 1176/1763), Süleyman Tâlib (telif yılı 1206/1792), Tıflî Ahmed Çelebi (ö.1255/1839) ve Abdülkerim Sâmi Efendi (ö. 1096/1684) tarafından zeyiller yazılmıştır. Samî Efendi’nin zeyli henüz ele geçmemiştir (Erkan 1994: 34, Çaldak 2017, Özmen 2020, Büküm 2017). Ayrıca yazarı ve yazım tarihi bilinmeyen, eserdeki tüm kelimelerin alfabetik sıraya göre düzenlendiği Lugat-ı Siyer-i Veysî adlı bir sözlük de bulunmaktadır (al-İsmail 2014).

Eserin yurt içi ve yurt dışındaki kütüphanelerde 150’yi aşkın nüshası bulunmaktadır. Bu nüshaların çoğu eserin Mekkî ve Medenî isimli her iki bölümünü de ihtiva etmektedir. Her bir bölümü müstakil olan nüshalar bulunduğu gibi zeyil veya zeyillerini içeren nüshalar da bulunmaktadır (Yılmaz 1999). Eser, bir defa iki cilt halinde Dürretü’t-Tâc adıyla (1245 /1829), bir defa da Nâbî’nin zeyli ile birlikte Zeyl-i Nâbî alâ-Siyer-i Veysî adıyla (1248/1832) Bulak’ta ve yazarın Hâb-nâme, Münşeât ve Şehâdet-nâme adlı diğer eserleriyle beraber İstanbul’da (1286/1869) basılmıştır. Eser üzerine Nuran (Yılmaz) Öztürk doktora yapmıştır (1997). Nuran (Yılmaz) Öztürk Miraç bölümünü yayımlamış (2018) ve Nuran (Yılmaz) Öztürk, Bilge Karga (Göllü) ile birlikte eserde yer alan Farsça beyitlerin kaynaklarını incelemiştir (2016).

Şairin biyografisi için bk. “Veysî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/veysi-uveys-celebi-uveys-mehmed

Eserden Örnekler


NECÂŞÎ

Peder-i Necâşî ki fermân-fermâ-yı hıtta-i Habeşe idi. Hâsıl-ı ‘ömri bir ferzend-i sa’âdetmend idi. Ammâ birâderi on iki ferzend-i dil-bend ‘atıyyesine mazhar olmışdı. Erkân-ı devletden hod-râyân-ı hayr-endîş-nümâ olanlar zu’munlarınca tasavvur-ı ‘âkibet-bînî kılup bir ferzendli pâdişâhı erîke-nişîn-i şâhî etmek mesîl-i haternâkda hâne-sâz-ı ikâmet olmak gibidir. İhtimâldir sahife-i hayâtları serî’an muntavî olup menşûr-ı taklîd-i saltanat dest-i bîgânegâna düşmekle kâr-nâme-i devlet-i Habeşiye mânde-i ukde-i ihtilâl ola, deyü ol bî-günâhı bî-sebeb küşte-i şemşîr-i gadr etdiler ve birâderin taht-ı zer-keş-müttekâ-yı saltanata iclâs etdiler. Çün Necâşî ki Adhame ismiyle mevsûm idi, pederi cur’a-nûş-ı merg oldukda hurd-sâl idi. Giderek rütbe-i sinn-i temyîze terakkî edüp günden güne safha-i ruhsâr-ı necâbet-âsârından emâret-i imâret bedîdâr olmağa başladıkda küşende-i peder-i bî-günâhı olan gürûh tekrâr tecdîd-i ‘ahd-ı sitemkârî edüp böyle îrâ-yı zinâd-ı re’y etdiler ki bu civân eger sahn-ı serây-ı ‘âlemde mütereffil-i hulle-i hayât olursa ihtimâldir ki eyyâm-ı saltanat-ı ‘ammı hitâm-ı inkırâza yetdükde gûy-ı sebük-seyr-i saltanatı evlâd-ı emcâdından evvel çevgân-ı tasarrufa getüre ve hûn-ı nâ-hakk-ı peder zahmına ki dâğ-ı derûnıdur, merhem-i kısâs ile râhat-res-i teşeffî ola, deyü bed-hâhân-ı saltanat Adhame’nin kelle-i devletmendini ki dâlle-i tâc-ı sa’âdet idi, habâb-ı cûybâr-ı tîğ-ı şâhî olmak temennâsıyla tutup gerden-beste huzur-ı hümâyûna ihzâr etdiler. Pâdişâha ‘alâka-i karâbet ‘ilâve-i dâ’iye-i ma’delet olmak ile ‘inân-gîr-i şakrâ-yı gazab olup tayy-ı tûmâr-ı kîl u kâlden sonra hıtta-i mülk-i Habeş’den ihrâc olunmak içün taraf-ı pâdişâhiden ruhsat-ı tegâfüle ta’ahhüd olındı. Ol tâ’ife iğtinâm-ı fursat kılup Adhame’yi müsâfirân-ı deryâ-yı Hind’den birine satdılar. Mukârin-i hâl hırmen-i pâdişâh-ı vakt sûhte-i âteş-i sâ’ika olup müdebbirân-ı mülk ferzend-i pâdişâhdan birinin bâlâ-yı isti’dâdın sezâvâr-ı teşrif-i pâdişâhî göremeyüp bi’l-âhere Adhame’ye etdikleri gadr-i Yûsufîye peşîmân olup tâcir-i ma’hûd ardınca berîdân-ı sarsar-reftâr gönderdiler. Yetişüp dest-i tacirden alup matiyye-i ‘azmi kürsî-i memlekete dönderdiler. Cümleden akdem küşende-i peder-i mazlum olan gaddârân-ı zalûm sehben ‘ale’l-vech tehniyetü’l-makdem edüp, (Mısra’) Ey kabâ-yı ser-firâzî râst ber-bâlâ-yı tu [Ey yücelik kaftanı boyuna tam uygun olan], zemzemesin dem-sâz-ı kudûm etmekle Adhame’i mesned-nişîn-i evreng-i saltanâtî eylediler ve töre-i dîrînleri üzre dîbâce-i menşûr-ı devletin pîrâye-i telkîb-ı Necâşî ile mutarraz eylediler. (Veysî 1286/1869: 80-82)

Kaynakça


al-İsmail, Shadi (2014). Luğat-ı Siyer-i Veysî (İnceleme-Çevriyazılı Metin). Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.
Büküm, Mehmet (2017). Nazmî-zâde’nin Zeyl-i Siyer-i Veysî ve Nâbî’si (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. Diyarbakır: Dicle Üniversitesi.
Çaldak, Süleyman (2017). “Râgıb Paşa’nın Nâbî’nin Zeyl-i Siyer’ine Yazdığı Zeyl: Huneyniye ve Tâifiye”. Hikmet-Akademik Edebiyat Dergisi 3(7): 1-25.
Erkan, Mustafa (1994). “Dürretü’t-tâc”. İslam Ansiklopedisi. C.10. İstanbul: TDV Yay. 33-34.
Özmen, Abdulsamet (2020). Zeyl-i Siyer-i Veysî (İnceleme-Tenkitli Metin). İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yay.
Veysî (1286/1869). Siyer-i Veysî-Hab-nâme-Münşe’ât-Şehâdet-nâme. İstanbul: Vezirhanı Matbaası.
Veysî (1245/1829). Dürretü’t-tâc. I-II Cilt. Bulak: Darü’t-tıba’ati’l-ma’mûre.
Veysî (1248/1832). Zeyl-i Nâbî alâ Siyer-i Veysî. Bulak: Darü’t-tıba’ati’l-ma’mûre.
Yılmaz (Öztürk), Nuran (1997). Siyer Türü ve Siyer-i Veysî: Dürretü’t-tâc fî Sîreti Sâhibi’l-Mi‘râc. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Yılmaz, Nuran (1999). “Veysî’nin Dürretü’t-tâc Adlı Siyeri ve Nüshalarının Tanıtımı”. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (8): 34-43.
Yılmaz (Öztürk), Nuran, B. Karga (Göllü) (2016). “Veysî-i Alaşehrî /Veysî-i Üskübî’nin Siyeri’ndeki Farsça Şiirlerin Kaynakları”. 21. Uluslararası Türk Kültürü Sempozyumu ve Karma Türk Sanatları Sergisi. 07-09 Mayıs 2016. Üsküp-Makedonya: 307-322. https://avesis.cu.edu.tr/yayin/b6c7afb7-484e-4e46-bf5b-3d5e95c3d27e/veysi-i-alasehri-veysi-i-uskubinin-siyerindeki-farsca-siirlerin-kaynaklari. [Erişim tarihi: 24. 02. 2022].
Yılmaz (Öztürk), Nuran (2018). “Siyer-i Veysî’nin Mi’râç Bölümü: Muhteva Özellikleri”. Dînî, Tarihî ve Edebî Açıdan Küdüs. İstanbul: Dün Bugün Yarın Yay. 393-418. https://www.researchgate.net/publication/ 338409612_Siyer-i_Veysi'nin_Mirac_Bolumu_Muhteva_Ozellikleri. [Erişim tarihi: 24.02.2022].

Atıf Bilgileri


ÇALDAK, Süleyman. "DÜRRETÜ'T-TÂC FÎ-SÎRETİ SÂHİBİ'L-Mİ'RÂC (VEYSÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/durretu-t-tac-fi-sireti-sahibi-l-mi-rac-veysi. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 HÂB-NÂME (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
2 MÜNŞE'ÂT (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
3 FÜTÛH-I MISR (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
4 MERACÜ'L-BAHREYN (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
5 DÜSTÛRÜ'L-'AMEL FÎ MÜBÂHÂTİ'L-'İBÂDÂT (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
6 GURRETÜ'L-'ASR Fî TEFSîRİ SÛRETİ'L-NASR (ÂLÎ, ADANAVÎ HÜSEYİN ÂLÎ EFENDİ) Âlî, Adanevî Hüseyin Âlî Efendi, Hüseyin Çelebi b. Abdullah Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
7 HEDİYYETÜ'L-MUHLİSÎN VE TEZKİRETÜ'L-MUHBİTÎN (ŞEYH BÂLÎ b. ÜVEYS) Şeyh Bâlî b. Üveys Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
8 DÎVÂN (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
9 HİCVİYYE (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
10 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
11 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
12 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
13 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
14 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
15 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
16 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
17 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
18 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
19 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle