DÎVÂN (NEF'Î)
şiirler
Nef'î, Ömer Efendi (d. 979/1572?-ö. 1045/1635)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Nef´î, Ömer Efendi olarak bilinen şairin Türkçe şiirlerinin toplandığı eseri. Nefî’nin şöhretinin nedeni olan iki eserinden birincisi Türkçe şiirlerinin toplandığı klasik şiir düzenine uygun mürettep Dîvân’ıdır. Eserin bazı nüshaları şairin ölümünden önce istinsah edilmiştir. Bazı yazma nüshalarının istinsah tarihleri ve mürettep oluşlarından Dîvân’ın, şair hayattayken düzenlendiği anlaşılır. Şair, eserini kendi düzenlemiştir. Klasik geleneğin aksine, eserdeki kasidelerin oranı gazellere göre çok yüksektir. Dîvân, dönemin üç padişahı ve devlet erkanına ithaf edilmiş 62 kaside sayısıyla gelenek içinde ilk sıralarda yer alır. Gazel sayısı alışılmışın dışında, az sayıdadır. Şair, eserindeki gazel sayısının azlığını, “az, fakat öz” söyleme tavrıyla açıklar. Eserde sınırlı ölçülerde, kıta-i kebire, mesnevi, çok bentli (musammatlar) ve tek bentli (kıta, nazm, rübai) nazım şekillerine de yer verilmiştir. Nef’î Dîvânı’nın iki Arap harfli baskısı bulunmaktadır (1252/1837; 1269/1853). Arap harfli baskılarında bulunan manzumelerin sayısı şöyledir: 59 kaside, 1 terkib-bend, 1 mesnevi, 9 kıta-i kebire, 119 gazel, 2 nazm, 5 rübai, 9 matla. Eserin son düzenlenmesinde (Akkuş 2018); farklı nüshalardaki şaire ait diğer şiirler, baskılardaki eksikler ve kaside tegazzülleri de eklenmiştir. 1 tarih kıtası (10.), 1 mütekerrir müseddes, 1 tesdis (Fuzûli'ye); üç nazım (5.-7.), 12 tegazzül, 6 gazel ve 2 beyit (17.-18.), son baskıya eklenmiş olup şiir sayısı şu şekilde gerçekleşmiştir: 62 kaside, 10 kıta-i kebire, 1 mesnevi, 1 terkib-bend (sâkînâme), 152 gazel, 2 kıta, 6 nazm, 5 rübai, 18 beyit (Akkuş 2018: 21-22).

Dîvân, şairinin vuzûh, belâgat, fahriye, mübâlağa ve temiz bir İstanbul Türkçesi’nin kullanımı gibi, Nef’î şiirinin belirgin özelliklerini sergileyen metinlerden oluşmuştur. Şair,  saltanatına şahit olduğu üç padişaha; değişik devlet yetkilileri ve din adamlarına çeşitli vesilelerle kasideler yazmıştır. Dîvân’da 62 kasideden ilki, İslam peygamberi vasfında 45 beytlik bir naat; ikincisi 18 beyitten oluşan bir Mevlânâ övgüsüdür. Daha sonra; Sultân Ahmed vasfında 8, Sultân II. Osmân vasfında 4, Sultân IV. Murâd vasfında 12 kaside yer alır. Diğer kasideler şöyle sıralanmıştır: Veziriazam Murâd Paşa'ya 2, Nasûh Paşa'ya 4, Mehmed Paşa'ya 3, Halîl Paşa, Ali Paşa ve Hüseyin Paşalara birer, Hüsrev Paşa'ya 2, Hâfız Ahmed Paşa'ya 3, Bayrâm Paşa'ya ve Mustafâ Paşa'ya birer; Sultân Murâd'ın bahçe tasviri için 1, İlyâs Paşa'ya 2, Şeyhülislâm Mehmed Efendi'ye 4, kasrı için 1, Şeyhülislâm Esad Efendi'ye 2, Kaymakâm Mehmed Paşa'ya 2, Şeyhülislâm Azîz Efendi'ye 1, Darüssaâde Ağası'na 1, Gelibolulu Âlî'ye 1, İbrâhim Paşa'ya 1 ve memduhunun adı belirtilmemesine rağmen muhtemelen Hâfız Ahmed Paşa’ya ithaf edilmiş 1 kasideye yer verilmiştir” (Akkuş 2018: 16).

Dîvân, konu ve anlatım biçimleri yönüyle bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur (Akkuş 2015). Bu araştırmaya göre eserde: Fahriye, hasbihâl, hicviye, medhiye, niyâznâme, tasvîr, tazallüm ve teşekkürnâme tarzları yer almaktadır. Aynı şekilde edebî tür olarak: Bahâriye, bilâdiye, cülûsiye, gazavatnâme, ıydiye, kasriye, mahlasnâme, rahşiye, sakinâme ve temmûziye türlerine örnekler verilmiştir. Edebî türlerin çoğu kasidelerin birinci bölümlerini oluşturur. Dîvân’daki kasideler övgü ağırlıklıdır. Fahriye tarzına da sıklıkla başvurulmuştur. Şair, övünmelerinde 17. Yüzyıl Osmanlı klasik şiirinin, İran şiiri ve şairlerinin önüne geçme çabasını vurgular. Eserde klasik geleneğe uygun olarak tüm bölümleriyle kasideler yer aldığı gibi, kasidenin tamamı fahriye ve medhiye tarzlarıyla oluşturulmuş örnekler de vardır. Şair, eserinde eleştiri örnekleri de vermekle birlikte, yergi tarzında Sihâm-ı Kazâ’yla oluşan kötü şöhreti dikkate alındığında, bu tarz söylemlerinde laubalilikten uzak, ölçülü, ciddi eleştiri tarzını tercih etmiştir. Medhiye, fahriye, hicviye, hasbihal tarzları eserin hakim tarzlarıdır. Doğa ve toplumsal yaşama dair şiirlerinde tasvir tarzı ön plandadır. Medhiye tarzının ağırlıklı olduğu kasidelerin teşbib bölümleri, doğa tasvirleri, kahramanlık ve toplum içerikli edebi türlerle zenginleştirilmiştir. Eserdeki tasvirî metinler, yaşanan çevre olarak İstanbul, şehir ve mesire alanları, mimari, savaş ve at çevresinde şöhret olmuş şiirlerdir. Dîvân’da 9 kıta-i kebireden ikisi, Sultân Murâd’ın, ok atışı ve sarayı tasvir edildikten sonra, ebced hesabıyla tarih düşürme örneğidir. Nef’î, kasidelerinde tok ve gür bir ses tonu hissettirmeyi başarmıştır. Osmanlı tarihinin belgeleri olarak adlandırılabilecek savaş sahnelerinde, at kişnemeleri, gazi naraları, ok vınlamaları, kılıç-kalkan tokuşmalarının sesleri okuyucuyu bir orkestra gibi kuşatır. Meclis tasvirleri, sâkînâme (terkib-bend) benzeri metinler, şairin rindâne tarzı başarıyla sergilediği örnekleridir. Şairin kasidelerindeki yüksek perdeden söyleyişleri gazellerinde daha munis ve yumuşak seslere dönüşür. Gazellerde âşıkâne ve rindâne söyleyişler hakimdir. Eserde, sevgi, sevgili, şarap, meclis, musiki; felekten, sevgiliden şikayet, ıstırap vb. konularla birlikte fahriye ve medhiye tarzlarıyla söylenmiş gazeller de yer almıştır.

Nef’î ve eserlerine dair çalışmalar, kendinden sonraki tezkire ve tarih yazarları ile başlayarak Tanzimat Dönemi’nin dikkatleri ile günümüze kadar ulaşmıştır. Şair ve eserleri hakkındaki mülahazalar, Nâmık Kemal (ö. 1306 / 1888) ve Ebüzziya Tevfîk’ten (ö. 1372/1953), yakın dönemde, Agâh Sırrı Levend’e kadar bir çok araştırmacı tarafından kayıt altına alınmıştır. Dîvân’ın Latin harfleriyle ilk çalışmaları seçmeler hâlindedir. Eserin karşılaştırmalı çalışması Metin Akkuş tarafından yayımlanmıştır (Akkuş 1993). Metin üzerinde bir doçentlik çalışması (Ocak 1980) ve “âhenk” çevresinde bir tahlilî doktora çalışması vardır (Selçuk 2004). 

Şairin biyografisi için bk. “Nef’î, Ömer Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nefi-omer-efendi.

Eserden Örnekler


 Kaside Der Medh-i Vezîr-i A'zam Halîl Paşa

Edâ-yı medhine tâkat mı var zebânımda

Acebdir olmadığım kahr-ı dehr ile ebkem


Felek dedikleri ol nâ-bekâr-ı keç-revden

Nedir bu ehl-i dilin çekdiği azâb ü elem


Bir iki mültezimi eyledi havâle bana

Ki iştirâk ile etmişler iltizâm-ı sitem


Biri müdebbir-i mülk ü biri muhassal-ı mâl

Biri birinden ahass ü müzevvir ü azlem


Belâ budur ki bu denli fesâd-ı fâhiş ile

Yine vücûdları dîn ü devlete elzem


Birini sen götürüp eyledin Stanbul'ı şâd

Birin de Hak götürüp ede âlemi hurrem


Götürmez ise de bârî getirmeye sadra

Gelirse hâli n'olur yine âlemin bilmem


Olurdu halk-ı cihân yine etmege muhtâc

Kalırdı yine tehî ceyb ü kîse-i âlem


Hemân mülâhaza-i bî-me'âl olurdu yine

Hayâl-i âşık-ı müflis gibi cihânda direm


Tamâm-ı vefk-i murâd üzre halka lutf etdin

Kerâmet olduğuna sende kalmadı şübhem  (Akkuş 1993: 170)


Terkib-bend (Sâkînâme)


Keyf-i cânbahşın ki cism ü câna râhat bundadır

Hikmetin inkâr eder vâiz hamâkat bundadır

Mürde-i endûha söz yok cân bağışlar sohbetin

Cân verir çok zevkine anın da sohbet bundadır

Gerçi varın sarf edersin sen gönüller açmağa

Harc eder varın da herkes sana hikmet bundadır


Ehl-i hikmet bilmemiş bu ana dek keyfiyyetin

Yoksa her bîmâr için derlerdi sıhhat bundadır

Sükkerî şerbetden a'lâsın hele ehl-i dile

Telhkâm etsen nola gayrı halâvet bundadır

Hâsılı hemmeşreb olsan yaraşır rindân ile

Ter değil tâbın arak gibi letâfet bundadır


Öldürür renc-i humârın dirgürür feyzin yine

Âşık-ı bîmârı bir demde garâbet bundadır

Nef'î-i bîmârı gel keyfinle ihyâ kıl yine

Hâtır-ı mahzûnunı gamdan müberrâ kıl yine (Akkuş 2018: 235).


Gazel

Baht uyansa hâba varsa dîde-i bîdârımız

Düşte bârî gayrıdan tenhâ düşürsek yârımız


Gökde her bir ahtere yüz bin şerâr eyler kırân

Kevkebe bastırdı çarhı âh-ı âteşbârımız


Şâh-ı aşkız her ne emr etsek musahhardır felek

Oldı mâh-ı nevle hizmetkâr u hançerdârımız


Biz hazân u hâr kaydından berî bülbülleriz

Sîne-i pür-dâğımızdır bâğımız gülzârımız


Biz reh-i aşk içre terk-i ser kılan âşıklarız

Çıkmasa Ferhâd’veş başa acep mi kârımız


Bezm-i gamda cismimiz bir şem'-i şevkengîz olur

Âteş-i dilden tutuşsa gûşe-i destârımız


Bâde-i aşka hum olmuş bir tabî'atdan çıkar

Âlemi mest etse ey Nef'î nola eş'ârımız (Akkuş 2018: 257).


Gazel

Lezzet-i vuslat için firkat-i yâri çekemem

Sohbet-i bâde için renc-i humârı çekemem


Âşinâ çıkdım ise çeşmine kâfir değilim

Sitem-i gamze-i nezzâre-şümârı çekemem


Minnet eylerse felek bir iki günlük ömre

Olurum derd-i muhabbetle o bârı çekemem


Âşıkım âşıka şûrîdelik a'lâ yaraşır

Pek denâ'et görinür siklet-i ârı çekemem


Nakd-i vakt olsa bana zevk u safâ-yı vuslat

Bir nefes ârzû-yı bûs u kinârı çekemem


Sînemi dâğ ile dil tâze gülistân ister

Bülbülüm lîk gam-ı köhne bahârı çekemem


Câna minnet ne çekersem çekeyim ey Nef'î

Lezzet-i vuslat için firkat-i yâri çekemem (Akkuş 2018: 271-272).

Kaynakça


Açıkgöz, Namık (1999). Nef’î. İstanbul: Timaş Yay.

Akkuş, Metin (1991). Nef’î, Sanatı ve Türkçe Dîvânı (İnceleme-Karşılaştırmalı Metin). Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Akkuş, Metin (1993). Nef’î Dîvânı. Ankara: Akçağ Yay.

Akkuş, Metin (2006). “Nef’î”. İslam Ansiklopedisi. C. 32. Ankara: TDV Yay. 523-525.

Akkuş, Metin (2015). Erzurum’un Yüzleri/Nefi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.

Akkuş, Metin (2018).  Nef’î Dîvânı. Ankara: KB Yay. e-kitap: https://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/57741,nefi-divanipdf.pdf?0

Dîvân -ı Nefî (1252). Kahire: Bulak Matbaası; (1269) (Taşbaskı). İstanbul: Ceride-i Havadis Matbaası.

İpekten, Haluk (1996). Nef’î: Hayatı, Sanatı, Eserleri. Ankara. Akçağ Yay.

Karahan, Abdülkadir (1985). Nef'î Dîvânından Seçmeler. İstanbul: KTB Yay.

Ocak, F. Tulga (1980). Nef'î ve Türkçe Dîvân. Doçentlik Tezi. Ankara. Hacettepe Üniversitesi.

Ocak, F. Tulga (1980). “Nef'î'nin Bilinmeyen Şiirleri”. Journal of Turkish Studies IV: 79-81.

Selçuk, Bahir (2004). Âhenk Unsurları Bakımından Nef’î Dîvânı’nın Tahlili. Malatya: Özserhat Yay.

Selçuk, Bahir (2004). Âhenk Unsurları Bakımından Nef´î Dîvânının İncelenmesi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


AKKUŞ, Metin. "DÎVÂN (NEF'Î)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/divan-tees-245. [Erişim Tarihi: 06 Ekim 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 FARSÇA DÎVÂN (NEF'Î) Nef'î, Ömer Efendi Doç. Dr. Sadık Armutlu
Görüntüle
2 SİHÂM-I KAZÂ (NEF'Î) Nef'î, Ömer Efendi Prof. Dr. Metin AKKUŞ
Görüntüle
3 TUHFETÜ'L-UŞŞÂK (NEF'Î) Nef'î, Ömer Efendi Dr. Öğr. Üyesi Leyla Alptekin Sarıoğlu
Görüntüle
4 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
5 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
6 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
7 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
8 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
9 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
10 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
11 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
12 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
13 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle