- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ma'rifî, Muhammed, Fethu’l-Ma'ârif - Madde Yazarı: Prof. Dr. Adem Ceyhan
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Divan
- Yayın Tarihi:15/10/2021
DÎVÂN (MA'RİFÎ)
şiirlerMa'rifî, Muhammed, Fethu’l-Ma'ârif (d. 1132/1719-20 - ö. 1240/1824)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Mutasavvıf-şair Muhammed Fethu’l-Maârif’in Türkçe ve Arapça şiirlerini ihtiva eden eseri. Dîvân'da bir kısmı gazel, bir kısmı mesnevi şeklinde görünen, diğer bir bölümü ise belli bir nazım biçimine dahil edilemeyen 50 kadar manzumesi yer almaktadır.
Muhammed Fethu’l-Maârif, selefi ve çağdaşı pek çok mutasavvıf gibi dinî, irfani duygu ve düşüncelerini Türkçe yahut Arapça yazdığı şiirler vasıtasıyla dile getirmeye çalışmıştır. Ancak onun şiirleri vezin, kafiye, nazım şekilleri, belâgat, fesahat gibi yönlerden kusurlu ve pürüzlü görünmektedir. Mutasavvıf şair, his ve fikirlerini vezinli ve kafiyeli olarak dile getirmek istemiş; fakat bu konuda pek başarılı olamamıştır. Mesela, “Açılır güller gibi hem ref‘ olunca ol hicâb/ Zulmeti devr etse geçse zâhir olur âfitab” matla‘lı gazeli ile “…-dı bu gönlüm” ve “…olan anlar bizi” redifli manzumeleri, Nesîmî, Hacı Bayram-ı Velî ve Niyâzî-i Mısrî gibi mutasavvıf şairlerin eserlerini okuduğunu ve onların şiirlerine nazireler yazmaya çalıştığını göstermektedir. Fakat sadece anılan örnekler değil, eldeki manzumelerinin bütünü göz önünde bulundurularak denebilir ki, şair, gerek ölçü ve kafiye vasıtalarına hâkimiyet bakımından, gerekse dinî- tasavvufi hislerini, fikirlerini doğru, düzgün, belâgat ve fesahat şartlarına uygun, güzel anlatış yönünden maharet ve muvaffakıyete erişememektedir. Bazı mısraların sonunda kafiye bulunmamakta; sadece redifle yetinilmektedir. Zaman zaman hece ölçüsünü, zaman zaman da aruz veznini tercih eden Fethu’l-Maârif’in birtakım manzumelerini aruz ölçüsüyle mi, hece ölçüsüyle mi yazdığı belli değildir.
Mutasavvıf şairin şiirlerinden bir kısmının bestelenerek tekke(ler)de söylenmiş, ahenk eksikliğinin ezgi ve bazı musiki aletleri yardımıyla giderilmiş olması da mümkün görünmektedir. Belirtilen kusur ve noksanlardan birtakımının müstensihten ileri gelmesi de ihtimal dahilindedir. Fethu’l-Maârif Dîvan'ındaki şiirlerin çoğunda Allah aşkı, Yaratıcıdan ayrı düşmenin acısı ve O'nun cemaline kavuşma dileği, Hz. Peygamber sevgisi, Hz. Ali, On İki İmam, Ahmed er-Rifâî gibi İslâm büyüklerine, Rifâîler gibi tasavvufî zümrelere duyulan hürmet, muhabbet ve bağlılık duyguları, elden geldiği kadar samimiyetle dile getirilmekte; bu arada Yezid ve Mervan gibi Ehl-i Beyt’e ve Hz. Ali evlâdına zulmeden tarihî şahıslar lânetle anılmaktadır.
Bazı araştırıcıların Maârifîliği “Alevî-Bektaşî-Rifâî meşrepli bir tarikat” olarak vasıflandırmasının sebebi, anlaşıldığına göre, çoğu Alevî, Bektaşi şairlerin eserlerinde olduğu gibi, Fethu’l-Maârif ve takipçilerinin şiirlerinde görülen Hz. Ali sevgisi, On iki imam medhiyeleri ve Yezid’e lânet sözleridir. Fethu’l-Maârif, “Alevîyim, Hayderîyim” derken seyyid olduğunu, Hz. Ali soyundan geldiğini, onun yolunda gittiğini söylemektedir. Fethu’l-Maârif’in şiirlerinde, kendisini bilenin Rabbini bileceği, Yaratıcıya akılla değil, aşkla ve bir mürşidin kılavuzluğu sayesinde erişilebileceği, zahirî ilimleri okumakla âlim olunamayacağı, ancak ledünnî ilimle Hak ve hakikatin bulunabileceği, kalbin muazzam bir Hak evi olduğu, benliği kaldırmayınca kulla Tanrı arasındaki engelin kalkmayacağı, İlâhî aşkla dolan vücudun âleme alâkasız kalacağı… gibi tasavvufi düşünceler ifade edilmektedir. Şair, işlediği konulara dair Kur’an ayetlerini, kudsî hadis ve hadisleri, Hz Ali, Hallâc-ı Mansur gibi tarihî şahsiyetlerin sözlerini ara-sıra anmakta; bazı peygamber kıssalarını da hatırlatmaktadır. Bir manzumesi, insanın, zıtların kendisinde derlendiği, büyük âlemde, ötesinde ve gayb âleminde bulunan şeylerin bünyesinde toplandığı esrarengiz bir varlık olduğunu düşündürmektedir. Fethu’l-Maârif, ara sıra bir kısım sufîlerin şatahatı türünden sözler de söylemekte; bir şiirinde ise istikbalde ortaya çıkacak bir kişiden ve olacak hadiselerden rumuzlu bir şekilde haber verir görünmektedir. Şair, bazen Allah’ın emirlerine aykırı davranışlarından duyduğu pişmanlığı belirterek Hz. Peygamber’den manevi yardım ve şefaat dilemekte; bazen de sevdiğini bulmanın coşkun sevincini dile getirmektedir. Bütün bu şiirleri, olgun insan oluş yolunda bir ömür boyu süren iniş-çıkış ve hâlden hâle geçişlerin söz diline çevrilmiş biçimleri saymak mümkündür.
Eserin bir nüshası, Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi yazmaları arasında bulunmaktadır. Dîvân'daki manzumelerden Türkçe olanları Latin harflerine aktarılarak yayınlanmıştır (Ceyhan ve Yılmaz 2010).
Şairin biyografisi için bk. "Ma'rifî, Muhammed, Fethu’l-Ma'ârif". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/marifi-muhammed-fethulmaarif
Eserden Örnekler
Âh ü zârım cemâlindir - Göster bana yâ Rabbenâ
Nûrunu fehm eyleyince - Sabrım yandı yâ Rabbenâ
Yandı vücûdum aşk ile- Gece gündüz yâ Rabbenâ
Kül oldum ben yana yana- Göster dîdârını bana
Aceb midir âşık olmak - Ki şol nûr-ı cemâline
Kün kelâmıdır ibtidâ - Bu âlemin îcâdına
Görünen ya ol değil mi - Kadîm kelâm yâ Rabbenâ
Sıfât eyledin kendine - Âdem deyü yâ Rabbenâ
İsmini deyip Muhammed - Cedd eyledin onu bana
Cümle âlem buldu ziyâ - Onun ile yâ Rabbenâ
Nice sabreyleyebilsem - Söylemeyip yâ Rabbenâ
Mecnûn yine kendine - Leylâ olmuş yâ Rabbenâ
Muhammed Fethü’l-maârif - Açar cümle sırrın sana
Feryâd eder Mevlâ diyü - Ben değilim yâ Rabbenâ (Ceyhan ve Yılmaz 2011: 244-245).
Gönül matlûb maksûdun - Eğer olmazsa ne güç
Okuyup sa‘y edip ilmi - Câhil olmak da ne güç
Âlimim deyü çıkma - Hakk’ın emrinden kaçma
Yolsuzlara yol açma - Yolda kalmak da ne güç
Ayırma yoldan gözünü - Gûş etme münkir sözünü
Taş ile bozarlar izini - Taşrada kalmak da ne güç
Dinle dâim Hak sözün - Ayırma Hak’dan özün
Eğer görmezse Hak yüzün - Gözsüz kalmak da ne güç
Nefsini bilmeyince - Ben şeyh oldum deyince
Varıp onun elinden - Şeytân’ uymak da ne güç
Geç cümleden âdem ol - Mürşid-i kâmili bul
Dünyâya tâlib olup - Hayvân olmak da ne güç
Ma‘rifî eylemiş irşâd - Sâbit ol yoluna (bul ki?) necât
Yevme lâ yenfe‘uda cân- (iken) cânânı bilmezse ne güç (Ceyhan ve Yılmaz 2011: 256).
Kaynakça
Ceyhan, Âdem, Hasan Yılmaz (2011). “Demirci’de de Faal Bir Tasavvufi Ekolün Piri Seyyid Muhammed Fethu’l-maaârif ve Türkçe Şiirleri”, I. Demirci Araştırmaları Bilgi Şöleni. 05-06 Kasım 2010. İstanbul: Lisans Yay. 229-272.
Işın, Ekrem (1994). “Rıfaîlik”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. C. 6. İstanbul: KB Yay. 325-330.
İnançer, Ömer Tuğrul (1994). “Rıfaîlikte Zikir Usulü ve Musiki”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. C. 6. İstanbul: KB Yay. 330-31.
Kılıç, Atabey (2001). Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Yazmaları Alfabetik Kataloğu I. Kayseri: Laçin Yay.
Kılıç, Atabey (2001). “Ma‘rifî Tarikati Şeyhi Ferdî Baba ve Aruzla Yazılmış Şiirleri”. İlmî Araştırmalar (12): 121-134.
Koçoğlu, Turgut (2010). “Demirci Dergâhı Ma’rifî Şeyhi Ahmed Aşkî’nin Nutukları”. 19. Yüzyıl Manisa’sında Bir Kültür Ocağı Entekkeliler Sempozyumu. 15 Kasım 2008. İzmir. 169-176.
Okumuş, Necdet (2003). Manisa Rifâî Dergâhı Entekkeliler. Manisa: Emek Matbaacılık.
Özkök, Kahraman (hzl.) (2014). Muhammed Fethü’l-Maârif. Dem-i Vahdet. İstanbul: Revak Kitabevi.
Paksoy, Kezban (2010). “Ma’rifiyye Tarikatı Demirci Dergâhı Bânîsi Mustafa Lutfî’nin Nutukları”. 19. Yüzyıl Manisa’sında Bir Kültür Ocağı Entekkeliler Sempozyumu. 15 Kasım 2008. İzmir. 177-185.
Seyyid Muhammed Fethu’l-Ma'ârif. Vahdetnâme. Tavşanlı Zeytinoğlu Ktp. Nu. 241.
Tanman, M. Baha (1994). “Maarifî Tekkesi”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: KB Yay. 232-233.
Tanman, M. Baha, (2003). “Maarifî Tekkesi”. İslâm Ansiklopedisi. C. 28. Ankara: TDV Yay. 62-63.
Tarkan, Necmi (1964). Kartal’da Kurulmuş Bir Tarikat Ma‘rifiye. İstanbul.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | VAHDET-NÂME-İ FETHU’L-MAÂRİF (MA'RİFÎ) | Ma'rifî, Muhammed, Fethu’l-Ma'ârif | Doç. Dr. Mehmet Sait ÇALKA |
Görüntüle | ||
2 | DİVANÇE (VÂZIH) | Mustafâ Vâzıh | Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN |
Görüntüle | ||
3 | MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) | İbrâhîm Zikrî | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle | ||
4 | ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ | Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi | Doç. Dr. Ramazan Ekinci |
Görüntüle | ||
5 | TARÎKÜ'L-İHTİSÂR | Nûrî, Osman Hanyevî | Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu |
Görüntüle | ||
6 | TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ | Mehmed Sabrî | Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz |
Görüntüle | ||
7 | RAVZ-I VERD | Şâkir, Ahmed Paşa | Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek |
Görüntüle | ||
8 | KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) | Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü | Diğer Öznur ÖZER |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
10 | MEVLİD (ABDÎ) | Abdî | Doç. Dr. Hasan Kaya |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Şarkîkarahisarlı | Dr. Hacer SAĞLAM |
Görüntüle |