- Yazar Biyografisi (TEİS)
Hâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde - Madde Yazarı: Doç. Dr. Mehmet Ünal
- Eser Yazılış Tarihi:1166/1752 İstinsah tarihi
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Tekke Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Divan
- Yayın Tarihi:24/02/2022
DÎVÂN (HÂŞİM)
şiirlerHâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde (d. 1130/1718 - ö. 1197/1782-1783)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Celvetî tarikatının Hâşimiyye kolunun banisi olan mutasavvıfın eseri.
Bilinen dört eserinin en hacimlisi olan dîvânını, kurucusu olduğu Celvetî tarikatının Hâşimiyye kolunun düsturlarını müritlerine öğretmek gayesi ile yazıldığı söylenebilir. Eserin müellif hattına ulaşılamadığı için mevcut en eski tarihli nüshaya göre 1166/1752 yılında istinsah edilen eser incelenmiştir. Yurtiçi ve yurtdışı Yazma Eser Kütüphanelerinde, bazı nüshalar Dîvân adıyla, bazı nüshalar ise Vâridât-ı Mensûre Dîvân-ı Manzûme” adıyla kırkın üzerinde nüshası vardır. Sadece Milli Kütüphane’de on üç nüshasına ulaşılmıştır. Bu nüshalardan bir kaçını şu şekilde sıralayabiliriz: Milli Kütüphane 06 Mil Yz FB 170; Milli Kütüphane 06 Mil Yz A 2216; Milli Kütüphane 06 Mil Yz A 1873/1; Milli Kütüphane 06 Mil Yz A 605; Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Talat 63 demirbaşına kayıtlı 1266 (1850) tarihli nüsha; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Türkçe Yazma Divanları Belediye K. 521/1 numarada kayıtlı nüshaları sayabiliriz (Ünal 2019: 125). Müellifin eseri üzerine üç yüksek lisans tezi yapılmıştır (Ergün 2000; Kayacan 2002; Yalçınkaya 2008).
İncelememize konu olan Milli Kütüphane 06 Mil Yz FB 170 numaralı en eski nüshaya göre şiirleri mürettep divânlardan farklı biçimde sıralanmıştır. Eserde, müfretler dahil 222 şiir bulunmaktadır. Nüshada nazım şekillerinin isimlendirilmesi konusunda hatalar bulunmaktadır. Bu hataların müstensihten kaynaklanmış olması muhtemeldir. Hâşim Baba, şiirlerinde şekilci bir tavır içerisinde değildir. Duygu ve düşüncelerini belli formaların içerisine hapsetmez. İçinden geçen duyguları bazen gazel formunda, bazen murabba veya mesnevi formunda ifade eder. Şairin bu kayıtsızlığı, Divan edebiyatının tamamı göz önüne alındığında karşımıza bir takım problemler çıkarmaktadır. Eserde, nazım şeklinin belirlenmesi noktasında en temel kriterler şiiri meydana getiren parçalar yani nazım birimi ile ilgili oldukça sıkıntılar vardır. Divanda özellikle gazel ve kasideyi birbirinden kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. 6-7 beyitlik gazel formunda yazılmış şiirlerde din büyükleri övülürken, 40-50 beyitlik kaside formunda yazılmış olan bir başka şiir de ise ferdi heyecanlardan bahsedilebilmektedir. Şekil itibariyle klasik kaside formundan (nesib, methiye, fahriye, dua) uzak olan, gazele de benzemeyen bu şiirleri nazım şekli açısından sınıflandırmak oldukça zordur. Kaside, şeklini andıran şekillerin bazılarında matla beyti bulunmamaktadır. Bu yönüyle kıt’a-yı kebire olarak değerlendirilebilecek olan bu şiirler, mahlas beytinin bulunması bakımından kıtadan ayrılır (Ünal-Çalışkan 2014: 236).
Nazım şekillerini sınıflandırırken gazel ve kaside arasında herhangi bir ayrıma gitmeyip bu şiirleri “gazel kafiyesiyle kafiyelenmiş olanlar” diyerek gruplandırdık. Matla beyti olmayanları kıta kefiyesiyle kafiyelenmiş olanlar, mesnevi kafiyesi ile kafiyelenenleri beyit sayısı ve konusu ne olursa olsun mesnevi, rubai başlığı altında verilen şiirleri vezni ne olursa olsun rubai olarak gruplandırmak mümkündür. Buna göre; 128 gazel kafiyesi ile kafiyelenmiş olanlar, 7 mesnevi, 6 müseddes, 16 murabba, 2 tahmis, 3 muhammes, 10 rubai, 16 kıta kafiyesi ile kafiyelenmiş olanlar ve 34 müfred olarak belirledik. Hâşim Baba, şiirlerinin pek çoğunda vezin kaygısı gütmez. Onun için önemli olan mesajını iletebilmektir. Bu yüzden şiirlerde pek çok aruz kusuru bulunmaktadır. Kimi şiirlerin vezni ise bazı kalıpları andırmakla beraber mevcut aruz kalıplarına tam olarak uymamaktadır. Şair, aruz ölçüsünde en çok remel bahrinin fâ‘ilâtün fâ‘ilâtün fâ‘ilâtün fâ‘ilün kalıbını 105 şiirde tercih etmiştir. Yine hezec bahrinden dört mefâ’îlün kalıbını 59 manzumede kullanmış, diğer aruz kalıplarını az sayıda kullanmıştır. Az sayıda da hece vezniyle yazdığı şiirler vardır (Ünal 2019: 47-48).
Melâmî meşrep (Aydemir 2005:122) bir şair olan Hâşim Baba’nın şiirlerinde Celvetîligin, Bektaşîligin ve Melâmîliğin tesirleri görülür. Allah ve esmasından, peygamberlerden, meleklerden, kitaplardan, dini terimlerden, tasavvuf terimlerinden, dört halifeden, Hasan ve Hüseyin’den, bazı sahabelerden bahsetmektedir. Haşim Baba, söylediklerini genellikle ayet ve hadislere dayandırmakta, telmih ve iktibaslar yoluyla şiirlerinde pek çok ayet ve hadise yer vermektedir. Kur’an ayetlerini ve hadis-i şerifleri eserinde çokca kullanması onun bu konuda yeterli derecede bilgi ve donanıma sahip olduğunun bir göstergesi olarak düşünülebilir. Haşim Baba, dini ve tasavvufi temaları bazen bir pîr edasıyla nasihat ve hitap yoluyla aktarır ve tarikat ehli nazarında gizli olan bazı sırların ağyare ifşa edilmemesini talep eder. Bazen de okuyucuya düşüncelerini doğrulatmak için soru sorma yolunu seçer. Yer yer didaktik bir edaya bürünerek Allah katında kulun üst mertebelere nasıl yükseleceğini açıklar. Varlık ve devir nazariyesini yani insanın nüzul ve urucunu tahkiye yoluyla aktarır. Delile ve ispata ihtiyaç duyduğunda yer yer evliya menkıbelerini kullanır. Bir eylemin ve davranışın müspet ve menfi tezahürlerini ortaya koyarken mukayeseye başvurur. Yunus Emre, Mevlâna, Gülşehrî, Kaygusuz Abdal, Âşık Paşa ve Ahmed Fakih gibi şairlerden etkilendiği de şiirlerinden anlaşılmaktadır (Ünal 2019: 119-120).
Hâşim Baba, Divan edebiyatının, Halk edebiyatının ve Tasavvuf edebiyatının birçok mecazlarını şiirlerinde kullanmıştır. Tasavvufî görüşlerini açıklarken edebiyatı bir vasıta olarak kullanmıştır. Halkın kolay anlayamayacağı görüşlere ve ifadelere itibar etmemiş, fikirlerini ortaya koyarken şeriat dışı olmaktan kaçınmıştır. Şiirlerini söylerken şiir estetiği için ifadenin özünden ödün vermemiştir. Sözden çok manaya değer verme, sözün kısa ve öz olması şeklinde ifade edilebilecek devrin hâkim edebî üslubunun etkisi eserde açıkça görülmektedir. Haşim Baba, vaktini eser yazmaktan ziyade, belli bir disiplin içerisinde mücâhede ve riyazetle, kendi tarikatının mensubu olan Celvetî müridlerini ve halkı sözlü irşadla geçirmeyi tercih etmiş, kendisini tasavvuf yoluna ve mensup olduğu tarikata adamış bir kimliğe sahiptir. Eserinde, onun bu his ve düşüncelerini Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle başkalarına aktarmış olmayı ulvî bir görev saydığı söylenebilir.
Haşim Baba’nın biyografisi için bk. “Hâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hasim-hasim-baba-seyh-mustafa-bandirmalizade
Eserden Örnekler
Gazel
Nihâyetden beyân idem sana ey ‘âşık u şeydâ
Haberdar ol hakâyıkdan ne yüzden eylerim imlâ
Hezârı gör hezâr nagme ider ‘aşkile gülşende
Hezârândır hezârı nagme-i ‘aşkile olam gûyâ
Hezâr ervâhile ma’mûr hakîkat câmi’u’l-esmâ
Müsemmâsıda bir ismi denilir a’zamu’l-esmâ
Hezâr bin rûhile mebnâ mürekkeb kabr-i rûhânî
Muhammeddir hezârı bil izâfîdir biri ammâ
Ne hikmet cümle-i ahlâk ilâhî birde cem’ olmak
Nefsile her biri bindir ki her biri rûh-ı müstesnâ
Tecellî ile her bir rûh tesellî ide yüz bine
Kervânınla haşr olup ola bir sad hezâr peydâ
Mezâhir nûr-ı Ahmedden mürekkeb hem mürettebdir
Yine ol nûra gark ola kamû terkîb-i cân efzâ
Ne sırdır haşr-ı rûhânî beyân itdim ‘ayân itdim
Muhammed Mehdî-i Mısrî mukaddem eylemiş îmâ
Halîlullah-ı Mûsâdan bu dersi Hâşimâ almış
Ebâbil eyledi tekrar bu dersi ey dil-i dânâ
Hezârân âdem oglanı fedâ olmak gerek tâ kim
Hemân ol cümle efdâdınola bir gerçek er peydâ (Ünal 2019: 151).
Gazel
Eylemek haddin mi zâhid ehl-i ‘irfânıla bahs
Zühd-i pîşe eylemekdir ehl-i vicdânıla bahs
Men ehabbü şey’en oldı nâr-ı cehline delîl
Dâ’imâ zevkin anınçün ehl-i nîrânıla bahs
Zerrece olsaydı bû-yı cennet-i vicdân nasîb
Hakkı bilip eylemezdin nefs-i şeytanıla bahs
Cümle eşyâ nûr-ı Ahmed nûr-ı Ahmed nûr-ı Hak
Böyle iken nice itdin küfr u îmânile bahs
Ve’d-duhâ ve’l-leyl sırrın bilmedin adın fakîh
Cehlini bil eyleme hîç ‘ilm-i Kur’ânıla bahs
Cümle enfâs meslek-i hak olduıgı zâhir iken
Eylemek ancak cehildir kavl-i Nu’mânıla bahs
Hâşimâ ef’âl-i taklîd kâmile şirk-i hafî
Hakkı inkâr eylemekdir kâmil insanıla bahs (Ünal 2019: 168).
Kaynakça
Aydemir, Yaşar (2005). “Üsküdarlı Hâşim Baba’nın Melâmîlik Görüşü”. II. Üsküdar Sempozyumu Bildiriler. Cilt: 2. s. 114-130.
Ergün, Asuman (2000). Haşim Baba Divanı Üzerine Bir İnceleme. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Afyon: Kocatepe Üniv.
Haşim Baba (1166/1752). Vâridât-ı Mensure ve Dîvân-ı Manzûme. Milli Kütüphane 06 Mil Yz FB 170. 92 vr.
Kayacan, Mehmet (2002). Hâşim Baba ve Divanı. Basılmamış Yüksek Lisan Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniv.
Ünal, Mehmet (2011). “18. Yüzyıl Tasavvuf Şairi Haşim Baba’nın Vâridât-ı Mensûre Divân-ı Manzûme Adlı Eserinde Dil Ve Üslup Özellikleri”. 2. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Sempozyumu (Dil ve Üslup İncelemeleri). Cilt: 2. Isparta. SDU Basımevi. s. 1143-1155.
Ünal, Mehmet (2019). Bandırmalı-zâde Mustafâ Hâşim Efendi’nin Dîvân-ı Manzûme’si. 2. Baskı. Isparta: Fakülte Kitabevi.
Ünal, Mehmet – ÇALIŞKAN, Nurettin (2014). Bir Sûfi Şairin Şiiri: Haşim Baba Örneği, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Yıl: 2014/2. Sayı: 20. s. 231-240.
Yalçınkaya, Mehmet Akif (2008). Bandırmalı-zâde Hâşim Baba Dîvânı (İnceleme- Metin). Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniv.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | VÂRİDÂT | Hâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde | Doç. Dr. Mehmet Ünal |
Görüntüle | ||
2 | ANKÂ-YI MAŞRIK | Hâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde | Dr. MEHMET AKİF YALÇINKAYA |
Görüntüle | ||
3 | DEVRİYYE-İ FERŞİYYE | Hâşim, Hâşim Baba, Şeyh Mustafa Bandırmalı-zâde | Dr. MEHMET AKİF YALÇINKAYA |
Görüntüle | ||
4 | KURRETÜ'L-UYÛN | Ra'ûfî, Şeyh Seyyid Ra'ûfî Ahmed Efendi | Öğretmen mehmet cemal öztürk |
Görüntüle | ||
5 | VÂRİDÂT (AZÎZ) | Azîz, Azîz Ali Efendi | Araş. Gör. Dr. nesrin aydın satar |
Görüntüle | ||
6 | DÎVÂN-I İLÂHİYYÂT (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Hasan Gültekin |
Görüntüle | ||
7 | ŞERH-İ EBYÂT-I YÛNUS EMRE (İBRÂHİM HÂS) | İbrâhim Hâs | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (KAYGULU HALİL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
9 | HÂDİ’L-UŞŞÂK (KAYGULU HALÎL EFENDİ) | Kaygulu Halil Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
10 | TEFSİR-İ BA’Z-I SÜVER-İ KUR’ANİYYE | Abdülhay Celvetî | Doç. Dr. Şükrü Maden |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN (İLÂHİ-NÂME) | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. abdulkadir erkal |
Görüntüle | ||
12 | MA‘RİFETNÂME | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu |
Görüntüle | ||
13 | ‘İRFÂNİYE | Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı | Diğer Emine Güleç |
Görüntüle |