DÎVÂN (FUZÛLÎ)
şiirler
Fuzûlî (d. 888/1483 - ö. 963/1556)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Fuzûlî’nin Türkçe şiirlerini topladığı eser. Son yıllarda Türkçe Divan üzerinde yapılan bir doktora çalışmasına göre divanın yurt içi ve yurt dışındaki kütüphane ve özel koleksiyonlarda olmak üzere 200’den fazla yazması mevcuttur. Bu yazmalar içerisinde müellif hattı bulunmamaktadır. Mürettep divan, mensur bir dibace ile 45 kaside, 294 gazel, 2 terci-i bend, 2 müseddes, 2 tahmis, 3 muhammes, 3 murabba, 42 mukataat, 76 rubaiden oluşmaktadır (Kılınç 2017: 41). Eserin yazma nüshalarında ve divana dair yapılan neşirlerde şiir sayıları değişmektedir. Fuzûlî, eserin dibacesinde bir gazel divanı toplamak amacı ile yola çıktığını açıkça belirtmiştir. Türkçe Divan’ın birçok nüshasında kasidelerin bulunmaması ve divanın dibacesinin bir gazel dibacesi özelliği taşımasından dolayı bazı araştırmacılar eserin gazel divanı olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak, elde bulunan örneklerden hareketle klasik Türk şiirindeki divan tertiplerinde gazeller ayrı, kasideler ayrı olacak şekilde bir divan tertibi usulünün görülmediği söylenebilir. Divanın Saint-Petersburg nüshasında sadece Arapça, Farsça ve Türkçe kasidelerin bulunması, bir külliyat niteliğindeki bu nüshayı sipariş eden kişinin talebinden kaynaklanmış olmalıdır (Kılınç 2017: 41). Nüshaların bir kısmı divan soylu kaynaklardan bir kısmı ise külliyat soylu nüshalardan kopyalanmıştır (Kılınç 2017: 1166). 

Âlim bir şair olan Fuzûlî, yer yer manzum parçalar da bulunan Türkçe Dîvânı’nın mensur Dibace’sinde şiir hakkında görüşlerini dile getirmiş, ilimsiz şiir olmayacağını belirtmiştir. Dibace’nin tevhit ve naat özelliği gösteren giriş kısmından sonra Fuzûlî’nin hayatına dair bilgiler yer alır. Şair küçük yaştan itibaren şiir yazmaya başladığını, bütün ömründe Irak-ı Arap’tan dışarı çıkmadığını, mevki ve makamına bakılarak şiirlerinin hor görülmemesi gerektiğini, gerçekte Kerbelâ’nın şerefli toprağında yetiştikleri için derecelerinin üstün olduğunu belirtir. Fuzûlî, dibacede Dîvân’ı oluşturmak için şiirlerini daha önce verdiği kişilerden geri aldığını söylemektedir. Bu da şairin divana girmeyen ve farklı şahıslarda kalan gazellerinin bulunma ihtimalini gündeme getirmektedir. Bu gazellerin daha sonra mecmualarda veya farklı divan nüshalarında yer alıp almadığı tespit edilememiştir (Kılınç 2017: 1166).

Dîvân'ın kasideler bölümü, Fuzûlî’nin bilgisini ve şiirdeki ustalığını göstermek istediği bir tevhit ile başlar. Tevhitten sonra yer alan meşhur dokuz na’tı içinde en sevileni ve tanınanı su redifli kasidesidir. Kasidelerinden çok gazelleriyle şöhret kazanan Fuzûlî, gazellerinde lirizmin, tasavvufî aşk ve heyecanın âdeta doruğuna ulaşmıştır. Dîvân'daki kıt’a ve rubailer de onun büyük bir şair olduğunu gösterecek değerdedir. Tasavvufun bu dünya ile öteki dünya arasında koşutluk oluşturan mecaz ve sembollerini ustalıkla kullanan Fuzûlî’nin şiirleri çok katmanlı bir yapı arz etmektedir. Okurlar üzerinde çok kolay söylenmiş izlenimi uyandırmasına karşın onun bazı şiirlerini, belki muamma söylemekteki yeteneğinin de etkisiyle ustaca kurduğu görülür (Dilçin 2010). Aşkı ve ıstırabı en iyi şekilde tasvir eden, okuyanı derinden etkileyen Fuzûlî, dert ve ıstıraptan zaman zaman şikâyet etse de onlardan kurtulmak için çaba harcamaz. Âşığın derdi, aşk derdi olduğundan bu dertten kurtulmak aşktan vazgeçmek anlamına gelmektedir. En büyük acıların en sevgili kullara verildiği inancı işlenir. Acının kulu sınama, ruhu arındırma, kişiyi olgunlaştırma, nefsi terbiye etme, sabredeni yüceltme gibi bir takım işlevleri vardır (Kılınç 2017: 1166-1167). Bağdat, Basra, Budin, Diyarbakır, Edirne, Isfahan, İstanbul, Kerbelâ, Kerkük, Meraga, Necef, Tebriz ve Yenipazar’da Fuzûlî’nin eserlerinin istinsah edilmesi şairin çok geniş bir coğrafyayı etkilediğini göstermesi açısından önemlidir (Cunbur 1958). Kokan Hanı, Ömer Han, Gâzi, Ma’deli Han, Cânî, Hâzık, Âgâhî, Mirî, Hamza gibi birçok Özbek şairi Fuzûlî’nin şiirlerine ya nazireler yazmışlar ya da gazellerini tahmis etmişlerdir. Harezmli şair Munis de Fuzûlî’ye nazire yazanlardandır (Celil 1996: 50-51).

Cumhuriyet döneminde de yazılan nazireler mevcuttur: Âlî ve Şeydâ Divanları Fuzûlî’nin Dîvân'ına naziredir. Fuzûlî’nin şiirlerinde ahenk unsurlarını ustalıkla kullanması özellikle gazel ve murabbalarının bestelenmeye müsait olmasını sağlamıştır. Fuzûlî’nin yüze yakın şiiri kırk farklı bestekâr tarafından bestelenmiştir. Azerbaycan’da “Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı ” mısraı ile başlayan ünlü gazeli Jahangir Jahangirov tarafından “Fuzûlî Kantarası” adıyla yorumlanmıştır. Fuzûlî’nin şiirleri sadece yazılı edebiyatta ve dünyaca meşhur bir kültür başkenti olan İstanbul’da şöhret kazanmamış, halk arasında da ezberlenmiş, okunmuştur. Günümüzde hâlâ Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizde Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin önemli kültür merkezleri olan şehirlerimizde mahallî icralarda Fuzûlî’nin gazelleri okunmaktadır. Fuzûlî Mevlânâ, Sadî, Hüsrev, Câmî, Hakanî, Nizâmî, Hâtifî, Hüseyin Vâiz, Hâfız, Nesîmî, Ali Şir Nevâî, Kadı Burhaneddîn, Emîrî, Lütfi, Şeyhî, Habibî, Hecatî Beg, Ahmed Paşa, Hayâlî, Muhibbî’den etkilenmiş, bu şairlerin şiirlerine nazireler yazmıştır. Fuzûlî, hem dil özellikleri hem de devraldığı birikimi olağanüstü yeteneği sayesinde dönüştürmesi bakımından Anadolu ve Çağatay sahası arasında adeta bir köprü konumundadır (İsen 1996: 43-47). Bütün bu özellikleri sayesinde de Türkçenin en çok okunan ve sevilen isimlerinden biri olmuştur.

Fuzulî Dîvânı, Hive, Tebriz, Bulak, Taşkent, Kahire ve İstanbul başta olmak üzere pek çok kültür merkezinde Arap harfleriyle basılmıştır. Bu baskılardan bir kısmı Külliyat-ı Dîvân-ı Fuzûlî şeklindedir. Külliyat içinde başta Leylâ vü Mecnûn olmak üzere diğer eserlerine de yer verilmiştir (İpekten 1996). Gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında Türkçe Dîvân üzerine çok sayıda akademik nitelikte çalışma mevcuttur. Türkiye’de yapılan neşirler içinde ön plana çıkan çalışmalar yayım yıllarına göre şöyle sıralanabilir: Abdulbaki Gölpınarlı (1948), Ali Nihat Tarlan (1950), Komisyon [Kenan Akyüz, Süheyl Beken, Sedit Yüksel, Müjgan Cunbur] (1958), bu üç çalışmayı karşılaştırarak Fuzûlî’nin üslup ve dil özelliklerinden hareketle doğru varyantları tespit etmeye çalışan Cem Dilçin (2001), İsmail Parlatır (2012). Gölpınarlı ve Tarlan neşirlerinde kasideler yer almamaktadır. Dîvân hakkında dikkate değer akademik çalışma da bir doktora tezidir. Söz konusu ettiğimiz çalışmalar farklı yüzyıllardan nüshaların değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur. Abdülhakim Kılınç doktora tezinde 16. yüzyıl yazmalarından bir nüsha grubu oluşturup belirlenen nüshalardan on beş tanesi üzerinde çalışmıştır. Bu on beş nüshaya Gölpınarlı, Tarlan, Komisyon ve Dilçin tarafından yapılan neşirler de dâhil edilmiş, tezle diğer çalışmalar arasındaki farklar aparatta belirtilmiştir. Gerekli görülen yerlerde varyantın tercihi ile ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra divandaki şiirler konuları açısından ayrıntılı olarak incelenmiştir (Kılınç 2017: V).

Şairin biyografisi için bk. "Fuzûlî". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/fuzuli-mdbir


Eserden Örnekler


Gazel-1

Her gören ‘ayb itdi âb-ı dîde-i giryânumı

Eyledüm tahkik görmiş kimse yoh cânânumı


Lahza lahza hûblar gördüm ki dil kasdındadur

Pâre pâre eyledüm men hem dil-i sûzânumı


Çoh yetürme göklere efgânum ey kâfir sahın

İncinür nâ-geh Mesîhâ eşidüp efgânumı


Kılma her sâ’at meni rüsvâ-yı halk ey berk-i âh

Eyleme rûşen şeb-i gam külbe-i ahzânumı


Çıhma ey dîvâne bâzâr-ı melâmetden diyu

Muttasıl çâk-i giribânum dutar dâmânumı


Ey Fuzûlî câne yetmişdüm gönülden şükr kim

Bağladum bir dil-bere kurtardum andan cânumı (Akyüz vd.1990: 387)


Gazel-2

Meni candan usandurdı cefâdan yâr usanmaz mı

Felekler yandı âhumdan murâdum şem‘i yanmaz mı


Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân

Niçün kılmaz mana dermân meni bîmar sanmaz mı


Gâmum pinhân dutardum men dediler yâra kıl rûşen

Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı


Şeb-i hicrân yanar cânum döker kan çeşm-i giryânum

Uyadur halkı efgânum kara bahtum uyanmaz mı


Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlu ahar su

Habîbüm fasl-ı güldür bu ahar sular bulanmaz mı


Değildüm men sana mâil sen ettin aklımı zâil

Mana ta‘n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı


Fuzûlî rind-i şeydâdur hemîşe halka rüsvâdur

Sorun kim bu ne sevdâdur bu sevdâdan usanmaz mı (Akyüz vd.1990: 259-60)


Murabba

Hâsılum berk-ı havâdisden melâmet dâgıdur

Mesnedüm kûy-ı melâmetde fenâ topragıdur

Zâr gönlüm tende zindân-ı belâ dutsagıdur

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur


Devr cevrinden ten ü cânumda râhat kalmadı

Sûret-i hâlümde âsâr-ı ferâgat kalmadı

Mihnet ü gam çekmege min ba’d tâkat kalmadı

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur


Gönlümün mülkin cefâ seyl-âbı vîrân eyledi

Bahtumun hâlin hücûm-ı gam perîşân eyledi

Bagrumı endîşe-i devr-i felek kan eyledi

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur


İntihâsuz cevrler odlara yandurdı meni

Acı sözler datlu cânumdan usandurdı meni

Ḫalkdan bî-hûde efgânum utandurdı meni

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur


İsteyüp bir çâre çoh yildüm yügürdüm her yana

Rahm idüp bir kimse imdâd itmedi mutlak mana

Çâresüz kaldum mürüvvet isteyü geldüm sana

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur


Dâde geldüm adl dîvânına feryâdum işit

Sen ki âdilsen gör efgânum nedendür gavre yit

Şerh-i hâlüm sor murâdum vir elüm dut fikrüm it

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur 


Gör Fuzûlînün ruh-ı zerdinde eşk-i âlini

Perde-i idbâr dutmış sûret-i ikbâlini

Derd-mendündür inâyetler idüp sor hâlini

Rahm kıl devletlü sultânum mürüvvet çagıdur (Akyüz vd.1990: 468-469)

Kaynakça


Akyüz, Kenan vd. (hzl.) (1958). Fuzûlî Dîvânı. Ankara: TTK Yay.

Celil, Maruf (1996). “Fuzûlî ve Özbek Şairleri”. Fuzûlî Kitabı 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay. 50-51.

Ceylan, Ömür (2011). “Bir Kutup İki Dünya: Fuzûlî’nin Redifleri Ortak Türkçe-Farsça Gazelleri Üzerine”. Bağ Bozumu-Edebiyat Araştırmaları. İstanbul: Kesit Yay.

Cunbur, Müjgan (1956). Fuzûlî Hakkında Bir Bibliyografya Denemesi. İstanbul: MEB Yay.

Dilçin, Cem (2001). Studies on Fuzûlî’s Dîvân. Cambridge: Harvard University.

Dilçin, Cem (2010). Fuzûlî’nin Şiiri Üzerine İncelemeler. İstanbul: Kabalcı Yay.

Doğan, Muhammet Nur (2009). Fuzulî’nin Poetikası. İstanbul: Yelkenli Kitabevi Yay.

Düzgün, M. Sadiq (HŞ.1384). Fuzûlî’nin Türkî Divanı. Tebriz.

Erbay, Nazire (2012). “Fuzûlî Gazellerinin Bilinmeyen Bir İlham Kaynağı: Cem Şairi Edirneli Şâhidî”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 47: 207-218.

Erdal, Tuğçe (2017). Sözün Büyüsü Fuzuli Şiirlerinde Varyantlaşma. Ankara: Gece Kitaplığı Yay.

Gölpınarlı, Abdülbaki (hzl.) (1948, 1958, 1961). Fuzûlî Dîvânı. İstanbul: İnkılap Kitabevi.

Hasannebioğlu, Cumali Ünaldı (1996). “Çağdaş Bir Şiir Kitabı Olarak Fuzûlî Divanı”. Fuzûlî Kitabı 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay. 317.

İpekten, Halûk (1996). Fuzûlî-Hayatı, Sanatı, Eserleri. Ankara: Akçağ Yay.

İpekten, Halûk ve Mustafa İsen (1997). Basılı Divanlar Kataloğu. Ankara: Akçağ Yay.

İsen, Mustafa (1996). “Türk Dünyasında Bir Köprü İsim: Fuzûlî”. Fuzûlî Kitabı. ed. Beşir Ayvazoğlu. İstanbul: Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay.

Kam, Ruşen Ferit (1959). “Fuzulî’nin Bestelenmiş Manzumeleri". Fuzulî ve Leyla ve Mecnun. [yay.: UNESCO Türkiye Milli Komisyonu]. İstanbul: İstanbul Maarif Basımevi.

Karahan, Abdülkadir (1996). “Fuzûlî”. İslâm Ansiklopedisi. İstanbul: TDV Yay.

Kılınç, Abdülhakim (hzl.)(2017). Fuzûlî'nin Türkçe Dîvânı (Edisyon kritik ve konularına göre Fuzûlî Dîvânı). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 

Kurnaz, Cemâl (1996). “Cumhuriyet Döneminde Fuzûlî Divanı’na Bir Nazire: Âlî Divanı”. Fuzûlî Kitabı 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay. 283. 99.

Macit, Muhsin (2006). “Azeri Sahası Türk Edebiyatı (XIII-XIX yüzyıl)”. Türk Edebiyatı Tarihi. C. 2. ed. Talat Halman vd. İstanbul: KTB Yay.

Macit, Muhsin (2010). “Urfa Sıra Gecelerinde ve Musiki Meclislerinde Okunan Gazellerin İşlevi”. Milli Folklor 87: 86-93.

Mazıoğlu, Hasibe (1956). Fuzûlî-Hâfız: İki Şair Arasında Bir Karşılaştırma. Ankara: İş Bankası Yay.

Hasibe Mazıoğlu (1992). Fuzuli ve Türkçe Divanı’ndan Seçmeler. Ankara: KB Yay.

Mazıoğlu, Hasibe (1997). Fuzûlî Üzerine Makaleler. Ankara: TDK Yay.

Okay, Orhan (1996). “Yaşayan Fuzûlî”. Fuzûlî Kitabı- 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay. 276.

Parlatır, İsmail (hzl.) (2012). Fuzûlî Türkçe Divan. Ankara: Akçağ Yay.

Tarlan, Ali Nihad (hzl.) (1950). Fuzûlî Dîvânı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yay.

Uçar, Şahin (1996). “XX. Yüzyılda Fuzûlî Divanı’na Bir Nazire: Şeyda Divanı”. Fuzûlî Kitabı 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay. 283.

Uzun, Mustafa (1996). “Fuzûlî’nin Bestelenmiş Şiirleri". Fuzûlî Kitabı. ed. Beşir Ayvazoğlu. İstanbul: Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yay.

Atıf Bilgileri


Kılıç, Filiz. "DÎVÂN (FUZÛLÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/divan-fuzuli. [Erişim Tarihi: 21 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 LEYLÂ VÜ MECNÛN (FUZÛLÎ) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
2 BENG Ü BÂDE (FUZÛLÎ) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
3 HADÎS-İ ERBAÎN TERCÜMESİ (FUZÛLÎ) Fuzûlî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
4 SOHBETÜ'L-ESMÂR (FUZÛLÎ ?) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
5 HADÎKATÜ'S-SÜ'EDÂ (FUZÛLÎ) Fuzûlî Filiz Kılıç
Görüntüle
6 MEKTUPLAR (FUZÛLÎ) Fuzûlî Doç. Dr. Şerife Yalçınkaya
Görüntüle
7 FARSÇA DÎVÂN (FUZÛLÎ) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
8 HEFT-CÂM/ SÂKÎ-NÂME (FUZÛLÎ) Fuzûlî Dr. Öğr. Üyesi AYŞE ÇELEBİOĞLU
Görüntüle
9 RİND Ü ZÂHİD/MUHÂVERE-İ RİND Ü ZÂHİD/RİSÂLE-İ RİND Ü ZÂHİD (FUZÛLÎ ) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
10 SIHHAT U MARAZ/HÜSN Ü AŞK/ RÛH-NÂME (FUZÛLÎ) Fuzûlî Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
11 ARAPÇA DÎVÂN (FUZÛLÎ) Fuzûlî Dr. Büşra Sıdıka Kaya
Görüntüle
12 MATLA'U'L-İ'TİKÂD FÎ MA'RİFETİ'L-MEBDE VE'L-ME'ÂD (FUZÛLÎ) Fuzûlî Araş. Gör. Songül Akboğa
Görüntüle
13 RİSÂLE-İ MU'AMMÂ (FUZÛLÎ) Fuzûlî Araş. Gör. Songül Akboğa
Görüntüle