- Yazar Biyografisi (TEİS)
Dilsûz, Muhammed Emîn - Madde Yazarı: Prof. Dr. Yakup POYRAZ
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Azerbaycan
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Divan
- Yayın Tarihi:26/04/2022
DÎVÂN (DİLSÛZ)
şiirlerDilsûz, Muhammed Emîn (d. ?/? - ö. ?/1834)
ISBN: 978-9944-237-87-1
19. yüzyıl Azerbaycan sahası şairlerinden Tebrizli Muhammed Emîn Dilsûz’un (ö.1834) bilinen tek eseri. Divan’da toplam 237 şiir vardır. Bunlardan 23 adet Farsça şiirde 11; 208 Türkçe şiirde 25 farklı aruz kalıbı kullanılmış, 6 şiirin vezni ise tespit edilememiştir. Divan yaklaşık 6500 mısradan oluşmaktadır.
Dilsûz Divanı, Hz. Ali için yazılmış Farsça bir muhammes ile başlar. Hz. Muhammed ve Hz. Ali için yazdığı Türkçe kasidelerle devam eder ki bu kasideler eserin en güzel manzumelerindendir. Daha sonra Kerbelâ vak’ası ve Hz. Hüseyin için yazılmış nevha ve sînezenler gelir. Ardından Türkçe gazeller, muhammesler, sâkînâme, medihnâme ve rubâ’îler yer alır. Şiirler içerik olarak mersiye ve hiciv ağırlıklıdır. Kerbelâ olayına karşı Hazret-i Hüseyin’in acısını hissetmek ve insanlığa hissettirmek için Şia mezhebinde yaygın olan insanın kendi göğsüne vurmasını ifade eden “sinezen” kelimesini şair, eserinde birçok yerde şiir başlığı olarak kullanmıştır. Bu isimlendirme o şiirin konusunu yansıttığından bir nazım türü olarak görülebilir. Özel ve acı bir hatırayı anlatma amaçlı yazılmış olan mersiye tarzı şiirler bu eserde sinezen başlığı altında toplanmıştır.
Divan'ın önemli özelliklerinden birisi elifname niteliğinde Hz. Ali için yazılmış bir muhammesle başlamasıdır. Bu muhammes Farsça olarak yazılmış ve Arap alfabesinin harf sıralamasına göre her bir bend, bir harf ile tertip edilmiştir. Şiir, alfabenin 29 harfi adediyle 29 bentten oluşmaktadır. Ayrıca her bendin her dizesi o bendin karakteristik harfiyle başlayıp bitmektedir. Şair, ustalığını ve Hz. Ali’ye karşı olan sevgisini göstermek istercesine Divan’ın başında ilk şiir olarak bu elifnameye yer vermiştir. Bu ve başka yönleriyle eser, Osmanlı sahası divan tertibinden hem şekil hem de içerik bakımından biraz farklıdır.
Şairin Divan’da aruz kullanma konusunda teknik eksikliklerinin olduğu söylenebilir. Çünkü birçok mısrada vezin aksamaktadır. Bazı şiirlerde de aruz veznini ortaya koymak mümkün olmamaktadır. Şairin şiirde sanattan çok içeriğe, mesaja ve propagandaya önem vermesi, şiiri teknik ve estetik bakımdan zayıflatmıştır.
Bu eser İran Milli Kütüphanesi El Yazmalar bölümünde Divan-ı Dilsûz-ı Türkî adıyla kayıtlıdır. Yazmanın müellif hattı olup olmadığı yönünde eserde net bir bilgi olmamakla birlikte, eserin bir yerinde resim yazılarının altında müelliften “rahmetullahi’aleyh” (Allah ona rahmet eylesin) şeklinde müelliften bahsedilmesi, bu nüshanın şairin vefatından sonra yazıldığı kanısını güçlendirmektedir ama hangi tarihte eserin yazıya geçirildiği belli değildir. Divan’ın başka elyazma nüshası tespit edilememiştir. Ancak Divan, daha sonra Tebriz’de birçok kez basılmıştır. Toplam 65 varaklı Divan’ın ilk 7 varağı sadece Farsçadır, diğer taraflar Türkçedir. Türkçe olan kısımlarda da ara ara Farsça şiirler veya beyitler bulunur. Divan'ın kapağından sonra zahriye yaprağı ve en sondaki 5 varak tamamen boştur. Temmet kısmının bulunduğu varakta ve daha önceki birkaç varakta yapraklardaki yırtıklardan dolayı metin zayi olmuştur. Her bir sayfada satır sayısı 33’tür. Sayfaların etrafında cetvel/filigran yoktur. Metin ta’lik yazısı ile yazılmıştır.
Bu yazma eserin bir farklı yanı da içinde bulunan resimlerdir. Divan’da dağınık olarak toplam on bir adet resim mevcuttur. Resimler, kara kalemle çizilmiş olup Osmanlı minyatüründen farklıdır ve genellikle Şia inanışları çerçevesinde Hazret-i Ali’nin, ehl-i beyt imamlarının ve müellif Dilsûz’un tasvirlerini yansıtır. Resimlerde Hazret-i Ali’nin yüzü açıkça çizilmemiş hatta kırmızı renge boyanmış bir örtüyle örtülmüştür. Divan’daki resimler, işlenen konuları görselleştirmiş ve böylece ilgili şiirlerin muhtevasını daha belirgin hâle getirmiştir. Resimleri kimin çizdiği bilinmemekle birlikte, eseri yazan müstensihin resimleri çizen kişi olma olasılığı yüksektir. Resimlerin divan istinsahı ile birlikte yapıldığı düşünülmektedir. Çünkü anlatılan konuyla ilintili çizimlerdir. Mevcut on bir resmin ikisinde ise eserin müellifi Muhammed Emin Dilsûz tasvir edilmiş ve kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsedilmiştir. Dilsûz’ın talebelerinden ve üstadına bağlılığı ile bilinen hattat Mirza Mazhar Hamadanî’nin hem eserin müstensihi hem de resimlerin çizeri olma ihtimali yüksektir ama bu yönde elde net bir bilgi yoktur.
Divan üzerine bir yüksek lisans tezi (Saeedi 2019), bir de makale çalışması yapılmıştır (Poyraz ve Saeedi 2021).
Şairin biyografisi için bk. “Dilsûz, Muhammed Emîn”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/dilsuz-mehemmed-emin
Eserden Örnekler
Nevha
Felek sana neyleyüpdür söyle baht-ı kara Zeyneb
Olmadı şâd âlem içre birce gün bîçâre Zeyneb
Kâmet-i servi kemâna dutdı Kerbelâda öldüm
Gördi ekber-i civânun nâşı pâre pâre Zeyneb
Zülmile elinden aldun yedi kardaş iki oğlın
Saldı başa Kerbelâda kara üstün kara Zeyneb
Hiç utanmadan Alîden cufti ile Şâma geldi
Nâka üste başı açuk kûçe vü bâzâre Zeyneb
Sen nice bu emre râzı oldun ey sitemger âyâ
Yalvara Kerb ü belâda eyleye nezzâre Zeyneb
Olmadı neden virâne hânumânun ey cefâ-kâr
Şimre destgîr olanda zulmile dübâre Zeyneb (Saeedi 2019: 355)
Sînezen
Yâ Rab buna gamda çâre olmaz
Bir çâre bu âh ü zâre olmaz
Her yıl düşer ‘âleme bu vahşet
Her yıl olur tâze bu musîbet
Âlemleri yandırup bu mihnet
Hergîz eser-i şerâre olmaz
Çün rûz-ı elest o pîşvâya
Hükm oldı ol şâh-ı bî-nevâya
Sabr eyle yetişme her belâya
Hiç âşıka bu işâre olmaz
Eflâke çıhupdur çok figânlar
Nâ-hak tökülüp ne kadar kanlar
Al kana batupdur çok civânlar
Ekber kimi pâre pâre olmaz
Çok tıfl yeyüp egerçi peykân
Çok tıfl olupdur kana galtân
Çok tıfl kalup egerçi ‘atşân
O sagir-i şîr hâre olmaz
Çok bacı çeküp figân açup baş
Çok bacı görüpdür merg-i kardaş
Çok bacı töküpdür dîdeden yaş
Zeyneb kimi bahtı kara olmaz
Düşmân birisin şehîd idende
Zülmüyle birisin öldürende
Bilün pâre bir olur bedende
Min dokuz yüz elli yâre olmaz
Ümmetden olur eger cihânda
Her zülmü kabûl idüp o Mevlâ
Hiç pâdişeh-i cihânda aslâ
Bu zulmler âşikâre olmaz (Saeedi 2019: 334-335)
Rubâ’î
Vir kulak ey muhib-i hoş-tînet
Bil ganimet ne kadar ol fursat
Emr idüp Mustafa mecâlisde
Medh-i Mevlâ ile vurun zînet (Saeedi 2019: 137)
Sînezen (beyt)
Agla Şi’a ne kadar olsa mecâl
Bu ezâda şeb ü rûz u mâh ü sâl (Saeedi 2019: 378).
Kaynakça
Dîvân-ı Dilsûz-ı Türkî. İran Milli Kütüphanesi. Nu: 1787067. Tahran.
Poyraz, Y., N. Saeedi (2021). “İran Milli Kütüphanesinde Bulunan Divan-ı Dilsûz-ı Türkî”. International Social Mentality and Researcher Thinkers Journal. (Issn:2630-631X) 7 (44): 840-850.
Saeedi, N. (2019). İran Milli Kütüphanesi’nde Bulunan Dilsûz Divanı (Metin-İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Samsun: Ondokuzmayıs Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (ÂCİZ) | Âciz, Ali Akber | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
2 | DÎVÂN / DÎVÂN-I KASÂİD Ü GAZELİYYÂT (DÎDE) | Dîde, Mirza Nasrullah | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
3 | KİTÂBÜN-NASÂYİH (DÎDE) | Dîde, Mirza Nasrullah | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
4 | KİTÂB-I MAKTEL (DÎDE) | Dîde, Mirza Nasrullah | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
5 | [DÎVÂN] (ANDELÎB) | Andelîb Karacadağî | Prof. Dr. Vüsale MUSALI |
Görüntüle | ||
6 | GÜLŞEN-İ İRFÂN (FAKÎR) | Fakîr, Hacı Ağa | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
7 | SA’LEBİYE (HALHÂLÎ) | Halhâlî, Muhammed Bâkir | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (HASAN) | Hasan, Ali oğlu Karabağî Yüzbaşov | Öğr. Gör. ÖZLEM KAHRAMAN |
Görüntüle | ||
9 | TİLKİ İLE KURT (HASAN) | Hasan, Ali oğlu Karabağî Yüzbaşov | Araş. Gör. Seher Erenbaş Pehlivan |
Görüntüle | ||
10 | KÖYLÜ İLE AYI (HASAN, ALİ OĞLU KARABAĞÎ YÜZBAŞOV) | Hasan, Ali oğlu Karabağî Yüzbaşov | Araş. Gör. Seher Erenbaş Pehlivan |
Görüntüle |